Forums d'A TA TURQUIE

[sultani]

150 yıllık camiadan Fransa'ya uyarı


Galatasaray Eğitim Vakfı Başkanı İnan Kıraç, Fransız Meclis Başkanı Debre'ye mektup yazdı. Kıraç, 'Ermeni soykırımı'nı inkar edene hapis cezası öngören yasa teklifi için "Tarihin taraflı biçimde siyasete alet edilmesi yeni öfkelere neden olur. Adım atmadan önce düşünün" dedi
13.05.2006

Fransa'da 'Ermeni soykırımı'nın inkar etmeyi suç saymayı öngören yasa teklifi 18 Mayıs'ta Meclis Genel Kurulu'nda ele alınacak. Fransız Sosyalist Partisi'nin önerisi 'Ermeni soykırımı'nı inkar etmeyi 1 yıla kadar hapis ve 45 bin euro para cezası ile cezalandırmayı öngörüyor.

Söz konusu tasarı Türkiye'de şimdiden tepki topluyor. Sivil toplum örgütlerinden boykot çağrıları yükselirken Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde de Anavatan Partisi Milletvekili İbrahim Özdoğan 'soykırım var' diyene bir yıldan üç yıla kadar hapis öngören kanun teklifi verdi.

Dün söz konusu tasarıya bir tepki de Fransız kültürünün Türkiye'deki en önemli temsilcisi olan, Türk Hükümeti ile Fransız Hükümeti arasındaki özel anlaşma ile eğitim programını sürdüren Galatasaray camiasından geldi. Fransız cumhurbaşkanları ile meclis başkanlarının Türkiye geldiklerinde mutlaka ziyaret ettikleri kurumun tepkisini Galatasaray Eğitim Vakfı Başkanı İnan Kıraç dile getirdi. Kıraç, Ulusal Meclis Başkanı Jean Louis Debre'ye gönderdiği mektubunda "Tarihin keyfi ve taraflı biçimde siyasi düşüncelere alet edilmesi, geçmişe zarar verir. Yeni öfkelere neden olur. Sizden bu adımı atmadan önce düşünmenizi istirham ediyorum" dedi.

Ä°ÅŸte mektubun tam metni

Þu birkaç satırı, size Galatasaray Lisesi'nde ve Galatasaray Üniversitesi'nde okumuş herkes adına yazıyoruz. Yaklaşık 150 yıldır, Galatasaray Lisesi, Türkiye'de Fransız kültürünün en iyi geleneklerini barındıran bir kurum olmuştur. Okulumuz, 19'uncu yy'da ülkemizde evrensel değerlerin. Aydınlanma ruhunun ve çağdaşlığın ışığı olması amacıyla kurulmuştur. Bu görevi bugün de gururla taşımaktadır. Ancak bugün tüm dünyadaki Galatasaray topluluğu, Fransız Ulusal Meclisi'nde başlayan ve iki ülke arasındaki ilişkilere kalıcı zararlar verecek ve zaten amacı da bu olan bir tartışma nedeniyle son derece üzgün ve kırgındır. Þu veya bu grubun önceliklerine göre tarih yargılanamaz. Günümüzde önemli olan meşru tüm düşüncelerin tartışılmasıdır. Türkiye'deki gelişim de bu yöndedir. Peki ya Fransa?

Bugün, önceleri Osmanlı İmparatorluğu'nun toprakları olan Ortadoğu'da, birçok ulus. Batı Avrupa Devletleri'nin kendilerinden gittiğini düşündükleri demokrasinin ve refahın nimetlerini elde etme yolunda, hiç olmadığı kadar hızla ilerlemektedir. Tam da bu sırada, kimi radikal gruplar, eski çatışmaları canlandıracak, geçmiş düşmanlıkların ateşini tekrar yakmaya çalışmaktadır. Amaçlarının geçmişle hiçbir ilgisi yoktur. Aksine bugünü ve geleceği, yeni yıkımlar ve bölünmeleri hedeflemektedir.

Karşılıklı suçlamalar ve ithamların hiçbir amaca hizmet etmeyeceğine inanıyoruz, güncel sorunları gizlemekten başka. Uluslararası barış, dayanışma ve işbirliğinin, gelecekteki açılımlara daha iyi hizmet edeceği inancındayız. Ama yine de geçmişe bakmak istiyorsak, onu olduğu gibi görmeliyiz, politik amaçlarla harekete geçen etnik milliyetçi bir grubun bakış açısıyla değil. Ortadoğu ve Balkan ülkeleri, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemi boyunca yaşadıkları travmaları ve acıları daha yakın zamanda atlatabildiler. Tüm bu ülkelerde, halkın büyük bir çoğunluğu geçmişi arkalarında bırakarak daha iyi bir gelecek kurmayı istemektedir. Bölgemizdeki her ulusun, kendi anıları ve kendi trajedileri vardır. Eğer Fransız vekiller, acıları anmak istiyorlarsa tüm acıları hatırlamalılardır. Türkiye'de Ermeni asıllı yurttaşlarımızın onurlu bir yeri vardır. Aynısını Erivan'da yaşayan herhangi bir Müslüman ve Türkçe konuşan bir kişi için söyleyebilir miyiz? Eğer seçmek gerekse, Türkiye'de Ermeni olmak mı yoksa Ermenistan'da Türk olmak mı daha iyidir?

Tarihin, keyfi ve taraflı biçimde siyasi düşüncelere alet edilmesi, geçmişe zarar verir, günümüzde yeni öfkelere neden olur ve gelecekte daha derin çatışmalara yol açar. Sayın Başkan, sizden sonuç olarak, bu adımı atmadan önce çok iyi düşünmenizi istirham ediyorum. Sayın Başkan, en derin saygılarımı kabul etmenizi rica ediyorum.


Vatan gazetesi - 13 Mayis 2006
_________________
"Si je désire une eau d'Europe, c'est la flache
Noire et froide où vers le crépuscule embaumé
Un enfant accroupi plein de tristesses, lâche
Un bateau frêle comme un papillon de mai" (A.R.)