Inscrit le: 30 Jan 2006 Messages: 11194 Localisation: Nancy / France
Posté le: 02 Mar 2007 1:28 Sujet du message: Murathan Mungan'dan çagri : Reklam pastasini kanla karmayin
Bana e-psota ile gelen M.M. onerisini asagida sizlerle paylasmak istedim.
M.V.E.
SİVİL İTİRAZ ADINA SUYA ATILAN TAÞ
Kendi adıma şunu söyleyebilirim: Ömrünü okumaya, yazmaya, düşünmeye adamış biri olarak ve bunca yıl savunduğum, arkasında durduğum yaşama ilkelerim gereği, çıkıp bir televizyon programının yasaklanması, kaldırılması talebinde bulunma hakkını kendimde görmüyorum.
Öte yandan ben ve benim gibilerin, yalnızca kendileri için değil, toplumun bütün kesimleri adına savunduğu demokratik hak ve değerlerin, yıllardır yalnızca muhafazakârlar, sağcılar, milliyetçiler lehine nasıl tek taraflı işlediği konusunda da yeterince bilgi, deneyim ve tanıklık sahibiyim. Haklarını savunduğumuz kişilerin, iş, bizim haklarımızı savunmaya gelince nasıl kaçıp saklandığını da biliyorum. Ama demokrasi anlayışımızı, başkalarının bize nasıl davranacağına göre belirlemeyiz. Biz sadece olması gerekeni yaparız.
***
Hakkında yeterince yazılıp çizildiÄŸini düşündüğüm ve ÅŸu günlerde yayınına yeniden baÅŸlayan “Kurtlar Vadisi” dizisini burada çözümleyecek; yaslandığı karanlık deÄŸerleri; yücelttiÄŸi silah tapınmacılığını; beslendiÄŸi ve beslediÄŸi ÅŸiddet yanlısı, kıyıcı kültürü eleÅŸtirecek; bu ülkenin insanlarına, gençlerine, toplumsal yaÅŸamına verdiÄŸi zararları sayıp dökecek deÄŸilim. Ä°nsanların ruh ve akıl saÄŸlığıyla en ilgili meslek grubu olan psikiyatrların, durumun vahametine dikkat çekme ihtiyacı duyarak dernekleri aracılığıyla bildiri yayınlamaları bile baÅŸlı başına bir alarmdır. Benzerine Türkiye tarihinde kaç kez rastladınız?
Kendilerine ve “niyetlerine” ne ad verirlerse versinler, “Kurtlar Vadisi” ekibinin, apaçık bir biçimde ÅŸoven milliyetçilik, ırkçılık yaptığını; hukukdışılığı savunduÄŸunu; her çeÅŸit çeteleÅŸmeyi, mafyalaÅŸmayı özendirdiÄŸini; benzerine Hitler Almanyası, Mussolini Ä°talyasında rastlanabilecek bir süreçle kimlik arayışındaki gençlere, ÅŸiddet yanlısı rol modelleri önerdiÄŸini düşünüyorum. Herkesi bu konuyla ilgili sayısız gazete, televizyon haberini; yapılan araÅŸtırma ve anket sonuçlarını hatırlayarak hafıza tazelemeye çağırıyorum.
Ülkenin her zamankinden daha fazla, ortak uzlaşma zeminine; farklılıklarımızı tanıma ve birlikte yaşama kabulüne; karşılıklı hoşgörü ve anlayışa ihtiyaç duyduğu bu dönemde, kamplaşmaları körükleyerek kandan kâr edenlerin çıkarlarına karşı, toplumsal dayanışmanın, barışın ve hukukun üstünlüğünün gözetilmesi gerektiğine inanıyorum.
***
Peki, bu durumda bizler, yani kandan kına yakmayanlar ne yapmalıyız?
Sivil itiraz haklarının her zamankinden çok daha etkin ve örgütlü biçimde kullanılması gereken bir dönemde olduÄŸumuz kanısındayım. Madem liberal bir ekonomide yaşıyoruz ve madem bu ekonominin kuralları yaÅŸama biçimimizi belirliyor; madem söz konusu olan bir televizyon dizisi ve madem televizyon dizileri varlık nedenlerini “reklamlara” borçlular, bu konudaki en etkin protesto biçiminin, tüketici haklarımızı kullanmak olduÄŸunu düşünüyorum. Ä°ster doÄŸrudan böyle diziler çekerek, ister bu dizilerin izlenme oranlarından gelir payı kaparak kandan kâr etmek isteyenlere verilebilecek en etkili yanıtlardan birinin bu olacağını sanıyorum. Bu konuda dikkati ve duyarlığı olan herkesi, “Kurtlar Vadisi” dizisine reklam veren her ürünü, her firmayı, her markayı yaygın ve örgütlü bir biçimde protesto etmeye; imza ve katılımlarla desteklenen etkili bir kampanya oluÅŸturmaya çağırıyorum.
