Les commentaires sont sous la responsabilité de ceux qui les ont postés dans le forum. Tout propos diffamatoires et injurieux ne sera toléré dans ces forums.
Forums d'A TA TURQUIE :: Voir le sujet - Galatasaray
Forums d'A TA TURQUIE Pour un échange interculturel
Inscrit le: 12 Jan 2008 Messages: 13627 Localisation: Paris
Posté le: 21 Mai 2012 0:46 Sujet du message:
Citation:
Fenerbahçeli okurlar itiraz ediyor, 'Süper Final baştan belliydi. Ayrıca bu bölümün ayrı bir şampiyonu varsa o da bizim takım' diye. Ancak Galatasaray'ın itirazı daha haklı. Çünkü gerçekten bir play off oynatılmak isteniyorsa bunun tartışması yıllar öncesinden başlar. 'Ben yaptım oldu' diye böyle bir uygulamaya gidilmez. TFF'nin çaresizliği futbolumuzu ciddi bir açmaza düşürdü.
Galatasaray 9 puan farkla 34 maçlık maratonu tamamladığında elbette ki bu lig bitmişti. Ancak 'Sizin uydurduğunuz bu Süper Final maskaralığına ben katılmıyorum' diyebilme lüksü de yoktu. Böyle bir durumda alacağı cezalara sınır biçilemezdi.
Sarı Kırmızılı kulüp bu uygulamaya ilk gündeme geldiğinde itiraz etti ama yapabileceği birşey de yoktu. Federasyon bu düzeni getirip öteki bütün kulüpler de uygulamaya razı olduktan sonra karara çaresiz boyun eğilecekti. Ancak bu play off komedisine haklılık kazandırmıyordu.
Bir ülkede play off düzeni getirilecekse bunun tartışması yıllar öncesinden başlatılır. Futbol Federasyonu Araştırma-Geliştirme birimi bununla ilgili projesini tartışmaya açar. Bu epeyce sürer. Ardından 1 yıl önce ilan edilen sezonun deneme amaçlı yapılacağı belirtilir ve öyle geçilir.
Ayrıca Türkiye'nin futbol gerçekleri açısından play off düzenine gereksinmesi yoktur. Burası İskoçya ya da Belçika değil. Bu düzenin niye getirildiği bilmesi gereken herkes tarafından biliniyor. Ancak bir yığın soru ve sorun ortalıkta duruyor. Bundan da futbolumuz zarar görüyor.
Þike olayının altında kalan TFF ne yapacağını şaşırdığı için böyle bir yola gitti. Þikenin cezasını veremeyeceği için kamuoyunu bu tür yan uğraşlarla meşgul etmeye çalıştı. TFF öyle dağınık bir durumdaydı ki yaptıkları ve yapamadıklarıyla Süper ligi Hacivat-Karagöz oyunu haline getirdi.
TFF öylesine şaşkındı ki play off düzenini bir basın toplantısıyla kamuoyuna tanıtmak gibi en basit gerekliliklerden bile kaçındı. Bir iftar yemeğinde Süper Lig kulüplerine 'bu iş yapılacak, o kadar!' dedi. İçlerinden 8'i şöyle ya da böyle şike suçlamasıyla karşı karşıyaydı. Ötekilerin de çeşitli hesapları ya da en azından TFF'ye karşı çıkmaktan kaçınmalarını gerektirecek nedenleri vardı. Dolayısıyla TFF'nin bir dediğini iki edecek değillerdi. Yayıncı kuruluşun uğradığı zarar nedeniyle ileri sürdüğü talepler kesinlikle haklıdır. Ancak bunun için bulunması gereken çözümler başka türlü olabilmeliydi. TFF bu çözümü bulamadığı için futbolumuzu büyük sıkıntıya soktu. Ayrıca yayın için gereğinden fazla para verilmesinin, futbolumuza yarar değil zarar verdiği bir noktaya geldik.
Bu ligi, kim kaç puanla bitirdi, bilen var mı?
Play off'un ilk açıklanan şeklinde 34 haftayı zirvede bitiren Þampiyonlar Ligi'ne doğrudan katılacaktı, sonradan bu değiştirildi. Bu düzenin ayrılmaz parçası olması gerekirken küme düşenlerle ilgili bir play out düşünülmemişti. Düşünülmüş olsa Bank Asya'nın play off düzenini de karıştıracaktı.
