305 visiteur(s) et 0 membre(s) en ligne.
  Créer un compte Utilisateur

  Utilisateurs

Bonjour, Anonyme
Pseudo :
Mot de Passe:
PerduInscription

Membre(s):
Aujourd'hui : 0
Hier : 0
Total : 2270

Actuellement :
Visiteur(s) : 305
Membre(s) : 0
Total :305

Administration


  Derniers Visiteurs

administrateu. : 22h58:20
murat_erpuyan : 23h00:44
SelimIII : 1 jour, 12h25:16
Salih_Bozok : 4 jours
cengiz-han : 4 jours


  Nétiquette du forum

Les commentaires sont sous la responsabilité de ceux qui les ont postés dans le forum. Tout propos diffamatoires et injurieux ne sera toléré dans ces forums.


Forums d'A TA TURQUIE :: Voir le sujet - Türkiye'deki Suriyeliler ve Yabanci Dusmanligi
Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum Forums d'A TA TURQUIE
Pour un échange interculturel
 
 FAQFAQ   RechercherRechercher   Liste des MembresListe des Membres   Groupes d'utilisateursGroupes d'utilisateurs    

Türkiye'deki Suriyeliler ve Yabanci Dusmanligi
Aller à la page 1, 2  Suivante
 
Poster un nouveau sujet   Répondre au sujet    Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum » Forum en langue turque
Voir le sujet précédent :: Voir le sujet suivant  
Auteur Message
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 28 Juil 2019 0:59    Sujet du message: Türkiye'deki Suriyeliler ve Yabanci Dusmanligi Répondre en citant

Avrupa'daki Turkiye kokenlilerin yabanci dusmanligina maruz kalmalarindan sonra Turkiye'deki Suriyeliler de yabanci dusmanliginin ortaya çikmasina yol açti. Bu konuda muhalefet de çekingen, sol da...

Asagidaki yazi okudugum en iyi makalelerden biri, ol nedenle paylasmakta yarar gordum.




<
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 28 Juil 2019 1:02    Sujet du message: Répondre en citant

Citation:

“Yabancı düşmanlığı” tehlikesi
Deniz Zeyrek
Sözcü, 24 Temmuz 2019


İstanbul Valiliği'nin, İstanbul'da yaşayan Suriyelilere “20 Ağustos'a kadar kayıtlı olduğunuz illere dönün” çağrısı yaptığına dair haberin bildirimi telefonuma düştüğü sıralarda, bir simit ve üçgen peynir almaya çalışıyordum.
Özellikle “çalışıyordum” diyorum, çünkü mekandaki o güler yüzlü tezgahtar gençle iletişim kurmakta, O'na derdimi anlatmakta zorlanıyordum. Biraz dikkatli dinleyince Arap olduğunu anladım.

Mekanın, Ankara'daki Göç İdaresi İl Müdürlüğü'ne çok yakın olması belli ki işletme sahiplerini Arapça bilen birilerini çalıştırmaya yönlendirmişti.
Simidi alıp Kuğulu Park'ın karşısındaki sokakta ilerleyince, Göç İdaresi İl Müdürlüğü'nün önündeki büyük kalabalığın arasından geçtim. Adeta Birleşmiş Milletler kampüsü gibi, her milletten insan vardı.

Haliyle o sokaktaki dükkanların tabelaları değişmiş, biyometrik fotoğraf, vize desteği, seyahat sigortası, fotokopi hizmetleri veren dükkanlarda Arapça ve Farsça hakim olmuştu.

Binanın içindeki kalabalığın dışarıdakinden fazla olduğunu görünce, hem göçmenleri, hem onların işleriyle meşgul memurları kastederek gayri ihtiyari “Allah yardımcıları olsun” dedim.

Göçmen penceresinden bakınca, “insanın yerinden yurdundan uzaklaşmak zorunda kalmasından, yaban ellerde hayata tutunmaya çalışmasından daha zor ne olabilirdi ki?” diyorum. O nedenle de göçmenlerin temel insan haklarına ve bu konudaki evrensel hukuk kurallarına saygı duyulması gerektiğine inanıyorum.

Ancak, biliyorum ki bir de madalyonun öteki yüzü var.

