34 visiteur(s) et 0 membre(s) en ligne.
  Créer un compte Utilisateur

  Utilisateurs

Bonjour, Anonyme
Pseudo :
Mot de Passe:
PerduInscription

Membre(s):
Aujourd'hui : 0
Hier : 0
Total : 2216

Actuellement :
Visiteur(s) : 34
Membre(s) : 0
Total :34

Administration


  Derniers Visiteurs

SelimIII : 08h27:03
duygu : 21h04:49
lalem : 1 jour, 05h32:12
murat_erpuyan : 1 jour, 22h09:09
administrateu. : 4 jours


  Nétiquette du forum

Les commentaires sont sous la responsabilité de ceux qui les ont postés dans le forum. Tout propos diffamatoires et injurieux ne sera toléré dans ces forums.


Forums d'A TA TURQUIE :: Voir le sujet - Türkiye'de Adalet
Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum Forums d'A TA TURQUIE
Pour un échange interculturel
 
 FAQFAQ   RechercherRechercher   Liste des MembresListe des Membres   Groupes d'utilisateursGroupes d'utilisateurs    

Türkiye'de Adalet
Aller la page Prcdente  1, 2, 3, 4, 5, 6
 
Poster un nouveau sujet   Rpondre au sujet    Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum » Forum en langue turque
Voir le sujet prcdent :: Voir le sujet suivant  
Auteur Message
bendeniz
Expert
Expert


Inscrit le: 17 Nov 2014
Messages: 188

MessagePost le: 18 Fv 2020 1:51    Sujet du message: Rpondre en citant

Universiteler gibi adaletin çokusunun sonucu olsa gerek bu bolum unutulmus gitmis...

Citation:


Türkiye'nin ilk AİHM yargıcı Rıza Türmen Gezi davasını yazdı: Bir hukuk devleti hâlâ mevcutsa Osman Kavala'nın beraat etmesi gerekir

https://t24.com.tr/yazarlar/riza-turmen/turkiye-nin-ilk-aihm-yargici-riza-turmen-gezi-davasini-yazdi-aihm-karari-ulkedeki-demokrasi-ve-hukuk-devletinin-hangi-noktada-oldugunu-gostermesi-bakimindan-onemli,25604

yazini aktarmak için aramam gerekti forumda konu basligini...

Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message priv
SelimIII
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 30 Ao 2007
Messages: 2638
Localisation: Paris

MessagePost le: 19 Juin 2020 12:07    Sujet du message: Rpondre en citant

Baslik Türkiye'de adalet, ama Turkiye'de oyle bir sey yok ki ? Gerçi 1923 de kurulan Turkiye bitti artik Tayyipland var...

Iste "Tayyipland" da koydugum mesaji buraya da birakayim.


SelimIII a crit:
Tayyipland'a bak... Yargiçlar hem de ilk ve itiraz mercii hakimler iktidarin istedigi gibi bir karar vermeyince haklarinda hemen sorusturma açiliyor.

Bu diktatorluk degil de nedir?

Citation:
Bahçeli’ye hakaret davasında beraat veren 4 yargıca soruşturma

Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Birinci Dairesi, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli hakkında “dönek”, “fırıldak”, “AKP stepnesi” diyen kişi hakkında açılan davada beraat kararı veren yerel mahkeme hâkimi ile kararı onayan Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi Başkan ve 2 üyesi hakkında soruşturma açtı.


https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/bahceliye-hakaret-davasinda-beraat-veren-4-yargica-sorusturma-1745071

18 yillik çokusun sonuçlari...


Twisted Evil


Evil or Very Mad
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message priv
bendeniz
Expert
Expert


Inscrit le: 17 Nov 2014
Messages: 188

MessagePost le: 25 Ao 2020 0:19    Sujet du message: Rpondre en citant

Belçikalı avukatlar ölüm orucundaki Türkiye'deki meslektaşlarını desteklemek için açlık grevinde

Avukatlar, 200 gündür cezaevinde olan Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal'ın serbest bırakılması için Türkiye'nin Brüksel Büyükelçiliği önünde eylem yaptı

https://twitter.com/euronews_tr/status/1297923702194135042
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message priv
SelimIII
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 30 Ao 2007
Messages: 2638
Localisation: Paris

MessagePost le: 15 Oct 2020 8:25    Sujet du message: Rpondre en citant

SelimIII a crit:
Alt mahkeme Anayasa mahkemesi kararini dinlemiyor. Yani demokratik sistem katlediliyor, buna AYM'den bir hakim sembolik tepki veriyor. Ve iktidar kuduruyor...

