535 visiteur(s) et 0 membre(s) en ligne.
  Créer un compte Utilisateur

  Utilisateurs

Bonjour, Anonyme
Pseudo :
Mot de Passe:
PerduInscription

Membre(s):
Aujourd'hui : 0
Hier : 0
Total : 2270

Actuellement :
Visiteur(s) : 535
Membre(s) : 0
Total :535

Administration


  Derniers Visiteurs

lalem : 6 jours
SelimIII : 8 jours
adian707 : 9 jours


  Nétiquette du forum

Les commentaires sont sous la responsabilité de ceux qui les ont postés dans le forum. Tout propos diffamatoires et injurieux ne sera toléré dans ces forums.


Forums d'A TA TURQUIE :: Voir le sujet - Fenerbahçe mi Fenergarden mı? -Özgen Acar-Cumhuriyet-25/9/07
Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum Forums d'A TA TURQUIE
Pour un échange interculturel
 
 FAQFAQ   RechercherRechercher   Liste des MembresListe des Membres   Groupes d'utilisateursGroupes d'utilisateurs    

Fenerbahçe mi Fenergarden mı? -Özgen Acar-Cumhuriyet-25/9/07
Aller à la page 1, 2, 3  Suivante
 
Poster un nouveau sujet   Répondre au sujet    Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum » Forum Sport
Voir le sujet précédent :: Voir le sujet suivant  
Auteur Message
Salih_Bozok
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 25 Nov 2006
Messages: 1441

MessagePosté le: 27 Sep 2007 3:51    Sujet du message: Fenerbahçe mi Fenergarden mı? -Özgen Acar-Cumhuriyet-25/9/07 Répondre en citant

25/09/2007 Salı Özgen Acar -Cumhuriyet Gazetesi

Fenerbahçe mi Fenergarden mı?

On yıllık bu köşede futbola; dünya üçüncülüğünü kazanmamızın ardından, ikinci kez değineceğim. Zaman zaman futbol maçlarına göz atarım. Sonrasında, futbol eleştirmenlerinin mangalda kül bırakmayan eski yorumlarıyla çelişen tartışmalarını da kanallar arasında kaydırmaca yaparak komedi filmi yerine katıla katıla gülerek izlerim. Eleştirmenler bir gün; bir takımı, bir futbolcuyu, bir çalıştırıcıyı yere göğe sığdıramazlar; yücelttikleri takımı ya da kişiyi ertesi hafta paraşütsüz yerin yedi kat dibine çakarlar.
Eleştirmenler, Fenerbahçe'nin İnter karşısındaki oyununu ­haklı olarak- öve öve bitiremediler. Gerçekten Fenerbahçe olağanüstü idi. Üstelik kutlanacak oyunun hakkı 1-0 değildi. Neyse...
O gün formalarının göğüslerinde ay yıldız arması olan Fenerbahçe takımının kadrosuna bakalım: Volkan, Önder, Lugano, Edu, R. Carlos, Deivid, Aurelio, Deniz, Vederson, Alex, Kezman ...
11 oyuncudan, ikisi devşirilmiş, sekizi yabancı oyuncu! Ondan sonra gel de Fenerbahçe'ye Türk takımı de!
Uluslararası oyuncu borsasında önde gelen astronomik dolarlı, Avro'lu sözleşmelere imza atan bu yabancı oyuncuların İtalya'da İnter sahasında nasıl bir sonuç alacağını merakla bekliyorum. İnşallah aynı oyunu başarıyla sergilerler.
Astronomik sözleşmeli Fenerbahçe, ligin 6. haftasında; topu topu iki yengi, üç beraberlik ve bir yenilgi ile; 18 puan yerine 9 puanla 9. sıraya yerleşti. Buna karşılık astronomik rakamları rüyalarında görmeyen Anadolu takımlarının genç Türk oyuncuları bu dev şöhretlere nal toplatmıyorlar mı? Bu şöhretlere tonlarca para ödeyen yöneticiler, genç Türk oyuncuların önlerini de tıkamıyorlar mı? Onlar da bu haksızlığın acısını Fenerbahçe'ye kök söktürerek çıkartmıyorlar mı?
Bana soracak olursanız bugünkü Fenerbahçe Türk futbolunu temsil eden bir Türk takımı değil, olsa olsa "Fenergarden" olabilir...
_________________
« Le faux courage attend les grandes occasions... Le courage véritable consiste chaque jour à vaincre les petits ennemis. »
[ Paul Nizan ]
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
Paris
Spammer
Spammer


