414 visiteur(s) et 0 membre(s) en ligne.
  Créer un compte Utilisateur

  Utilisateurs

Bonjour, Anonyme
Pseudo :
Mot de Passe:
PerduInscription

Membre(s):
Aujourd'hui : 0
Hier : 0
Total : 2270

Actuellement :
Visiteur(s) : 414
Membre(s) : 0
Total :414

Administration


  Derniers Visiteurs

lalem : 6 jours
SelimIII : 8 jours
adian707 : 9 jours


  Nétiquette du forum

Les commentaires sont sous la responsabilité de ceux qui les ont postés dans le forum. Tout propos diffamatoires et injurieux ne sera toléré dans ces forums.


Forums d'A TA TURQUIE :: Voir le sujet - La justice frappe le foot turc
Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum Forums d'A TA TURQUIE
Pour un échange interculturel
 
 FAQFAQ   RechercherRechercher   Liste des MembresListe des Membres   Groupes d'utilisateursGroupes d'utilisateurs    

La justice frappe le foot turc
Aller à la page Précédente  1, 2, 3, 4, 5
 
Poster un nouveau sujet   Répondre au sujet    Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum » Forum Sport
Voir le sujet précédent :: Voir le sujet suivant  
Auteur Message
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11192
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 04 Aoû 2011 17:05    Sujet du message: Répondre en citant

Ben de açilisin intikami daha yeterince alinmadi ne zaman saldiri gelecek diye bekliyordum, bula bula sike dosyasina sokmayi mi buldular. ! ?
Neyse anca da beraber kanca da...

Ancak bir sey de aklima takildi. Olay bunca ayyuka çikmisken Polat ofisinde bu islerle ilgili belge birakir mi? Ya da Florya'da belge kalir mi? Onca zamandan sonra.
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
KralAuriverde
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 04 Juil 2011
Messages: 1085

MessagePosté le: 05 Aoû 2011 9:06    Sujet du message: Répondre en citant

murat_erpuyan a écrit:
KralAuriverde a écrit:
Garip seyler oluyor bu forumda, yazilar "kendiliginden" kayboluyor, gerçekten çok enteresan. Shocked Hukukçu arkadasin yazisi bazilarina çok dokunmus galiba ...


Yok kaybolmuyor, sadece tiklamak lazim. Zaten daha once de verilmis bir link var ayni yazi için, ol nedenle administrateur sifatiyla ben kisalttim, forumda fazla yer kaplamasin diye, dedigim gibi tiklayinca ulasiliyor yaziya.

Zaten mumkun oldugunca ilgili internet sayfasina gonderi yapmak lazim, oncelikle "copyright" için de dogru bir hareket.





Vermis oldugum yaziyi belliki okumamissiniz, bu hanimefendinin makalesinin elestirisiydi. Ve o yazinin ne denli rezil bir makele oldugunu gözler önüne seriyor. Ama anlayana.




Sanem Hanım'ın Gündüz Düşleri



3 Temmuz’dan bu yana yargısız infaz çetesinin Taraf ve Habertürk’ün ardından kıdemli üyesi konumunda bulunan Vatan Gazetesi’nde Sanem Altan imzalı bir yazı var bugün. Sanem Altan’ın eşi İbrahim Seten soruşturmanın birinci evresinde Fenerbahçe’nin ligi dantel gibi örerek işlediğini ve maalesef çok üzülerek de olsa bunun böyle olduğunuu, kesin, değiştirilemez ve değiştirlmesi teklif dahi edilemez olduğunu buyurmuştu. Sanem Hanım eşinin üç hafta önce okuduğu telefon kayıtlarını yeni okuyabilmiş, bunun üzerine eşinden sonra bir de o değerlendirme yazısı yazmış. Buyrun bakalım neler demiş araştırmacı gazeticimiz




"3 Temmuz’dan beri şike soruşturması kapsamında önce gözaltına alınan, sonra raporlu sayılan, ardından da tutuklanan F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım 29 gündür suçlu birçokları için...

Konuyu merakla takip ediyorum...

Özellikle Boğaz Köprüsü yolunda polise “Allah Allah” diye saldıran, Shaktar maçında sahaya giren azgın sarı-lacivert kalabalığı gördükten ve tiraj kaygısını hesap ettikten sonra, medyanın bu konuya bir hayli mesafeli durmasını da doğru bulmasam da anlayabiliyorum."