Citation:
“Türkiye’ye geçmişte acılar yaşatmış müdahalelerin sloganının bir Anayasa Mahkemesi üyesi tarafından kullanılması utanç verici bir saygısızlıktır. Hukuktan başka bir dili olmaması gereken bir AYM mensubunun hukuku katletmenin sembolü olan bir dille konuşması vahimdir”

deme yuzsuzlugunu gosteriyor AKP Sözcüsü Ömer Çelik.

Hukuku katleden tweet atan Anayasa Mahkemesi hakimimi yoksa iktidar mi?

Igrenç bir durum.
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message priv
SelimIII
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 30 Ao 2007
Messages: 2638
Localisation: Paris

MessagePost le: 15 Oct 2020 8:34    Sujet du message: Rpondre en citant

Adalet denen kavramin nasil bir kokusmuslukla ortadan kaldigina bakar misiniz?
Bu yazi yuzunden belki Cumhuriyet'e yine saldirirlar, yaziyi kaldirtirlar. Ben buraya kayit duseyim. Bir de burada kalsin.

Citation:


Barış Terkoğlu

Türkiye’yi karıştıran hâkimi nereden hatırlıyorum?


15 Ekim 2020 Perşembe

Keşke mahkemeleri konuşmadığımız bir gün olsa. Nedense olmuyor.

Türkiye dün iki mahkeme kararını birden tartışıyordu. Sözcü yargılamasında istinaf mahkemesi, gazeteye verilen cezaları onadı. Enis Berberoğlu dosyasında ise yerel mahkeme, hukuk devletine darbe yaparak Anayasa Mahkemesi’nin kararını tanımadı.

İşin ilginci, her ikisi de aynı hâkimde kesişiyordu. Sözcü davasında hükmü 27 Aralık 2019’da İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi vermişti. Berberoğlu kararını ise önceki gün İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi aldı. İşte bu arada, 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nin başkanı getirilip 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başkan yapıldı.

Üstelik...

Sadece bu davalar değil. Son dönem televizyonlarda konuşulan tüm kararlar da aynı hâkimden çıkıyor. Canan Kaftancıoğlu’ndan Çağdaş Hukukçular Derneği’ne, Selahattin Demirtaş ve Sırrı Süreyya Önder’in aldığı cezadan Can Dündar’ın mallarına el konulmasına kadar... İstisnasız bütün gazetelerde okuduğunuz kritik haberlerin konusu onun baktığı davalar.

Özel hâkimler devri

Uzatmayayım...

Ya talih o hâkime “senin başına önemli davalar kuşunu konduruyorum” diyor ya da “bu işleri ancak o çözer” diyen önemli birileri, verilmesi gereken kararları onun imzasına bırakıyor.

Nasıl oldu da Sözcü kararını verip birkaç ayda Berberoğlu mahkemesine gönderildi diye merak ediyordum. Bir avukat arkadaşım, “Normal değil, Berberoğlu kararını veren 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne atandı ancak buna ilişkin bir kararname bulamadık, hatta HSK’nin sitesi dahil hiçbir yerde yayımlanmadı, üstelik eski üyeler ile bir dönem birlikte dahi çalıştılar, eski üyeler ancak genel kararname ile mahkemeden gönderildiler” diyor. Kısacası dünkü “özel yetkili mahkemeler”in yerini “özel yaratılmış hâkimler” almış görünüyor.

Gülen ailesinin karıştığı tecavüz

İşin ilginci, ben o hâkimi bambaşka bir yerden tanıyorum. Hayır, yargılandığım bir davadan değil. Ağır ceza mahkemesinden de değil. Daha önce FETÖ’nün, Gülen ailesinin, toplu tecavüzün, çocuk istismarının konu olduğu bir hikâyeden.

Şöyle anlatayım...

29 Ekim 2007 günü, saat sabaha karşı 03.00. Bir kız çocuğu Erzurum Dadaşkent Polis Merkezi’nden içeri girdi. Polislere “Gidecek yerim yok, bana yardımcı olun, tecavüze uğradım” dedi. Adı kayıtlara S.Ö. olarak geçti. Yaşı daha 15’ti.

