Les commentaires sont sous la responsabilité de ceux qui les ont postés dans le forum. Tout propos diffamatoires et injurieux ne sera toléré dans ces forums.
Forums d'A TA TURQUIE :: Voir le sujet - Türkiye'de basin
Forums d'A TA TURQUIE Pour un échange interculturel
Inscrit le: 30 Jan 2006 Messages: 12080 Localisation: Nancy / France
Posté le: 11 Oct 2022 11:07 Sujet du message:
murat_erpuyan a écrit:
“Valla Abdulkadir Bey, artık köşenden gereğini yapacaksın. Ahmet Bey yapıyor bak.” https://bit.ly/3rk9n0H
<
Ben bu Ahmet Hakan'i hiç unutmam, neden mi sosyal medyada geçinemiyorum diye yakinan kadinin face hesabini bulup viski içilen sofrada resmini "viskici teyze" diye yayinlayan bir yaratik.
Ama Erdogan'in gozdesi. Bu da zaten ikisinin kisiliklerinin guzel bir gostergesi. Erdogan için onca ornekten benim için en igrenç olani gosteri yapan kadinlardan biri için "kiz mi kadin mi bilmiyorum" demesi.
"Viskici teyze"ye çok benziyor degil mi?
Iste bu Ahmet Hakan çikmis simdi de sokak roportajlari yasaklansin istiyor.
“BU ZIPIRLIĞA SON VERMENİN ZAMANI GELDİ
Hayatımda hiçbir zaman yasakçı bir tutumum olmadı. Tek istisnası var bunun: Sokak röportajları. Yasaklansın istiyorum bu röportajlar. Komşuyu komşuya, anayı oğula, amcayı yeğene, dayıyı bütün mahalleye, mahalleyi şehre, şehri ülkeye düşman eden bir fitne odağı sokak röportajları. Öfke, nefret, kin duyguları ekiliyor tüm topluma bu sözüm ona röportajlarda. Nasıl edilir, nasıl yapılır bilmiyorum ama ülkemizin esenliği açısından eline mikrofon alanın dayıları birbirine kırdırdığı bu zıpırlığa bir son vermenin vakti geldi de geçiyor.”
Inscrit le: 12 Jan 2008 Messages: 14014 Localisation: Paris
Posté le: 04 Déc 2022 1:11 Sujet du message:
murat_erpuyan a écrit:
“Valla Abdulkadir Bey, artık köşenden gereğini yapacaksın. Ahmet Bey yapıyor bak.” https://bit.ly/3rk9n0H
<
Yalaka dersen dava açarlar o zaman yandas gazeteci diyelim.
Citation:
İbrahim Kalın İsveçli gazeteciyle röportajı yarıda kesti, Ahmet Hakan 'methiye' yazdı: 'Çok klas terk ediş...'
İktidara yakınlığıyla bilinen gazeteci Ahmet Hakan, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın İsveçli gazeteciye sinirlenerek röportajı yarıda kesmesi hakkında, "Çok klas bir terk ediş" yorumunu yaptı.
cumhuriyet.com.tr
03 Aralık 2022 Cumartesi, 09:12
Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın İsveçli gazeteciye kızarak röportajı yarım bırakması hakkında, "Tam anlamıyla örnek bir röportaj terk etme olarak kayıtlara geçebilir" ifadelerini kullandı.
Hakan, yazısında şunları kaydetti:
"İbrahim Kalın, bir İsveç televizyon kanalına röportaj veriyor. Röportajda Türkiye’yi itham edici sorular sorulunca... İbrahim Kalın, röportajı terk ediyor.
Ama bağırıp çağırmadan, yükselmeden, karşısındakinin kendini önemli hissetmesine izin vermeden, kontrolü asla elden bırakmadan, yani çok klas biçimde terk ediyor.
Röportaj terk edecekler için tam anlamıyla örnek bir röportaj terk etme olarak kayıtlara geçebilir yani."