Boğaz Köprüsüne doğru yürüyen insanları azgın sıfatıyla andıktan sonra çoluk çocuğa polis gazı atılmasını, "kurşun bile kullanabilirsiniz" anonslarını yazamamış Sanem Hanım, kulağına fısıldananlarla gazetecilik yapınca insan görme duygusunu kaybediyor doğal olarak. İkinci paragrafı daha komik Medya bu konuya mesafeli duruyormuş Sanem Hanım’a göre. Herhalde bir de mesafeli olmasalar "bu Aziz Yıldırım neden hala asılmıyor, idam cezası geri gelsin, Fenerliler asılsın" diye kampanya yapacaklar. Medyanın bir aydır yürüttüğü iğrenç linç kampanyası, yargısız infazı Sanem Hanım’a yetmemiş ki utanmadan medyanın mesafeli durmasından bahsediyor. Devam ediyor hanfendi:



"Ama akıl ve izan varsa, böylesine ciddi bir konuda, taban tabana zıt 2 mutlak doğru da olamaz.

F.Bahçeliler 2’ye bölünmüş durumda...

Annem de birinci “duygusal” grupta olanlardan biri:

- F.Bahçe aleyhinde hiçbir şey duymak istemiyorlar.

- Yaşanan her şey dış mihrakların ve onların başarısını çekemeyenlerin komplosu...

- Þike diye bir şey varsa herkes yapmıştı zaten düne kadar... Niye kabak F.Bahçe’nin başına patladı?

- Aziz Yıldırım’ın başına gelenlerde bir iş var. Adam zaten hasta, onun üzerinden F.Bahçe’ye ceza kesiyorlar...

- Aziz Yıldırım içerden çıkmazsa F.Bahçe de küme düşecekRasyonel” olan ikinci grup ise sesi az çıktığı için daha azınlıkta kalıyor.. Onlara göre de:

n F.Bahçe kesinlikle şike yaptı. Fazla bağırmanın manası yok. Hatta ağırlarına gidiyor içine düştükleri durum, utanıyorlar.

- Aziz Yıldırım’a kızıyorlar. “Mehmet Ali Aydınlar başkan olacak diye, üst üste 3 şampiyonluk sözü verdi diye, sırf kendi koltuğunu korumak için F.Bahçe’ye tarihi bir leke sürdü bu adam” diyorlar... Ama fazla ses edemiyorlar. Çünkü azgın çoğunluktan korkuyorlar.

- Ben Nihat Özdemir, Ali Koç kalibresindeki işadamlarının kafalarını bu kadar kuma gömebileceklerini hiç sanmıyorum. Bal gibi biliyorlar şike yapıldığını, bu ayıbın kendilerini de bağladığını...

- Buna rağmen Aziz Yıldırım meselesi ile F.Bahçe’yi birbirinden ayır(a)mıyorlar... Ya Aziz Yıldırım gazabından korkuyorlar ya da onun 13 yıldır mürit haline getirdiği F.Bahçe taraftarından... Dolayısıyla Aziz Yıldırım istifa etmiyor, F.Bahçe de işin içinden çıkamıyor."




En temel ötekileştirme metodunu kullanmış hanımefendi, Fenerbahçeliler x e ayrılır ilki gözü dönmüş şikeyi savunan Fenerliler ikincisi de fazla bağırmanın manası yok kesin yaptık diyenlermiş.

Sanem Hanım Fenerbahçe taraftarının neye isyan ettiğini, 100.000 kişilik kalabalığın ( Sanem Hanım’a göre “ azgın çoğunluk” )ne için yürüdüğünü anlamamış olay ona göre çok basit, Fenerbahçeliler Fenerbahçe böyle şey yapmaz her şey yalan demiyor. Soruşturmanın ilk gününden beri bunun her iddia gibi ispata muhtaç olduğunu dile getirmek her Fenerbahçelinin hakkıdır. Üstelik dangalakça şike konuşması iddia edilmiş normal telefon konuşmalarına, gözaltı sürecinde yapılan muameleye, ortada hiçbir şey yokken bütün medyanın el birliğiyle "Fenerbahçe kümeye" kalkışmasına karşı ne oluyor arkadaş sorusunu bile soramayacak kadar uysal koyun portresi mi çizmemiz lazım. Ayrıca şu Sanem Hanım’ın belli ki olması gereken taraftar olarak gördüğü “daha fazla bağırmanın anlamı yok, şike yaptık diyen taraftarlar kimler acaba, biz niye hiç görmüyoruz onları, madem günlük hayatta birinci gruptan korktukları için gizleniyorlar bari internette falan örgütlenseler de görsek. Devam edelim:



"Aziz Yıldırım’ın telefon konuşmalarını teker teker okudum. 250 sayfa civarında... Þunları yaptığı kesin:

- Ali Kıratlı, İlhan Ekşioğlu, Yusuf Turanlı, Abdullah Başak ve birkaç kişi aracılığıyla etkin bir şike ağı kurmuş. Bu adamlar kulüpten çıkan paraların bir bölümünü cebe indirmiş bile olabilir ama F.Bahçe şike yapmış... Çok açık ki, bu ekip daha önce de bu işlerde mesai yapmış, uzman kişiler...

