301 visiteur(s) et 0 membre(s) en ligne.
  Créer un compte Utilisateur

  Utilisateurs

Bonjour, Anonyme
Pseudo :
Mot de Passe:
PerduInscription

Membre(s):
Aujourd'hui : 0
Hier : 0
Total : 2270

Actuellement :
Visiteur(s) : 301
Membre(s) : 0
Total :301

Administration


  Derniers Visiteurs

administrateu. : 13h07:45
murat_erpuyan : 13h10:09
SelimIII : 1 jour, 02h34:41
Salih_Bozok : 3 jours
cengiz-han : 3 jours


  Nétiquette du forum

Les commentaires sont sous la responsabilité de ceux qui les ont postés dans le forum. Tout propos diffamatoires et injurieux ne sera toléré dans ces forums.


Forums d'A TA TURQUIE :: Voir le sujet - Mizah / Humour !
Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum Forums d'A TA TURQUIE
Pour un échange interculturel
 
 FAQFAQ   RechercherRechercher   Liste des MembresListe des Membres   Groupes d'utilisateursGroupes d'utilisateurs    

Mizah / Humour !
Aller à la page 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9  Suivante
 
Poster un nouveau sujet   Répondre au sujet    Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum » Forum en langue turque
Voir le sujet précédent :: Voir le sujet suivant  
Auteur Message
Salih_Bozok
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 25 Nov 2006
Messages: 1441

MessagePosté le: 14 Juil 2007 17:23    Sujet du message: jineko... Répondre en citant

çok taninmis ama yine koyalim buraya...



umarim bir takim "tursuluklar" yine öküz altinda buzagi aramaz!! girgir iste!!!
_________________
« Le faux courage attend les grandes occasions... Le courage véritable consiste chaque jour à vaincre les petits ennemis. »
[ Paul Nizan ]
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
Paris
Spammer
Spammer


Inscrit le: 12 Avr 2007
Messages: 524
Localisation: Lyon

MessagePosté le: 14 Juil 2007 23:24    Sujet du message: Répondre en citant

Je vais encore passer pour une blonde ! Mais tant pis !! Ca veut dire quoi ??
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
Salih_Bozok
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 25 Nov 2006
Messages: 1441

MessagePosté le: 14 Juil 2007 23:36    Sujet du message: Répondre en citant

un lien dessus..pour méditer et essayer de comprendre....

http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=arman+yeramyan&nr=y&pt=dr+arman+yeramyan
_________________
« Le faux courage attend les grandes occasions... Le courage véritable consiste chaque jour à vaincre les petits ennemis. »
[ Paul Nizan ]
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
Paris
Spammer
Spammer


Inscrit le: 12 Avr 2007
Messages: 524
Localisation: Lyon

MessagePosté le: 14 Juil 2007 23:41    Sujet du message: Répondre en citant

Laughing
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
Salih_Bozok
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 25 Nov 2006
Messages: 1441

MessagePosté le: 15 Juil 2007 0:00    Sujet du message: Répondre en citant

Devami da var..

ismi meslegine uygun insanlar :

rahime bakar - jinekolog

söker dereboy - diş hekimi

ahmet tenten - vakti zamaninda gunaydin gazetesi cizgi dizi yazar-cizeri

oya bilir - diş hekimi

kaya bilir - jinekolog

mehmet keseratar, basketbol hakemi

oral yormaz-diş hekimi

hakkı oyan - diş hekimi

arman yeramyan - jinekolog

mine duzen - dis hekimi

abuzer delibalta - çocuk hastaliklari uzmani

rahim akıntı - jinekolog

pembegul balta - felsefe hocasi.

cem sanci - ses sanatcısı.

ali okur - kitapcı

operator doktor - rahmi yirtik

ilker parasız. para politikası

prof dr. cüneyt oral - çene cerrahı

sipahi cataltepe - tarihci

neşe karaböcüoğlu - çocuk doktoru

şeyime gündoğdu-aç aççı

suat sönsün - itfaiye bölge müdürü

ruhi bunalım - psikiyatrist

jinekolog operator sena kutucu
_________________
« Le faux courage attend les grandes occasions... Le courage véritable consiste chaque jour à vaincre les petits ennemis. »
[ Paul Nizan ]
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
Paris
Spammer
Spammer


