274 visiteur(s) et 0 membre(s) en ligne.
  Créer un compte Utilisateur

  Utilisateurs

Bonjour, Anonyme
Pseudo :
Mot de Passe:
PerduInscription

Membre(s):
Aujourd'hui : 0
Hier : 0
Total : 2270

Actuellement :
Visiteur(s) : 274
Membre(s) : 0
Total :274

Administration


  Derniers Visiteurs

administrateu. : 11h41:57
murat_erpuyan : 11h44:21
SelimIII : 1 jour, 01h08:53
Salih_Bozok : 3 jours
cengiz-han : 3 jours


  Nétiquette du forum

Les commentaires sont sous la responsabilité de ceux qui les ont postés dans le forum. Tout propos diffamatoires et injurieux ne sera toléré dans ces forums.


Forums d'A TA TURQUIE :: Voir le sujet - Football en Turquie
Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum Forums d'A TA TURQUIE
Pour un échange interculturel
 
 FAQFAQ   RechercherRechercher   Liste des MembresListe des Membres   Groupes d'utilisateursGroupes d'utilisateurs    

Football en Turquie
Aller à la page Précédente  1, 2, 3 ... 18, 19, 20, 21, 22, 23  Suivante
 
Poster un nouveau sujet   Répondre au sujet    Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum » Forum Sport
Voir le sujet précédent :: Voir le sujet suivant  
Auteur Message
KralAuriverde
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 04 Juil 2011
Messages: 1085

MessagePosté le: 09 Fév 2017 21:43    Sujet du message: Répondre en citant

Yahu ne Basaksehir'i, futbolun yeni terörïsti Bestas, sirf hakemlerle 10-12 puan aldi be sezon basindan beri !

Tüpçü'nün alacaklarindan dolayi, bu sene yine tinercileri sampiyon yapacaklar.

Bu aksam gündeme düsen cezalar bunu göstermiyor mu ?

Bu maçin kasedini UEFA'ya ve FIFA'ya gönderin, adamlar, cezalari ögrenince saskina dönerler. Agizlari açik kalir...
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 12 Fév 2017 14:05    Sujet du message: Répondre en citant

Son olarak, Basak - GS, BJK - FB, Bursa - FB maçlarini izledim.

Evet Basaksehir yoneticileri sayesinde kollanabiliyor olabilir, ornegin GS maçinda ofsayt gol ve Emre'nin kirmizi karti olas sonuç degisebilirdi ama bu maçta Basak GS'dan daha iyi futbol oynadi.

BJK 6 FB maçi burada yazildi.

Son Bursa maçinda iki penaltida bana gore yanlisti. Bursali oyuncunun kirmizi kart gormesi zorlamaydi. Ama 10 kisi oynayan Bursa'ya FB gol atamadiysa suçu kendinde arasin...
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
KralAuriverde
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 04 Juil 2011
Messages: 1085

MessagePosté le: 12 Fév 2017 14:33    Sujet du message: Répondre en citant

Ama Basaksehir kollaniyor tezine zerre kadar inanmiyorum. Bu ligde bir takim kollaniyorsa o da tüpçü'nün BJK'sidir. Quarejma'ya Karabük'te kirmizi kart vermeyen -GS'li- hakem gitsin amatör'de yönetsin bundan sonra. Ama bu kirli ligde BJK lehine karar veren veya onu koruyan hakem el üstünde tutuluyor. Aksi takdirde o hakem hemen kenara çekiliyor. En basit örnek vermek gerekirse BJK-FB maçinin hakemi. Ne diye cezalandirdilar, fenerin golü tertemiz, arti Marcelo'ya kirmizi kart çikaramadi, Oguzhan'in çirkefliklerini es geçti, en az 8 ile 24 maç arasi cezalandirilmasi gereken Tosiç 4 maçla siyirdi. Üstelik FB'nin nizami ikinci golünü vermedi. Onca küfür edildigi Vodafonarenada, seyircinin sahaya girdigi bir maçta BJK sadece 1 maç cezayla yirtti. Bu maç Kadiköy'de olsaydi Fener 1 maçla kurtulur muydu misal ?


BJK'in açik ara en çok kollanan takim oldugu bir kez daha gözler önüne serildi.

Robin Van Persie'ye dilini çikardigi için tüpçü federasyonu 3 maç ceza vermisti, bugün orta parmak gösterme vakasinda, geçen gün BJK-FB derbisinde, orta parmagini gösteren Talisca'ya ayni federasyon sadece bir maç ceza vererek milletle yine John Benjamin Toschak geçti.

Mad


Dernière édition par KralAuriverde le 11 Mai 2017 21:16; édité 1 fois
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 11 Mai 2017 21:00    Sujet du message: Répondre en citant

Soner Yalçin'dan sonra Bilgin Gökberk de Basaksehir'e takilmis. Yazi da yanlis ya da yalan olan ne!

Citation:



Başakcity

Bilgin Gökberk
Cumhuriyet, 05 Mayıs 2017


Başakşehir..

Eski İbbspor..

***

'Hayatım futbol' diyen Başkanı'nın twitter hesabında 13 tweet var.
Cumhurbaşkanı'nın 12, Başbakanlığın 1 tweetini paylaşmış.
Hiç tweet atmamış.
Başakşehir'in B'si futbolun F'si yok.

***

Twitteri bile 100 de100 siyasi.

