Les commentaires sont sous la responsabilité de ceux qui les ont postés dans le forum. Tout propos diffamatoires et injurieux ne sera toléré dans ces forums.
Forums d'A TA TURQUIE :: Voir le sujet - Türkiye'de basin
Forums d'A TA TURQUIE Pour un échange interculturel
Inscrit le: 30 Jan 2006 Messages: 11192 Localisation: Nancy / France
Posté le: 26 Mar 2012 0:59 Sujet du message:
Je n'apprécie pas trop ce RSI
Par exemple qu'est-ce qu'ils ont fait pour Balbay.
Mais cela ne change pas le fond du problème. Et c'est une désolation de voir la Turquie loin derrières des démocraties européennes (où les choses ne sont pas sublimes, mais...)
Inscrit le: 30 Aoû 2007 Messages: 3006 Localisation: Paris
Posté le: 10 Avr 2012 10:51 Sujet du message:
Citation:
Başbakanla Demirören diyaloğu!
Bir diyalog ve tercümesi:
Önce diyalog:
Başbakan: Yıldırım bey Milliyet ile Vatan’ı siz mi aldınız?
Demirören: Evet, efendim.
Başbakan: Hiç belli olmuyor da!
Sonra tercüme:
- Yakında Milliyet ile Vatan’ın çizgisi değişecek.
- Bazı yazarlar ve yöneticiler kovulacak.
- İki gazetede dolaylı olarak yandaş olacak!
Ve yorum:
Milliyet ile Vatan gibi zarar eden iki gazetenin Demirörenler tarafından satın alınması belli oluyor ki Başbakan’ın arzu iledir.
Öyle çünkü Demirören Tayip beyin çok çok güvendiği isimdir ki futbolu bile ona emanet etmiştir.
Tayyip bey ile Yıldırım Demirören o kadar iyiler ki savcılar bile şike soruşturmasında Beşiktaş’ın antrenörünü şike yaptı diye tutuklarken ona dokunamamıştır!
Sonuç: İşte medyamızın son hali!
Inscrit le: 30 Aoû 2007 Messages: 3006 Localisation: Paris
Posté le: 13 Juin 2012 23:35 Sujet du message:
Citation:
AFERİN AYDIN BEY, BRAVO
Ne kadar zengin bir kadronuz varmış. Harcaya, harcaya bir türlü bitiremediniz.
Emin Çölaşanla başlattığınız kıyam Bekir Coşkun, Özdemir İnce, Cüneyt Ülsever, Tufan Türenç, Uğur Dündar ile devam etti. En son Ayşenur Aslanı, susturdunuz.
Milliyet ve Vatan gibi iki güzel gazeteyi de Toplu satış yöntemiyle, Demirörenlere sattınız. Onlar da baba-oğul el ele koşarak huzura gidip, Efendim, bu gazeteler bizim değil, sizin emrinizde. Siz ne derseniz o olur diye gazeteleri iktidara pas ettiler.
Daha fazlasını da yapabilirsiniz. Örneğin, Yılmaz Özdili işten çıkartıp yerine Hilmi Özkökü alabilirsiniz. İki Özkök bir arada, çok da yakışır.
Ya da Ahmet Hakanı atıp, yerine Taha Akyolun oğlunu transfer edebilirsiniz. Eksilen kadronuzu, Fehmi Koru-Hüseyin Üzmez- Abdürrahim Dilipak ile takviye edebilirsiniz. Hatta, Başbakan Erdoğanın damadını, Çalık Grubundan alıp, medya grubunuzun başına getirebilirsiniz. Kaldırdığınız Medya Mahallesi programını Merve Kavakçıyı Amerikadan getirtip, ona yaptırabilirsiniz. Nagehan Alçı-Nazlı Ilıcak ikilisine İleri Demokraside Çok Seslilik adlı program hazırlatıp, aralarına Rasim Ozan Kütahyalı ve Ergun Babahanı oturtabilirsiniz.
Tüm bunları yapabilirsiniz. Fakat bunları yapsanız bile, başınıza geleceklerden kendinizi ve ailenizi kurtaramazsınız
Siz istediğiniz kadar, kadronuzu iktidarın istek ve emirlerine göre tanzim edin, iktidara yağ çekmekte ve Lâik Cumhuriyetin ipini çekmekte Ferit Þahenk ve NTV ile istediğiniz kadar yarışın, onlar asla sizi kendilerinden saymayacaklardır.
Siz, onlar için daimi bir tehlikesiniz.