Inscrit le: 12 Avr 2007
Messages: 524
Localisation: Lyon

MessagePosté le: 15 Juil 2007 0:07    Sujet du message: Répondre en citant

C'est pas possible quand même ! C'est comme les perles du bac, trop beau pour être vrai !Smile
PS : bien que ...à côté de mon premier appart à Issy les M;, le boucher s'appelait ... Thueboeuf ! ...
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 16 Fév 2008 2:20    Sujet du message: Répondre en citant

BÖYLESİ DE VAR

Gece yarısı tuvalete kalkan bir adam lavaboya giderken evin içinde birini
görmüş ve bu kişiye yumruk atmış. Meğerse gördüğü aynadaki
yansımasıymış. Yumruğu aynaya gelince kesilen eli kanamaya başlamış.
Gürültüye eşi uyanmış ve eşinin elini görünce koşmuş alkollü Pamuk yapıp eşinin yarasına basmış. Adamın açık, kanayan yaraları alkolle daha da acımış ve adam sinirlenerek tuvalete atmış pamuğu.
Sonra sıkıştığı için tuvalete oturmuş bu arada da bir sigara yakmış.
Kibritini de tuvalete atınca poposu alkollü pamukla tutuşmuş. Can havliyle
fırlayınca kafasını banyodaki dolaba çarpmış kafası da kanamaya başlamış.

Adamı yüzükoyun yatıran eşi 112 sağlık servisini aramış.
Gelen 112 ekibi karşılarında eli kesik, poposu yanık, kafası kanayan bir
adamı görünce şaşkın bir şekilde adamı apartman dairesinden indirirken
merdivenlerde olayın oluşunu sormuşlar. Olayları anlatan hastayı
dinleyince gülme krizine girip sedyeyi ve adamı düşürmüşler.
Yeni bir 112 getirmişler ki böylece adamı hastaneye götürmüşler.

Adamı ziyaret eden yakınlarına eşi hastanede sakın nasıl olduğunu
sormayın diye sıkı sıkı tembih ediyormuş...
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 19 Fév 2008 3:13    Sujet du message: Répondre en citant

Hangi ülke vatandaşı olmak isterdiniz?

FRANSIZ OLMANIN FAYDALARI
Geceyarısı TRT2 de yayınlanan filmleri seyrederken altyazıları okumanız gerekmez.
Kendi nükleer silahlarınızı başka ülkelerde denersiniz.
Salyangoz ve kurbağa yiyebilirsiniz.
Kadınlar konuşmanıza bayılır
Çirkin olsanız da sinema yıldızı olabilirsiniz.

AMERİKALI OLMANIN FAYDALARI
Seçmeseniz de bir kadın başkan ülkeyi yönetir.
Yeteri kadar paranız varsa istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz.
Dünyanın en garip kıyafetlerini giyseniz bile kimse kafasını çevirip size bakmaz.
Tanımadıgınız herkese "merhaba" diyebilirsiniz.
Dünyanın en gelişmiş milletine mensup olduğunuzu düşünürsünüz.

İNGİLİZ OLMANIN FAYDALARI
Sıcak bira
Wimbledon
Geçmişte yasayarak hala imparatorluk olduğunuzu düşünebilirsiniz.
Haftada bir kere banyo yaparsınız.
Madde dörde göre iç çamaşırı değiştirirsiniz.

İTALYAN OLMANIN FAYDALARI
Kürk giydiğiniz için utanmazsınız.
Makarna sıkıntısı çekmezsiniz.
İşe istediğiniz saatte gidersiniz
İşten istediğiniz saatte gelirsiniz.
Ülke Sicilya'dan yönetilir.

İSPANYOL OLMANIN FAYDALARI
Amerikayı kılıçtan geçirmekle övünürsünüz.
Sahilleriniz Almanlar ve İngilizler tarafından işgal edilmiştir.
Gerisini zaten Araplar işgal etmişlerdir.
Sokakta boğalar koşar.
Kadınları etkilemek için dar pantolon giymek zorundasınız.