Inscrit le: 12 Avr 2007
Messages: 524
Localisation: Lyon

MessagePosté le: 27 Sep 2007 9:31    Sujet du message: Répondre en citant

ah euhhh je n'ai pas fait d'études footballistiques mais je pense que c'est quand même le cas dans la plupart des équipes, non ?
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11192
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 27 Sep 2007 13:54    Sujet du message: Répondre en citant

Bon ne pouvant avoir aucune objectivité puis que je suis un GS'li convaincu je dirais que sur cette pratique FB a une excellente réputation.

Bon seul autout GS a remporté la coupe d'UEFA seulement avec 4 joueurs étrangers.

Mais depuis que le foot est un super business les équipes des pays sont bourrés de joeurs venus d'ailleurs. Ceci dit il existe aussi des équipes qui veulent garder un poids du territore...
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11192
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 27 Sep 2007 15:22    Sujet du message: Répondre en citant

http://www.sabah.com.tr/haber,2A2733E867F04CB2A057F8E6C0C7E1D0.html

Fair Play bir yasam tarzidir!..

NE güzel anlatti Hasmet, Fair Play'in bir jest degil, bir düsünce, bir felsefe oldugunu 90 Dakika'da.. Araya girip özetledim ben de.. "Yasam tarzi!.."
Bu hafta Fair Play Haftasi ya.. Uyduk.. Kara formalar giyip, hakemleri ve federasyon kurumlarini protesto ederek.. 4 kirmizi, 51 sari kart görerek..
Bir de takim kaptanlari, ellerinde mikrofon maç baslarken hakemin önünde fair play yeminleri etti üstelik.. Komedi!..
Hasmet "Bizde fair play olmaz" dedi.. "Çünkü bizim çocuklarimiz fair play ne demek bilmiyor. Ingilizce bir laf.. Nerden bilsin.. Bu yüzden kafasinda bir imaj olmadan yetisiyor."
Dogru.. Fair Play'in Türkçesi yok.. Bu yüzden çocugun kafasi, anlamaya basladigi yastan itibaren Fair Play'le yikanmiyor..
Peki niye yok Türkçesi..
Yok da ondan..
Hasmet "Adil oyun" dedi.. Yetmiyor.. "Adil oyun" da fazla bir sey ifade etmiyor çocuk için çünkü.. Ingilizce anlaminda, "Adil" yaninda, "Kurallara uygun" var.. "Güzel" var, "Temiz" var, "Fair"in.. Fair Play'de centilmenlik, asalet de var, "Oyun"un özünde, adaletle birlikte..
Fair Play, anlamini iyi bilen Ingiliz çocugunun özünde var.. Uyguluyor..
Hem de bir kupa, yenilenin elenecegi, yenenin devam edecegi bir maçin devre arasinda Leicesterli bir futbolcu kalp krizi geçiriyor. Arkadaslari panikte.. Bu havada maça nasil devam ederler. Hakem tatil etmeyi düsünüyor. Ama rakip Nottingham Forest 1-0 galip. Tatil ederse bastan, 0-0 baslayacak.. Forestliler düsünmüyorlar bile.. Maç tatil ediliyor.
Tekrar maçi 1-0 basliyor gene.. Çünkü Leicesterliler, baslama vurusu ile müdahale etmeyerek Forest'in hem de kalecisinin topu sürerek gelmesine ve golü atmasina izin veriyorlar.
Forest 1-0 galip.. Rakip panikte.. "Devam" dese, turu geçti.. Demiyor..
Maç 0-0 baslamis. Leicester 1-0 yeniklikten kurtulmus. Aynen devam etse, büyük avantaj.. Onlar da demiyor.. Çünkü Fair Play bir yasam tarzi adamlarda.. Manasini bilerek yetismisler..
Anlamadigini bilmedigi, pek de çözemedigi Fair Play lafi ile büyüyen benim çocugum da uyguluyor.. Söyle..
Bursa-Fener maçi 1-1, sona yaklasiyor. Top Bursa'da. Bursali oyuncu Fener yari sahasinin 10 metre içinde.. Bombos.. Yerde yatani görüyor, topu taca atiyor..
Top kural olarak Fener'e geçiyor ama, ayip. Fair Play var ya. Fenerli futbolcu taci hemen önündeki baska Fenerlinin önüne atiyor. Bursalilar müdahale etmiyor. Fair Play uygulayacak Fener nasilsa.. Bombos durumdaki Fenerli futbolcu da taca atiyor. Ama 50 metre öteden, Bursa avut çizgisine yakin yerden.. Arkadan bir baska Fenerli tüm arkadaslarini pres için çagiriyor ileriye.. Taç atan Bursa'ya baski sonuç veriyor. Taci dogrudan Fenerliler kapiyor ve hemen ordan Bursa 18'inden hücum baslatiyorlar..
Bu da oluyor, alla turca Fair Play!..
Çünkü Fair Play bizim yasam tarzimiz degil.. Fair Play anlik bir jest bizde..
Fair Play'in Türkçesi bu yani!..
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11192
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 28 Sep 2007 1:03    Sujet du message: Répondre en citant