***

İbbspor'un sponsorları İSPARK, İSFALT, İGDAÞ, İSTON, İETT, İSKİ, İHE, İSTAÇ filandı.

***

İstanbullu'nun yediği ekmekten kullandığı içtiği sudan kullandığı gazdan parkdan asfalttan vs.den aldıkları parayla futbol oynayıp İstanbul takımlarını yenince zevkten 4 köşe olmalarının mantıklı bi izahı var mı?

***

İbb kendini şehrine ait hissetse, şehrin 100 yıllık takımlarını yenip milyonlarca İstanbulluyu mutsuz ettiğinde mutlu olur mu?

Dünyada bi örneği var mı?

***

Münichli bir belediyeci Bayern Münich'i yenmek için Münich Büyükşehir Belediyespor'u kuralım dese ya psikologa götürürler, ya tımarhaneye kapatırlar.

***

Madrid Büyükşehir -kafayı yemediyse- Real Madrid'i yenmek için basket takımı kurar mı?

***

Benim senin oyunla seçilen İstanbul gibi bir dünya şehrinin belediyesi bana sana, kendi şehrinin insanına rakip olur mu?

***

Allah’ın dağına İspark koyucan, ben arabamı koyucam, benden para alıp Adebayor'u alacaksın, benim paramla bana gol atacaksın.

Sonra pankart astırıp 'koyduk' diyeceksin.

Bi de benden cilve bekleyeceksin.
Seni sevmemi isteyeceksin.

***

Olur.
Görürsem söylerim.

***

Hocanın, oyuncuların emeğine, başarısına saygılıyız, bi köşeye ayıralım.

Konu takım değil.
Kulüp.

***

Kuruluşu, varoluşu ofsayt, kendisi Jüpiter'den bile bakınca net ofsayt.

Bizim gezegenin top medyası hâlâ attığı gol 43 cm. ofsayt mı değil mi onu tartışıyor.

***

En baştan alırsak;
Burundi'de bile kulübünü sahte evraktan UEFA'lık edip ceza aldıran ve batıranı başkanı federasyon başkanı yapmazlar.

***

Nijer'de bile;
Devletin toto'sunun ligini hükümetin Katarlı kankası, devletin bankası'nın kupasını
damadın ağabeyinin medyası yayınlamaz.

***

Futbolun mucidinin aklına gelmeyen bizim gelmiş.

Allah’ın İngilizinin aklına Arsenal'in hocasını İngiliz milli takımına hoca yapmak için İngiltere Kraliçesini araya sokmak gelir mi, kraliçe Londra Büyükşehir Belediye Başkan vekilini devreye sokar mı?

***

Başakcity'nin sponsoru Manchester City'den fazla olur mu?

100 yıllık kulüpler para bulamazken ülkenin iş adamları taraftarı camiası olmayan kulübe para 'ak'ıtmak için sıraya girer mi?

***

Niye kimse yazmaz?

Gazetecilik sadece zırt pırt mortgeyçe girip mort olana kadar yaz-a-mamak mıdır?
Tv'cilik, koltukta biraz daha oturmak için bu arkadaşları her eleştirildiğinde zırt pırt çağırıp yağlamak 'ak'lamak mıdır?

Arkadaşları meslekdaşları zırt pırt kovulurken tutuklanırken susup oturup para istiflemek midir?

***

Yüzde 75'inin sefalet içinde yaşadığı Malawi dahil dünyanın her hangi bir ülkesinde bu kadar sefil bir medya var mı?

***

Muktedir kardeşimiz iktidar sever Rıdvan Dilmen,"Kulüp Başakşehir, gazete Turkuaz Grubu'ndan olunca herkes tırsıyor nedense" diyor.
Cin gibi olan kardeşimiz her şeyi biliyor, bunun nedenini mi bilmiyor ?

***

Herkes sırtını külliye'ye Ferit bey'e dayayıp iş yapmıyor?
Herkes elinde 'evet' videosu tur'lamıyor?
1 tweetten gazeteci tutuklanıyor bu ülkede, tırsacaklar tabi.

***

Dilmen'in deyimiyle, o bu şu sebepten insanlar tırsıp ona buna biat edebilir, hoş olmaz şık etik değildir belki ama olabilir yine de.

Ama Papua Yeni Gine'de bile havuzu yandaşı merkez medyası dahil ülkenin tüm spor sayfaları ve ekranları bir belediyeciye biat eder mi?

***

Sadece futbol mu?

Katar'lıların tv'lerinde Rıdvan'ın Ntv'sinde Akp'nin Trt'sinde gece gündüz basket ligleri yayınlanıyor.
Bir Allah’ın kulu da çıkıp "doping yapan adamdan federasyon başkanı olmaz" demez mi?
Bunu diyemediği için hiç yüzü kızarmaz mı?

***

Eşi dostu, "Koca adamsın ayıp ya dopingciden başkan olur mu, 1-2 çift laf etsene elaleme rezil oluyoruz" demez mi?

***

Hazret şimdi de tutturdu video hakem istiyor.
Ülkeyi iyi tanıyor.
Haklı.

***

Daha dün YSK 1000'lerce hile hurda çalma çırpma videosuna rağmen iktidar temsilcisi istedi diye mühürsüz oyları geçerli saydı seçimde şaibe filan yok dedi.
Bir grup futbolcu gazeteci dövdü.
10'larca video vardı, grubun yarısı ceza aldı yarısı almadı.