Eğer, Türkiyeyi İran benzeri bir İslam Cumhuriyetine dönüştürmek isteyenler başarılı olurlarsa, kellesini ilk alacakları, fetva ile mallarına el koyacakları ilk kişi sizsiniz. Aynen İranda olduğu gibi. Bu konuda ellerinde o kadar çok doküman var ki..
Erdoğanın Eşbaşkanı olduğu BOP amacına ulaşır ve Türkiye bölücülerin eline geçerse, size yapılabilecekleri, ben dahil hiç kimse tahmin edemez.
Türkiye, Demokratik Parlamenter Rejimde ve bütün olarak kalmayı başarırsa, bundan böyle gelen her iktidar, tıpkı bugünkü gibi sizi kullanmak isteyecektir.
AKPye var da, bize yok mu, anlayışıyla size yaklaşacak iktidarlar, üç polis-dört maliyeci- iki savcı ile sizi önlerinde diz çöktüreceklerdir.
Aydın Bey, siz sadece dününüzü ve bugününüzü değil, sizin ve çocuklarınızın geleceğini de kararttınız. Bu ülke çok gazete patronu gördü. İktidarlara boyun eğenler, varlık sebepleri olan Türk Milletini aldatanların hepsi unutuldu gitti. Bugün bunlardan bir tanesini bile hatırlayan yok.
Ama gazeteci ve yürekli bir vatansever olan Hasan Tahsin hiç unutulmadı, unutulmayacak. Çünkü o Padişahın ve düşmanın dahi karşısında boyun eğmemişti
Değdi mi Aydın Bey?
Aferin size, üstelik de bravo, siz bu ömrü boşa yaşamışsınız
Sağlık ve başarı dileklerimle 12 Haziran 2012
RİFAT SERDAROÐLU
Inscrit le: 30 Aoû 2007 Messages: 3006 Localisation: Paris
Posté le: 10 Aoû 2012 12:16 Sujet du message:
Basbakan gazeteciler için buyurdu :
-Maasini siz veriyorsunuz (istediginizi yazacak zorundalar anlamina)
Bu da yetmedi, devletle is yapan ya da islerine devletin çomak sokacagini belirterek, Turk basinin tamamina yakinini elinde bulunduran isaamlarina seslendi :
- Kapimiza gelmeyin (gazetecileriniz bizim aleyhimize yazr ise)
Sonra bazi gazeteleri kendine yakin is adamlarina aldirdi. Mesela Aydin Dogan bazi gazeteleri bu anlasma çerçevesinde satti.
Bu tablodaki Turk basininda bugun biri daha kovulmus :
Inscrit le: 30 Aoû 2007 Messages: 3006 Localisation: Paris
Posté le: 25 Aoû 2012 15:30 Sujet du message:
ibretlik !
Citation:
Mısır'da gazeteciler tutuksuz yargılanacak
Mısır Cumhurbaşkanı Mursi medya mensuplarının tutuksuz yargılanmasını kararlaştırdı. Bir gün önce Cumhurbaşkanına hakaretten tutuklanan el Düstur gazetesi yazarı Afifi derhal serbest bırakıldı. Demek ki bu gibi konular hakimlerin takdirine bırakılmadan siyasi kararla çözülebiliyormuş. Kuşkusuz Mısır'ın demokrasi alanında atması gereken daha çok adım var. Müslüman Kardeşler iktidarının Mısır'ı çağdaş bir yönetime kavuşturabileceğine inanmak için daha çok erken. Ama bu karar bile çok sayıda gazetecinin ve aydının yıllardan beri tutuklu yargılandığı Türkiye açısından örnek alınacak nitelikte.
Inscrit le: 30 Aoû 2007 Messages: 3006 Localisation: Paris
Posté le: 30 Sep 2012 11:42 Sujet du message:
Ileri demokrasi ileri yonetilen AKP'de parti kongresine izlemeye gelen muhalif gazetelere akreditasyon verilmiyor...
Yazar ve çizerleri patronlarina defalarca sikayet edip atin bunlari ya da yanima gelip devlet isi almaga kalkmayin diyebilen bir Basbakan'i ola Turkiye'de basin ozgurlugunden sozedilebilir mi?
Inscrit le: 30 Aoû 2007 Messages: 3006 Localisation: Paris
Posté le: 20 Déc 2012 10:33 Sujet du message:
Basin ya da media ya da sanatsal ozgurluk... Ben asagidaki konuyu buraya uygun buldum... Basbakanin gonlu hos olsun diye dizide Hurrem'e namaz kildirmislar... Ne gunlere kaldik...