- F.Bahçe-İBB maçı (2-0) kesin şike... İ.Akın ve İskender maçı satmış.

- Bursa-İBB maçında (1-1) 4 oyuncuya 60 bin lira teşvik ödenmiş. Bursa puan kaybedip zirve yarışından düşsün, F.Bahçe ile Trabzon başabaş kalsın diye...

- Aziz Yıldırım, kendi maçlarından önceki hafta Emenike sakatlandı diye küplere biniyor telefonda. Verilen bazı paralar geri istenmiş, hatta alınmış. Menajerler birbirine girmiş. Aziz Yıldırım o kadar da açık etmek istememiş durumu...

- G.Saray-Trabzon maçı için Adnan Sezgin ile bağlantı kurdurmuş, ne olur ne olmaz diye...

- Bucalı Musa’yı ayarlaması için Cemil Turan ve İlhan Ekşioğlu’nu devreye sokmuş ama ret cevabı almış.

- Federasyon başkanı ile ilgili federasyon yöneticilerine sarfettiği sözler buram buram tehdit kokuyor. Hep para veya “adalet” adı altında bazı talepleri oluyor. İstemediği bir şey olunca “Yarın basın toplantısı yapıyorum, hepinize gününüzü göstereceğim. Sizi ben seçtirdim arkadaş” diyor.

- Kim ne derse desin federasyondan vadesi gelmemiş 12 milyon lira alması bu baskının doğal sonucu... Benim anladığım hep anlattığı gibi ekonomisi öyle düzgün değilmiş F.Bahçe’nin...

- Benim kulağıma gelen ama ‘tape’lerde yer almayan Başbakan’la ilgili bazı sözleri de var."




250 sayfalık konuşmayı okumuş Sanem Hanım bravo, burdan tabletler halinde muhteşem sonuçlar çıkarmış, İBB-Fener maçı kesin şikeymiş mesela, İbrahim Akın ve İskender maçı satmış, ama araştırmacı gazeteci Sanem Hanım maçta sarı kart cezalısı olan İskender’in maçı nasıl satabileceğini anlatma gereği duymamış, Bursa- İBB maçında 60.000 dolar alanlar kimmiş, bu iki takımdan herhangi birinden bu maçla ilgili madem bu kadar net delil varken neden kimse sorgulanmamış onu da bilmiyoruz, Adnan Sezgin’le Þekip Mosturoğlu arasındaki muhteşem konuşma da Sanem Hanım’ı ikna etmiş. "Abi geliyorum 5 dakika sonra" dışında bir şey olmayan konuşmadan teşvik priminin kesin olduğuna hükmetmiş Sanem Hanım.

İşin daha ilginç tarafı Aziz Yıldırım Emenike’nin sakatlanma haberini aldığında çok sinirleniyor değerlendirmesi. İyi oynamasından o kadar çekinildiği için şike yapılmasına karar verilen adamın sakatlanması şike yapan birini niye sinirlendirsin ki ? Sanem Hanım bunu da düşünmüyor, Eşinde de olan soru sormadan gazetecilik yapma alışkanlığı gözlerine ve kalbine perde indiriyor. Ve Sanem Hanım son paragrafla bir kez daha bam telimize basıyor. Yüzde 50 oy almış, askerleri dize getirmiş dört kıtada nam salmış Sayın Başbakanımıza bie bazı sözlerin söylendiğini de duymuş , okumuş,aman Allahım bu nasıl bir cüret ama Aziz Yıldırım’ı daha zor durumda bırakmak istemediğinden olsa gerek neler dendiğini söylememiş ne büyük bir hamiyet ne büyük bir meslek ahlakı Devam edelim

Aziz Yıldırım bunların hepsini başarı için, F.Bahçe’yi şampiyon yapmak için, önümüzdeki yıllarda daha rahat o koltukta oturmak için yapıyor.

Belki de futbol dünyasının doğal işleyişi bu... Bu kayıtsızlığı başka bir kavramla açıklamakta zorluk çekebiliriz çünkü.



"Þu saydığım maddelerden 2 sonuç çıkarıyorum:

- F.Bahçeliler bir zahmet karar versinler. F.Bahçe büyüklüğü çok övündükleri İslam Çupi sözündeki gibi “kupalara bağlı olmayan başka bir büyüklük müdür?”

- Yoksa her şart altında kazanmak ve bunun için her şeyi göze almak mıdır?

