Inscrit le: 30 Jan 2006 Messages: 11192 Localisation: Nancy / France
Posté le: 18 Mar 2008 1:14 Sujet du message:
Dear Friends,
Tan Oral, world wide known as one of the masters of the Turkish cartoon, an excellent person and a good friend of cartoonists, has recently been fired from "Cumhuriyet", the most serious and prestigious left wing newspaper of Turkey where he used to work since 1976.
The reason of this act was due to a plot organized by another Turkish newspaper, "Yeni Safak", quite conservative and close to the AKP government.
Last week a young reporter from the "Yeni Safak" newspaper, interviewed Tan, on the occasion of his 50's year anniversary of cartooning in Turkey. And after been interviewee of more than two hours, becoming more familiar with the artist, she asked to see the drawing to be published next morning in "Cumhuriyet". Tan, naively signed it and gave it to her as a souvenir with the condition to not published it...
Next day, this cartoon appeared on the first page of "Yeni Safak" with an underline mentioning that this cartoon was exclusively made for "Yeni Safak". Of course the same cartoon took place the same day on Cumhuriyet's Tan's corner. Tan protested hardly "Yeni Safak" which published the day after a short note of apologies. But this was a very good pretext and opportunity for the editor in chief of "Cumhuriyet" to fire Tan Oral who was drawing from time to time cartoons against the official policy of his newspaper.
Tan is now unemployed (!). He didn't jump on any proposal coming from many other newspapers. He participated with high moral to his 50's year anniversary exhibition in Eskisehir last Thursday the 12th. But disregarding his up hopes, he hardly needs some support and encouragement from his friends, because he's still disappointed of the unexpected attitude of his newspaper for which he did during his last 32 years...
Tan is preparing now a manuscript about this recent event, including several articles published in the Turkish local press, all the public reactions, comments and messages sent by his friend and supporters etc...
For your supports and encouraging messages, you can use his e-mail address:
Yeni Þafak Gazetesi’nde 28 Þubat 2008 tarihinde, benimle yapılan bir röportaj yayımlandı. Bu röportajın yanında Cumhuriyet Gazetesi için çizdiÄŸim bir karikatüre de “Cumhuriyet karikatüristi Tan Oral Yeni Þafak için çizdi” açıklamasıyla yer verildi. Bu doÄŸru deÄŸildi ve durum kaçınılmaz olarak bir dizi soruna yol açtı. Þöyle ki;
26 Þubat 2008 Salı günü Yeni Þafak Gazetesi muhabiri olduğunu söyleyen Sayın Beyza Akyüz telefonla beni arayarak, röportaj yapmak istediğini belirtti. 27 Þubat Çarşamba günü çalışma ofisimde kendileriyle çeşitli konulara değinilen uzun bir konuşma yaptık. Bu arada çalışma masamda, ertesi günün Cumhuriyet Gazetesi için hazırladığım çizimi gördüler ve de istediler. Bunun olabileceğini ancak Cumhuriyet Gazetesi ile aynı gün yayımlanmasının imkansız, yanlış ve sakıncalı olacağını hatırlattım.
Ertesi gün Yeni Þafak Gazetesi birinci sayfadan benimle yapılan konuÅŸmanın bazı bölümlerini yayımladı. Bu konuÅŸmanın hemen yanında “Cumhuriyet karikatüristi Tan Oral Yeni Þafak için çizdi” gibi gerçek olmayan bir duyuru eÅŸliÄŸinde, sözü edilen çizime de yer verilmiÅŸti. Aynı çizim doÄŸal olarak Cumhuriyet Gazetesi arka sayfada her zamanki yerinde aynı gün yayımlandı.
Dolayısıyla ortaya anlaşılması zor ve son derece rahatsız edici bir durum çıktı. Hemen, Yeni Þafak Genel Yayın Danışmanına bir düzeltme yazısı göndererek, yayınladıkları çizimi Yeni Þafak için çizmediÄŸimi, bunun doÄŸru olmadığını, belirttim ve bu açıklamamı gazetelerinde yayınlamaları ricasında bulundum. Açıklama biraz deÄŸiÅŸtirilerek de olsa ertesi gün, Yeni Þafak’ın 29 Þubat Cuma günkü gazetesinde yer aldı. Açıklamanın bir örneÄŸini de bilgi olarak Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Müdürüne de gönderdim.