Başakşehir başkanı ne uygun gördüyse Federasyon başkanı o cezayı verdi.

***

Biliyor ki; YSK'nın, TFF'nin bile 'hazır ol'da durduğu düzende videonun başına oturttuğu hakeme istediği düdüğü çaldırtmak sahadaki hakeme çaldırtmaktan daha kolay.
Hatta çocuk oyuncağı.

***

Son 1 şey..

Gümüşdağ da iktidar ağzıyla konuşmaya başladı.

Başakşehir düşmanları filan diyor.

***

Bak Göksel bey..
Daha dün 1 bugün 2.
Ne düşmanı?

Çoluk çocuğa düşman olunur mu?

***

Tane tane anlatalım

O dediğine antipati denir.

O da takıma değil.
Kulübe..

Siyaseti futbola dibine kadar sokmana..

Futbolu akpbol haline getirmene..

Tarzına, üslubuna..

***

Ülkenin kaderinin oylandığı referandum öncesi hem de uluslararası konuklar önünde Katarlı kankaların canlı yayınlarken çok net 'evet' propagandası yapacaksın, Başkanlığını yaptığın kulüpleri, kendi kulübünü bu işlere alet edeceksin, sonra 'hayır' diyenlerden sempati bekleyeceksin.

***

Senin kafayı taktığın o 3 büyükler 100 yıldır var.
3 gündür değil.

***

Geçmişlerinde sevinç üzüntü gözyaşı, kahkaha, aşk, ıstırap, kupa, mupa vs. ne ararsan var.

***

Boru değil bu.
100 yıl.

***

Düşmanın da yaşı başı, bi geçmişi ağırlığı olmalı.

Dünkü çocuğa kim niye düşman olur kim niye kıskanır, kızmazsın bile.

Bi sevip okşarsın.
Makas alırsın.
Yürür gidersin.

***

Unutma!
Düşmanlık değil onun adı,antipati.

O da takıma değil.
Kulübe..

***
Nokta.


Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 06 Juin 2017 12:54    Sujet du message: Répondre en citant

Citation:


Gözünaydın Türkiye… Asi evladın geri döndü

Yilmaz Ozdil, Sozcu 6 Haziran 2017


Moskova panteri Ali
Kaynana Gürsel
İngiliz Nevzat
Çarli Çağlayan
Buldozer Fevzi
Fuji Mehmet
Bombacı Halil
Kene Ali İhsan
Başlarında, Adnan Süvari.

*

Göztepeliyim.

*

Defalarca karakolluk oldum, deplasmanda taşla yaralandım, coplandım tribünlerinde, stadyumdan atıldım, parmağım kırıldı. Bu yaşıma geldim, utandığımı söyleyebilirim, uslandığımı söyleyemem. İzmir'de Göztepe muhtarlığına kayıtlı otururdum, İstanbul'da Göztepe muhtarlığına kayıtlı oturuyorum. Manyaklık parayla değil yani… Beşikten mezara tuhaf bir aşktır taraftarlık.

*

Zor günler yaşadık.

*

Türk futboluna Avrupa kapısını açan “ilk” kulüptük. İzmir halkı Akp'ye oy vermiyor, iktidara teslim olmuyor diye, sırf bu nedenle, dünya spor tarihinde görülmemiş şekilde cezalandırıldık.

*

Yenersin yenilirsin, şampiyon olursun küme düşersin, futboldur, hepsi olabilir. Ama sportmence olmalı, centilmence olmalı, adaletle olmalı… Öyle olmadı. Adeta intikam alındı.

*

Akp iktidara geldi, 2002.
Göztepe düşürüldü.
Dinç Bilgin'in sahibi olduğu Etibank'a el konuldu, Dinç Bilgin yönetiminde şirketleşen Göztepe'ye batık bankanın faturası çıkarıldı, hiç günahı olmadığı halde, milyonlarca dolarlık borç Göztepe'ye yüklendi. Transfer yasağı getirildi. Malı mülkü haczedildi. Elektriği suyu bile kesildi. Nefessiz bırakıldı, resmen linç edildi. Eli ayağı bağlanan insan nasıl top oynayabilir? Netice kaçınılmazdı, bir alt kümeye düştü, sonra bir alt kümeye, sonra bir alt kümeye… Göztepe amatöre düşürüldü!

*

Stadımızda ismi yaşayan, efsane kaptanımız rahmetli Gürsel Aksel ne demişti?

“Biz formamıza hiç ihanet etmedik, ettirmedik, size şanlı bir forma bıraktık!”

*

Vasiyetti bu…

Göztepe taraftarı, İzmir halkı, bu vasiyete, o formaya asla ihanet etmedi.

*

Amatör kümede, taşlı tarla misali sahalarda, tribünsüz çayırlarda, 25 bin seyirciyle top oynandı.

Küçük Menderes nehri gibi, Meles çayı gibi aktı, Poligon deresi gibi taştı gözyaşlarımız…

Þanlı taraftar kahroldu ama, teslim olmadı.

O formaya asla ihanet edilmedi, biat edilmedi.

Varsın amatörde olsun, kimse gocunmadı, yalnız bırakmadı.

*

Göztepe'yle birlikte, Altay, Karşıyaka, Altınordu, komple İzmir halkı cezalandırıldı.

Türkiye'nin üçüncü büyük şehri, stadyumsuz bırakıldı.

Alsancak stadı yıkıldı, ne yenisi yapıldı, ne yaptırıldı.