Bu da
ABDÃœLKADÄ°R YÃœCELMAN'dan ( Cumhuriyet 27/09/2007)
son paragfa dikkatinizi çekerim

Futbolumuzun Püf Noktası

Fenerbahçe İtalya'nın İnter takımını yendi ya, aman Allah Türkiye göklere uçtu, medyamız Fenerbahçe'yi koyacak yer bulamadı. Doğrusu biz de sevindik, ama o 90 dakika nasıl geçti bilir misiniz? Anlatayım; Fenerbahçe yine her zamanki gibi isteksiz, al gülüm ver gülüm. İtalya temsilcisi İnter de öyle... Bir pısırıklık, bir uyuşukluk.

Adamların zaman geçirmek istekleri olağan, ama ev sahibi Fenerbahçe'nin şansını neden kullanamadığına hayret etmemek elde değil. Devre bitmeden işi bitirmemek, hele işin ucunda da 600 bin Avro varken Fenerbahçe'nin kendi yarı sahasında oyalanması kabul edilir bir şey mi?.. Rakibi yokluyor desem değil, aslında İnter Fenerbahçe'yi yokluyor "acaba bir kontratakla iş yapar mıyım" diye.. Neyse bu hava içinde bitti ilk yarı. İkinci yarı da aynı havada başladı ama ne oldu ki birden Fenerbahçe'nin havası değişti. Sanki futbolcular üzerlerindeki ölü toprağını atıvermişlerdi.

Zico'nun devre arasında futbolculara fırça çektiğine ya da motive edecek laflar söylediğine pek ihtimal vermiyorum, ama oldu işte, Fenerbahçe aslan kesiliverdi. İnter ufaldıkça ufaldı, kendi yarı sahasına kapandıkça kapandı. Bir de vole ile Deivid şahane bir gol atınca tut Fenerbahçe'yi tutabilirsen. Atak üstüne ataklar ve de ardı ardına kaçırılan fırsatlar, Roberto Carlos 'un direkte patlayan şutu... Bu Fenerbahçe mi, vay vay...

Geldik son 10 dakikaya. Durum tek golle devam ediyor ama Fenerbahçe bitkin, tükenmez orta saha tükenmiş, yazacak gücü kalmamış, Deniz , Aurelio ve diğerleri... Kezman mı, o zaten yine yoktu ki. Zico maçı seyrediyor. Neyse ki İnter tek gollü yenilgiyi kabullenmiş, maç bitti ciğerler derin nefes aldı.

Ertesi günü yazılı basın sayfalarını yan yatırıp 18 sütun manşet atacaktı. TV'ler desen tek golü bıkmadan usanmadan gece gündüz gösterdiler. Sevgili Özhan başkan bile ultralara rağmen alkışını yinelemişti. Türkiye en azından 3 gün konuşulacak bir gündem bulmuştu. Ve 3 gün sonra Fenerbahçe Bursa'da balon gibi sönüverdi. Medyanın babaları kalemlerini sivrilterek yazdılar da yazdılar, Fenerbahçe'yi gökten indirip yerin dibine soktular. Neden? Çünkü çok kızdılar, kendilerine kızacaklarına hınçlarını Fenerbahçe'den aldılar. Nasıl olur da göklere çıkardıkları Fenerbahçe, bu kadar ihanet içinde olabilirdi? Kendilerini kandırılmış hissettiler. Ama hiçbiri göklere çıkardıkları o günkü Fenerbahçe-İnter maçını yeniden izlemeyi düşünmedi. Eğer izleselerdi Fenerbahçe'nin 90 dakikada sadece 30 dakika futbol oynadığını göreceklerdi.