Inscrit le: 30 Aoû 2007 Messages: 3006 Localisation: Paris
Posté le: 16 Juil 2013 13:13 Sujet du message:
Yandas basin igrençligine bir ornek daha :
Haber 7, Star, İnternethaber, Sabah ve Habertürk Kiliçdaroglu'unn ezan okunmadan oruç bozdugunu ilan etti.
Oyle bile olsa sana ne? Tutar, tutmaz, din kisisel sorumluluktur. Asil heran muslumanligina vurgu yapip yalan soyleyen, iftira eden, kin ve nefret besleyenlere laf soyleyin.
Inscrit le: 30 Aoû 2007 Messages: 3006 Localisation: Paris
Posté le: 24 Juil 2013 16:47 Sujet du message:
Citation:
Bugün kara bayram
Yalçin Dogan > H. 24/07
İkdam gazetesi sahibi Ahmet Cevdet ile Sabah gazetesi (bugünkü Sabah ile uzak yakın ilgisi yok, yandaş filan değil) sahibi Mihran Efendi her gün olduğu gibi, gazete provalarını görmeye gelen II. Abdülhamid’in sansür hizmetçilerini kapıdan kovuyor.
Bu fiili durumla birlikte, kırk yıllık sansür tarihe karışıyor. Tarih 23 Temmuz 1908.
Ertesi gün, 24 Temmuz II. Meşrutiyet’in ilanı, aynı zamanda sansürün kaldırılışının bayramı ilan ediliyor. Bugün o bayramın 105. yıldönümü. Bugün, bayram filan değil, AKP iktidarı ile birlikte, hele de son dört-beş yılda, hele de son aylarda bayram geride kalıyor, hangi bayram, ne bayramı, 105. yılda bugün medyanın kara günü.
12 EYLÜL’DE
Daha önce yazdığımı, bugün tekrarlama zamanı.
12 Eylül askeri darbe döneminde ben Cumhuriyet Ankara Temsilcisi’yim. Darbe dönemini her yönüyle bire bir yaşadım.
Faşist darbe yönetiminde bile, ben bugünkü gibi medyaya baskıyı, sansürü, patronlara vergi cezasını, şu gazeteciyi at, bu gazeteciyi al gibi, tek tek gazeteci avı görmedim. 105 yıllık tarihin en kara dönemi.
12 Eylül’de haberlere sansür var, gazete kapatma var, doğru. Bugün gazeteler değil, gazeteciler, köşeler, programlar kapatılıyor. Açıktan, isim vererek, “At bunu” denilerek.
AKÞAM VE NTV
105. yıldönümünde Türkiye Gazeteciler Cemiyeti açıklıyor. Gezi eylemleriyle birlikte medya üzerindeki baskı doruğa ulaşıyor. Son yıllarda atılanlar hariç, son bir buçuk ayda 72 gazeteci işinden oluyor, ya atılıyor, ya istifaya zorlanıyor ya da zorunlu izne çıkarılıyor.
72 gazeteci rekorunda başı TMSF’nin el koyduğu, sonradan aniden satılan Show ve Akşam grubu çekiyor. Bu gruptan 27 gazetecinin işine son veriliyor.
Bu çirkin rekorun ikinci sırasında NTV var, 15 gazeteci istifa etmek zorunda kalıyor.
Gazeteci kıyımına göz kırpmadan “evet” diyen Show, Akşam, NTV patronlarının AKP ile ilişkileri doktora tezi olur. AKP döneminde bu patronlar hangi işleri aldılar, varlıkları on yıl önce ne idi, şimdi ne, iyi bir çalışma olur.
HAPİSTEKİLER
Bu kara günde yıllardır hapiste tutulan meslektaşlarımızı hiç kimse unutmuyor. 123 gazeteci tutuksuz, 64 gazeteci tutuklu, terör suçundan yargılanıyor.
Bugün kara gün için düzenlenen etkinliklere uluslararası gazeteci örgütleri de katılıyor. Her şey dünyanın gözü önünde.
Sansürü ve baskısıyla ünlü II. Abdülhamid ile mücadele eden Osmanlı Matbuat Cemiyeti bugünü görse inanamazdı herhalde.
Toutes les heures sont au format GMT + 2 Heures Aller à la page Précédente1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9Suivante
Page 3 sur 9
Vous ne pouvez pas poster de nouveaux sujets dans ce forum Vous ne pouvez pas répondre aux sujets dans ce forum Vous ne pouvez pas éditer vos messages dans ce forum Vous ne pouvez pas supprimer vos messages dans ce forum Vous ne pouvez pas voter dans les sondages de ce forum