HİNTLİ OLMANIN FAYDALARI
Harika bir İngilizce
Sabahtan aksama meditasyon.
Evde dolaşan maymunlar.
Bilgisayar uzmanı komşu
Kamasutra

ALMAN OLMANIN FAYDALARI
Her işinizi Türklere yaptırırsınız.
Türklere "merak etmeyin sizi Avrupa'ya alacağız "dersiniz.
Sıkılınca Türklerin evlerini yakarsınız.
Tarihinizden bahsetmezsiniz.
Çok sıkışınca "SUÇLUYUM" dersiniz.

KANADALI OLMANIN FAYDALARI
Yılın 12 ayı bahçede buz hokeyi oynamak.
Başbakan gençliğinde esrar çektiğini söyleyince oyu artar.
Fransızca konuşanlar İngilizce de konuşur.
Amerika fazla uzak değildir.
Kendinizi uyuyan dev olarak nitelendirirsiniz.

AVUSTURALYALI OLMANIN FAYDALARI
Büyük dedenizin dünyanın hiç bir ülkesinin kabul etmediği eli kanlı bir cani olduğunu bilirsiniz.
Soğuk bira içersiniz.
Plajda soğuk bira içersiniz.
Evde soğuk bira içersiniz.
Timsahları seyrederken soğuk bira içersiniz.

TÜRK OLMANIN FAYDALARI
İçten ve dıştan bütün saldırılara, enflasyona trafik canavarına, komşularına, Avrupa'ya ve bütün dünyaya rağmen asırlardır ayakta kalarak doğal seleksiyonun yarattığı en güçlü millete ait olmanın tadını çıkartırsınız.
Bütün dünyanın kaos olarak tanımladığı durumlarda kendinizi evinizde hisseder, huzur içinde yaşarsınız.
Dünyanın en güzel plajlarında, dünyanın en güzel manzaralarına karşı denize girer, bununla da kalmaz denizde, kuyuda soğutulmuş karpuz yersiniz. Hatta akşama rakı, yanında meze istersiniz.
Radyo dinlerken duyduğunuz bir parçayla kaderinize küser ağlamaklı olur, ondan sonraki parçayı duyar kalkar fıkır fıkır oynarsınız.
Her sabah vatanı kurtarmak üzere yeni bir senaryo ile uyanır, bugünün işini yarına bırakarak yatarsınız.
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 10 Avr 2008 1:08    Sujet du message: Répondre en citant

EVLİÐİN İLK HAFTASINDA

Damat: Ah! Nihayet rüya gerçek oluyor!!
Gelin: Senden ayrılmamı ister misin?
Damat: Hayir! Bu lafı bir daha asla söyleme!
Gelin: Sen.. Bana aşık mısın?
Damat: Taaaabiki.
Gelin: Beni terketmeyi düşünür müsün?
Damat: Tabii ki hayır.
Gelin: Peki bana bir öpücük verir misin?
Damat: Evet hem yüzüne hem gözüne.
Gelin: Peki bana bir gün vuracak mısın?
Damat: Asla! Ben o tür erkeklerden değilim.
Gelin: Sana güvenebilir miyim?
Damat: Evet.
Gelin: AÞKIM.

EVLİLİÐİN YEDİNCİ SENESİNDE:
lütfen YUKARIDAKİ konuşmayı aşağıdan yukarıya doğru okuyunuz bu kez !!!
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 21 Avr 2008 2:29    Sujet du message: Bazi hayvanları sevmiyorum Répondre en citant

Bazi hayvanları sevmiyorum! Kimse kusura bakmasın!


1- Tünellerde park lambası ya da farlar yerine dörtlülerini yakan ÖKÜZLERİ ...