Fenerbahçe geniş kadrosuna rağmen iyi bir ekip olamadı, sezonun başından beri iyi futbol oynayamadı. Fenerbahçe İnter'e karşı bir maç kazanmıştır sadece gerisi hikâye...

Medya, perşembenin gelişini çarşambadan göremedi. Bursa'da olan oldu. Bursa'ya, Rize'ye, Oftaş'a, İstanbul Belediye'ye boyun eğdi.

Ve 4 maçta yitirilen 9 puanın arkası gelecek. Fenerbahçe'nin başına gelenler Galatasaray'ın da Beşiktaş'ın da başına gelecek. Çünkü Anadolu futbolu 3 büyüklere karşı bilenerek çıkıyor. Anadolu takımlarında oynayan futbolcuların amacı 3 büyüklerde top oynamak, 3 büyüklerde oynayanların, özellikle de yabancıların gözü Avrupa'da. Anadolu futbolu büyümedi, Anadolu takımlarında oynayan furtbolcuların çoğu 3 büyüklerde işe yaramaz diye atılan, kovulan futbolcular, bunlar 3 büyüklere yani eski takımlarına karşı daha bir hıslı daha bir intikam duygusu ile oynuyorlar, yabancılar ise bugün var, yarın yok olacaklarını biliyorlar. Futbolumuzun püf noktası da işte bunlar. O nedenle İstanbul'un 3 büyükleri daha çooook puan verecekler, bundan kimsenin kuşkusu olmasın..
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13627
Localisation: Paris

MessagePosté le: 11 Avr 2008 0:53    Sujet du message: Répondre en citant

Zico'dan bir inci :

"Her ne kadar yabancı kısıtlaması belimizi bükse de, mücadeleye devam edeceğiz."
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
Alex
Spammer
Spammer


Inscrit le: 28 Fév 2008
Messages: 435
Localisation: France

MessagePosté le: 11 Avr 2008 11:37    Sujet du message: Répondre en citant

Ne kadar dogru bir tespit, herifin oglu 11 yabanciyla mücadele etsin, sen dogru dürüst pas atmasini bilmeyen hatta topa vurmasina bilmeyen türk futbolcusuyla Don Kisot gibi degirmenlere karsi mücadele et ! O yabancilarin sayesinde FB bu noktaya geldi, gerisi edebiyat !

Birileri diyecek simdi ya GS nasil kazandi UEFA kupasini ? Hiç mi yoktu yabanci o zaman takimda ? Taffarel, Hagi, Popescu,... Bunlari çikarin bakalim o UEFA gelir miydi ülkemize ! Wink
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13627
Localisation: Paris

MessagePosté le: 21 Avr 2008 23:04    Sujet du message: Yine FB uzerine Répondre en citant

I
Burada samimi bir FB taraftari var Alex. Yine bana kizacak ama ne yapayim, sporda herseyin olçunun basari olmadigini basarinin nasil elde edildiginin onemli odugunu samimi FB'liler anladigi gun Turkiye'de futbolda belli bir temizlik olur dusuncesindeyim.

Tekrar yaziyorum, ben kendimi GS taraftari olarak gormuyorum, her ne kadar GS sempatim olan tek takimsa. Suleyman Sebali BJK'de bir zamanlar benim sempati ile baktigim bir takimdi.

Hincal Uluç diye bir adam var, benim açimdan ukala birisi. Iste bu adam gazetesi Sabah'ta bir yazi yaziyor FB'ye Turkçe anlamiyla gidiriyor.

FB de resmi sitesinden yanit veriyor. Verdigi yanit "Uslub-u beyan ayniyle insan" ( Insanların söz söyleme tarz ve biçimleri karakterlerini aynen yansıtır. Sözün söylenme biçimi kişiliği ele verir) oluyor.

Ustelik, FB,"her ne kadar bundan önce Hıncal Uluç'u artık muhatap almayacağımıza, cevap vermeyeceğimize dair bir açıklamada bulunmuşsak" diye yazmak gafletinde bulunuyorsa, verdigi sozu tutmuyorsa.

Iste beni FB karsiti yapan bu saldiri biçimi. Aslinda bunun Turkiye genelinde geçerli oldugunu da soyleyerek bugun ku açmazlarimizi açiklamada kullanabiliriz.

