Forums d'A TA TURQUIE

[administrateur]

Quelques photos de la réunion de soutien à ELELE par Gérard & Thérèse Valck

[murat_erpuyan]

Après les Dernières Nouvelles d'Alsace
http://ataturquie.asso.fr/static.php?op=informations_immigration_turque_100410&npds=1

Le Monde a consacré un papier à ELELE
http://ataturquie.asso.fr/static.php?op=informations_immigration_turque_100413&npds=1

[zafermizan]

Adieu d’une association turque en France
L’association des immigrés turcs en France, Elele, ferme

En activité depuis 25 ans en France l’association des immigrés turcs, Elele, a décidé de fermer en raison des problèmes financiers. L’association a fait ses adieux aux Turcs qui vivent à Paris, lors d’une cérémonie.

Les Turcs et Français qui ont profité pendant de longues années des services d’Elele, ont affiché un grand intérêt à la cérémonie d’adieu organisée dans le bâtiment de la marie du 10ème arrondissement de Paris.

Le Consul Général de Turquie à Paris, Uğur Arıner, et le Maire du 10ème arrondissement de Paris ont également participé à cette réunion d’adieu.

Les administrateurs des association et représentants de la Mairie qui ont intervenu lors de la cérémonie, ont critiqué la politique d’intégration du gouvernement et l’arrêt brutal des subventions pour les association qui travaillent pour l’harmonisation.

L’association avait déclaré sa faillite le mois dernier, lorsque le gouvernement français a arrêté les subventions pour réduire les dépenses publiques en vue de remédier au déficit budgétaire.

Le dernier communiqué de l’association précise que la raison principale de l’arrêt de 25 ans activités d’Elele, était dû au fait que « le gouvernement français n’avait pas respecté ses obligations ».

Elele assurait des travaux de conseillé social, conseillé juridique, et donnait des cours de langue turque et française.

Elle informait les institutions et organisations françaises concernant les problèmes des immigrés turcs, et suivait des travaux en commun avec les autorités officielles, les autres organisations sociales, les écoles et mairies, en vue de produire des solutions.

Près de 5 milles immigrés par ans faisaient appel à Elele qui suivait environs 300 dossiers juridiques concernant la loi sur les étrangers.

Source : http://www.trtfrench.com/trtinternational/fr/newsDetail.aspx?HaberKodu=15d6f413-b2da-450a-8e27-27fba5e3e197

[laroserouge]

je suis tres decu
je connais tres bien ELELE
ils nous on beaucoup aider quand j etait adolescente collegienne lyceene
a l epoque mes parents parlez pas du tout francais
souvent les femmes qui travaillais nous aidait dans les traduction
je suis vraiment tres decu

Gaye, Pinar, Nur je les connais tres bien je ne sais pas ce qu elles sont devenue mais elles etait tres gentille
ADIEU ELELE
_________________
L'homme politique qui a besoin du secours de la religion pour gouverner n'est qu'un lâche. Or, jamais un lâche ne devrait être investi des fonctions de chef de l'Etat."

Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir

[murat_erpuyan]

Sirmen'den sonra Ugur Hukum'de yazmis, Bugunku Cumhuriyet'in ilk sayfasinda yer aldi...

PARİS

UÐUR HÜKÜM

ELELE son nefesini verdi


Dostlar, Fransa’da bir kalemiz daha düştü! 2009’da 25. yaşını dolduran, Fransa’da yaşayan yabancıların mücadele simgesi derneğimiz “ELELE” onurlu bir hüsranla son nefesini verdi. Fransalı Türklerin, Türkiye ve Türkçe hassasiyeti taşıyan herkesin gözbebeği, düşmanlarının dahi saygı duyduğu, en faal ve örnek göçmen örgütü ELELE 8 Nisan’da iflas bayrağını kapısına astı. 15 Nisan’da atanan kayyum birkaç gün içinde tasfiye işlemlerine başlayacak. Çeyrek yüzyılın birikimi göz göre göre berhava oldu.