2- Lastiği patladığında bunu sol şeritte değiştiren DEVELERİ,

3- Bir yaya geçsin diye yavaşladığınız veya durduğunuzda sağınızdan/ solunuzdan bir de size ters ters bakarak, geçen ÇAKALLARI,

4- Far ayarının ne demek olduğunu bilmeyip ya da ona verilecek 2-3 milyonu servet sanıp arkanızda gözünüzü kamaştıran DAVARLARI,

5- Karda önden çekişli arabasının arka tekerlerine zincir takıpsonra 'abi bi el atsana' diye yardım isteyen EÞEKLERİ,

6- Dakikalarca aynalarına bakmadan otobanın sol şeridinde sizin süratinizden en az 50-60 km yavaş giderek salınan KOYUNLARI ,

7- Yeni yıkadığınız arabanızı batırmakla mükellef cam yıkamafıskıyesini ayarlamaktan aciz BEYGİRLERİ,

8- Arabasında biriktirip çöpe atması gerekenleri yola atan
DOMUZLARI,

9- Trafik 2 dakika durdu mu kornaya basan AYILARI,

10- Her yere tüküren LAMALARI,

11- Kapısına geldiği adamın ziline basmaktansa,
kornasına basmayıtercih eden SIÐIRLARI ,

sevmiyorum ...!
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 05 Juil 2008 23:54    Sujet du message: Répondre en citant

Annemin Maceraları
Shrek'in fragmanlarını gösteren bir televizyon kanalında, el ele
tutuşmuş Shrek ve Fiona'yı gören annem, 'Bunlar Süleyman ve Nazmiye Demirel
çifti mi?' diye sordu! Seçememiş gözleri o mesafeden.

Alfabe
Ben de bu yıl okula başlayan torunum için kuvvetli bir moral
alkışı istiyorum. Daha ikinci gün: 'Örrrtmenim, taa evden buraya tel
çizmeye mi geldik, hep yumarlak mı yapcaz, harf felan öretmicen mi?' deme
cesaretini gösterdiği için.

Annem!
'Bu taraf bitti.' diye CD'yi arkasına çeviren ve sonra da 'CD
çalar çalışmıyor!' diye feryat eden anneme alkış az geliyor!

Modem
Yemek masamın üstünde duran modeme uzun uzun bakan anneanem 'Bu ne?'
diye sordu. Ben de kolay anlasın diye 'Hani benim bilgisayarım var ya
onunla internete giriyorum. İşte internete girmek için o kutu zorunlu.'
diye uzun uzun açıkladım. Anneannem dinledi beni; 'Yani modem bu' dedi ve
konu kapandı...

Yaz Okulu
Bir alkış da annesine yaz okulunu kazandığı müjdesini veren
üniversite öğrencisine gelsin. Bu yaratıcılığa şapka çıkartılır.

Beyin göçü
Tikky olduğu her halinden belli olan kızımız Beşiktaş-Taksim
midibüsünde yanındaki arkadaşına dert yanmaktadır. ''Þekerim dördüncü kez
girdim ÖSS'ye, ama yine kazanamadım, gidicem sonunda Amerika'ya o olucak.
Böyle böyle beyin göçü oluyor işteeaa!'' Sen git, masrafları ben
karşılıyorum.

Alman yazar
Bir alkış da lisede edebiyat dersinde okuduğu şiir bitince sınıfa dönüp 'Bu
şiiri ünlü Alman yazar Goethe yazmıştır' diyen hocaya, 'Niye,
kağıt bulamamış mı?' cevabını veren arkadaşa gönderelim.

Düz mantık
Eğer bir sokakta yürüyorsanız ve camında ''Bu ev kiralıktır'' yazılı
bir evin yanından geçip birkaç adım sonra önüne geldiğiniz bir başka
evin camında ''Bu da'' yazısını görürseniz bilin ki Trabzon'dasınız.

İngilizce yazılısı
Bir alkış da ingilizce sınavında 'Nice ........' şeklindeki boşluğu
'Nice mutlu yıllara!' şeklinde dolduran, dahi mi aptal mı olduğunu
henüz anlayamadığımız öğrencime istiyorum.

Hügo'lar Beşledi
Bir alkış da lisede edebiyat kitabından bir metni tüm sınıfa sesli
olarak okurken V. Hugo'ya 'Beşinci Hugo' diyen arkadaşımıza gelsin.