Bu soruların cevabını bulanlar, Aziz Yıldırım meselesine daha steril bir gözle bakabilir."




Sanem Hanım’a cevap verelim, Fenerbahçelilik tabii ki de kupalara bağlı olmayan bir büyüklüktür. Ama Fenerbahçelilik polisten gelen bilgileri ayet diye kabul etmek değildir, Fenerbahçelilik başta sizin gazeteniz olmak üzere yapmakta olduğunuz ahlaksızca bir linç kampanyasına boyun eğmek değildir. Fenerbahçelilik bırakın kesinleşmiş yargı kararını ortada gözaltı ifadesi bile yokken "Fenerbahçe küme düşmeli" diyen temiz futbol havarisi tetikçilere karşı durmaktır. Oyuncularının sahada kazandığı, taraftarın tırnaklarını yiyerek izlediği maçları bir dakikada atılan çamurun üstüne "polis diyorsa doğrudur” diye iki dakikada satmamaktır. Sizin bütün bir basın olarak devre dışı bıraktığınız soru sorma refleksini her daim hatırlamaktır .Sanem Hanım bitiriyor yazısını


"Bu, parmaklıklar arkasındaki birini suçlama yazısı değil, onun neyle suçlandığını anlatabilme çabasıdır...

Düne kadar bu yapılanlar normalmiş, ama artık değil ne yazık ki...

Aziz Yıldırım’ın avukatı Faik Bey’in medyaya söylediklerini Balyoz ilk ortaya çıktığı dönemdeki Çetin Doğan’ın haline benzetiyorum.

“Türkiye değişiyor” sözünün az kaldığını, artık değiştiğini bile anlamıyorlar sanki...

Bu işin tek duygusal yanı, değişimin sancılı, zaman zaman adil olmayan, insan onurunu ayaklar altına alabilen yanlışlar da yapması...

Allah Aziz Yıldırım’a ve eşi Gonca’ya sabır versin..."



Sizin de benim gibi gözleriniz yaşardı değil mi? Bu parmaklıklar arasındaki birini suçlama yazısı değilmiş, Ahmet Çakar’ın önce birine şerefsiz diyip bakın "yanlış anlamayın beyler hakaret anlamında söylemiyorum" demesi gibi bir şey herhalde Sanem Hanım’ın ifadesi. Ses kayıtlarından şike suçunun sabit olduğunu ikinci paragrafında muştulayan kişi suçlama yazısı değil diyor ve bin türlü hukuksuzluğun ardından artık dillere pelesenk olan en çok Samanyolu TV haberinde duyduğumuz "Türkiye değişiyor" sloganıyla da yazısını bitiriyor. Bu arada Fenerbahçe ile Çetin Doğan arasındaki anolojide benzersiz. Zaten bu sipariş üzerine yazılan yazılarda asker-Fenerbahçe özdeşliğini kurmadan yazı yazmayın diye bir uyarı var herhalde. Baransu Haziran ayında Fenerbahçe Orduevi ile Fenerbahçe Cumhuriyetini özdeşleştirerek bu kampanyanın startını vermişti. Yazının sonunda insan onurunu ayaklar altına alan yanlışlardan da tek satırla bahsetmiş Sanem Hanım ancak onları da ufak sancılar olarak tolere etmiş kendisi. Kendisinin belirttiği gibi biz Türkiye’nin değiştiğine pek inanmıyoruz ama umarım Türkiye bir gün değiştiğinde size “tetikçilik değil gazetecilik yapın” diyebilen birileri çıkar.



http://papazincayiri.blogspot.com/2011/08/sanem-hanmn-gunduz-dusleri.html
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
administrateur
Admin
Admin


Inscrit le: 16 Fév 2009
Messages: 864

MessagePosté le: 05 Aoû 2011 10:39    Sujet du message: Répondre en citant

Iyi de yazar ile sizin karsiliklariniz anlasilmiyor. Sanki yazarin yazisini koymussunuz gibi, citation ya da italik kullanin...
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
KralAuriverde
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 04 Juil 2011
Messages: 1085

MessagePosté le: 05 Aoû 2011 17:36    Sujet du message: Répondre en citant

Sanem Altan'in yazmis oldugu bölümleri tirnak içine aldim ! Ama haklisiniz, sizin dediginiz gibi yapmaliydim.