Basta Alex olmak uzere ilgilenenler bir olçup biçsin.


Dernière édition par cengiz-han le 21 Avr 2008 23:11; édité 1 fois
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13627
Localisation: Paris

MessagePosté le: 21 Avr 2008 23:05    Sujet du message: Répondre en citant

II
Hincal'in 19 Nisan'da Sabahta çikan yazisi :

Hıncal'a saldırmanın dayanılmaz cazibesi..
Yani birisini büyük bir keyifle okumaya başlamayayım.. Keyfimi satırlara dökmeyeyim.. Bir şeyler oluyor sanki. Adamda bir Hıncal takıntısı başlıyor.. Ya da Hıncal'a saldırmanın dayanılmaz cazibesi onu da çekiyor..
Ercan Güven..
Spor sayfalarında okuduğum ender yazarlardan biri.. Bana en ters gelen düşüncelerini okurken dahi zevk alıyorum. Adam yazar çünkü.. Ve de Hıncal'a takılmasına, saldırmasına hiç mi hiç ihtiyacı yok..
Önce şu "Saldırı" sözcüğünü açıklamam gerek.. Yukarda Allah var. Ercan tüm yazılarında Hıncal Ağabeyine fevkalade saygılı bir üslup kullanıyor.. O zaman niye bu ağır sözcüğü seçiyorum.
Çünkü yazısı, Hıncal'ın bir fikrine yanıt değil.. "Ben öyle düşünmüyorum" değil.. Yazısı, Hıncal'ın kimliğine, kişiliğine, yazarlığına yönelik her Hıncal düşmanının ağzındaki ucuz klişeler..
Diyor ki, Perşembe yazısında..
"Duayenlerin bile 'Çağır yemeğe senin lokantanı yazayım' alış verişine girdiği" çirkin ve ucuz imasını geçiyorum..
Diyor ki..
"Ayni Hıncal Ağbi, yatağın ters tarafından uyansaydı, ya da bir başka meslektaşı onun yazdıklarını daha erken yazsaydı, bu defa tam tersine bir fikri kaleme alabilirdi ve bizi de inandırırdı.."
Bak Sevgili Ercan..
Bunca yıl okuduğun, izlediğin Hıncal Ağabeyini ne yazık ki, hâlâ tanıyamamışsın..
Üstelik adı "Ters Köşe" olan bir sütunun yazarı olmana rağmen, "Hıncal herkesin dediğinin tersini yazar" komik tuzağına sen de düşmüşsün..
Bu sebepten bir kere daha nasıl yazdığımı anlatacağım.. Özellikle de genç meslek adayları için, kulaklara küpe şeyler söyleyeceğim. Kesip cüzdanlarına koysunlar. Gazetecilik okullarında tartışsınlar..

