Forums d'A TA TURQUIE

[SelimIII]

Turk demokrasisinin hiç çalismayan mekanizmasi : Istifa

28 Eylül 2008

Oktay EKÞİ
oeksi@hurriyet.com.tr

Ä°stifa gereksiz


BAZILARI boÅŸuna uÄŸraşıp duruyorlar. Onlara göre radyo ve televizyon yayınlarının yasalara ve etik deÄŸerlere saygılı ÅŸekilde yapılmasına göz kulak olan RTÃœK’ün BaÅŸkanı Zahid Akman istifa etmeliymiÅŸ. Çünkü özellikle Almanya’daki Deniz Feneri DerneÄŸi skandalında ortaya çıkanlar böyle bir görevi yürütmesine engelmiÅŸ.

Bize kalırsa Zahid Akman görevinden istifa etmemeli.

Zaten -kendi beyanına göre- Başbakan Tayyip Erdoğan da "Aldırış etme arkandayız" anlamında bir beyanla görevde kalmasını istemişmiş.

Özellikle siyasi iktidara karşı "tarafsız" davranması için, "6 yıl süreyle kimsenin kılına dokunamayacağı" yasa güvencesine baÄŸlanan bir "Kurul" baÅŸkanı gider de "Bana ne yapmamı emredersiniz efendim?" sorusunu BaÅŸbakan’a sorar, o da "Sen bağımsız ve tarafsız bir kurulun başındasın. Benim sana bir tavsiyede bulunmam bile hem bağımsızlığına hem de tarafsızlığına aykırı olur" demeyip "OÄŸlum Ahmet! Sen bu yolda devam et!" türü bir yanıt verirse, Zahid Akman da bunu kemal-i iftiharla kamuoyuna duyurursa, "Çek kuyruÄŸunu, o da kopsun!" denen bir durum var sayılır.

Hem Zahid Akman’ın istifasını gerektirecek ne var ki?

Topu topu 10-12 kalem yalan söylediği ortaya çıktı.

"Frankfurt’taki Deniz Feneri e.V. davası iddianamesinde benim adım yok" dedi, adının orada 34 kere geçtiÄŸi ortaya çıktı.

"Almanya’da benim hakkımda herhangi bir soruÅŸturma açılmadı" dedi. Dünkü gazetelerde Main-Taunus Bölgesi Yabancılar Polisi’nin 12 Nisan 2007 tarihinde Frankfurt Emniyet Müdürlüğü’ne gönderdiÄŸi 3335-163 sayılı yazıyla "adı geçenle (Zahid Akman’la) karşılaşılması halinde tutuklanmasını talep ediyorum (...)" dediÄŸi açıklandı.

Bakın, Almanya’daki Türklerden "Alman devletinden alacağımız teÅŸviki de katarak size ucuz ev yapacağız" diyerek para toplayan, sonra da "hileli iflas" ettiÄŸi ileri sürülen "Offenbach ve Frankfurt Konut Ä°nÅŸaat Kooperatifi"ndeki Yönetim Kurulu üyeliÄŸinden söz etmedik.

Akman önce orada "Fahri üye idim" dememiş miydi? Oysa Frankfurt Savcılığı kendisi hakkında, "Yönetim Kurulu üyesi" olduğu iddiasıyla soruşturma açmadı mı?

Ankara’daki Armada isimli büyük alışveriÅŸ merkezinin hisselerini yok saymasını, bu hisselerin karşılığı olan arsayı 905 bin küsur YTL’ye satın aldığı halde, baÅŸka bir arsaya ait tapu senediyle ekrana çıkıp "orayı 41 bin küsur YTL’ye satın aldığını" söylemesini de göz ardı ediyoruz.

RTÃœK üyeliÄŸine seçilir seçilmez (Temmuz 2005’te) tüm ticari iliÅŸkilerini sonlandırdığını ileri sürmesine raÄŸmen Almanya’daki ÅŸirketlerle ortaklık iliÅŸkisinin aylarca -birindeki iliÅŸki bir yıldan fazla- devam ettiÄŸini de yutalım.

Þu "Almanya’daki Deniz Feneri DerneÄŸi’nin halktan topladığı yardım paralarını çantayla Türkiye’ye taşıyıp Zekeriya Karaman’a verme" meselesine de deÄŸinmeyelim.

Biz diyoruz ki, Zahid Akman hakkındaki tüm iddiaları bir anda sıfıra indirebilmek için yarından tezi yok uçaÄŸa atlasın Almanya’ya gitsin.

Biz, "Almanya’ya giriÅŸimin yasak olduÄŸu yalan" dediÄŸini anımsıyoruz ve kendisine inanıyoruz. Bakalım "çıkması" yasak mı deÄŸil mi, bir de onu görelim.