Ne zaman?
Kardeşim karne almıştı. Fakat birçok zayıf notu vardı. Annem, babamla
beni kenara çekip uyarıları sıralıyordu; 'Sakın çocuğun moralini
bozmayın, sakın kötü bir şey söylemeyin.' Uyarılar özellikle babama
yönelikti; 'Hele de sen, sakın çocuğun gururunu kırma.' Babam daha fazla
dayanamadı ve sordu; 'Karne için ne zaman özür dileyeceğiz?'

Havale
Bankada gişenin önünde işlemimin yapılmasını bekliyorum. Yanımdaki
gişede işlem yaptıran yaşlı teyzeye, işlemini yapan kadın soruyor: 'Parayı
kim alacak teyze? Alıcısına ne yazalım?' Teyzem cevap veriyor: 'Bu
paranın hayrını görme İnşallah yazalım.'

Lamba
Dün gece evime giderken yolun tenhalığından olsa gerek kırmızı
ışıkta geçtim. Ardından yurdum polisine alkışı hak ettiricek anons: 'Bacım
o geçtiğin gece lambası değildi, çek sağa.'

Hacim nedir?
Öğretmen bir arkadaşımdan naklen; 5. Sınıfların Fen Bilgisi sınavının 2.
sorusu: 'Hacim nedir? Bir örnek vererek açıklayınız.' Öğrencimizden gelen
cevap: 'Hacdan gelenlere hacim denir. Örnek: Nasılsın hacim?'

Asabi Polis
Hareketli bir Bağdat Caddesi akşamında, polis abilerimiz rutin olduğu üzere
devriye gezmektedir. Işıklarda müşteri bekleyen taksiye yaklaşılır ve;
''Ticari, bekleme yapma, devam et.'' anonsu yapılır. Camdan eliyle
'1 saniye' işareti yapan taksiciye, ikinci ve çok manidar anons
gelir ardından; ''Ticari, benne pölümüye girme! Devam et dedik!''
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 12 Juil 2008 1:34    Sujet du message: Répondre en citant

Bir inek, bir beygir, bir eşek

Dağda özgürce yaşayan bir inek, bir beygir, bir eşek, dağılıp insanların arasına karışarak ne yaptıklarını öğrenmeye ve beş yıl sonra buluşmaya karar verdiler. Her biri başka yöne yola çıktılar.
Beş yıl sonra buluşma yerine önce inek ile beygir geldi. Ikisi de perişan bir halde, zayıflamış, dişleri dökülmüş, kamburları çıkmış, adeta çökmüşlerdi.
Beygir sordu: 'Nedir bu halin inek?..'
Inek iç çekerek anlattı:
'Bu insanlar merhametsiz. Beni durmadan birbirlerine sattılar. Alan sütümü sağdı. Bir inek daha varmış, onu yanıma koyup çifte koştular, aç bıraktılar. Canımı zor kurtardım be kardeş...'
Sonra beygir anlattı:
'Benim de ağzıma bir demir parçası geçirdiler, ağzımı açamadım. Üzerime bindiler. O indi öbürü bindi, o indi öbürü bindi... Binmedikleri zamanlar zincire vurdular... Belim çöküp de onları taşıyamaz bir hale geldiğimde arkama kocaman bir araba bağladılar, bu sefer birçoğunu birden taşımaya başladım. Ben onları taşıdıkça kırbaçladılar. Canımı zor kurtardım yav inek kardeş...'
Ve uzaktan eşek gözüktü.
Eşek; ıslık çala çala, taşlara tekme ata ata geldi. Mutluydu.
Þişmanlamıştı, tüyleri parlıyordu, gözlerinin içi gülüyordu, üzerinde lacivert takımlar vardı.
Inek ile beygir, 'Nedir bu halin, neler oldu' diye merakla sordular, eşek anlattı:
'Bir memlekete vardım, birisi bağırdıkça insanlar onu alkışlıyordu. Ben de yüksekçe bir yere çıkıp bağırdım. Benim bağırmamı bilirsiniz, duyan benim yanıma koştu, duyan koştu. Onlar geldikçe ben daha çok bağırdım...'
'Sonra?..'
'Sonra beni başkan seçtiler...'
'Yani sen başkan mı oldun?..'
'Evet... Bir şey yapmama gerek kalmıyordu, ben bağırdıkça onlar 'Memleket seninle gurur duyuyor' diye alkışladılar. Yiyecek birçok şey vardı. Ben ise yedim ve bağırdım, yedim ve bağırdım...'
'Pekiii... Senin eşek olduğunu anlamadılar mı?...'
Eşek yanıtladı: 'Anladılar anlamasına da iş işten geçmişti...'
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
narine
Spammer
Spammer