Başlangıçta ekmeğini, pirincini, nohudunu, aldığı sağlık ve eğitim hizmetlerini göçmenlerle paylaşmaya itiraz etmeyen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, sayı arttıkça, süre uzadıkça duruma itiraz etmeye başladılar.

Paylaşılan ekmeğin, pirincin, nohudun miktarı azalıp, maliyeti arttı.
Vatandaşlara sunulan sağlık ve eğitim hizmetlerinden memnuniyet azaldıkça, Suriyelilerin bu hizmetlere kolayca erişimi göze batmaya başladı.
Göçmenlerin karıştığı asayiş olaylarıyla ilgili farkındalıklar da zirve yaptı. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları arasındaki suç oranı, göçmen nüfustaki suç oranının iki katı olduğu halde göçmenlerin karıştığı olaylara büyüteçle bakılır oldu.

İnsan bu gerçeklerle yüzleşince göçmenlere de vatandaşlara da hak veriyor.
Ancak, yine de vatandaşların hoşgörüsünün her geçen gün biraz daha azaldığı gerçeğini değiştiremiyor.

İnternet çağında, dünyada boy gösteren, yayılan birçok olumsuz akım, Türkiye'ye de sirayet edebiliyor. Ne yazık ki “Yabancı düşmanlığı” da bu akımlardan biri olarak karşımızda duruyor.

Biraz önce sıraladığım gerekçeleri hesaba katarsak, “yabancı düşmanlığı bizim kültürümüze uymaz” diyerek işin içinden çıkmaya çalışmak kolaycılık olur.

Bunun yerine bu tür akımları sınırından içeri sokmamak için akılcı, stratejik bir göç politikası oluşturmak gerekir.

Geçen haftaki görüşmemizde dikkatimi çekti: İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, son zamanlarda göç konusuna yoğunlaşmış.

Biraz geç kalındığını düşünmekle birlikte, başarılı olmasını ve milli bir mutabakatla, şeffaf, geniş katılımlı bir stratejiye öncülük edebilmesini umuyorum.

Aksi halde palyatif önlemler, sorunu ortadan kaldırmaz, sadece erteler, hatta büyütür.

(...)


<
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
Invité






MessagePosté le: 28 Juil 2019 1:07    Sujet du message: Répondre en citant

Citation:



Saldım çayıra Mevlam kayıra!

Ali Sirmen - Cumhuriyet, 26 Temmuz 2019




Biz onları öyle adlandırsak da, Türkiye’nin 1951 Cenevre Sözleşmesi’ne koyduğu şerh yüzünden, aslında göçmen bile değiller. Resmi konumları “Geçici Koruma Statüsü”. Kökenleri Suriye, sayıları 4 milyonu buluyor, toplam ülke nüfusuna oranları şu anda yüzde 5’e ulaşmış durumda. Bunların her biri için kişi başına 2 bin 500, olmak üzere toplam 35 milyar dolar harcanmış durumda.

Olay Türkiye gibi bir ülkenin altından kalkabileceği boyutları aşmış durumda.
Aslında büyük göç alan ülkelerden biri olan Türkiye’de başka yabancılar da var, ama iç savaş dolayısıyla Suriye’den gelen sığınmacılar ile, “Suriyeliler” diğer bütün sığınmacıları gölgede bırakan devasa bir sorun haline gelmiş durumdalar.
Olay 2011’deki Suriye iç savaşıyla başladı. İçeride milleti ümmetleştirme çabasında olan, içinde bulunduğu bölgeye İhvan gözlüğüyle yaklaşan aymaz AKP, komşu Suriye’deki iç savaş yangınına körükle koştu; istikrarsızlığı artırmak üzere açık sınır politikasıyla sınırları teröristler ve silah da dahil olmak üzere herkesin gelip geçeceği bir kevgire dönüştürünce, Suriye’den yoğun göç akmaya başladı. İktidar, başlangıçta “geçici koruma statüsü” deyiminden de kolayca anlaşılabileceği gibi, olayın ciddiyetini ve sığınmacıların kalıcı olacağını anlamadı.

Bu arada göçenler arttıkça arttı. Suriyeli sığınmacılar başta, 560 bini İstanbul, 440 bini Hatay, 452 bini Þanlıurfa, 427 bini de Gaziantep olmak üzere her yere yayıldı.