Aynı gün adli muayene süreçlerinin ardından saat 21.30’da savcıya yaşadıklarının bir bölümünü anlatmaya başladı. İlk tecavüze uğradığında 10 yaşındaydı. Dağılmış bir ailenin çocuğu olan S.Ö’ye yıllardır kimi tehditle kimi kandırarak tecavüzler sürüyordu. Olayları ve kişileri ayrıntılarıyla anlatan S.Ö’nün ilk ifadesinin ardından 8 şüpheli tutuklandı. S.Ö. hakkında da acil koruma kararı alındı ve küçük kız, yetiştirme yurduna yerleştirildi.

16 Kasım 2007 tarihi ise soruşturmada dönüm noktası oldu. Yurdun sosyal hizmet uzmanı Hakan Şahin’in S.Ö’nün anlattıklarına dayanan 2007/295 No’lu raporuna göre S.Ö., kendisine tecavüz eden başka isimleri de ayrıntılarıyla anlattı. Verdiği isimlerden biri ise Fethullah Gülen’in kardeşi Seyfullah Gülen’di.

Her raporda tecavüz halkası genişliyordu. 10 gün sonra psikolog Selma Kırmızı’nın da katıldığı görüşmede S.Ö. kendisine tecavüz eden isimler arasında Seyfullah Gülen’in iki oğlunu, yani FETÖ liderinin yeğenlerini de saymıştı. En acısı S.Ö. öz babasının da istismarına uğramıştı.

Sosyal hizmet uzmanı ve devletin psikoloğunun hazırladığı rapor şöyle bitiyordu:

“Kız çocuğunun zihinsel olarak sebep-sonuç ilişkisi kuramadığı, bundan dolayı yaşadığı olayları olduğu gibi anlatarak verdiği ifadelerin doğru olduğu kanaati uyanmıştır.”

Hem paralel hem düşey devlet

Gelin görün ki dönem “ne istediniz de vermedik” dönemiydi. AKP ile FETÖ arasındaki ortaklık tam gaz sürüyordu. Barış Pehlivan’la yazdığımız Mahrem kitabı ise mahkeme dosyalarıyla, istihbarat raporlarıyla, WikiLeaks belgeleriyle o günleri anlatıyordu.

Gülen’in kardeşinin ve yeğenlerinin adı dosyaya girince hem paralel hem dikey devletin tavrı bir anda değişmişti. Yurttaki görüşme tutanakları ortadan kaldırıldı. Soruşturma savcısı değiştirilerek FETÖ’cü olduğu bilinen bir savcı atandı. Yurt çalışanlarının telefonları aylarca dinlemeye alındı. S.Ö., içinde nedense istihbaratçı polislerin olduğu bir polis aracıyla alınarak Erzurum’dan Urfa’ya bir kadın sığınma evine götürüldü. Adli Tıp’ın “kronik fiili livataya ait bulguların olduğu” ve “anal yolla cinsel ilişkiye girdiği” tespiti yaparak doğruladığı tecavüzlere rağmen S.Ö’nün adını verdiği 84 kişi hakkındaki soruşturmalar tek tek kapatıldı. Gülen ailesi, devlet gücüyle kurtarılmıştı.

3 yılda joker başkan

Mahrem kitabında dönemin Erzurum Valisi Celalettin Güvenç’in de dosyanın kapatılması için çalıştığını somut örneklerle anlatmıştık. Olayın tanıkları da yazdıklarımızı doğruluyordu. Yıllar sonra kitapla gündeme getirdiğimiz S.Ö. dosyası yeniden açıldığında hazırlanan 198 sayfalık iddianamede 42 kez Güvenç’in adı geçiyordu. Gelgelelim devir değişmiş, FETÖ’nün tasfiyesi süreci başlamış, buna karşın Celalettin Güvenç de AKP’de siyasetçi olmuştu. “Ortaklık” dönemi hem akıllardan hem tarihten silinmeliydi.

Mahrem kitabı FETÖ aleyhindeki iddianamelere kaynak kitap olarak adıyla girdi ama Güvenç’in başvurusuyla kitabın tanıtım ve satış linkleri hakkında yasak kararı alındı. Ardından S.Ö’ye tecavüzü anlatan onlarca haber yasaklandı. Mahkeme kararı bir garabetti. Somut hiçbir gerekçe olmadan, sadece “birini” kurtarmak için yazılmış gibiydi.