Bu arada 29 Þubat Cuma ve ertesi gün 1 Mart Cumartesi günü Cumhuriyet Gazetesine, her zaman olduğu gibi internet aracılığı ile yolladığım çizimler, iki gün arka arkaya yayımlanmayınca, gazeteyi arayarak Genel Yayın Müdürü ile konuşmak istedim. O gün mümkün olamadı.
Nihayet, 3 Mart Pazartesi günü Genel Yayın Müdürü tarafından arandım ve Cumhuriyet Gazetesi Ä°mtiyaz sahibi Sayın Ä°lhan Selçuk ile konuÅŸtum. Son derece duyarlı ve hüzünlü bir konuÅŸma oldu. Sayın Selçuk Yeni Þafak’da yayımlanan konuÅŸmaya bir diyeceÄŸinin olmadığını, ancak aynı çizimin iki gazete aynı gün yayınlanmasını ve üstelik bunun diÄŸer gazete için çizildiÄŸinin de belirtilmiÅŸ olmasını, haklı olarak, kabul edilemez olarak niteledi.
Bu doÄŸru olmalı, çünkü Cumhuriyet Gazetesi’nde çalıştığım uzun yıllar boyunca ne orada çizdiklerim ile ilgili, ne de baÅŸka yayınlarda yer alan farklı düşüncelerim ile ilgili, gazetemden bana tek bir ima bile gelmemiÅŸtir.
Ne var ki olay burada bitmedi. Yeni Þafak gazetesi benim gönderdiğim yalanlamayı yayımlamış olduğu halde, bu günkü 5 Mart Çarşamba gazetesinde aynı çizimi, yeniden benim kendileri için çizdiğimi de iddia ederek, yine birinci sayfalarından bir kez daha yayımladılar. Diyecek bir şey kalmadı sanırım, kötü niyet bu kadar açık ve pervasızca sergilenebilirdi.
Bana gelince, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Müdürü Sayın Ä°brahim Yıldız’a yazıp verdiÄŸim ve bir örneÄŸini de Sayın Ä°lhan Selçuk’a sunduÄŸum açıklayıcı mektupta, Yeni Þafak’ı kastederek, bir meslektaÅŸa dikkatsizce güvenmiÅŸ olmanın hata olduÄŸunu ve bunun ödenecek bir bedelinin bulunabileceÄŸini kabullendiÄŸimi söylemiÅŸtim. Öyle de oldu.
Geriye Cumhuriyet Gazetesi’nin son sayfasında yıllardır çizdiÄŸim köşeye, veda eden bir kedi resmi yapmam kaldı. Duyarsız bir yayın organı tarafından tatsız bir oyuna getirildiÄŸimi, ve burada gazetemin bana arka çıkmış olmasını boÅŸu boÅŸuna beklemiÅŸ olduÄŸumu düşünüyorum.
Inscrit le: 30 Jan 2006 Messages: 11192 Localisation: Nancy / France
Posté le: 20 Mar 2008 2:18 Sujet du message:
Karikatüriste asla güvenmemek lazım!
ÞİRİN SEVER
Yeni Þafak gazetesine verdiği bir röportaj sonrası işinden oldu Tan Oral. Kendi gazetesinde yayımlandıktan sonra kullanılmak üzere verdiği karikatür, Yeni Þafak'ta "Bizim için çizildi" diye anonslanınca veto yedi. Aslında; röportajda söylediği "Başörtülü kızların yaptığı başkaldırı değil, baş eğmeme," sözleri yüzünden kovulduğu öne sürüldü. Oral, geçen haftaya damga vuran iddialara cevap verdi, karikatüristlikle ilgili ilginç açıklamalar yaptı ve çizerken neler hissettiğini anlattı..
- Karikatür hikâyeniz nasıl başladı?