Inscrit le: 24 Jan 2007
Messages: 684

MessagePosté le: 15 Juil 2008 20:53    Sujet du message: Fransa'nın sponsoru Manav Salih Répondre en citant

Citation:

Fransa'nın sponsoru Manav Salih
15 Temmuz 2008-Metehan Demir

Biri bir gün çıkıp, ‘Avrupa Birliği yolunda Türkiye’nin önündeki en büyük engel olan koskoca Fransa’nın sponsoru bir Türk manav olacak’ dese kim inanırdı. Ama aynen öyle oldu. Ankara’da bir manavı Fransızların milli gün kutlamalarının resmi sponsoru olarak tarihe geçti.

İşte inanılmaz olayın detayları....

Fransa’nın Milli Gün törenleri dün Paris’te dev törenlerle kutlanıyordu. Ancak, aynı saatlerde bir ihtişamlı tören de Ankara Fransız Büyükelçiliği’nde binlerce kişinin katılımı ile gerçekleşti.

Fransız Büyükelçiliği’nin bahçesinde yapılan milli gün davetinde konuşmalar yapıldı. Davetliler eğlendi, sohbet etti. Sınırsız yemek ve içki servisi de yapıldı. Ancak, gecede öyle bir detay vardı ki, kolay kolay unutulacak gibi değildi.

Siyaset, diplomasi, akademi çevreleri dahil başkentin tüm önemli simalarından oluşan davetlileri büyükelçilik binası girişinde dev bir pano karşıladı.

Panoda, davetin resmi sponsorları yer alıyordu. Davetin maliyetinin sponsorları olarak Renault, Axa-Oyak, EADS, Thales ve Peugeot, Garanti Bankası gibi dev şirketler vardı. Ancak, bu isimlerin arasında bir isim daha vardı: MANAV SALİH.

Panoyu görenler gözlerine inanamayarak bir daha baktı. Bir yanlışlık yoktu. Ankara’lı ünlü Manav Salih, Fransız Devleti’nin milli gün sponsoru olmuş ve adı da resmi panoda yerini almıştı.


Yani, her fırsatta AB üyeliği yolunda Türkiye’ye yönelik her tür zorlaştırıcı politikayı uygulayan Nicolas Sarkozy’nin lideri olduğu Fransa’nın sponsoru.

Sadece Manav Salih de değil, Türk firmaları Kuru Kahveci Mehmet Efendi, Efes Pilsen, Kavaklıdere şarapları da sponsorlar arasında yerini almıştı. Hatta, Fransızlar kendi dünyaca ünlü şaraplarına kıyamayarak ağırlıklı olarak sponsor Kavaklıdere’nin ürünlerini ikram etti. Tek tük Fransız şarabı ve peyniri ikram edildi.

‘MÜZAKERELERİ MANAV SALİH’İN OÐLU YÜRÜTMÜÞ’

Bugün Ankara’da 60 yıldır aynı işi yapan Manav Salih’in Filistin Caddesi üzerindeki dükkanını aradık. Manav Salih tatildeydi. Ama dükkanda 45 yaşındaki oğlu Hasan vardı. Tam bir diplomat gibi konuştu.

“Babam artık sürece fazla dahil olmuyor. Yaşlandı. Fransızlarla ‘görüşmeleri’ ben yürüttüm’ dedi. Sonra da devam etti:

“Fransız Büyükelçiliği’nden diplomatlar aradılar. ‘Sizinle yıllardır çalışıyoruz. Bizim ülkemizin Ankara’da milli gün kutlamaları var, sponsor olur musunuz? diye sordular. Biz de sakınca görmedik. olur dedik. Sonra birkaç kez daha görüştük. Meyva ve sebzelerini biz verdik. Önce bir liste gönderdiler, sonra bir liste daha gönderdiler.”