Kendilerine ait kulüplere devletin kesesinden Wembley gibi stadyumlar dikerken, İzmir'i varlık içinde yokluğa mahkum ettiler.

İstanbul'da memleketin en büyük kulüpleri Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş varken, sanki İstanbul'da kulüp yokmuş gibi, İstanbul Büyükşehir Belediyespor kurdular, Ankara Büyükşehir Belediyespor kurdular, hiç taraftarı olmayan belediye kulüplerine, belediye kaynaklarıyla dev bütçeli kadrolar kurdular, Başakşehirspor, Osmanlıspor icat ettiler. Aynı dönemde… Göztepe'ye maddi destek sağlamaya kalkışan İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne müfettiş ordusu gönderdiler, hapis cezasıyla yargıladılar.

*

“Alayına isyan” sloganı, işte bu süreçte gelişti.

Sıkıntıların, kasıtlı kötülüklerin, haksızlıkların alayına isyan edildi.

Eğilmeden bükülmeden, onurla, sabırla direnildi.

“Vücudumuza sahip olabilirsin ama ruhumuza asla” diye haykırıldı.

*

Ömrümüzden 15 senemizi yediler.

*

Ve…
Trajik yangının küllerinden doğan İzmir gibi, küllerinden doğdu Göztepe.

*

En dibe vurdurulmuştu.

Amatör, üç, iki, bir…

En tepeye çıktı.

*

Bu yazıyı futbol yazısı, bu başarıyı sportif başarı zannedenler, yanılır.
İlla kendi dediğini dayatanların, biat etmeyenleri yok etmeye çalışanların, toplumu zorla şekillendirmeye kalkışanların, kabul etmeyeni cezalandıranların, hezimetidir.

“Metal yorgunluğu”nun kanıtıdır.

*

Göztepe'nin, İzmir'in geri dönüşü…

Türkiye'nin fabrika ayarlarına dönüşünün miladıdır.


Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 10 Aoû 2017 1:08    Sujet du message: Répondre en citant

Citation:
Başakşehir maçında 'Başkomutan Erdoğan'a izin var, Süper Kupa'da 'Mustafa Kemal Paşa' dışarıda
Beşiktaş ile Konyaspor arasında oynanacak Süper Kupa finali maçına Beşiktaşlı taraftarların 'Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa' yazılı pankartı alınmadı. Başakşehir'in Þampiyonlar Ligi maçında "Başkomutan Erdoğan" pankartına izin verilmişti.

Samsun Yeni 19 Mayıs Stadyumu'nda oynanacak Beşiktaş-Konyaspor Süper Kupa maçına, Beşiktaşlı taraftarların üzerinde "Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa" yazılı pankartı alınmadı.

Pankartın stada alınmama gerekçesinin izinsiz pankart olması olduğu ileri sürüldü.

Başakşehirlilerin "Başkomutan Erdoğan" pankartına izin var

Sosyal medya kullanıcıları, pankartın stada alınmamasına tepki gösterirken Başakşehir-Club Brugge maçında açılan "Başkomutan" yazılı ve Erdoğan fotoğraflı pankartı hatırlattı.

Başakşehir'in Þampiyonlar Ligi'nde oynadığı karşılaşmada "Başkomutan Erdoğan" pankartı açılmıştı.


http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/siyaset/797587/Basaksehir_macinda__Baskomutan_Erdogan_a_izin_var__Super_Kupa_da__Mustafa_Kemal_Pasa__disarida.html
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 20 Aoû 2017 1:17    Sujet du message: Répondre en citant

Durumu iyi anlatmis kose yazari :


TFF, GS, Özbek, Demirören, Terim, Arda, falan-filan ve futbol

http://bit.ly/2wkzUk0
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 23 Aoû 2017 1:35    Sujet du message: Répondre en citant

Citation:
Lucescu sonunda isyan etti!
Süper Lig'in ilk haftasında yapılan maçlarda yerli futbolcuların yeterince şans bulamaması, A Milli Futbol Takımı'nın yeni teknik direktörü Mircea Lucescu'yu düşündürüyor. Ligde 2017-2018 sezonunun geride kalan ilk haftasında ağırlıklı olarak yabancı futbolcular ilk 11'de boy gösterdi. Müsabakalara ilk 11'de başlayan toplam 198 futbolcu içinde, altyapı eğitimini Türkiye'de alanların sayısı 47'de kaldı. Bu sezonun ilk haftasında teknik adamlar, 136 yabancı futbolcuya 11'de forma verdi. Yurt dışında yetişen ancak yerli statüsünde oynayan futbolculardan da sadece 15'i kendilerine ilk 11'de yer bulabildi. Bu durum, FIFA 2018 Dünya Kupası Avrupa Elemeleri'nde 2 Eylül'de deplasmanda Ukrayna ve 5 Eylül'de sahasında Hırvatistan ile mücadele edecek A Milli Takımı'nın yeni teknik direktörü Lucescu'nun, futbolcuları izleme ve kadro kurmasında sıkıntı yaşamasına neden oluyor.


http://www.hurriyet.com.tr/sporarena/galeri-lucescu-sonunda-isyan-etti-40553512
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 23 Aoû 2017 1:46    Sujet du message: Répondre en citant

Erpuyan, sen paylasmamissin ben paylasayim!

Citation:


Arif Kızılyalın


Altyapı sahasına ceviz ağacı dikin!