Hadi bana eyvallah, 3 hafta tatile ayriliyorum ! Istikamet Ionian denizine ! Smile

Görüsmek üzere !
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11192
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 05 Aoû 2011 17:46    Sujet du message: Répondre en citant

Eyvah, Cengiz-Han'la karsilasma tehlikesi var o zaman...
Laughing

Iyi tatiller.
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11192
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 08 Aoû 2011 0:43    Sujet du message: Répondre en citant

Bu sike isi GS'siz olmuyor deyip 6 sene once yazilmis bir mektuptan yola çikip sike isine GS'i da sokmaya çalistilar. TFF Baskani da hemen atladi, 20 sene oncesine kadar gitme hakkimiz var diye, FB'li refleksiyle.
Ayrica fanteziler de girla, Sabah gazetesi 20.45 ne anlama geldigini hemen degerlendirmis.

20 Denizli'ye 45 Manisa, yani GS Manisa'ya da tesvik vermis... Yaa.

Haa, AY'in avukati da bakin bugun 8 Agustos AY ne açiklamalar yapacak demis, neymis 8 Agustos? 8-0 gibi, yani GS'in Ankaragucunu 8-0 yenmesi gibi.

Bir nebze onur olsa, kendi kurtulusunu baskalarini suçlamaya baglamaz kisi.

Mahkemelerce kabul goren bir tesvik olayi var benim bildigim kadariyla. Madem 20 yil onceye gidilecek, Adnan Sezgin'in Istanbulspor'a dagittigi paraya bakilsin.
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11192
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 08 Aoû 2011 0:44    Sujet du message: Répondre en citant

CUMHURİYET SPOR _ 7/8/2011
Arif Kızılyalın

Yasaları, Yönetmelikleri Bilen Var mı?

Malum, 3 Temmuz'dan bu yana Türk sporunun üzerine kabus gibi çöktü 'şike-teşvik' soruşturması. Yüze yakın kişi polisçe karga tulumba içeri alındı, onlarca kişi tutuklu yargılanmak üzere Metris Cezaevi'ne kondu, lig ve kupa şampiyonlukları tehlikeye girdi, 10'a yakın takımın bir alt küme düşeceği söylentileri ayyuka çıktı... Bu sorunlarla uğraşırken 4 Ağustos sabahı, soruşturmanın ucu 5 yıl öncesine yani Galatasaray'ın şampiyonluğunu ilan ettiği günlere kadar dayandı.

O günlerde de kulüpte profesyonel olarak çalışan şimdiki sportif koordinatör Bülent Tulun'un, eski başkan Adnan Polat'a yazdığı mektuptaki 'kayıp 1.5 milyon Dolar'ın Denizlispor'a Fenerbahçe'den puan alması adına teşvik primi olarak gönderildiği iddia edildi 'polis ve savcılığa yakın' kaynaklarca...

Bir anlamda Galatasaray da çekiliyordu şike-teşvik kısır döngüsüne. Ne var ki ülkede yasa var, yönetmelik var, talimatlar var. Öncelikle 6222 sayılı şike ve teşviği suç sayan yasa 14 Nisan'da yürürlüğe girdi.
Yani 13 Nisan gecesi işlenen bir suç bile 'kanun' karşısında 'suç'
değil. Ortada kayıp 1.5 milyon Dolar varsa da bu öncelikle Galatasaray kongre üyeleri ile Mali Suçlar Þubesi'ni ilgilendiren bir konu. Kaldı ki futbolun beşiği İngiltere'de bile, hesabı verilemeyen paralar için "Nereye gitti" denmiyor. Çünkü biliniyor ki endüstriyel futbol dipsiz bir kuyu, istediğin kadar para yağdır, akar gider... Örnek, Abramovic'in, Dubai Þeyhi Maktum'un verdiği milyar Dolarlar... Elbette G.Saray'ın başını ağrıtan para, teşvik olarak bir yerlere gitmişse etik ve fair-play anlamında sıkıntı olur ama 6222'nin yanıdan geçmez.
Çünkü zamanlaması yanlış! Olayın bir de TFF boyutuna bakmak gerek.
Geçenlerde değişen bir yönetmelikle federasyon, şike, şaibe, teşvik gibi konularda 20 yıl geriye gidebiliyor, araştırma yapabiliyor. Ama sadece araştırıyorsunuz o kadar! Cezaya hükmedemiyor federasyon.
Gerekçe de çerçeve yasadaki "Þaibeli maçlarla ilgili araştırma 1 yıl içinde yapılır" yazılı ek madde. Sözün özü geçmişe dönük tüm yolları kapamış durumda. Zaten kapı hafif aralık olsa, "Sonucu önceden belirlenip yasadışı bahis yolu ile menfaat elde edildiği" tespit edilen Akçaabat Sebat-Kayseri maçı başta olmak üzere son 20 yıldaki en az 5 karşılaşma incelenir TFF'ce, vicdani borç kapsamında!