3 yıl önce o yasak kararını alanı herhalde tahmin ettiniz. Yukarıda sürekli konuştuğumuz davaların hâkiminden başkası değil. O dönem henüz ağır ceza mahkemesine atanmamıştı. 3 yıl önce tavrından çok çabuk yükseleceği belliydi. Ama bu kadarını hiç kimse tahmin edemezdi. Hızla “joker” başkan oluverdi.

Tecavüze devam

5 yıl önce Mahrem kitabına S.Ö’nün hikâyesiyle başlamıştık. Çünkü olay, iktidar destekli Fethullahçı çetenin hukuka tecavüzünün sembolü gibiydi.

Bakıyorum, dün AKP’li vekili temizlemek için hukuku ayaklar altına alan da bugün CHP’li vekili cezalandırmak için AYM kararını tanımayarak hukuk darbesi yapan da aynı. O gün Gülen’in itibarını koruyan da şimdi Gülen’e en saldırıyor görünen de aynı. 3 yıl önce FETÖ aleyhindeki kitapları, yazıları, haberleri “bizimkilere dokunmayın” diye yasaklatan da bugün FETÖ’yü birilerine dokunmak için bahane haline getiren de aynı.

Tecavüzcüler değişti mi bilmiyorum ama tecavüz kaldığı yerden devam ediyor.




Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message priv
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 11983
Localisation: Paris

MessagePost le: 18 Oct 2020 0:40    Sujet du message: Rpondre en citant

Citation:


Kadir Şeker
17 Ekim 2020

Yılmaz Özdil



Yanlış yaptın Kadir…

Kadını döven herifi öldürdün, 12 yıl yedin.

Halbuki, o herif yerine kadını öldürseydin, şimdi dışardaydın.



■ Eşini sopayla döve döve öldürüp, taksirle, yani dikkatsizlikle öldürmekten yargılanıp, bir senede çıkanlar var bu ülkede.

■ Eşini suratından pompalı tüfekle vurup, tüfeğimi inceliyordum, hay Allah, yanlışlıkla ateş aldı diyerek, sıyıranlar var.

■ 80 yaşındaki eşini bıçaklayarak öldürüp, 83 yaşındayım, yaşıma hürmet edin diyerek, cezai ehliyeti yok gerekçesiyle bırakılanlar var.

■ 17 yaşındaki kızcağızı kendisine aşık olmuyor diye 35 yerinden bıçaklayıp, kafasını testereyle kestikten sonra buzdolabına koyan manyağı, sadece beş yıl yatırıp bıraktılar bu ülkede!

■ Boşanmak isteyen eşini delik deşik ederek öldüren, 26 santim boyundaki bıçağı 37 defa saplayan, sonra o 26 santimlik bıçağa “öldürücü boyutlarda değil” diye rapor alarak, ceza indirimi alan var.

■ “Babam bana tecavüz etti” diyen kızını öldürüp, “babasını kamuoyunda mahçup etti” gerekçesiyle paçayı kurtaran var.

■ Ormanda tecavüz ederken suçüstü yakalanıp, “suç henüz gerçekleşmedi, yarım kaldı” gerekçesiyle sokağa salınanlar var.

■ Musallat olduğu hamile kadını boğarak öldürüp, mahkemeye takım elbise giyerek geldiği için “saygı”dan iyi hal indirimi alan var.


■ Kuyuya atıp “tayt giyiyordu” indirimi alan var, tavana asıp “piercing takıyordu” indirimi alan var, döve döve öldürüp “zaten travestiydi” indirimi alan var, tabancayla vurup “tanımadığı insanlara sokakta saati sorarak cilve yaptı” indirimi alan var, benzinle yakıp “çok sık banyo yapıyordu, şüphelendim” indirimi alan var, gırtlağını kesip “benden izinsiz çarşıya alışverişe gitti” indirimi alan var.

■ Bursa'da bir kadın, oğlu tarafından yastıkla boğularak öldürüldü, niye öldürdün diye sordular, ilk ifadesinde “rüyamda annemi öldürmem için işaret aldım” dedi, sonra “beni insanların yanında küçük düşürüyordu” dedi, en son itiraf etti, “uyuşturucu almak için para istedim, vermedi” dedi, bu herife “anne-oğul ilişkisi kopuk” gerekçesiyle indirim verildi iyi mi.