* * *

Gazeteci olmak için insanda iki M olmalıdır mutlak.. Birisi yoksa, bırakın gidin, kalem efendisi olun, maaş alın, 20 yıl sonra da emekli..
Bu iki M'nin birincisi Merak'tır.. Merak etmeyenden gazeteci olmaz.. Gazete meraklara yanıt verir çünkü. Kendi merak etmeyen, milletin neyi merak ettiğini nerden bilecek.. Yaşamdaki her ama her şeyi merak edeceksin.. Gazetecilik bir hobi değildir, bu yüzden sadece hobilerine meraklı olma hakkın yoktur.
İkinci M, Mantık..
Merak edip öğrendiğim şeyi, bir mantık süzgeci içinde yazacaksın.. O zaman, ancak o zaman inandırıcı olursun.
Þimdi, yazına konu olan Kemal Dinçer olayına gelelim..
Ben önce Türk medyasını merak ettim ve yazdım..
"Sizler değil misiniz, göreve başladıktan aylar sonra, bir gazetecinin ısrarlı soruları üzerine 'Çocukken Galatasaray sempatizanıydım' dediği için bu ülkenin gelmiş geçmiş en başarılı Merkez Hakem Komitesi Başkanı Ahmet Güvener'i yerle bir eden, istifa ettiren.. Þimdi üstelik Fener'in maaşlı menecerliğini yapan, kongre üyesi Kemal Dinçer hakemleri denetleyen kurulun başkanı oldu, neden sesiniz çıkmıyor?.. O Kemal Dinçer değil mi üstelik Fener'de görev yaparken Saracoğlu'nda sahaya atılan bir bıçağı hakemden ve gözlemcilerden gizli alıp saklamaya çalışırken kameralara yakalanan.. Yani tam da kediye ciğer!.."
Þimdi bu soru fevkalade "Mantıklı" değil mi, Ercan?..
Ve de bu soruya niçin kimse yanıt veremiyor da, soruyu soranın yazar kimliğine saldırılıyor..
Ä°kincisi..
Eski Federasyonu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la işbirliği yapan Aziz Yıldırım yıkmadı mı?.. Yeni Federasyon, gene ayni işbirliği içinde kurulmadı mı?.. Hasan Doğan, Erdoğan'ın kızlarının Amerika bursunu ödeyen arkadaşı ve her kapının ardında söyleniyor, Aziz Yıldırım'ın iş ortağı değil mi?..
Bu federasyon ve kurullarında Aziz Yıldırım ve adamı Þekip Mosturoğlu'nun etkisi bilinmiyor mu?..
Fenerbahçe'in maaşlı meneceri Kemal Dinçer başka bir kuruluş içinde Gözlemciler ve Temsilciler Kurulu Başkanlığı'na gelebilir miydi?..
Þimdi hafta sonu sadece maç izleyip dört satır yazı yazarak, mebus maaşı kazanan adam, bu arpalığın elinden gitmesini ister mi?..
Bu ortam içinde bazı şeyleri görmezden gelip, bazılarının altını çizmenin fevkalade menfaatine olduğunu düşünmez mi?..
Kemal'in bir şey söylemesine gerek yok. Para öyle ballı, iş öyle kolay ki, bir takım ucuz adamlar kendiliklerinden önlem alacaklardır. Nitekim aldılar da.. SABAH'ta Emrah Kayalıoğlu maç maç, adam adam kimlerin ne zaman neyi görüp, neyi görmediklerini yazıyor, Gözlemci ve Temsilci, ya da Kemal'in adamları olarak..
Þimdi burada mantıksız olan şey ne?..
Ya da insanın merak etmeyeceği..
Bu soruların yanıtı yok.. Ne var?..
Hıncal azgın teke.. Bir beleş yemeğe yazı yazar.. Her şeyin tersini yazmaya meraklıdır. Ak dediğini, Kara diye de savunur..
Bakın kardeşlerim.. Bakın sevgili meslektaşlarım..
Diyelim ki, seks düşkünü, genç kızlara meraklı bir sapık, kalemini üç kuruşa satan bir rezil, her fikri keyfi ve menfaatine göre savunan bir iğrenç adamım..
Size ne?..
Okuyorsanız eğer böyle bir adamın yazısını, fikrini gene de tartışıyorsanız, o zaman fikrine yanıt verin.. Fikirlerine ve sorularına yanıt verin de görelim boyunuzu..
Hıncal'ı aşağılamak, onun fikirlerini yok etmez. Tersine sizin o fikirleri çürütmekteki aczinizi gösterir. "Fikrini çürütemiyorum, bari adamı çürüteyim.."
Bir de Sevgili Dostlar,
Erkekseniz.. Kendinize güveniyorsanız, uygarsanız, Hıncal'a yanıt vermeden önce, köşenizde, açık ve net Hıncal'ın ne dediğini alıntılayın, kendi görüşünüzü, yanıtınızı ondan sonra koyun.
Okurunuz benim yazımı okumuyor. Sizin yazdığınız ve anlattığınızı doğru sanıyor. O zaman da meydan size boş kalıyor. Okurunuzu kandırıyorsunuz.
Bunun adı kaçak güreşmektir. Gazeteciliğe sığmaz..
Tamam mı?..


Dernière édition par cengiz-han le 21 Avr 2008 23:12; édité 1 fois
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13627
Localisation: Paris

MessagePosté le: 21 Avr 2008 23:07    Sujet du message: Répondre en citant

III
FB'nin HU yaniti :

Þampiyonluk mücadelesi veren ve önümüzdeki hafta Sami Yen'e gidecek Fenerbahçe'den Hıncal Uluç'a sert açıklama (Hurriyet'ten).

İşte Sarı-Lacivertliler'in resmi sitesinde yer alan açıklama:
"Sağdan soldan duyduğu yalan, dolan sığ bilgiler ile kendini otorite zanneden, her şeyden anladığını ve her konunun uzmanı olduğunu iddia eden, olayları ve konuları köşesinde işine geldiği şekilde saptırmaktan kaçınmayan, ahlak ve izandan nasibini almamış, içindeki kin ve nefreti her fırsatta kusan bir Hıncal Uluç var.