- Durup dururken aklıma gelmiş değil tabii! Bir şeylere başlamak genelde böyle olmuyor. Ancak şunları söyleyebilirim, çocukluk ve öğrenim yıllarım çok dolaşarak geçti, baba mesleği gereği...
- Neydi mesleÄŸi?
- Askerdi. Saymıştım, 13 yıl tam 13 ayrı okulda okumuşum! Benim için hayat, sevdiklerimden ayrılmak demekti. Hep birileriyle dost olurdum, severdim, kısa süre sonra onlardan ayrılmak zorunda kalırdım ve bunun hayatın bir parçası olduğunu zannederdim. O yıllarda genç bir insan olarak dünyayı, ülkeyi, çevreyi, hayatı, ölümü anlamaya çalışırsın, bütün bunların cevaplarıyla şekillenirsin ama bu dolaşmaların içinde bu cevapları okulda bulamıyordum. İyi öğrenci olamıyordum o yüzden! Tek kanallı bir radyo da çocuk dünyamda fazla yer işgal etmiyordu. Geriye ne kalıyor diye sordum kendime...
- Evet, geriye ne kalıyor?
- İki şeyin üzerimde çok etkili olduğunu fark ettim; aile ve sinema! O günün imkânlarında elime geçen bütün parayla hiçbir filmi kaçırmamaya çalıştığımı hatırlıyorum. Bir de bu uzun yıllar boyunca nasıl olduysa o günün mizah dergileri bana ulaşabiliyordu.
- Yalnız bir çocuklukmuş sizinki. Ne buldunuz peki mizah dergilerinde o yalnızlığınızın içinde?
- Buralarda karşılaştığım bilgiler bana çok samimi, hayatın içinden geliyordu. Kuru ve didaktik değil, daha sıcak ve sevecen bilgilerdi. İnandırıcılığı ve kabulü çok daha kolay şeylerdi. Sonraki yıllarda karşı cinse karşı duyulan ilgi, o günün koşullarında bu ilginin doyurulmasının imkânsıza yakın olduğu da düşünülürse... Geriye, kişinin romantik bir duygu seli içinde ya içine kapanması ya da masa başında bir şeyler yapması gerekiyordu..
- Yani bu sevdalanma durumları sizi masa başına itti, öyle mi?
- İnsanın iç dünyası böyle köpürürse bunu birisiyle paylaşmak ihtiyacı duyar. Tabii en güzel paylaşılacak kişi o karşı cinstir ama o zamanlar bu kolay olmadığı için, içini dökmek için kâğıtlar çare oluyordu. Sonra kâğıt karalamaktan mutlu olduğumu fark ettim.
- Neler çiziyordunuz?
- Tamamıyla soyut şeyler, yani düşünce ötesi bir iç dökme şeklinde çizgilerdi. Kısa süre sonra karikatürvari şeyler çıkmaya başladı.
- Bunu meslek haline getirmeniz için kaç yıl geçti?
- 10 sene!
- Neden bu kadar uzun sürdü?
- Hiçbir zaman kendim için bir meslek düşünmedim, bir meslek hedeflemedim, hele de karikatür konusunda hiç plan yapmadım. Hâlâ da öyledir. Hayatımda hiçbir yayın organına gidip, "Bu çizdiğimi alır mısınız, çizdiğime bakar mısınız?" demedim. Tek istisna güzel sanatlarda okurken Dolmuş adlı bir mizah dergisine gidip, üstelik kıpkırmızı kesilerek, ter içinde kalarak çizgilerimi göstermekti, cevrenin ısrarı üzerine. Turhan Selçuk elimdekilere baktı, birini seçti ve o haftaki dergide yayımladı. 57-58 yılları falan...
- Ne eğitimi aldınız üniversitede?
- Mimarlık. Ama çok az yaptım bu mesleği. O yıllar Türkiye'de siyasetin çok sıcak olduğu yıllar. Dolayısıyla kafanızı ve hayatınızı işgal eden siyasi olaylardı. Benim çizgilerim de böyle bir amaca dönüktü. Sergilerdeki işlerimi görenler, o zamanki işçi ve sendika dergilerinde kullanmak üzere istemeye başladı. Büyük bir memnuniyetle verdim tabii. Hâlâ istendiği zaman veriyorum ve neler geliyor başıma görüyorsunuz. (gülüyor)
- İyi para kazanıyor muydunuz?