***

Sınır bölgelerinde Suriyeli nüfusu Gaziantep’te yüzde 21, Þanlıurfa’da yüzde 22, Hatay’da yüzde 27, Kilis’te yüzde 82 oranına erişti. Büyük kentlerin varoşlarında Suriyeli gettoları oluştu. İstanbul’da Bağcılar, Sultangazi ve Esenyurt; Ankara’da Çinçin, Siteler, Önder ve Barajlar mahallelerinde Suriyeli gettolarının önde gelen örnekleri oldu. Ankara’da Barajlar ve Önder mahalleleri “Küçük Halep” olarak anılmaya başlandı.

AKP, bunların zamanla yurtlarına döneceklerini ileri sürdü, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonları vesileleriyle yurtlarına dönen Suriyeliler masalları anlatıldı. Oysa şimdiye dek ülkesine dönen Suriyeli sayısı topu topu 313 bindir. Bu rakamın bu süre içinde Türkiye’de doğmuş olan Suriyeli çocuk sayısından (460 bin) daha az olduğunu belirtmek gerek.

Durumda önemli değişiklikler olmadığı, Suriye’de koşulların köklü bir biçimde düzelmediği, bu ülkede kalıcı barışın kurulamadığı ortamda, yani bugünkü durumun sürmesi halinde, 4 milyon Suriyelinin büyük bölümü kalıcıdır. Hatta İdlib gibi kimi bölgelerdeki olası gelişmelerin yeni göç dalgaları yaratması ihtimali de vardır.

AKP iktidarı aymaz Suriye politikasıyla, komşudaki istikrarsızlığı, artırdığı için durumun baş sorumlusudur.

***

AKP’nin, aymaz Suriye politikasının ürünü olan Suriyeli sığınmacılar sorunundaki politikası ise tam anlamıyla “saldım çayıra Mevlam kayıra” türündendir. Yani başka bir deyişle, bu konularda kendi içinde uyumlu ve tutarlı bir politika bulunmamakta, doğan ekonomik politik, sosyal ve sağlık sorunları karşısında el yordamıyla oluşturulan günü birlik çözümlerle durum geçiştirilmeye çalışılmaktadır.

İktidarın, başlangıçta, ümmetleştirme politikası ve İhvancı takıntısının itisiyle, Suriyelilere sağladığı kimi avantajlar fazla dikkati çekmezken AKP seçmenindeki olumlu hava kültürel farklılıklar, ucuz Suriyeli el emeği, haksız rekabet duygusu, sağlık hizmetlerinde doğan ek külfetler, eğitim sisteminde baş gösteren sorunlar yüzünden vatandaşın, Suriyeli sığınmacılara karşı tutumu olumsuzlaşmaktadır. Başlangıçta AKP’nin ümmet edebiyatı ile hamasi yaklaşımının etkisinde olan seçmeni içinde dahi Suriyelilere anlayışla bakanlar ile çok olumsuz yaklaşanlar arasındaki denge yarı yarıya çizgisine gelmiştir. Genelde vatandaşın, Suriyelilere yaklaşımı ise yüzde 75 oranında olumsuz veya çok olumsuzdur.

Suriyeli sığınmacılar sorununda ne yapmalı ve de özellikle ne yapmamalı konusu ise salıya...







<
Revenir en haut de page
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 31 Juil 2019 14:23    Sujet du message: Répondre en citant

Citation:



Ne yapmalı?

Ali Sirmen - Cumhuriyet, 30 Temmuz 2019


“Suriyeliler” konusu, İstanbul Valiliği’nin kentte kaydı olmayanları gönderme kararı üzerine yeniden gündemin başına oturdu.