Spor yazıları yazan ama Türkiye'de hiçbir stadyuma gidip maç
seyredemeyecek kadar bütün camiaların nefretini kazanmış bir Hıncal
Uluç var.

Kendi köşesinde yazdığı yazılarla spor camiasında kin ve nefret tohumları eken, kamplaşmalara neden olan, ektiği nefret tohumları ile insanları biri birine düşüren, çatışmalara sebep olan, sebep olduğu çatışmaların ardından kendisinin neden olduğu çirkinliklere bile sonradan pişkin gülüşünün ardından ben demiştim diyecek kadar kendini bilmez bir Hıncal Uluç var.

Hıncal Uluç hafta sonu kaleme aldığı yazısında yine kendi kurguladığı hayali senaryolar üzerine sayın başbakanı, federasyon başkanını, kulübümüzün başkanı Sayın Aziz Yıldırım'ı, asbaşkanımız Sayın Þekip Mosturoğlu'nu ve TFF kurullarında görev yapanları zan altında bırakacak yalan dolu bir yazı kaleme alıyor. Bunu ilk defa da yapmıyor. Aynı saçma ve yalan senaryolarını periyodik zamanlarla gündeme getiren Hıncal Uluç, çıktığı TV programları ve gazete köşelerini kurguladığı çirkin senaryolar ile farklı takım taraftarları arasında kin ve nefret tohumları ekmek, futbolu yönetenleri toplum içinde sürekli şüphe ve zan altında bırakmak, futbola olan güven ve adaletin hiçbir zaman sağlanamaması için her zaman kullanıyor.

Hıncal Uluç, artık bu çirkinliklere son ver. Kin ve nefret kusmayı bırak. Kendini Aziz Yıldırım ve Fenerbahçetakıntısından kurtar. Bunu kendi başına yapamıyorsan bu konudaprofesyonel destek al. Ama kulübümüzü, başkanımızı ve yöneticilerimizikurguladığın o çirkin senaryolarının aktörü haline getirme. FenerbahçeSpor Kulübü 100 yıllık şanlı tarihe sahip köklü bir kurum. Bu kurumsenin gibi kendini bilmezlerin attığı çamurlarla yıkılmayacak, dahanice yıllar gururla ve onurla ayakta kalacaktır. Bunu bil ve aslaaklından çıkarma.

Eğer gerçekten elinde kaleme aldığın çirkin senaryolarının somut kanıtları (Önceki federasyonunun başbakan ve başkanımızın işbirliği ile gönderildiği ve bu günkü federasyonun aynı işbirliği ile kurulduğuna
dair objektif bir bilgi, Sayın Hasan Doğan ile başkanımız Sayın Aziz
Yıldırım arasında her hangi bir ticari ortaklığı gösterir belge, ayrıldığından beri Sayın Kemal Dinçer ile kulübümüz arasında her hangi bir ilişkiyi gösterir bilgi ya da belge, asbaşkanımız Sayın Þekip Mosturoğlu'nun TFF'nin her hangi bir kurulunu yaptığına bir bilgi) varsa çık ortaya açıkla aksi takdirde yazdığın senaryoyu yalan, seni iftira atan bir ÞEREFSİZ olarak değerlendirmek zorunda kalacağız.

Türk spor kamuoyu; Her ne kadar bundan önce Hıncal Uluç'u artık muhatap almayacağımıza, cevap vermeyeceğimize dair bir açıklamada bulunmuşsak da sorumluluğumuzun bir gereği olarak yalan senaryoları ile yarattığı infiali görmeyen bu adamı son kez uyarma gereği duyuyoruz.

Fenerbahçe Spor Kulübü olarak taraflı tarafsız herkesi Hıncal Uluç'un yazılarını ve TV programlarını boykot etmeye, okumamaya, izlememeye davet etme aşamasına gelmiş olduğumuzu üzülerek belirtmek istiyoruz. Bu duyurumuzu tüm futbol dünyasının selameti için yapıyoruz. Futbolu bu şekilde çirkinleştirmeye çalışanların sektörden çıkarılması için artık bir
yerden başlanmalı, bu çerçevede fikirleri ve davranışları ile toplum için kötü bir ahlaki model oluşturan ve zaten fiziki olarak futbol stadyumlarından dışlanmış olan Hıncal Uluç'u futbol kamuoyunun dışına
fikren de itmek önemli ve yerinde bir başlangıç olacaktır.