22 Ağustos 2017 Cumhuriyet

Görünen o ki, yabancı oyuncu kuralı, önümüzdeki günlerde futbolu yönetenlerin başını bir hayli ağrıtacak..

Aslında kangrenleşen bir doku bu yabancı meselesi.

Her ne kadar 2 yıl önce alınan 14 yabancı + 14 yerli kararına ‘kati iyileşme’ gözüyle bakıldıysa da gelinen nokta kangrenin ilerlemiş evresi. Bundan bir sonrası ne yazık ki uzuvların kaybedilişi...

Eğri oturalım doğru konuşalım; futbol denen acımasız-vahşi cangılın en aklı başındaki yöneticisi bile mevcut yönetmelikleri ‘nalıncı keseri’ gibi görüp, ‘hep bana, hep bana’ diyor ülkemizde. Tarifsiz bir şımarıklık ortamında yaşıyoruz.

Yabancı yasağı varken, topa doğru dürüst vuramayan futbolcular için milyon Avrolar isteyen de bizdik, şimdi yabancı piyasasını ödenemeyecek rakamlara taşıyanlar da.

Ne yalan söyleyeyim, Tarık Osman Çamdal’a 4.7 milyon Avro ödeyen zihniyetle, oynayamayacağı bilinen Mitrovic’e 4 milyon Avro harcayan üst akıl arasında zerre fark yok.

O yüzden, İzmir Marşı karşıtı Rıdvan Dilmen’in, “Takımların ilk 11’lerinde İstiklal Marşı bilen oyuncu olmaması üzücü” çıkışı aslında bir tür kayıkçı kavgası. Yoksa mesele milli duygu falan değil, kolaycılığın dışa vurumu!
İşin içindekiler biliyor ki, ülke futbolunun kurtuluşu ne sınırsız yabancıda, ne de olası yabancı yasağında.

Siz ister yabancı serbestisi getirin, ister ithal krampon sayısını 3-5’le sınırlayın altyapılara eğilmezseniz, oyuncu ye-tiş-ti-re-mez-si-niz!
Bırakın yıldız adayını, topa doğru dürüst vurabilen gençleri bile mumla arar haldeyiz! Þimdi diyeceksiniz ki, “Ülkede 150’ye yakın profesyonel, sırf İstanbul’da 1600 amatör kulüp var, bunların hepsinin altyapı takımları mevcut, ‘Allah için 11 tane Türkiye orijinli isim çıkmaz mı?’”

Çıkar ama üst akıl çıkmasını istemiyor, futbolcu adayları da zaten pek oralı değil.

Herkes kolayını seçmiş. Eğer yabancı yasağı varsa futbolcu adayı ve onun çevresi, “Nasılsa bize mahkumlar, bu kadar performans yeter” diyerek hedef küçültüyor, yok yabancı sınırlaması kalktı ise bu kez “Yerlilerin kaprisine mi katlanacağım, gider Afrika’dan, Latin pazarında getiririm 3-5 adam, biri tutsa parayı kurtarırım..” diyen yönetici modeline rastlıyoruz!

O yüzden altyapı okulları -Altınordu, G.Birliği ve biraz G.Saray hariç- emekli futbolculara istihdam yaratma merkezine dönmüş durumda!

Sakın yanlış anlaşılmasın, eski futbolcuların spor okullarında çalışmasına karşı değilim. Bilakis dünün parlak isimleri, yarının yıldız adaylarına ışık tutar. Ama her gelen yeni başkan ve yönetimle bu isimler değişecekse, bir önceki izleme ekipleri dağıtılıp, yeni başkan ve arkadaşlarına yakın isimler bu makamlara oturacak; daha doğrusu kurumsallaşma sağlanamayacaksa, oyuncu yetiştirmeyi falan bir yana bırakın, altyapı sahalarına ceviz ağacı dikin, daha çok verim alırsınız!

Peki, bu ortamda Altınordu nasıl oyuncu yetiştiriyor diyecek olursanız; onlar futbolu tamamen üretim alanı olarak görüyor, kurumsal düşünüyor, yatırım yapıyor. Kulüp, kanarya severler derneği zihniyetinden ziyade, şirket gibi yönetiliyor; o yüzden!

Düşünsenize Arda’dan sonra şu sıralar yurtdışında kalburüstü takımlarda oynayan 3 Türkiye kökenli futbolcunun ikisi Altınordu’dan çıkmış (Çağlar Söyüncü-Freiburg, Cengiz Ünder-Roma)

Evet, gelinen nokta bu denli üzücü.

Kimse kusura bakmasın, bu tabloda futbolu yönetmekten çok ‘idare eden’ TFF yönetimleri kabahatli. Sadece Demirören de değil, geriye dönük herkes suçlu!

Bir öncekiler yabancı sınırlaması getirmişti. Bunlar serbest bıraktılar, şimdi konu içki sofralarına düştü; “Yasaklasak mı, serbest mi bıraksak” sorusuna yanıt aranıyor!

Gelgelelim kimse, kulüplere ‘işlevsel altyapı zorunluğunu’ getirmiyor, getiremiyor, işlerine gelmiyor. Koskoca Rıdvan Dilmen bile yıldız futbolcunun önünün kesilmesi nedeni olarak yabancı meslektaşlarını gösteriyor, Milli hoca Lucescu’ya, “İlk 11’lerinizde Türk oyuncu yok, niye statta maç izleyeyim” dedirtiyor!