27 Temmuz’da Saraçhane Parkı’nda bu konuyla igili olarak yapılan ve polisin saldırılara meydan vermemek için Suriyelileri miting alanına sokmadığı protesto gösterisinde göstericilerin ülkücü kesimi “Ne mutlu Türküm diyene!” sloganı atarken, göstericilerin diğer bölümü de “Muhacirler Allah’ın emanetidirler” pankartları taşıyorlardı. Bunlardan da görüleceği üzere, yıllar boyu toplumsal bir yara olarak bağrımızda kalacak bu sorun kamuoyunca yeterince iyi anlaşılamamıştır ve daha tehlikeli boyutlara ulaşması ihtimali de vardır.
Özellikle ekonomik kriz dönemlerinde “mülteci”, “göçmen” ya da “sığınmacı”lar, işsizliğin de artması dolayısıyla toplumda yerli halkın tepkisini çekmeye başlar. Irkçı, faşist, şoven, popülist kuruluşlar için göçmenleri hedef tahtasına yerleştiren popülist politikalar kaçırılmaz birer nimettir.

Ve ne yazık ki, bu kirli hamaset politikası, çoğu zaman ırkçıların oylarını artırır.

***

Türkiye’nin temel sorunlarından biri olan Suriyeliler konusunda ne yapmalı sorusuna yanıt ararken ilk yapılacak iş de önce ne yapmamalıyı saptamaktır.
Yapılmayacak şeylerin başında, ekonominin yapısal bozukluğunun ve de şu anda hüküm sürmekte olan ve uzun süre de etkisi geçmeyecek krizin sonuçlarını Suriyelilerin sırtına yüklemek gelmektedir.

Milleten ümmet yaratma süreci içinde AKP’nin fevkalade yanlış değerlendirmeleriyle, kamuoyunda yaratılan, Suriyeliler kayırılıyor havası son derece tehlikeli sonuçlara gebedir.

Unutmayalım ki, sağlık ve eğitm alanında hizmetlerin kalitesinde meydana gelen düşüşler, yalnız Suriyeliler yüzünden değil, ama aynı zamanda o alandaki yapısal bozukluklardan da kaynaklanmaktadır.

Eğitim, sağlık, sosyal yaşam alanlarında alınacak tedbirleri irdelerken unutmayalım ki bu Suriyeliler buraya keyiflerinden gelmediler ve bu sonucun doğmasında Suriye’yi kaosa sokmakta payı olan Türkiye’nin de sorumluluğu var.

Göçmen sorununu Suriyeliyi hedef tahtasına konmuş düşman haline getirmeden çözmeye çalışırken, bu alanda doğan güçlüklerin aynı zamanda ülkemizin çarpık düzeninden de kaynaklandığını görmezden gelemeyiz.

***

Evet Suriyeli sığınmacılar, Türkiye’nin iç sorunu haline gelmiştir. Ama yine de unutmayalım ki, sorunun doğum yeri Suriye’dir. Çözümünün anahtarı da yine kaçınılmaz olarak Suriye’den geçecektir.

Suriye’de iç savaş ve istikrarsızlığın son bulması, nihai çözümün büyük ölçüde önkoşuludur. Başka bir deyişle, Suriye’de iç savaşın bitmesi ve istikrarın sağlanması Þam’ın olduğu kadar, Ankara’nın da yaşamsal, acil iç sorunudur.
Yapılması gereken, her şeyden önce, Suriye’nin istikrarının ve bütünlüğünün Suriyeliler tarafından sağlanmasının en sağlıklı, en gerçekçi yol olduğunun artık görülmesi ve yeni anayasal düzenin oluşturularak bir an önce normalleşmeye katkıda bulunacak bir politikanın benimsenerek uygulamaya konmasıdır.

Türkiye’nin sorunlarının yabancı unsurların etkisinde kalmadan çözülmesinin yolu, Suriye’nin yaşamsal sorunlarının çözümünün Suriyelilere bırakılmasından geçiyor.

Bir yaşamsal nokta da, Türkiye’de her alanda karşılaşılan saydamlık konusudur.
Cumhurbaşkanı bir konuşmasında Suriyeliler için harcanan miktarın 35 milyar dolara ulaştığını belirtmişti. Bu muazzam bir meblağdır. Bütçe kaynaklarımızdan veya uluslararası kuruluşlardan sağlanacak fonların kullanımında saydamlık şarttır. Sığınmacılar için harcanan her kuruşun hesabı vatandaşa verilmelidir.
Konunun uluslararası boyutuna gelince:

Suriyeli sığınmacılar konusunda kendi olanaklarının ötesinde yük altına girmiş olan ve özveri gösteren Türkiye, Suriyeliler konusunu bir koz ve şantaj unsuru olarak kullanmayacağını ve kullandırılmasına da izin vermeyeceğini dost düşman herkese göstermek zorundadır.