Fenerbahçe Spor Kulübü"
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
Alex
Spammer
Spammer


Inscrit le: 28 Fév 2008
Messages: 435
Localisation: France

MessagePosté le: 22 Avr 2008 20:04    Sujet du message: Répondre en citant

Eee bosuna dememisler "rüzgari eken firtinayi biçer " diye atalarimiz. Baska söze gerek var mi ? Wink Magazin dünyasindan gelen bir sahisi ve spor yazari olarak kendini geçindiren birisini ben muhatap bile saymam. Bu mu futbol otoritesi ? Aksam aksam bir gülme krizi eksikti. Sagol Cengiz Han kardes. GS antipatisi de bunun gibi ve Adnan Polat denen kendini bilmez üçkagitçilarin yüzünden kaynaklaniyor. Zaten son entrikalari gazelerde sayfa sayfa yer aliyor.

Sen en iyisi soguk bi su iç kardesim kendine gelirsin, senin öküz altinda buzagi aramana gerek kalmiyor, senin geninde var FB düsmanligi.

Ne olacak, kedi uzanamadigi cigere mundar dermis...Wink
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13627
Localisation: Paris

MessagePosté le: 25 Avr 2008 0:33    Sujet du message: Répondre en citant

Là je suis déçu Alex...

Pourtant j'avais bien précisé, dire que l'autre est voleur ne vous donne pas le droit d'être voleur. Donc, en attaquant Adnan Polat vous ne reglez rien.

Et c'est facile de dire "kedi eremedigi"... Me concernant je n'ai aucune jalousie vis-à-vis de FB puisque je considère qu'elle n'a pas fait mieux que qui d'autre en Turquie et rien à comparer avec moi.

Bon je vais continuer à sortir de "linges salles" !
Evil or Very Mad
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
Alex
Spammer
Spammer


Inscrit le: 28 Fév 2008
Messages: 435
Localisation: France

MessagePosté le: 25 Avr 2008 9:00    Sujet du message: Répondre en citant

C'est ça continue à débiter tes inepties en faisant du copié/collé d'idioties, mais enlève bien d'abord la poutre qui est dans ton oeil avant de voir la paille chez l'autre. Je suis convaincu que tu trouveras aussi du linge sale chez toi ! Bonne lessive !

Quant à moi je n'ai pas que ça à faire. Wink

Bonne journée kardesim.
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13627
Localisation: Paris

MessagePosté le: 26 Avr 2008 23:58    Sujet du message: Répondre en citant

Ca y est, ce que j'ai écrit ne plaît pas et je suis accusé de sortir des idioties...
C'est révélateur cette réplique !

Et par ailleurs les linges salles sont partout.

Mais bon je vais continuer sur l'autre topic "bu hakemlerle mi".

Adios !
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
Alex
Spammer
Spammer


Inscrit le: 28 Fév 2008
Messages: 435
Localisation: France

MessagePosté le: 27 Avr 2008 8:53    Sujet du message: Répondre en citant

Haluk Ulusoy'un pislikleri daha temizlenmedi. Baya zaman isteyecek. Temiz ligciler buyrun size tonla kirli çamasir. Bu isin içinden çikmaya çalisin bakalim görelim. Wink
Bu isler daima çuvaldizi baskalarina batirmaya benzemez. Önce igneyi kendinize batiracaksiniz.
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
Montrer les messages depuis:   
Poster un nouveau sujet   Répondre au sujet    Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum » Forum Sport Toutes les heures sont au format GMT + 2 Heures
Aller à la page 1, 2, 3  Suivante
Page 1 sur 3

 
Sauter vers:  
Vous ne pouvez pas poster de nouveaux sujets dans ce forum
Vous ne pouvez pas répondre aux sujets dans ce forum
Vous ne pouvez pas éditer vos messages dans ce forum
Vous ne pouvez pas supprimer vos messages dans ce forum
Vous ne pouvez pas voter dans les sondages de ce forum


Powered by phpBB v2 © 2001, 2005 phpBB Group ¦ Theme: subSilver++
Traduction par : phpBB-fr.com
Adaptation pour NPDS par arnodu59 v 2.0r1

Tous les Logos et Marques sont déposés, les commentaires sont sous la responsabilités de ceux qui les ont postés dans le forum.