Oysa Rıdvan Dilmen, Milli Marş yerine “Mesele altyapı” diyebilse, kendisine Saray merakı nedeniyle sinirlenenlerin bile takdirini alır! Ama işine gelmiyor, örneğin, sınırsız dolaşımın serbest olduğu Avrupa ülkelerini, onların futbolcu fabrikası halindeki altyapısını örnek göstermiyor Rıdvan Hoca! Çünkü o da işin kolayına kaçıyor...


Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 21 Sep 2017 0:05    Sujet du message: Répondre en citant

A Antalya, les supporteurs de l'équipe invitée suivent le match derrière les grilles...

Citation:
Antalya'da Galatasaraylılar hapsedildi
UltraAslan, Galatasaray'ın Süper Lig'in 4'üncü haftasında Antalya deplasmanında oynadığı karşılaşmada sarı-kırmızılı taraftarlara ayrılan kafesli bölmeye tepki gösterdi...


http://odatv.com/antalyada-galatasaraylilar-hapsedildi-1109171200.html

.
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 09 Oct 2017 23:34    Sujet du message: Répondre en citant

Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 19 Jan 2018 1:49    Sujet du message: Répondre en citant

Istanbul'un 3 spor klubu var; ustelik uçu de koklu bir geçmise ve uluslarasi nama sahip. Bu durumda Istanbul Belediyesi neden Basaksehir futbol takimina destek verir?
3-5 seyircisi olan bir klup yoktan var edilmeye çalisilir. Hatta Kasimpasa'ya bu destek verilse anlasilabilir belki de...

Son olarak Basaksehir Arda Turan'i transfer etti. Oldukça buyuk bir paraya. Nereden buldu bu parayi derken cevabini asagidaki yazida buldum ve bazi sorularim yanit bulmus oldu. Bilmem GS, FB, BJK taraftarlari da benim buldugum yanitlari buldular mi?
Bir soru da benden: Adi geçen sirket, getirisi daha çok olabilecek bir takim yerine neden Basaksehir'i seçer?


Citation:


Başakşehir, konut sertifikası, futbol vesaire


Çiğdem Toker, Cumhuriyet 16 Ocak 2018



İki gündür gazetecilik merakı içindeydim.

Barcelona futbol kulübü Başkan Yardımcısı Jordi Mestre, “Türk kulübü tüm maaşı üstlenecek” dediğinden bu yana. Açıklamanın yer aldığı tüm haberlerde, Arda Turan’ın Barcelona’da yıllık 8 milyon Avro ücret kazandığı yazıyordu.

Başakşehir’in bugünkü kurla, yıllık 36 milyon TL’ye karşılık gelen maaşı yaratma kapasite ve kaynaklarını araştırmayı düşünüyordum ki, bir cevap kendiliğinden geldi.

Makro İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Uyan, Arda Turan’ı Başakşehir’e kendilerinin kazandırdığını açıkladı. Sık sık “milli değer” vurgusu yaparak.

Kulüp Başkanı Gümüşdağ da kiralama maliyetiyle ilgili spekülasyon yapıldığını söyledi ve “Bunu yapmak zorunda değiliz ama özellikle şeffaflık adına yapmak istiyorum” diyerek güncel veriler paylaştı. Þöyle:
“Arda Turan yarım sezon için 2 milyon Euro artı bonus, önümüzdeki sezon için de 4 milyon Euro artı bonus olarak sözleşmesini imzalamıştır. Ayrıca oyuncuyu satın alma opsiyonu ilk olarak bizde. Barcelona’ya hiçbir ödeme yapmadan aslında Arda’nın borservisinin yüzde 25’ine ortak olduk.”
Futbol camiası ile iş dünyasının sektörel/politik birlikteliği, ne yepyeni bir gelişme, ne de Türkiye’ye özgü bir durum. Özellikle 90’lardan bu yana futbol kulüpleri ile sermaye gruplarının iç içeliği siyasi iktidarların gözetimi dahilinde birbirini etkileyen, dönüştüren bir ilişki biçimi olarak ilerliyor.


Makro, Sayıştay raporunda

Makro İnşaat, Başakşehir’deki konut projeleriyle öne çıkan bir şirket.
Başkanının, Arda’yı Başakşehir’e “kazandırdık” dediği Makro İnşaat da AKP’nin kazandırdığı şirketlerden. Makro İnşaat, yeni değil. Yıllar içinde “büyüdü”.

Popülerliği Borsa İstanbul’da ihraç edilen ilk gayrimenkul sertifikası dolayısıyla arttı. Park Mavera 3 adlı projenin yüklenicisi olan Makro İnşaat, TOKİ’nin uzun yıllardır çalıştığı bir konut şirketi.

Þirketin en büyük başarısı Park Mavera 3 değil şüphesiz.

Arda’yı Başakşehir’e kazandıran Makro İnşaat’ın Ankara’nın en değerli arazilerinden birini, gerçek değerinin altında TOKİ-Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) üzerinden satın almışlığı da var. Bu konu örtbas edilmek istenen Sayıştay raporlarına konu olmuştu. Sayıştay, 2015 Yılı TOKİ denetim raporunda milyonlarca metrekarelik değerli kamu taşınmazlarının Emlak Konut GYO’ya çok düşük bedelle satıldığını eleştiri konusu yapmıştı. Uyarıya konu olarak listelenen satışlardan biri de sonra Makro’nun sahip olacağı Mühye ve Çayyolu’ndaki arazilerdi. Mühye ve Çayyolu’ndaki araziler önce 328 milyon 314 bin 175 TL’ye Emlak Konut GYO’ya satıldı, sadece üç ay sonra da Emlak Konut GYO tarafından pazarlık-açık artırmayla 2 milyar 600 milyon TL karşılığı Makro İnşaat’a verildi.