■ 16 yaşındaki kuzenini zorla kaçıran, imam nikahıyla kapatan, kıskanarak bıçakla öldüren, sadece dört yıl yatan, afla bırakılan, çıkar çıkmaz dul bir kadını evlenme vaadiyle kandıran, kadın kandırıldığını anlayıp ayrılmaya kalkışınca, baltayı kaparak, kadının kafasını harsss diye ikiye bölerek öldüren, sadece altı yıl yatıp, tekrar sokağa salınan, normalde insan içine çıkmaması gerekirken, “cazip damat adayı” diye televizyonlardaki evlilik programlarına çıkarılan herif var bu ülkede.



Bu cazip damat adayının (!) televizyonlarda “yuva kurmak isteyen sevimli katil” olarak alkışlandığı gün… Kastamonu'da herifin biri eşini dövüyordu, tekmelerken belindeki tabancayı düşürdü, kadıncağız can havliyle kaptı, tetiğe bastı, herif öldü, kadına 17 sene verdiler!




Silah zoruyla tecavüz eden, hamile bırakan, “çocuklarını öldürürüm” tehdidiyle tacize devam eden, “sevgilim olduğunu söylerim, seni rezil ederim, sana değil bana inanırlar” tehdidiyle tecavüzlere devam eden, olay gecesi zorla pencereden girmeye çalışan eniştesini av tüfeğiyle vurup öldüren kadına… Müebbet verildi bu ülkede!



Erkek kadını öldürürse, artık ayıp bile sayılmıyor.

Kadın erkeği öldürürse, idam olsa idam edecekler.



Yanlış yaptın Kadir…

Kadını döven herifi öldürdün.

Bari akıl edip herifle beraber kadını da öldürseydin, hiç olmazsa iyi hal indirimi alırdın.

Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message priv
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 11983
Localisation: Paris

MessagePost le: 22 Oct 2020 0:21    Sujet du message: Rpondre en citant

Tayyipland'da adalet ara mumla bulasin !


Danıştay’ın iptal ettiği Yeşil Yol’un yapımı sürüyor
Hayrat Muhtarlar Derneği Başkanı Trabzon’un Hayrat ilçesindeki yol çalışmalarının ‘Yeşil Yol’ kapsamında olduğunu belirtirken Hayrat Kaymakamı ise ‘ilgisi yok’ dedi. Yeşil Yol davasının avukatı Demirci de “Çalışmaları Yeşil Yol kapsamında yapmadım demenin hiçbir hukuki geçerliliği yok” ifadelerini kullandı.

https://www.birgun.net/haber/danistay-in-iptal-ettigi-yesil-yol-un-yapimi-suruyor-319963



Yazida da belirtildigi gibi Reis'in oturdugu 1000 kusur odali saray da kaçak. Mahkeme iptal etmisti. Gel de engel engelleyebiliyorsan demisti Reis...




.
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message priv
duygu
Admin
Admin


Inscrit le: 23 Sep 2008
Messages: 5018

MessagePost le: 30 Dc 2020 3:02    Sujet du message: Rpondre en citant

Adaletin olmadigi bir ülke Türkiye.
Hakimler, savcilar emir kulu sanki...
Neden mi boyle yazdim.
CÜNKÜ :

Citation:

Şöhretli, yandaş ya da nüfuzlu değilsen adalet yok!


Üç ayrı olayı özetleyerek başlayacağım yazıya.

1- Bir kişi, Orhan Gencebay’a sosyal medyada “yalaka” dedi. Gencebay’ın avukatı suç duyurusunda bulundu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Yapılan yorumun “aleni hakaret suçunu oluşturduğu” gerekçesiyle sanığın 3 ay 15 günden 2 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi. Mahkeme, suçun işlendiğini tespit ederek sanığı 1500 TL adli para cezasına çarptırdı.

2- Bir kişi sosyal medyada Kıvanç Tatlıtuğ hakkında “Hiçbir mecrada halk için mücadele vermeyen, sadece yakışıklı olduğu için beyinsizler tarafından çok sevilen bir sanatçı bozuntususun” şeklinde yorum yaptı. Tatlıtuğ’un şikâyeti üzerine soruşturma başlatıldı.