İlk 8 ve düşenlerin dışındaki takımların ne olacağı dikkate alınmamış, onların tam 5 aylık bir futbol boşluğuna düşmelerinde sakınca görülmemişti. Onlar için uydurulan maçlar, tam anlamıyla futbolun ölümüydü. Bazı karşılaşmalar, sahadaki futbolcu, teknik heyet ve görevliler toplamından daha az seyirciye oynandı. Ayrıca, bu düzende niye lider takımın 9 puanı aynen play off'a taşınmıyor ya da bunların 3/4'ü alınmıyor da ikiye bölünüyordu? Bunu doğru ve haklı kılacak gerekçeler nelerdi? Þu anda 2011-12 sezonunun kaç puanla kazanıldığını bilen var mı? TFF bu sezonun puan sonuçlarını nasıl kayda geçirecek çok merak ediyorum.
Bitmedi, Mustafa Denizli çok önemli bir noktaya dikkat çekti. Normal koşullarda ilk 4 takımın Ziraat Türkiye Kupası'nda da yarı finale kalmaları çok güçlü bir olasılıktı. Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzonspor beklenmedik biçimde elenmeseler, nisan ortalarından itibaren haftada 4 derbi maçın oynandığı bir tımarhane düzenine girecekti futbolumuz.
Böyle bir düzene hiçbir yönden hazır olmadığımız bu karşılaşmalarda yaşanan sıkıntılarla da ortaya çıktı. Hemen her maç olaylarla doluydu. Kadın ve çocukların dahi küfür ettiği iğrenç bir ortam sonunda Sayın Başbakan'ın bile şiddetli tepkisine yol açacaktı. Amaçlanan ve hedeflenen bu muydu? Bütün bunlardan sonra dönüp de 'Galatasaray bu işi baştan biliyordu, itiraz etmeleri yersiz, aynı şampiyonluğun iki kez kazanılması gibi bir durumdan söz edilemez' diyebilir miyiz?
Kaldı ki Sarı Kırmızılı takım o güne kadar yürürlükteki kurallara göre küme düşmüş olması gerektiğini herkesin söylediği bir rakiple şampiyonluk mücadelesi yapmak zorunda kaldı. Bunun onların psikolojisi üzerinde yarattığı tahribatla ilgili düşünme zahmetine girmiş tek kişi var mıdır?
Fenerbahçe sürecin mağduru olarak saha dışında verdiği mücadeleyle gelişmeleri tersine çevirmeyi başardı. Saha içinde de büyük bir başarı sergilendi ve şampiyonluğu kazanmaya da çok yaklaşıldı. Ancak son 90 dakikada herşey kendi ellerindeyken kaybetmek, onlar için de yıkıcı oldu.
Yoksa Türk Telekom Arena'daki maçın kaybedilmesi halinde farkın 8 puana çıkmasıyla kaybedilecek bir şampiyonluk Fenerbahçe'yi bu kadar etkilemeyecekti. Çünkü şampiyonluğu Galatasaray'ın zaten hak ettiğini onlar arasında da söyleyebilenler zaten vardı.
İşte bütün bu saçmalıklar nedeniyle 'Galatasaray aynı şampiyonluğu iki kez kazanmak zorunda kaldı' söyleminde bir yanlışlık ve haksızlık yok. TFF'nin yetersizliği yüzünden futbolumuzun berbat bir açmaza düştüğü gerçeği var.
Muslera'nın penaltısı saygısızlık mıydı?
Sevgili ve acılı memleketimiz tarihin hiçbir döneminde bir fikir ülkesi olmadı. Bu topraklarda hiçbir fikir akımı yeşermedi, dünya çapında fikir adamları yetiştirilemedi. Yetişenler de pek ilgi görmedi. Onun yerine palavradan tartışmalar her zaman hayatımızda önemli bir yer tuttu. Bunlardan biri de Muslera'nın Manisaspor maçında penaltı atmasıydı. Takımdaki bütün oyuncuların gol atmış, sadece onun bu işi yapamamış olması nedeniyle bir hoşluk olsun diye ona penaltı attırıldı ve sonrasında kıyamet koptu. Aman efendim, bu düşmüş olan rakibe saygısızlıkmış da bilmem neymiş... Sporun ruhuna uygun değilmiş, centilmenliğe de sığmazmış, falanmış da filanmış...