<
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 03 Aoû 2019 1:09    Sujet du message: Répondre en citant

Citation:
AKP tabanı Suriyelilerle ilgili ne düşünüyor
Ayşe Baykal


http://bit.ly/2GLxmij




*
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 27 Juil 2021 2:20    Sujet du message: Répondre en citant

Suriyelilere Afganlar da ekledi ve AB bu siginmacilarin Türkiye'de kalmasi istiyor, para verelim diyor. Kilicdaroglu konuyla ilgili benim tum soylerimle uyudan bir video yayinlamis.

KILIÇDAROĞLU'NDAN GÖÇMEN ÇIKIŞI! 'AFGAN SELİNE TUTULDUK'

https://bit.ly/370bDQq


&

Kılıçdaroğlu'ndan Afgan mülteciler fonuna tepki: İkinci rüşvet paketi

https://www.haberankara.com/kilicdaroglu-ndan-afgan-multeciler-fonuna-tepki-ikinci-rusvet-paketi-video,1048.html





<
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 27 Juil 2021 13:58    Sujet du message: Répondre en citant

Milyonlarda vatandasi yurtdisina goçmen giden ve yurtdisinda yasiyan halkin yabanci dusmanligi dusundurucu.

Daha dun Kiliçdaroglu bir video yayinlamis, göçmenlerin yarattigi sorunlardan onlari sorumlu tutmanin yanlisligini iktidarin sorumlu oldugu Avrupa ulkelerinin ikiyuzlulugunu vurgulamisti.

CHP etiketiyle Belediye Baskaniligi yapan bir herif de populizme kapilmis yabancilara ayrimcilik yapmakla ovunuyor.

Citation:
Ayrımcı ifadelerle tepki çeken Tanju Özcan'dan açıklama

Yabancı uyruklu kişilerin su ve katı atık vergilerine 10 kat zam yapacağını açıklayarak tepkileri üzerine çeken Bolu Belediye Başkanı CHP'li Tanju Özcan, söz konusu ifadelerinin ardından bağlandığı HaberTürk kanalında açıklamalarda bulundu.


https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/ayrimci-ifadelerle-tepki-ceken-tanju-ozcandan-aciklama-1855675







<
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
duygu
Admin
Admin


Inscrit le: 23 Sep 2008
Messages: 6519

MessagePosté le: 27 Juil 2021 17:33    Sujet du message: Répondre en citant

Yukarida tiksinti veren populist yaklasimin CHP'li bir Belediye Baskani tarafindan alinmasi utanç veren bir rezalet.

Ayrimci, dislamaci ve etik olmayan açiklamalar yapan bu utanmaz adam buradaki lepenistlerden bile ileri gitmis...

Burada Sosyalist Parti'en biri boyle bir açiklama yapsa derhal partiden ihraç edilirdi...


Yazik.
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 22 Avr 2022 19:12    Sujet du message: Répondre en citant

Citation:
TKP'li Kemal Okuyan'dan 'mülteci krizi' yorumu: 'AKP, bu katliama ortak'

Son dönemde siyasetteki tartışmaların odağında olan 'göç sorununa' yönelik Cumhuriyet TV'ye açıklamalarda bulunan Türkiye Komünist Partisi (TKP) Genel Sekreteri Kemal Okuyan, AKP iktidarını eleştirdi. "Türkiye'yi toplama kampına çevirenler, para aldılar" diyen Okuyan, "AKP, bu katliama ortak" ifadelerini kullandı.




videoya bakmak için resme tiklayiniz







<
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
SelimIII
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 30 Aoû 2007
Messages: 2996
Localisation: Paris

MessagePosté le: 05 Mai 2022 15:37    Sujet du message: Répondre en citant

HANDE KARACASU "SESSİZ İSTİLA" KISA FİLMİ.

diye bir video yapmislar, Suriyelileri isleyen bu sorunu somuren bir film, oyleki Le Pen ya da Zemour konusuyor...

Yazik bu durumu irkçiliga suruklemek...