- Para hiç aklıma gelmedi gerçekten! Ama Ali Özgentürk'ün çıkardığı bir sendika dergisi ilk kez telif ödediğinde çok karışık duygular içinde kaldım. Bir, şaşırdım, iki, çok mutlu oldum, üç, mutlu olduğum için de utandım Çizdiğim şeyin para etmesi hoşuma gitmişti, bunun bir değer olduğunu fark ettim.
- Sonra?
- İşçi Partisi'ni destekleyen Ant dergisinde çizdim. 12 Mart darbesiyle dergi kapatıldı. Askeri yönetim sonrası Ecevit'in çıkardığı Özgür İnsan, sonra da İsmail Cem'in başında olduğu Politika gazetesine günlük karikatür çizmeye başladım. Gazete el değiştirince, işten çıkarıldım. Arkadaşları görmeye Cumhuriyet'e gidip gelirken iş teklif ettiler. Ve ben kendimi Cumhuriyet'in içinde buldum.
- Kaç yıl geçti?
- 32 yıl. Hiç hesaplamamıştım, bu olaydan sonra hesapladım!
- 32 yıl boyunca Cumhuriyet'te kendinizi nasıl hissettiniz peki?
- Hem çok keyifli ve rahat, hem de sorunlu...
- Neden sorunlu?
- Karikatür çizmek giderek gazetenin her köşesinde el emeği isteyen işlere yayıldı. Bir grafik servisi yoktu; ben artık başlıkları da yapmaya, yazılar yazmaya, haritalar yapmaya, karikatür çizmeye başladım, bütün bu işleri tek başına götürür hale geldim. Bir süre sonra sağlığım bozulacak kadar fazla çalışmaya başladım. Tabii pek çok yazardan daha iyi kazanıyordum ama bir masam bile yoktu, gazete bana bir masa vermemişti, herhangi birinin masasında çalıştım hep. Sonra bir oda boşaldı, kendim bir masa bulup odaya koydum, kendi odam yaptım. Çok büyük bir kıdem hakkımı kaybederek sigortalı oldum falan. Ama hep çok özgür çalıştım.
- Bu kadar yıllık emek ve madem bu kadar özgür bir ortam, başka bir yere karikatür verdiniz diye işten çıkarılmanız rahatsız etmedi mi sizi?
- Tabii olmamalıydı ama oldu. Üstelik ben ne kadar masumum? Gazetede yayınlanacak karikatürümü vermemem gerekirdi. Güvenmekle hata ettim.
- Gerçek sebep bu mu, Yeni Þafak'a baş örtüsüyle ilgili söyledikleriniz mi?
- Onu ben bilemem. Ama bildiğim bir şey var, İlhan Selçuk'la konuştuğumuzda, orada söylediklerimle ilgilenmediğini ama aynı karikatürün Cumhuriyet'le aynı anda yayınlanmasından rahatsız olduğunu söyledi. Yerden göğe kadar haklı, ben onlara inanmak zorundayım. Çünkü son ana kadar ben bildiklerimi çizmeye devam ettim, kimse de bir şey demedi. Her şeyi çizebildim, hatta zaman zaman saçmaladım, hiçbir anlamı olmayan şeyler çizdim. Bana 'Ne demek istedin?' diye sordukları zaman, 'Hiçbir şey' dedim.
Vous ne pouvez pas poster de nouveaux sujets dans ce forum Vous ne pouvez pas répondre aux sujets dans ce forum Vous ne pouvez pas éditer vos messages dans ce forum Vous ne pouvez pas supprimer vos messages dans ce forum Vous ne pouvez pas voter dans les sondages de ce forum
FAQ
Rechercher
Liste des Membres
Groupes d'utilisateurs
Profil
Se connecter pour vérifier ses messages privés
Connexion