Bana kalırsa incelenmeli de. Ama 6-7 yıl öncesine giden TFF, nedense, elinde bilgisi-belgesi olan Sebat-Kayseri maçına bakmıyor, bakamıyor!
Bakarsa zülf-ü yare dokunur diye duydum!

Konu bu kadar noktadayken, TFF Başkanı M.Ali Aydınlar olayı incelemeden yurtdışında kendisini telefonla arayan bir gazeteciye "Gerekirse kupalarını alırız" diyor ve bir anlamda kendisini seçimlerde desteklemeyen G.Saray'a gönderme yapıyor.

Adı lazım değil, yöneticilik yapmış bir G.Saraylı beyefendiye Aydınlar'ın bu açıklamasını sordum, yanıtı ilginçti: "Müzede UEFA ve Süper Kupa var, gelsin onu da alsın. Belki, Kim Milton Nielsen ile Lopez Nieto'ya da para vermişizdir..."
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11192
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 08 Aoû 2011 22:51    Sujet du message: Répondre en citant

Bir GSY uyesinin digerine yazdigi," 1,5 milyon dolari GS menfaatleri için kullanmisinizdir" cumlesinden tesvik primi uretenler GS adini da sike davasi ile anar oldular...
Bu sike davasi da boylece canliligini kaybetmedi, medya da boylece Deniz Feneri davasindan uzak tutulmus oldu mu ?

Bu mektubun kopyasinin oldugu gazetecinin beyanatini okumak isterseniz :
http://bit.ly/q1rCdx
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11192
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 12 Aoû 2011 1:03    Sujet du message: Répondre en citant

Selon www.rtl.be

>

<
Uploaded with ImageShack.us
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13627
Localisation: Paris

MessagePosté le: 27 Aoû 2011 23:50    Sujet du message: Répondre en citant

Kim bu adam, ben daha evvel adini duymadim



yada

http://bit.ly/qPcmYz
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
KralAuriverde
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 04 Juil 2011
Messages: 1085

MessagePosté le: 28 Aoû 2011 21:36    Sujet du message: Répondre en citant

Oui c'est qui au fait ce type, est-ce un Evangile ?

Il a envoyé un rapport à l'UEFA et alors ? Bien avant ce rapport, 6S avait déjà envoyé une lettre de protestation à l'UEFA non ? Il me semble, non ?

Il s'est basé sur quel genre d'inepties ce monsieur ? Sur les mensonges et l'odieux lynchage de la presse anti-FB (Taraf, le groupe Dogan, Habertürk, Vatan,Telegol, ...) ? C'est comme ça que marche la justice en Turquie selon nos "amis" 6S'li ? Pourquoi la presse continue son lynchage aujourd'hui malgré l'interdiction de rupture de la clause de confidentialité qui a, rappelons le -enfin- (sic) été instauré par la "justice". N'y a t-il aucun juge aucun procureur pour faire respecter cette clause ? Hum ?

Sur quoi d'autre ? Les oracles rendus par un soi-disant procureur qui se prend pour Paul la Poulpe à ses heures perdues, non mais sans blague ? Il n'y a encore aucun verdict, aucun compte rendu de ce charlatan de procureur qui, comme on l'a vu s'est pris les pieds dans le tapis. Ce qui est encore plus hallucinant, est que Trabzonspor est envoyé en CL alors que les mêmes présomptions de tricherie pèsent sur ce club, comme nous l'explique le site odatv justement, parlons en :


Herkes aynı şaşkınlıkla aynı soruyu birbirine yöneltiyor.
“UEFA, Fenerbahçe'ye 'hayır' dediyse, Trabzonspor'u Þampiyonlar Ligine nasıl davet etti?”
Bam teli burası.
UEFA, Türkiye'ye o takım ya da bu takım demedi, hatta “Fenerbahçe grup adayı belirleme seçimine katılabilir” dedi.
Her şey yolundaydı.
Birden Türkiye Futbol Federasyonu, Fenerbahçe'yle ilgili şoke bir karar aldı. Bu öylesine alelacele, yüzeysel, akıl dışı bir karardı ki; UEFA, bu karar sonucu Fenerbahçe yerine Trabzonspor'u Þampiyonlar Ligine davet edince, anlamsızlığı ortaya çıkıverdi. Futbol Federasyonu gol yemişti; hem de ne gol!..
Peki...
Bu hata kimin? Tamam Futbol Federasyonu'nun.
İyi de...
UEFA Disiplin Başmüfettişi Pierre Cornu'yu havaalanında karşılayan, iki gecelik gezisi boyunca yanından hiç ayrılmayan Başkanvekili Lütfi Arıboğan'a sormak gerekmiyor mu: Siz, UEFA'nın Fenerbahçe olmazsa Trabzonspor'u davet edeceklerini niye öğrenmediniz? Federasyon, UEFA'nın bu kararını bilse Fenerbahçe'yle ilgili bu kararı almazdı. Çünkü, aynı şike soruşturmasında her iki kulübün de adı var. İki kulübün başkanı da gözaltına alındı; biri tutuklandı diğeri kefaletle serbest bırakıldı! Yani pek fark yok.