3- Adalar’daki atlı faytonlara karşı mücadele verdiğim sırada, 29.12.2019 tarihinde, sosyal medyada bir kişi, siyah üzerine beyaz renkle “Herkes cezasını çekmeli” yazan ve üzerinde düğüm atılmış idam halatı bulunan görseli aynen şu ifadeyle paylaştı: Zülal Kalkandelen için İDAM isteriz!

Birinci ve ikinci olayda gerekli yasal işlemleri başlatan, hakareti suç olarak kabul edip sanığı cezalandıran savcılık, açıkça ölümle tehdit edildiğim paylaşım karşısında ne yaptı dersiniz?

Bir avukat suç duyurusunda bulundu. Bu konuda ifade verdi...

Ve sonunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı geçen hafta aşağıdaki yanıtı gönderdi:

“Yapılan soruşturmada söz konusu gerçekleşen eylemin tehdit içerikli sözler olduğu ancak müştekiye karşı iddia olunan bir eylemin oluşmadığı, bu şekilde atılı tehdit suçunun unsurları itibarıyla oluşmadığı anlaşılmakta, şüpheli hakkında üzerine atılı suç bakımından KAMU ADINA KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA karar verildi.”

***

Bir kez daha görülüyor ki:

Türkiye’de şöhret, yandaş ve çok zengin nüfuzlu bir kişi değilseniz, hukuk sizi korumuyor, adalet bulamıyorsunuz.

https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/zulal-kalkandelen/sohretli-yandas-ya-da-nufuzlu-degilsen-adalet-yok-1802122

Ve bu yazidan da ogrendim ki,

Citation:

Yandaş kanalda “Bizim aile 50 kişiyi götürür” diyerek açıkça insanları öldürebileceklerini söyleyen Sevda Noyan hakkında takipsizlik kararı verilirken; Merdan Yanardağ, Abdülhamit ile ilgili tarihi gerçekleri anlattığı için Tele 1 TV, 5 gün kapatılıyor.

Bu kadarla da bitmedi...
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message priv
duygu
Admin
Admin


Inscrit le: 23 Sep 2008
Messages: 5018

MessagePost le: 30 Dc 2020 3:11    Sujet du message: Rpondre en citant

Kadina siddet konusunda duyarli oldugumdan konuyu takip ettim.

Bir savci var Istanbul'da, tartismali tutuklamalar ve suçlamalarin sahibi oldugu soylenen kisi ki karisina siddet uyguladigi da basina yansimis.

Bu adam, apar topar Yargitay'a uye yapiliyor. Yargitay'a uye yapildigi sirada gerçeklesmesi gereken bu kurumdan Anayasa mahkemesine seçilecek uye seçimi erteleniyor. Teoride Yargitay bir hakimin deney kazandigi, uzmanlastigi bir oldugundan burada bir kaç sene çalismis kisiler Anayasa Mahkemesi'ne uye olabiliyorlar. Bu adam bir tek dosya açmadan Anayasa Mahkemesi uyeligine adayligini koyuyor ve diger adaylar çekiliyor ve adam isik hiziyla Anayasa Mahkemesi Baskani seçiliyor.

Isin en aci yani yanlis hatirlamiyorsam, bu taamullere uymayan durumu yuzden fazla Yargitay hakimi onayliyor ki bu adam oy vererek en çok oyu alan adam haline getiriyorlar...

Iste Erdogan'in baskanligini yaptigi ûlkede adalet boyle bir sey...

Ornekleri anlata anlata bitirmek zor.
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message priv
Montrer les messages depuis:   
Poster un nouveau sujet   Rpondre au sujet    Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum » Forum en langue turque Toutes les heures sont au format GMT + 2 Heures
Aller la page Prcdente  1, 2, 3, 4, 5, 6
Page 6 sur 6

 
Sauter vers:  
Vous ne pouvez pas poster de nouveaux sujets dans ce forum
Vous ne pouvez pas rpondre aux sujets dans ce forum
Vous ne pouvez pas diter vos messages dans ce forum
Vous ne pouvez pas supprimer vos messages dans ce forum
Vous ne pouvez pas voter dans les sondages de ce forum


Powered by phpBB v2 © 2001, 2005 phpBB Group Theme: subSilver++
Traduction par : phpBB-fr.com
Adaptation pour NPDS par arnodu59 v 2.0r1

Tous les Logos et Marques sont dposs, les commentaires sont sous la responsabilits de ceux qui les ont posts dans le forum.