.
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
Raskolnikoff
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 09 Oct 2007
Messages: 3474
Localisation: Somewhere in the world

MessagePosté le: 05 Mai 2022 21:18    Sujet du message: Répondre en citant

FİLMİ GÖRÜNCE BENİM DE AKLIMA ZEMMOUR GELDİ
Irkçılık, ayrımcılık, halkın bir bölümünü başka bir bölümüne karşı kışkırtma..ne istersen ve istemessen hepsi birarada..
Öyle bir kurgu ki Zemmour'a da taş çıkarır..2043 Türkiye'sinde Suriye partisi % 55 oyla seçimi kazanır iktidar olur. Filmin baş kahramanı doktor çalıştığı hastanede temizlikçilik yapmaktadır. Yönetim hastalar doktorlar hepsi Suriye'li. Türkçe konuşmak yasak Sokakta da Suriyelilerin saldırısına uğrar.
Filmin yapımcısı hanım "Afgan tacizcilerden" söz eder.. vs
Irkçı ayrımcı ayrıştırıcı söylemler.. Zemmour'un Tr versiyonu Zafer partisi başkanı tarafından finanse edilmiş
Benim çok naçizane görüşüme göre tam bir rezalet.
Ve de tehlikeli.
Sığınmacılara, göçmenlere karşı bir "pogrom" yada hatta bir "tehcir"i destekler veya özendirir nitelikte...
Başka bir yönü de var: Mustafa Kemal Atatürk'ü de alet ediyorlar bu sapık görüş ve girişimlerine... Ve bu da ikinci büyük tehlike.
_________________
Родион Романович Раскольников
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 07 Mai 2022 13:28    Sujet du message: Répondre en citant

Sessiz Istila, tiksindiren bir propaganda...

Gerçek sorumlularive de sorunlari unutturan, Suriyelileri günah keçisi yapan (tête de turc), kin ve nefret üstüne kurulmus irkçi bir yaklasim.

Bu dili Avrupa'da irkçi asiri saga kullaniyor. Fransa'da son seçimlerde biraz saga yanasmak için kendini daha sirin gostermeye calisan Marine Le Pen'in dili, Zemmour'da ayni dili benzer bir kindarlikla kullaniyor.

Bir onceki katkida da belirtildigi uzere en igrenç olan Atatürk'ü kullanmak, gençlige hitabi amacinda saptirarak hedef gostermek.

Bu tur propagandalar insanlarin korkularini, zorluklarini somuruyor. Böluyor yonetene yariyor, gerçketen uzaklastiriyor.

Suriye'yi ABD adina, BOP es baskanligi adina karistiran kim? Cumayi Samda kilariz diyen kim? Sinirlari açan kim? Daha da kotusu AB'den alacagi bir kaç milyar için Türkiye'yi bir göçmen oteline donusturen kim?
Suriyelileri ve siginmacilari karin tokluguna çalistirip somuren kim.

Dogal olarak "seni ise alirim ama kaçak çalisacaksin yoksa bak orada Suriyeliler var bekliyor" diyen patrona kizmayip Suriyelilere kizanlar çogaliyor.

Görsele birakilan yorumlari gorunce içim karardi. Bu kiskirtma toplu saldirilara donusurse ne olacak. Bu ülke 6/7 Eylül olaylarini yasadi.

Korktum, utandim...






<
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
pusula
Newbie
Newbie


Inscrit le: 28 Déc 2021
Messages: 31

MessagePosté le: 08 Mai 2022 4:31    Sujet du message: Répondre en citant

Monsieur Erpuyan, bakis açiniz hatali :
Irkçi yaklasim degil, kimlik yaklasimi dogru.
Bakis açiniz irkçi, oysa bu olaya kimlik açisindan bakilmasi gerekiyor.

Hümanistiz, iyi niyetliyiz, evet, fakat ortada gercekler var.
Devlet vatandaslarina Kimlik verir, Türk olsun (karisik..), Kürt vs. olsun kökeni.
Bu da entegrasyon, degerlerin kabul edilmesi anlamina gelir.

Ingiltere, Almanya kriterle kabul ediyor vatandasligi veya göçmenligi... ortak fikri ise Kalite...
Yuksek yasam seviyeli ulkelere donanimli insanlari kabul ediyor, oysa Turkiye problemli entegresi 50 yil surecek misal insan profili...