Akıtılan bunca kanı aklayacak deterjanların, katil eli yıkayacak sabunların henüz bulunmadığını unutmayalım. Bu karanlık kâra ortak olmayalım. Sesimizi ve varlığımızı duyurana kadar o marka yağları, yoğurtları, çikolataları, dondurmaları, bisküvileri yemeyelim; o marka sütleri, kolaları, meşrubatları içmeyelim; o marka tencere tavaları, kağıt mendilleri, bebek bezlerini almayalım; o marka çarşaf nevresim takımlarında yatmayalım; o marka mobilyalarda oturmayalım; o telefonlarla konuşmayalım; paralarımızı o bankalardan geri çekelim; bunları yaparken en etkin biçimde herkese duyuralım. Bu kampanyanın başarılı olmasını, birkaç kişinin kişisel ahlakına, vicdanına bırakmayalım; takipçisi olalım, sivil itiraz grupları oluşturarak gelişmelerden sürekli herkesi haberdar edelim. Sevenleri, hayranları, okurları, seyircileri, dinleyicileri olan topluma mal olmuş, tanınmış kişileri, bu kampanyaya destek olmaya ve destek olduklarını duyurmaya çalışalım.
***
Elbette yalnızca tüketicilere yönelik bir sesleniÅŸ deÄŸil bu. Türkiye’nin daha demokratik, daha özgürlükçü, daha çaÄŸdaÅŸ, daha uygar olması amacı ve niyetini taşıyan bütün ÅŸirketler, kurumlar, kuruluÅŸların sahip ve yetkililerini, “reklam pastası payını” insan kanıyla karmamaya çağırıyorum. Türkiye’yi hukuksuzluÄŸun, çetelerin, mafyaların, karanlık güçlerin ve emellerin yönettiÄŸi bir ülke olmasını haklı göstermeyi; baÅŸkasının ölüsünden, kanından, servet, itibar, fedai, çete sahibi olmayı özendirmeyi istemeyen bütün iÅŸ adamlarının, reklam veren, reklam yapan dernek ve kuruluÅŸ yöneticilerinin aklına, vicdanına, saÄŸduyusuna seslenmek istiyorum.
Yalnızca bir televizyon dizisinden değil, bir başlangıçtan söz ediyorum. Kardeşlerimiz katillerimiz olsun istemiyoruz artık. Komşularımız düşmanlarımız olmasın. Bu şiddet kültürünün aşılması için daha kaç gencin potansiyel katil ya da kurban olması gerekiyor?
Haraca, gaspa emanet edilmiÅŸ sokak aralarında, banliyö trenlerinde, varoÅŸ semtlerde, lise önlerinde, havaya kurÅŸun sıkılan düğünlerde, töresinin hukukuna kadın kanı akıtan aile mahkemelerinde, bıçak çekilen tribünlerde, karanlık pazarlıkların döndüğü han köşelerinde, sigara dumanına boÄŸulmuÅŸ internet kafelerde çekilen her bıçağın, namluya sürülecek her kurÅŸunun “küçük ya da büyük hisseli uzak ortağı” olmayalım.
Elbette bu çeşit dizileri yapan kişi ve kuruluşlar, daha fazla kâr etmek, daha fazla para, güç, itibar ve fedai kazanmak isteyebilirler, ama sizler daha fazla ölü, daha fazla kan, daha fazla tabut istemiyorsanız, bunu bize söylemenizi istiyorum.
Benim şu yaptığım, sivil itiraz adına suya atılan bir taş yalnızca. Umarım sudaki halkalar gibi yayılıp genişler, bize yalnız olmadığımızı, birbirimize yaslandığımızda milyonlar ettiğimizi öğretir.
Biz hiçbir kanala reklam veremeyenler, bir zamanlar “Edirne’den Ardahan’a” diye tanımlanan üzerinde yaÅŸadığımız toprakların haritasının, bundan böyle “Susurluk’tan Þemdinli’ye” diye adlandırılmasını istemiyorsak, verilmiÅŸ reklamları adreslerine iade edelim.
Vous ne pouvez pas poster de nouveaux sujets dans ce forum Vous ne pouvez pas répondre aux sujets dans ce forum Vous ne pouvez pas éditer vos messages dans ce forum Vous ne pouvez pas supprimer vos messages dans ce forum Vous ne pouvez pas voter dans les sondages de ce forum