O halde...
Lütfi Arıboğan, Pierre Cornu görüşmesinde neler oldu?
Keza Arıboğan, UEFA yetkilileriyle görüşmek için de Avrupa'ya gitmişti. (Niye ise? O da ayrı bir konu!)
Yani...
Türkiye Futbol Federasyonu, UEFA'nın bir memurundan niye bu kadar korkmuştur?
Aslında her şey çok açıktı da, Lütfi Arıboğan olayları biraz abarttı mı?
Acaba...
Kayınbabası Mahir Kaynak'tan çok etkilenip komplo teorileriyle Futbol Federasyonu'nun kafasını mı karıştırdı?
Yoksa...
“Fenerbahçe katılsaydı 8 yıl hak mahkumiyeti alacaktık” gibi bir söz nasıl edilebilir?
Trabzonspor'un katılmasıyla bu cezadan nasıl kurtuluş olur?
Ha Fenerbahçe ha Trabzonspor aynı soruşturma değil mi?
Uzatmayalım...
Savcı Mehmet Berk bile “soruşturma gizlidir, size bilgi veremem” derken, Futbol Federasyonu'nun Fenerbahçe'yi ve dolayısıyla Türkiye'yi milyon Euroluk bir zarara uğratan kararının altında aslında kimin imzası var.
Lütfi Arıboğan gözlerden kaçıyor...
İlk onun bir açıklama yapması gerekiyor...

Odatv.com


Et la décision de l'UEFA, est-elle très éthique et juste surtout, si l'on se remémore les cas du FC Porto et du Milan AC par le passé ? Ces clubs avaient-ils été exclus de la CL ? Il n'y a ici pas un paradoxe, à tout hasard ? Comme nous l'explique Ercan Saatçi de Hürriyet.


Vahşi Batı

BU filmde adı geçen hiç bir kurum ya da kuruluş gerçeği yansıtmamaktadır!

Yazan: TFF
Yöneten: UEFA
Sanat Yönetmeni: Michel Platini
Efekt: Taraflı Basın
Makyaj: Pierre Cornu
Dekor&Tasarım: Tahkim Kuruku
Montaj: Özel Yetkili Savcılık
Ses ve Görüntü Yönetmeni: Organize İşler
Seslendirme: Adliye Muhabirleri
Ulaşım: PFDK
UEFA

(UtanmazEdepsizFutbolAdamları)
UTANMAZ çünkü; Amacı, “futbolu Avrupa’da barış ve oyun ruhu ile siyasetten, dinden, ırkçılıktan diğer tüm sebeplerden kaynaklanan ayrımcılıklardan uzak bir şekilde yaygınlaştırmak” ama Türkiye’nin hakkını gasp ederek 2016 Avrupa Þampiyonası’nı hem de üçüncü kez (!) utanmadan Fransa’ya verdiler... (UEFA Başkanı Fransız M.Platini)
Edepsiz çünkü; Olası bir tazminat ödememek için TFF’ye tehditle karar aldırarak hak yiyor. İtalya’da, Portekiz’de yaşanan şike davalarında, ne Porto’ya ne de Milan’a “Þampiyonlar Ligi’ne giremezsiniz” diyemiyor. Babaları olan FIFA’nın yolsuzlukları örtmesinde suç ortağı oluyor. Bir müfettiş bozuntusu, Savcı Bey’le görüşüp, yarım saatte olayı çözüp gidiyor.
TFF: WALKING PARADOX

İNGİLİZCEDE bir terim vardır: Walking Paradox. Yani yürüyen paradoks. Ve yine yani, “görünüşte doğru olan ifade veya ifadeler topluluğunun, bir çelişki yaratması.” Bu kadar çelişkiler yumağında heba olmayın, istifa edin arkadaş! Ama önce bu süreci nasıl yönetemediğinizi itiraf edin. Sonra Türkiye Futbol Federasyonu’nu, UEFA’nın kulak çektiği, iteleyip kakaladığı, alenen aşağıladığı, bir kurum haline bu kadar kısa sürede nasıl getirdiniz, anlatın... Kendisini size ve vicdanınıza teslim etmiş, asırlık Fenerbahçe Spor Kulübü’nü neden korumadınız (!) da kurdun çakalın önüne attınız onu da anlatın...!
Þikayetçiyim!