İsveç'te bir televizyon kanalına röportaj veren Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, gazetecinin "Türkiye’nin ciddi suçlular ve mafya üyeleri için bir sığınak olup olmadığı" yönündeki sorusuna sinirlenerek, “Koca bir ülkeyi suçluyorsunuz. Bu kabul edilemez. Asılsız suçlamalar gerçekmiş gibi sunuluyor ve siz soru sorup yanıtlamamı istiyorsunuz. Bunlar saçma sorular” diye konuşmuştu.
Kalın daha sonra “Devam etmek istemiyorum” diyerek yayının durdurulmasını istemişti.
NE OLMUŞTU?
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Eylül'de Kanal D - CNN Türk ortak yayınında, sorularını yanıtladığı Abdülkadir Selvi'ye seslenirken "Vallahi Abdülkadir Bey köşenden gereğini yapacaksın. Ahmet Bey (Hakan) gereğini yapıyor... " demişti.
Gazeteci titri olan birinin, Kalin'in cevap vermek yerine roportaji terk etmesine " 'Çok klas terk ediş...'" demesi sonuçta yalakaliktir...
Inscrit le: 30 Jan 2006 Messages: 12080 Localisation: Nancy / France
Posté le: 07 Juil 2025 0:55 Sujet du message:
2008 de baslayan bu dosyaya 2022 den beri ekleme yapilmamis.
Neden yapilsin ki hersey uzun süredir ortalikta açik ve seçik...
Iltidari elestiren gazeteler, örnegin Türkiye'nin en eski Gazetesi Cumhuriyet'e SÖzcü'ye abluka THY yollarinin bu gazeteleri almamasiyla basladi.
Diger gazeteler "5'li çete" lakapli servet aktarimindan yararlandirilan sirketlerce satin alindi. Bu tip gazetelere gelir olsun diye reklam yagdirilirken digerlerine reklam gitmemesi için hersey yapildi.
Olmadi gazeteciler hapse tikildi. Son örneklerden en ses getirini Fatih Altayli.
Cumhurbaskani uçagina sadece ve sadece "yandas gazetici"ler alindi. Bu durumda gazetecilerin gazetecilgi kalmadi.
Yandas gazeteci nasil olunuraen güzel örnek bakin Azerbeycan'dan dönen uçakta Erdogan'a sorulan harika soruda.
Citation:
İç politikayla ilgili bir soru yöneltmek istiyorum. Cumhuriyet Halk Partisi yönetimi 100 gündür vatandaşları sokağa çağırıyor; ‘Ekrem İmamoğlu’na özgürlük’ diyorlar, erken seçim talep ediyorlar. Ama bunda pek başarılı olduklarını görmedik, vatandaş sokağa çıkmıyor. Sizce toplumun CHP’ye ve onların sert siyaset tarzına bakışı nasıl? Hâlâ birinci parti olduklarını iddia ediyorlar. Siz nasıl görüyorsunuz ?
Nasil soru ama !
Chatgpt'nin yorumu da bu :
“Yandaş gazeteci nasıl olunur?” Analizi
Bu soru –ve Erdoğan’ın cevabı– yandaş gazetecilik açısından ilgi çekici bir örnek. Aşağıda analiz edelim:
Tone-setting ve Zeminin Hazırlanması
Hayli yumuşak bir girişle başlıyor: “İç politikayla ilgili bir soru…” Böylece konuya geçiş yumuşak olacak, doğrudan saldırganlık içermeyecek bir ton seziliyor.
Tema Seçimi: Muhalefeti Zayıflatma
Soruda CHP’nin eylemlerinin başarısızlığı vurgulanıyor. Bu da ana hatlarıyla Cumhurbaşkanı’nın mesajına paralel: CHP’yi başarısız ve etkisiz göstermek. Muhalefetin mobilizasyon gücüne gölge düşüren bir soru.