İşte böyle...AB ile görüşmelerde Fransızların da sayesinde Türkiye’nin müzakere başlıklarından çoğu askıda.

Ama, işlerine gelince Fransızlar kendi başlıklarını bir güzel açıp müzakelerini yürütüveriyorlar 60 yıllık Türk manavı Salih ile.

Unutmadan bir not, bu şekilde maliyet düşürmek için sponsorluk işini yıllardır koskoca ABD ve İngiltere de yapar. Ama bizim Türk Dışişleri ise kendine gelen onlarca teklife rağmen yurtdışındaki temsilciliklerimizde hala kendi bütçesi ile birşeyler yapmaya çalışır.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/9440149.asp
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 18 Juil 2008 2:14    Sujet du message: Répondre en citant

Başbakan Erdoğan, Kraliçe Elizabeth ile tokalaşırken 'How are you' demiş... Bu deyim biraz 'N'aber' anlamına geliyor.

Bu düzeyde bir karşılaşmada söze 'How do you do?' diye girmesi gerekirdi..
Benzer bir olay Japonya'da dilden dile dolaşır.
İngilizce bilmeyen Japonya eski Başbakanı Yosiro Mori, ABD ziyareti öncesi danışmanlarıyla konuşmuş.

Washington'da Bill Clinton ile karşı karşıya geldiğinde bir samimiyet gösterisi olarak söze 'How are you?' diye girecek, 'İyiyim' yanıtı alınca 'Ben de' anlamında 'Me too' diyecekmiş...
Mori ABD'ye inip Clinton'la karşı karşıya geldiğinde bir anda sözcükleri şaşırmış.

'How are you' diyeceğine 'Who are you?' yani 'Kimsiniz?' diye sormuş.

Clinton da espri olsun diye 'Well, I am Hilary's husband' (Þey, ben Hilary'nin kocasıyım) demiş ve kahkahayı basmış.
Mori de Clinton'ın kahkahalarına aynı neşeyle katılıp, cevabı yapıştırmış : 'Me too...'
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 19 Juil 2008 1:15    Sujet du message: Répondre en citant

AHİRETTE 2 KADIN

- Selam, benim adım Wanda .

- Selam, benimki de Slyvia, sen nasıl öldün?

- Donarak öldüm.

- Ne kadar korkunç.

- Yok o kadar kötü değildi, soğuktan titremem geçince ısınmaya başladım ve uyku bastı, sonunda huzur dolu bir ölüm.

- Peki sen nasıl öldün?

- Ağır bir kalp krizi geçirdim. Kocamın beni aldattığını sandım, onu iş üstünde yakalamak için eve erken geldim, fakat evde tek başına
televizyon seyreder halde buldum.

- Sonra ne oldu?

- Kesinlikle evde başka bir kadının olduğundan emindim, bütün evi
aramaya başladım. Çatıyı, yatakların altını her yeri aradım fakat bulamadım. Ararken aşırı yorulmuşum, kalp krizi geçirdim ve öldüm.

- Ah be güzelim bir de derin dondurucuya baksaydın, şu anda ikimiz de
yaşıyor olacaktık.
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
Montrer les messages depuis:   
Poster un nouveau sujet   Répondre au sujet    Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum » Forum en langue turque Toutes les heures sont au format GMT + 2 Heures
Aller à la page 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9  Suivante
Page 1 sur 9

 
Sauter vers:  
Vous ne pouvez pas poster de nouveaux sujets dans ce forum
Vous ne pouvez pas répondre aux sujets dans ce forum
Vous ne pouvez pas éditer vos messages dans ce forum
Vous ne pouvez pas supprimer vos messages dans ce forum
Vous ne pouvez pas voter dans les sondages de ce forum


Powered by phpBB v2 © 2001, 2005 phpBB Group Theme: subSilver++
Traduction par : phpBB-fr.com
Adaptation pour NPDS par arnodu59 v 2.0r1

Tous les Logos et Marques sont déposés, les commentaires sont sous la responsabilités de ceux qui les ont postés dans le forum.