... (le reste de l'article a été coupé car sans lien direct avec le sujet)


Autant de questions qui n'auront probablement aucune réponse logique et auxquelles nos cinconlus se contenteront de répondre par un autre énième article copié collé, style coq à l'âne.


PS : UEFA (utanmaz edepsiz futbol adamlari) ça colle comme un gant. Smile Une organisation pourrie jusqu'à la moelle comme sa grande soeur, par la corruption.
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
KralAuriverde
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 04 Juil 2011
Messages: 1085

MessagePosté le: 30 Aoû 2011 23:32    Sujet du message: Répondre en citant

cengiz-han a écrit:
Kim bu adam, ben daha evvel adini duymadim



yada

http://bit.ly/qPcmYz




FENERBAHÇELİLER BU ADAMI TANIMADAN UEFA MESELESİNİ ÇÖZEMEZ

Kim mi adam?
Adı, Talip Doğan Karlıbel.
Almanya'da yaşıyor.
Gazeteci olduğunu iddia ediyor.
Türkiye'de son yıllarda hangi büyük olay yaşanıyorsa bu adamın adı geçiyor.
Örneğin: Ergenekon.
Karlıbel; polise, savcıya mektuplar gönderiyor, neler demiyor ki:
“Emekli General Veli Küçük Almanya'ya geldi; Almanya'da Nazilerle toplantı yaptı. Darbe için desteklerini istedi.”
Karlıbel, Veli Küçük'ün Almanya'da kimlerle toplantı yaptığının isimlerini bile verdi. Hatta bu olayın gazetelere yansıdığını bile söyledi. Uzatmayalım. Sonuç?
MİT olayı soruşturdu, tüm iddialar yalandı. Böyle bir gazete küpürü bile yoktu.
Ve en önemlisi, duruşmada Veli Küçük hayatında Almanya'ya gitmediğini söyledi.
Bitmedi.
Karlıbel'in adı hep büyük iddialarda gündeme geldi.
Örneğin 2:
“Kılıçdaroğlu, Almanya'da PKK'lılarla buluştu!”
Tahmin ettiğiniz gibi bu da yalandı. Yalanı ıspatlandı, mahkemeye verildi.
Karlıbel, futbolla da ilgiliydi. Colin Kazım'ın Almanya'da adının şike olayına karıştığını iddia etti. Yalandı. Ispatlandı. Rıdvan Dilmen'in adını da şikeye karıştırdı. Bu da yalandı.
Ne yazık ki...
Karlıbel'in bu iddialarını Türk medyası hep manşetten verdi.
Geçtiğimiz gün Karlıbel, Show Tv ekranındaydı: “Fenerbahçe'yi yıkan adam” başlığıyla röportaj yapıyorlardı.
Karlıbel, yine bir Türk Tv'sini kandırmıştı işte.
Peki...
Sahiden...
Talip Doğan Karlıbel, Fenerbahçe'yi UEFA'ya şikayet etmiş ve UEFA'yı kandırmış mıydı?
Türkiye'de maskesi düşen Karlıbel “gazeteci” kimliğiyle UEFA'yı dolandırmış mıydı?
Bunu Fenerbahçeliler çözecek.
İddia doğruysa UEFA tarihinin en büyük fiyaskosuna imza atacak demektir.

Odatv.com
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13627
Localisation: Paris

MessagePosté le: 31 Aoû 2011 2:09    Sujet du message: Répondre en citant

UEFA'nin ne idugu belirsiz bir adamin sikayetini kaaleye alabilecegi bana inandirici gelmiyor !

Okumakta yarar var :
İşte UEFA'nın şok eden mektubu

http://bit.ly/nJbDEU
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
Montrer les messages depuis:   
Poster un nouveau sujet   Répondre au sujet    Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum » Forum Sport Toutes les heures sont au format GMT + 2 Heures
Aller à la page Précédente  1, 2, 3, 4, 5
Page 5 sur 5

 
Sauter vers:  
Vous ne pouvez pas poster de nouveaux sujets dans ce forum
Vous ne pouvez pas répondre aux sujets dans ce forum
Vous ne pouvez pas éditer vos messages dans ce forum
Vous ne pouvez pas supprimer vos messages dans ce forum
Vous ne pouvez pas voter dans les sondages de ce forum


Powered by phpBB v2 © 2001, 2005 phpBB Group Theme: subSilver++
Traduction par : phpBB-fr.com
Adaptation pour NPDS par arnodu59 v 2.0r1

Tous les Logos et Marques sont déposés, les commentaires sont sous la responsabilités de ceux qui les ont postés dans le forum.