Soru Yapısı: Yumuşak, destekleyici
“Sizce toplum nasıl bakıyor?” şeklinde, “eleştirmeyecek” biçimde muhatabı yerine koyuyor. Bu hem gazetecinin önyargısını belli ettiğini hem de Cumhurbaşkanı’nın cevap vermesini kolaylaştırıyor.
Kullanılan İfadeler ve Yansımalar
“Aşırı sert siyaset” gibi yumuşak, fakat anlamı yıpratıcı ifadelerle CHP hedefe konuluyor.
Doğrudan yansıtma değil ama sorunun içinde gömülü bir şekilde kullanılıyor: “Vatandaş sokağa çıkmıyor” → zayıflık vurgusu.
Yandaş Parlaması: Soru ve Cevap Senkronu
Soru, Erdoğan’ın öğütlerine zemin hazırlıyor: “Yargıyı bekleyin”, “sabredin”. Bu bir mesajlaşma işlevi görüyor, CHP’nin stratejisini küçük düşürüyor.
Inscrit le: 30 Jan 2006 Messages: 12080 Localisation: Nancy / France
Posté le: 20 Juil 2025 16:05 Sujet du message:
Yandas basin diyoruz. Muhalif basina her turlu zorluk gündemde, Sozcu TV 10 gunluk yayin yapmama cezasina çarptirildi.
NTV'ye boykot çagrisinin nasil da yerinde bir eylem oldugunun bir göstergesi daha :
Iletisim uzmani Cem Özen, NTV’nin 12.00 haberlerinde Ekrem İmamoğlu haberini bilinçli biçimde pas geçip nasıl gündem saptırdığını dakika dakika analiz etmiş. Ana haber bülteninde hersey var E.I. yok !!!
Inscrit le: 30 Jan 2006 Messages: 12080 Localisation: Nancy / France
Posté le: 21 Sep 2025 0:07 Sujet du message:
Yandas basinin gazeteci sifatini tasiyan en militanlarindan Cem Küçük kösesinde bir makale yayinlamis.
Citation:
Cem Küçük: Erdoğan sonrasını konuşmak gereksiz
Cem Küçük, Erdoğan sonrası tartışmalarını gereksiz buldu. Yandaş yazarın erken seçim ve iş dünyası uyarısı dikkat çekti.
Süleyman Soylu, Adem Metan'a,"Erdoğan kendisinden sonra kimi aday gösterirse onu desteklerim"dedi.Sayın Cumhurbaşkanımız gibi güçlü bir lider nadiren gelir. Öyle bir liderin olduğu yerde de ondan sonrası diye bir tartışma olmaz. Elbette AK Parti'nin başına Sayın Erdoğan sonrası biri genel başkan olacaktır. Cumhurbaşkanı da seçilecektir. Bunlar ancak o zamanın şartlarında belli olur. Konjonktür kimi belirlerse onun adı öne çıkar. Şimdiden şu ya da bu demek doğru olmaz.
Erdoğan sonrası tartışma aslında biraz da absürt!Çünkü Erdoğan'ın görev süresi için 2,5 yıldan fazla bir zaman var. Meclis istediğinde bir kez daha seçilme hakkı var. Şayet seçilirse 5 yıl daha ekleyin, aşağı yukarı sekiz sene eder. 8 sene sonrasını şimdiden konuşmak mantıklı değil.
Erdoğan gibi kuvvetli bir karakterin olduğu yerde ikinci ya da üçüncü adam gibi meseleler de olmaz. Çünkü büyük liderler yerine geçecek kişiyi belirlemek gibi dertlerin içinde değildir. Onlar ülkeyi nasıl daha iyi hâle getiririm, kalkındırırım gibi sorunsallara kafa yorarlar. Mesela Erdoğan savunma sanayindeki yeni hamleleri, ekonomiyi iyileştirmeyi, Suriye gibi uluslararası meseleleri düşünüyordur. Günlük, basit hesaplar içinde olmaz.