Turkiye iyi niyetli, bu kadar insan girdi giriyor, ama Istanbul yasanmaz hale geliyor guvenlik bakimindan eskige göre, anlatiliyor bu yasananlar.

Turkiye kabul ediyor ama Pakistan, vs diger ulkeler Turkleri kabul eder mi ??
Denge meselesi, Turkiye de sehirler tasti, ev fiyatlari uçtu, kapasite meselesi. Insana toprak, yurt lazim. Ben de Turkiye de yasamak isterim, dogudugum Paris ten kaçtim, SDF OLMAMAK ICIN MONSIEUR !
Turkiye diye birsey kalmadi. Alan azaldi.

Okurken sizi cok üzüldüm M.Erpuyan
Yazmak istemiyordum ama baskalari da okusun diye yazdim opozit somut gergekçi pozisyonumu. Gercek acidir.
Iyi ki Zafer Partisi var son anda çikti. Chp kokenligim bu arada.
Selamlar
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 09 Mai 2022 1:01    Sujet du message: Répondre en citant

Pusula, iyi ki yazdiniz; tek seslik olmadi boylece.

Tartismaya devam edelim o zaman.

Oncelikle bugun sorun olan Suriyelilerin gelisi, Turkiye'nin iyi niyetinden çok Erdogan'in yanlis dis politikasindan ve de bir once kardes olan Esad, bir gecede Esed olmasindan kaynaklaniyor. AB ile yapilan anlasma ikinci buyuk hata. Bir de Suriyelileri iç politikada ve ekonomide kullanma aymazligi var.

Bu durumda Suriyelilerden once Erdogan'i sorgulamak gerek.

Durum biraz kocasi sokak kadinina giden karinin adamina degil de sokak kadinina kizmasina benziyor ve bana bir karikaturu animsatiyor. "Karinizi yatakta bir adamla gorurseniz kime kizarsiniz" denince adamin CeHePe'ye demesine benziyor.

Ayrica Zafer partisi kurulusu gozonune alininca ve iktidarin da boyle bir partinin kurulmasinin muhalefette çatlak yaratacagi dusuncesiyle sevinmesini gozönüne alirsak, liderin siyasal yelpaze kendine yer bulabilmek için asiri milliyetci saga kayisini goruruz.

Zorluklari, korkulari belirsizlikleri somuren bir propaganda yaparak kendilerine yol açmaya çalisiyorlar; tipki Fransa'da Zemmour'un ya da Le Pen'in yaptigi gibi.

Fransa'da yasiyorsunuz bunu bilirsiniz.

Zemmour ve Le Pen konusmalarinda yabanci, musluman kelimemerini kaldirip Suriyeliler koyarsaniz soylediklerinin içerigini hiç degistirmedigini goreceksiniz.

Katkinizda bunlarin bir kismina vatandaslik verildigini ama gelismis Batinin vatandaslik verirken kili kirk yardigini da bilirsiniz.

Biz de bunca Suriyeli vatandas yapildiysa, hangi kistaslara gore yapilmistir. Bunun sorumlusu da Suriyeliler degildir.

Ayrica hazirlanan filmde 2043 yilinca % 55 ile seçimin kazanildigini soyluyorlar, Suriyeli kadinlarin çocuk yapma orani 5 olsa bile 20 yilda 85 milyon içinde çogunluk saglamalari matematige aykiri.

Bugun Londra'da hint kokenli bir belediye baskani var, Fransa'da Turk kokenli bir kisi buyuk sehirlerden birinin belediye baskani olsa sevinirsiniz degil mi?

Yine filimde doktorlarin yurt disina gidisi Suriyelilere baglanmak istenmis. Beyin goçunun Suriyelilerle bir iliskisi yok.

Ayrica 85 milyonluk ulkede Turkçenin 20 yil sonra yasaklanmasi da pek akla yatkin degil. Kaldi ki su anda Milli Egitim Bakaninin yardimcisi Turkçe öldü dedi diye niye tepki gosterilmiyor.

CHP Bolu Belediye baskaninin populistligi de benim için tiksinti verici. Insan haklari ve demokrasi savunucu bir partiye yakismaz.