Bunu söyleyenler arasında hayatının hiçbir boyutunda centilmenlikle hiçbir ilgisi bulunmamış bir yığın insan da bulunuyordu doğal olarak. "Vur-kır-parçala/Bu maçı kazan" ülkesinin insanları bir anda tepeden tırnağa centilmen kesilmişlerdi. Çünkü başkalarının sırtından centilmenlik gösterisi yapmak kolaydı. Bunlar artık Galatasaray'ın durdurulamayacağını gören ve bundan rahatsızlık duyan kesimlerin onu vurabilmek için ürettikleri uydurmalardan başka birşey değildi. Ancak elbette ki yeterince müşterisi vardı ve bu sayede rahatlıkla dolaşıma sokulabiliyor, kerli-ferli adamlar bu konuda sanki çok önemli şeyler söylüyormuşcasına gevezelik edebiliyorlardı...
Yardımcı hoca seçmenin önemi
Bu sezonki şampiyonlukta Terim'in yardımcı seçmekteki özeni de sözü edilmeye değer bir etken. Hasan Þaş, Ümit Davala ve Taffarel değişik özellikleriyle bir 'ekip' oluşmasında önemli katkıda bulundular. Elbette ki ekibin öteki adamları da aynı özenle seçildi.
Çoğumuz Hasan Þaş'ı tanıdığımızı sanırız ama onun yardımcı olarak ne gibi katkılarda bulunacağını pek bilmeyiz. Büyük takımda oynamanın, kazanma hırsının, bunun için sonuna kadar mücadele etmenin gereğini oyunculara öğretenlerden biri odur. Futbolculara Galatasaray'ın ne olduğunu her dakika hatırlatacak, o formanın onuru için saha içinde ve dışında nasıl davranılması gerektiğini onun kadar iyi anlatacak pek az kişi vardır.
Ümit Davala, uzun yıllar yurtdışında oynamış olmasının yanısıra Almanca ve İngilizce biliyor oluşuyla dünyanın her yerinde bu işi yapabilecek çapta bir teknik direktör adayıdır. Değişik ülkelerden gelen oyuncularla kurduğu diyaloğun, onlardan alınacak verim konusunda kuşkusuz ki önemli bir katkısı vardır. Terim ve Þaş'ın taşkınlıklarını o bölgede dengeleyecek kişi de odur. Taffarel, Dünya Kupası kazanmış bir kaleci olmanın getirdiği bilgi ve deneyim birikiminin de ötesinde bir takım için çok gerekli niteliklere sahiptir. Güleryüzü ve inançlı kişiliğiyle takıma hep olumlu elektrik verir.
Zaman - 20.05.2012
Dernière édition par cengiz-han le 21 Mai 2012 1:59; édité 1 fois
Uzun bir zaman oldu, takılmadım buraya, Lyon’lu hanım kızlarımızın Avrupa şampiyonluğunu kutladık arada….. İnsan bulunduğu ortama uyum sağlamalı di mi ?????
Yahu Murat bey ve Cengiz bey şu Zaman paçavrasını ne bok yemeye buraya taşıdınız be ???
Ben bozuldum hadi neyse, ama « limoni renk » Kral’ın bu sefer iyice tepesi atacak!!! Korkarım iyice fıttıracak.. Rengi kaçacak, mosmor olacak !!!
Zaten siz İstanbul taraftarları hep aynı bokun laciverti…
Vaa mı bakiim : Kaf Sin Kaf Sin Kaf Sin Kaf..hepinizi “sinkaf” etsin!!!! Amin !!!!
Yahu Murat bey ve Cengiz bey şu Zaman paçavrasını ne bok yemeye buraya taşıdınız be ???
Ben bozuldum hadi neyse, ama « limoni renk » Kral’ın bu sefer iyice tepesi atacak!!! Korkarım iyice fıttıracak.. Rengi kaçacak, mosmor olacak !!!