Bundan yaklaşık üç yıl önce Ensar Vakfı Küçükçekmece Þubesi Gençlik Kolları’nca düzenlenen “Tecrübe Konuşuyor” etkinliğinde yer alan Ercan Uyan’ın, AKP Küçükçekmece Gençlik Kolları Kurucu Başkanı olduğunu da Ensar’ın sitesinden aktarmış olalım.

“Milli değerler” kolay yetişmiyor gördüğünüz gibi.



.
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 19 Jan 2018 1:54    Sujet du message: Répondre en citant

Citation:
Arda Turan transferi Meclis gündeminde


http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/futbol/906772/Arda_Turan_transferi_Meclis_gundeminde.html
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 21 Fév 2018 12:13    Sujet du message: Répondre en citant

Citation:



http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/cumhuriyet_pazar/927902/ingiltere_tarihinden_girip__nepotizm_den_cikan_kulup_baskani__Mustafa_Cengiz....html

Gördüğünüze ‘inan edin’!

Memetcan Demiray



İngiltere tarihinden girip ‘nepotizm’den çıkan başkan: Mustafa Cengiz…


Türkiye’de adettendir. Bir kimse bir koltuğa oturdu mu; canı istemedikçe, sağlığı engel olmadıkça ya da daha üst bir ‘kudret’ öyle uygun görmedikçe o koltuktan kalkmaz! Aralık ayında Galatasaray ‘baskın’ bir seçim kararı aldığında da hiç kimse, ne kadar eleştirilirse eleştirilsin, Dursun Özbek’in başkanlığı kaybedeceğine ihtimal vermiyordu.

Rakip aday Mustafa Cengiz’in adı ilk o günlerde duyuldu. En iyi yaptığı iş ‘copy – paste’ olan medyamıza bakıldığında; eski bir mülkiyeli bürokrattı kendisi, şimdilerde akaryakıt sektöründe ‘faaliyet gösteriyor’du. Ha, bir de Gaziantepliydi… Hepsi bu!

Tartışılan icraatlarına karşın üç yıl daha başkanlık koltuğunda kalmak isteyen ve bunun için ani bir seçim kararı alan Dursun Özbek; durmadan yeni arazi projelerinden, mali portrelerden, henüz elde edemediği sportif başarıların yeni dönemde mutlaka (!) geleceğinden bahsediyordu. Mustafa Cengiz’in vaatleri ise sadece ‘şeffaf bir yönetim’ ve –varsa- yolsuzlukların üzerine gitmekti. Bir de kulübü mayıs ayında yeni ve sağlıklı bir seçime taşıyacaktı. Yani gerekirse dört ay sonra koltuğu bırakmaya hazırdı.

“İnan edin!” diyordu. Annesi çocukken kendisine sürekli yemin etmenin iyi bir şey olmadığını söylemiş, Mustafa Cengiz de bunun üzerine “İnan edin!” sözünün mucidi olmuştu. Kısa süre sonra bütün Türkiye kendisini “İnan edin!” sözüyle tanıyacaktı.


Demek seçimler bir işe yarıyor


20 Ocak günü sandıklar açılıp Mustafa Cengiz 1623’e karşı 1703 oyla Galatasaray Spor Kulübü Başkanı seçildiğinde sosyal medya tam manasıyla sallandı! Favori gösterilen eski başkan, Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmuş, bizzat kendi yarattığı erken seçimde yıkılmıştı. Rakip takım taraftarları bile Galatasaray’ı övüyor, gelecekte bunun kendi kulüplerine ve hatta ülke siyasetine örnek olmasını diliyorlardı! Henüz kimsenin tanımadığı Mustafa Cengiz şimdiden bir şey öğretmişti bize: Demek Türkiye’de bile (!) oy vermek bir şeyleri değiştirebiliyordu. “Asla gitmez” denen yöneticiler bile, eğer kitleler gerçekten isterse, makamından olabiliyordu!


İkinci ders: “Sine qua non”!

Çok geçmedi, henüz görevde ilk ayını doldurmamış Mustafa Cengiz, TRT’de katıldığı “Basın Tribünü” programındaki performansıyla bizlere bir ders daha verdi.

Doğru / dürüst olmak bana çok komik geliyor. Bunlar zaten birinin olmazsa olmaz özellikleri. Buna Roma hukukunda ‘Sine qua non’ * deniyor. Ama insanlık öyle bir hale geldi ki dürüst insan arıyorsunuz. Doğruluk, meziyet haline geldi.

Bu sözlerle başladı canlı yayına Mustafa Cengiz.... En ufak bir dil sürçmesinden nice manşetler çıkacağını bilen, sektörün kurdu gazeteciler vardı karşısında. Ama Mustafa Cengiz, kulübün iç meseleleriyle ilgili son derece kritik konularda, en mahrem sorulara bile eveleyip gevelemeden, net cevaplar verdi. Yetmedi, “nepotizm”e karşı çıktı, “fair play”in “fair”ini etimolojik olarak sorguladı; İngiltere tarihinden, Churchill’den örnekler verdi. Ve finalde medyanın bazı sözlerini çarpıttığından hareketle asıl bombayı patlattı! PISA verilerine göre Türkiye’nin “okuduğunu anlama”da dünyanın en yetersiz toplumlarından birine sahip olduğunu, üstelik devlet kanalı TRT’de söyledi!