Benim korkum bu soylemlerden sonra Suriyelilere toplu saldirmalarin olmasi ve 6/7 Eylul benzeri olaylarin yasanmasi, hatta Sivas'takine benzer durumlarin ortaya çikmasi.

CHP'ye yakin oldugunuzu yazmissiniz. O halde CHP'nin Suriyelilerin onemli bir kisminin ulkerine donmelerin konusundaki politikasini benimseyin, Zafer partisinin irkçi soylemlerini degil.

Ve Suriyelilerden once bu durumun sorumlularindan hesap sorun.

Fransa'da yasadiginiza gore Turk kokenli bir Fransiz olarak daha bir empati yapabilirsiniz.

Evet Suriyeliler bir sorun, bu sorunu asmak parmak gostermekle olmaz, bunlarin onemli bir kismi da aynen sizin dedelerinizde oldugu gibi seneler sonra bulunduklari yerlerde kok salacaklar ve donmeyeceklerdir. Bu goç dalgalarinin kaçinilmazi, o zaman entegrasyon için çaba gondermek gerekcektir.


Not : Suriye konusunda burada 2 dosya var :
murat_erpuyan a écrit:
Bu 3 makaleden de anlasilacagi uzere AKP iktidari butun uyarilara ragmen, kendi dinsel saplantilari ve bunun sonucu yaptigi yanlis hesaplar nedeniyle Turkiye'yi içinden çikilmasi zor bir duruma getirmisler ve bu durumu kapatmak unutturmak için de komplo teorilerine sarilmaya çalismakta.

Durum son derece vahim...


http://www.forum.ataturquie.fr/modules.php?ModPath=phpBB2&ModStart=viewtopic&t=8028&postdays=0&postorder=asc&start=15&t=8028&postdays=0&postorder=asc&start=15&sid=520bb22ffe26f80b3776380b8f7b75d0


2014'de baslattigim dosya

Suriye, ISID, PKK
https://bit.ly/3FtxyQg

ve bir de Agustos 2011'de ilk katkiyi verdigim dosya

Turquie, Syrie et..
https://bit.ly/3KWfEaf

Vaktiniz olursa bir göz atin.





<
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
pusula
Newbie
Newbie


Inscrit le: 28 Déc 2021
Messages: 31

MessagePosté le: 09 Mai 2022 3:40    Sujet du message: Répondre en citant

Yazilariniz tesekkur ederim, ama güzelleme, gerçek sikintili örneklerden uzak.

Bu dengesiz göç kötü ve savunulmaz, empati yapmak duygusallik. Türkiye kaldiramiyor, olan umutsuz genç ve gelecek nesile oldu ve oluyor.

Propanganda uyuyan okumayan toplumlar için gerekli bir araç. Ilgili kisa film sonuçta bir kurgu ve toplum iletisimine gerekliydi. Ters yönde göç savunucusu diziler de çikti, buna ne demeli ayni agirlikta ?

Somut dünden Maalesef :
Ugur Dündar, 8 mayis, Sözcü : https://www.sozcu.com.tr/2022/yazarlar/ugur-dundar/gelecegimizi-tehdit-eden-en-buyuk-sorun-7119418/
Okumadan sesli versiyon 3 dakikalik : https://youtu.be/2XGkOBqn7r8

Mersi saygilar
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
Montrer les messages depuis:   
Poster un nouveau sujet   Répondre au sujet    Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum » Forum en langue turque Toutes les heures sont au format GMT + 2 Heures
Aller à la page 1, 2  Suivante
Page 1 sur 2

 
Sauter vers:  
Vous ne pouvez pas poster de nouveaux sujets dans ce forum
Vous ne pouvez pas répondre aux sujets dans ce forum
Vous ne pouvez pas éditer vos messages dans ce forum
Vous ne pouvez pas supprimer vos messages dans ce forum
Vous ne pouvez pas voter dans les sondages de ce forum


Powered by phpBB v2 © 2001, 2005 phpBB Group Theme: subSilver++
Traduction par : phpBB-fr.com
Adaptation pour NPDS par arnodu59 v 2.0r1

Tous les Logos et Marques sont déposés, les commentaires sont sous la responsabilités de ceux qui les ont postés dans le forum.