Sevgili doktor garnement, Cemaat'in propaganda makinesi olan paçavra bir gazetenin makalesinin arkasina siginan lagim faresine niye kizayim ben, niye mosmor olayim ? Bizim renkler sari laciverttir ve böyle kalacaktir, bukalemun renkleri degildir ! Biz ne mor menekseler gördük bir bilsen !
Bozulmadim, hiç sasirmadim daha dogrusu. Bu bilinen bir gerçek, botoks Aysel daha geçen gün agzindan baklayi çikarmisti, "bizim 25 milyon taraftardan 20 milyonu AKP'ye oy verdi" diye !
Yalamaya, koklamaya devam, durmak yok, "çok ileri demokrasiyi" (sic) desteklemeye devam edin ne diyelim.
Kufur zaten acizliktikir, ilkelligin gostergesidir, tipki her tepesi attiklarinda stadlarini yakanlarin yaptigi. Aslinda gidip tarla surseler baskanlarini daha bir can kulagiyla dinlemis olurlar.
Bunlar herkesi kendileri gibi sanirlar. Taptiklari adam altina etse, hemen biat gosterisi olarak altlarina siçarlar.
GS'da biat kulturu yoktur. GS Baskani o lafi edince zilgiti yemistir. Bunu da her yerde bagirip çagirmaya gerek gormezler.
Inscrit le: 09 Oct 2007 Messages: 3474 Localisation: Somewhere in the world
Posté le: 25 Mai 2012 2:00 Sujet du message:
Yilmaz Özdil'in bu forumlarda bir yerlere tasinan "derbiber" yazisinin son bölümünde dendigi gibi, burada da "sidik yarisi" sürüp gidiyor.
Alt tarafi futboldür, meseleyi bu boyutlara getirmenin alemi yokken.
Ben anlamiyorum bu kadar agresiviteyi.
Her seyi bir yana birakalim, cemaati, "siz onu yaptiniz, biz de bunu yaptik"lari, baskanlari, bu hikayelerden milyonlari götüren akilli zevati, bundan haberi olmadan kendini helak eden avanaklari.....
Saracoglunda benim o aksam gece geç vakit geldikten sonra degisik sitelerde gördügüm görüntüler türk futbolü için bir ayip mi degil mi?
Bunlari yapanlar taraftar mi haydut mu?
Unutmayalim, bunlar dünyada yankilandi, o gece örnegin çek sitelerinde yer aldi. Türk sporu ve genelinde Türkiye imaji bir yara daha aldi. _________________ Родион Романович Раскольников
.
Saracoglunda benim o aksam gece geç vakit geldikten sonra degisik sitelerde gördügüm görüntüler türk futbolü için bir ayip mi degil mi?
Yoooo, yok öyle hikaye !
O taraftar sahadakileri alkisliyordu Emniyet güçlerinin provokasyonuna kadar ! Niye o ayni Emniyet güçleri Avni Aker'de oynanan skandal maçta herhangi bir temas etmediler o asagilik Trabzon seyircisine ? Biber gazi mi sIkIldI o maçta ? Halbuki o maçta silah bile çekilmisti !
Bir ayip varsa o da Emniyet'e aittir FB taraftarina degil. Hersey bir videoda kayitli !
O Emniyet güçleri daha maç baslamadan biber gazi sikmisti bile FB taraftarina. Ki o taraftar maç boyunca sahaya herhangi bir cisim bile atmamisti.
Etmisim Türk futboluna, hala Türk futbolu diye bisey mi kaldi ki ! Içine ettiler o türk futbolunun haberiniz yok.
Eee günü kurtarmanin vermis oldugu sarhosluk gerçeklerin perde arkasini görmeye engeller tabii.
Vous ne pouvez pas poster de nouveaux sujets dans ce forum Vous ne pouvez pas répondre aux sujets dans ce forum Vous ne pouvez pas éditer vos messages dans ce forum Vous ne pouvez pas supprimer vos messages dans ce forum Vous ne pouvez pas voter dans les sondages de ce forum
FAQ
Rechercher
Liste des Membres
Groupes d'utilisateurs
Profil
Se connecter pour vérifier ses messages privés
Connexion