Erdoğan sonrası kendi ajandalarını gündeme almak isteyenlere kötü bir haberim var. Erdoğan gibi büyük adamlarböyle hesaplar içinde olanları çabuk fark ederler. Hemen harekete geçmezler ama olayı zamana yayarak çözerler. Böyleleri var mı bilmiyorum ama kendisini Erdoğan'dan daha akıllı sanmak maalesef bir Türkiye siyaseti hastalığı.
Zamanında vesayetçi askerler, FETÖ, PKK da böyle zannetti. Hepsi tasfiye oldular. CHP her seçimde"Erdoğan'ı bu kez yendik"
Inscrit le: 30 Jan 2006 Messages: 12080 Localisation: Nancy / France
Posté le: 21 Sep 2025 0:12 Sujet du message:
Yaziyi ChatGpt'ye okuttum ve yorum istedim, bir-iki nüans disinda tamamen paylasiyorum. Iste ChatGpt'nin yorumu.
“tek akıllı, tek güçlü, vazgeçilmez"
Cem Küçük’ün yazısı, Erdoğan’ı siyasetin merkezine koyan ve onu adeta yarı ilahi bir figür gibi sunan bir propaganda metni niteliğinde. Yazının hem giriş hem de devam eden paragrafları, iş dünyasına ve kamuoyuna verilen güçlü mesajlarla dikkat çekiyor.
1. Erdoğan’ın Seçimleri Kesin Kazanacağı İddiası
- Cem Küçük, seçim sonucunu peşinen ilan ediyor: Erdoğan mutlaka kazanır.
- Bu söylem, demokratik rekabeti anlamsızlaştırıyor ve muhalefeti etkisizleştirmeyi hedefliyor.
- Asıl amaç, hem seçmenleri hem de iş dünyasını ‘alternatif yok’ algısına ikna etmek.
2. Alternatif Düşünmenin Yasaklanması
- Yazının girişinde, ‘Erdoğan sonrası’ tartışmasının tehlikeli olduğu ileri sürülüyor.
- Demokratik siyaset için doğal olan gelecek senaryolarını yasaklanmak isteniyor.
- Bu da topluma, eleştirel düşünmeyi susturma mesajı veriyor.
3. İş Dünyasına Gözdağı
- Can Holding örneği üzerinden açık mesaj: İktidar dışında durursanız ekonomik ve hukuki baskıya maruz kalırsınız.
- Devlet gücü, iş dünyasını hizaya sokmak için bir tehdit aracı olarak sunuluyor.
4. Lider Kültü
- Erdoğan, ‘akılların üstünde’, hata yapmaz ve alternatifsiz biri olarak tasvir ediliyor.
- Devlet ve siyaset neredeyse tamamen bir kişiye indirgenmiş durumda.
- Bu, lideri sorgulanamaz kılarken halkın iradesini de gölgeliyor.
5. Panik İşareti
- Bu kadar sert bir dil kullanılmasının sebebi, aslında iş dünyasında ve toplumda ‘Erdoğan sonrası’ senaryolarının konuşuluyor olmasıdır.
- Yazı, bu ihtimalleri bastırmak için panik halinde yazılmış izlenimi veriyor.
Sonuç olarak Cem Küçük’ün yazısı, Erdoğan’ı kutsallaştıran, alternatifsiz kılan ve eleştirel aklı susturmaya çalışan bir siyasi propaganda niteliği taşımaktadır.
Toutes les heures sont au format GMT + 2 Heures Aller à la page Précédente1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9
Page 9 sur 9
Vous ne pouvez pas poster de nouveaux sujets dans ce forum Vous ne pouvez pas répondre aux sujets dans ce forum Vous ne pouvez pas éditer vos messages dans ce forum Vous ne pouvez pas supprimer vos messages dans ce forum Vous ne pouvez pas voter dans les sondages de ce forum
FAQ
Rechercher
Liste des Membres
Groupes d'utilisateurs
Profil
Se connecter pour vérifier ses messages privés
Connexion