Niçin bu duruma düşüldü? Derneğimiz her şeyden önce Nicolas Sarkozy’nin kişiliğinde somutlanan yeni muhafazakâr-liberal görünümlü “çağdaş gericilik”in kurbanı oldu. Fransa’daki iktidarın tüm tarihsel ve toplumsal “entegrasyon” geleneğini bir kenara bırakarak, adı konmayan bir “asimilasyon” siyaseti başlatması, resmi mercilerin kasıtlı ve telaşlı bir biçimde çıkarttıkları yeni sübvansiyon uygulaması ELELE’nin düşüşünü hazırladı. ELELE’nin Fransız toplumundaki konumunu kavramaktan uzak Türkiye Cumhuriyeti ve temsilcilerinin bu kuruluşu yıllarca solcu ve muzır bir “örgüt” görüp dışlamaları, gidişatı hazırlayan bir başka etkendi. Son gelişmeler karşısındaki duyarsızlıklarıysa içler acısıydı. Kuşkusuz bu süreçte bazı dönemeçleri almasını bilemeyen, yeterince ihtiyatlı davranmayan ELELE derneğinin de payı vardı. Hürriyet Avrupa baskısı, Türkçe bazı internet siteleri ve değerli ağabeyimiz Ali Sirmen dışında Türkiye’den hiç kimsenin itibar etmediği bu olaya Fransa’nın en saygın 3 gazetesinden 2’si, Le Monde ve Libération geniş yer ayırdı. Özel muhabir yollayıp ELELE’nin kurucu müdürü Gaye Petek ve dernek çalışanlarıyla söyleşi yaptılar. AFP haber ajansı durumu anlatan 4-5 bülten çıkarttı. Bazı Fransız internet siteleri gelişmeyi, başlatılan imza kampanyasını yansıttı. ELELE’nin düzenlediği basın toplantısında Petek’in de belirttiği gibi iktidarın yeni uygulamasını, Sarkozy’nin açılım politikası çerçevesinde hükümete soktuğu iki eski solcu, yeni “liberalleşmiş” üyenin gerçekleştirmiş olması “kaderin acı cilvesi”ydi(!). “Göçmen” kavramını Fransa’daki varlıkları 5 yılın altında olanlara sınırlayan iktidar, diğerlerinin (yani yüzde 95’in) kökenleri ve kültürünü yokmuş varsayarak hareket etmeye karar verdi. Farklı yönde faaliyet gösterecek her türlü girişimi “yasal” yollardan boğmaya başladı. Örneğin, Paris’te Gülbenkyan Vakfı Ermeniler ve Portekizlilere, Soros Vakfı Macarlar veya Doğu Avrupalılara, Suudi Rabıta Vakfı Araplara veya Abant Platformu (F. Gülen) Türklere yönelik bir kurum, dernek oluşturursa ne âlâ! Aksi takdirde yaklaşık iki yüzyıldır dünyaya örnek oluşturmuş “Fransız Entegrasyon” politikasının ruhuna “El Fatiha”! Laik, hoşgörülü, değişik kültürlerin yeni zenginlikler doğurduğu, Fransa’yı 2 asır onurlandırmış kültür, bilim ve evrensel düşünce hayatının tepesine yerleştirmiş bir dünya bakışına elveda! Ya 5 yılda “Fransız” olursun ya da kokuşmuş siteler, sorunlu, varoşlaşan mahallelerde gettolaşırsın. “Uyumsuz”san sopa, “uyum”luysan köklerini unut! Alternatif mi? Tayyip Erdoğan son Fransa ziyaretinde Zenith salonuna topladığı 5 bin yandaşına dersler verdi. “Türkiye dünyanın merkezindedir. Herkesin gözü Türkiye’nin üzerindedir...” Erdoğan’ın vazgeçtik dünyadaki öneminden, Fransa’da olduğunu, Sarkozy ile yemek yediğini, diğer temaslarını Fransa’nın hiçbir büyük kanalı “bir saniye” dahi vermedi. Nerede “Van minıt”? Erdoğan en baskıcı rejimleri hatırlatan bir uygulamayla resmi TRT-Türk ve yandaş TV Kanal 24’ün 7 Nisan’da canlı yayımlanan 1.5 saate yakın söylevinde işaret parmağını tehditkâr bir edayla sallayarak üfürüyordu: “Hepiniz Fransız vatandaşı olun, siyasete ve toplumun içine girin, ama köklerinizi asla unutmayın. Asimile olmayın! Asimilasyon insanlık suçudur!” Peki ne öneriyordu? Fransa’da kurulacak Yunus Emre Kültür Merkezleri Türkçe öğretecekmiş. Başka? Değinilmeyen Gülen/Zaman ve Milli Görüş türevi örgütler Fransa’da da köşeleri tuttu. Mali sıkıntıları yok ve her geçen gün göçmen Türk ve Kürtlerden nitelikli “mücahit” devşiriyorlar. Abant Platformu’nun 2006’da Paris’te düzenlediği toplantıya Türkiye’den davet edilen topluluğa harcanan parayla ELELE’nin 9 çalışanının 5 yıllık maaşı ödenebilirdi. Erdoğan’ın Paris toplantısına Fransa, hatta Almanya’dan otobüslerle “isim isim” taşınan alkışçıların içinde yaşadıkları toplumların yarınını düşüneceklerine inanmak için saf olmak gerek. TRT’nin yüzde 16’sını satın aldığı, merkezi Lyon’daki Euronews Türkçe servisinin başına Zaman gazetesinin Paris muhabirini getiren, 15 kişilik kadroyu TRT aracılığıyla, 1 kişi hariç doğru dürüst Fransızca bilmeyenlerden oluşturan zihniyet acaba hangi Avrupa’daki “muasır medeniyet” seviyesine erişmeyi hedefliyor? Sarkozy ve Erdoğan’ın kurmayı hayal ettikleri dünya yeni “Soğuk Savaş”ı hazırlıyor. Le Monde’un ELELE’nin başına gelenleri özetlediği başlık çok anlamlıydı. “Yaşaması fazla ÖRNEK olan bir dernek, ELELE”. Türk göçmenlerini Fransız yasa ve kuralları doğrultusunda yönlendiren, onlara başta kadınlar olmak üzere eşitlikçi bir hizmet veren; Türkiye’yi Fransa’ya çok yönlü boyutlarıyla tanıtan bağımsız, laik, aydınlık ve insanı ön plana çıkartan bir kuruluştu. El ele verip ELELE’yi yok ettiler. Gözyaşlarımız isyan duygularını bastıramıyor. Ama burası Fransa! “ELELE” bitti, ama “EL ELELİK” bitmedi. Yarından umutluyuz...


ugur.hukum@rfi.fr

[murat_erpuyan]

pour info :

http://jesigne.fr/sign/petition/pourqueviveelele