Millet deliye, biz ‘seviye’ye hasret!

Kalan üç aylık başkanlık döneminde neler yapar, tekrar başkan seçilir mi; Galatasaray bu sezon başarılı (yani eşittir şampiyon!) olabilir mi? Bunları bilemeyiz ama görünen o ki Mustafa Cengiz şimdiden üslubu ve derinliğiyle, Türkiye’nin en ‘avam’ yapılarından birine, spor camiasına seviye atlattı. Yıldız futbolcusunun uçakta babası yaşındaki futbol yorumcusunu tartakladığı, bir kulüp başkanının canlı yayında, elinde mikrofon, tribünlere hakaret ettiği; seyircisinin statta ‘saygı duruşu’ ıslıkladığı bir ‘spor atmosferi’nden söz ediyoruz. Efendilik Türkiye’de prim yapmayalı çok oluyor. Hele ‘Yeni Türkiye’de azıcık efendi, az buçuk da entelektüelseniz, ‘gayri milli’ bile ilan edilebilirsiniz!

Bu ahval ve şerait içinde; doğal Gaziantep şivesi, kısa sürede marka haline gelen “İnan edin!” deyişi, nezaketi asla elden bırakmayan ama satır arasında ‘ayar veren’, yeri geldiğinde racon kesen sözleriyle, futbol camiasına gayet uygun ‘ağır abi duruşu’yla Mustafa Cengiz, hiç de kurda kuşa yem olacakmış gibi görünmüyor. Her şeyin tek tipleştirildiği, vasatın kutsandığı bir dönemde, Mustafa Cengiz’i izlemek Türkiye’nin sayılı lükslerinden biri olacağa benziyor.


* “Olmazsa olmaz şart” anlamında kullanılan Latince bir terim…




Yazida bazi satirlarin altini ben çizdim.


<
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 04 Mar 2018 0:51    Sujet du message: Répondre en citant

bnze

Bu mali yapılarla Avrupa'ya vize çok zor!
Tuğrul Akşar - T24, 02.03.2018


Citation:

Mali yapılarındaki olumsuzluklar nedeniyle UEFA Türk kulüplerini uzunca bir süredir yakın takibe almış durumda.


Yazar GS, FB, BJK ve Trabzon'un mali yapilarini masaya koyarak Turk futbolunun mali durumunu net bir sekilde ortaya koymus.
Adi geçen 4 takimda ticari anlamda Teknik Iflas halinde!!!


Citation:
(...) bu sorunlar kısa sürede çözüme kavuşturulabilecek ya da kendiliğinden olumluya evrilebilecek durumda değiller. Bu nedenle, kulüplerimizin artık, kötüye gidişi sonlandırabilmek için başta küçülme olmak üzere, ekonomik ve mali anlamda çok sıkı bir disiplin altına girmeleri, finansal rejime başlamaları gerekiyor. Aksi halde, bu olumsuz gidişat zaman içerisinde bu kulüplerimizin-doğallıkla Türk futbolunun- uluslararası arenada rekabet gücünü olumsuz etkileyebilecektir. Finansal sağlığı yerinde olmayan, sürdürülebilir ekonomik yapıya ulaşamayan kulüplerin Avrupa’da kalıcı bir başarıya ulaşmaları mümkün değildir. Avrupalı devlerle sportif rekabet gücüne ulaşabilmek için öncelikle ekonomik ve mali rekabet gücünü artırmak gerekiyor. Bu konularda camia içinde farkındalık yaratmak, ne olursa olsun mutlaka her sezon şampiyonluk şiarı gibi popülist örgüt ikliminden taraftarı çıkartmak, bugün bu kulüplerimizin önünde duran en önemli tarihsel görevdir. Burada taraftara/camiaya şunu anlatmak gerekiyor. “Yarınları kurtarmak için, gerektiğinde bugünü feda edebilmeliyiz.” Yoksa, dönüşü olmayan bir yoldayız ve bu yolun sonu iyi görünmüyor…



Ilgilenenlerin okumsinda yarar var :

http://bit.ly/2FkQmEJ





.
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
Montrer les messages depuis:   
Poster un nouveau sujet   Répondre au sujet    Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum » Forum Sport Toutes les heures sont au format GMT + 2 Heures
Aller à la page Précédente  1, 2, 3 ... 18, 19, 20, 21, 22, 23  Suivante
Page 19 sur 23

 
Sauter vers:  
Vous ne pouvez pas poster de nouveaux sujets dans ce forum
Vous ne pouvez pas répondre aux sujets dans ce forum
Vous ne pouvez pas éditer vos messages dans ce forum
Vous ne pouvez pas supprimer vos messages dans ce forum
Vous ne pouvez pas voter dans les sondages de ce forum


Powered by phpBB v2 © 2001, 2005 phpBB Group Theme: subSilver++
Traduction par : phpBB-fr.com
Adaptation pour NPDS par arnodu59 v 2.0r1

Tous les Logos et Marques sont déposés, les commentaires sont sous la responsabilités de ceux qui les ont postés dans le forum.