212 visiteur(s) et 0 membre(s) en ligne.
  Créer un compte Utilisateur

  Utilisateurs

Bonjour, Anonyme
Pseudo :
Mot de Passe:
PerduInscription

Membre(s):
Aujourd'hui : 0
Hier : 0
Total : 2270

Actuellement :
Visiteur(s) : 212
Membre(s) : 0
Total :212

Administration


  Derniers Visiteurs

administrateu. : 08h40:37
murat_erpuyan : 08h43:01
SelimIII : 22h07:33
Salih_Bozok : 3 jours
cengiz-han : 3 jours


  Nétiquette du forum

Les commentaires sont sous la responsabilité de ceux qui les ont postés dans le forum. Tout propos diffamatoires et injurieux ne sera toléré dans ces forums.


Forums d'A TA TURQUIE :: Voir le sujet - Ayasofya !!!
Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum Forums d'A TA TURQUIE
Pour un échange interculturel
 
 FAQFAQ   RechercherRechercher   Liste des MembresListe des Membres   Groupes d'utilisateursGroupes d'utilisateurs    

Ayasofya !!!
Aller à la page Précédente  1, 2
 
Poster un nouveau sujet   Répondre au sujet    Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum » Forum en langue turque
Voir le sujet précédent :: Voir le sujet suivant  
Auteur Message
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 25 Juil 2020 16:54    Sujet du message: Répondre en citant

Hilafetciler, Atatürk ve dolayisiyla Cumhuriyet dusmanlari Fatih'in vasiyetinde Ayasofya'yi cami olmaktan çikaranlara çok buyuk beddualar ettigini soylerler.

Tabii her zaman oldugu gibi gerçegi saptirirlar. Bu konuda bir yazi :

https://www.malumatfurus.org/fatih-sultan-mehmetin-ayasofya-vakfiyesi-efsanesine-kanan-kosemenler/


Haa bu arada Ayasofya'yi camiye donusturenler Yunanistan'a birakilan adalardan hiç sozetmezler...


Evil or Very Mad
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
bendeniz
Expert
Expert


Inscrit le: 17 Nov 2014
Messages: 225

MessagePosté le: 26 Juil 2020 1:19    Sujet du message: Répondre en citant

Gözümüze niye kılıç sokuldu?

Anlaşılan o ki Diyanet, yeni rejimin inşaatında kılıç taşıyıcılığı görevini seve seve yapıyor, yapacak. Anlaşılan o ki Diyanet, yeni rejimin hem fiziki hem de sembolik şiddetini göstere göstere onaylıyor.


devami için :
https://www.gazeteduvar.com.tr/yazarlar/2020/07/25/gozumuze-niye-kilic-sokuldu/


Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 27 Juil 2020 19:44    Sujet du message: Répondre en citant

Diyanet Isleri Baskani sifatiyla 24 Temmuz gunu cuma hutbesine Ali Erbas elinde kiliç ile çikmasiyla ilgili bir yazi.


Ali Erbaş’ın günahını mı aldık!
Barış Terkoğlu
Cumhuriyet 27.07.2020

https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/baris-terkoglu/ali-erbasin-gunahini-mi-aldik-1754202




<
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 27 Juil 2020 19:58    Sujet du message: Répondre en citant

Citation:


Çağımıza uyamayan beyin, kılıç kuşandırır

Orhan Bursalı - Cumhuriyet 26 Temmuz 2020



Zor durum. DİB koltuğuna oturduğundan beri, anayasal olarak hâlâ laik Cumhuriyetin bürokratı olmadığını kanıtlamak için her fırsatı kullanmaktadır. Kendisinden hemen önce o koltukta oturanları çok çok aşan bir cesaret sergiliyor ve bu tutumuyla da Cumhuriyet ile sürekli hesaplaşma içinde olan, padişahçı, hilafetçi ne kadar köktenci İslamist, tarikatçı cemaatçi kafa varsa hepsinin derin sevgi ve saygısını kazanmaktadır.

Çağımızın insanı değildir.

Primis Player Placeholder


Kesinlikle de Türkiye’nin bugünkü zor koşullarda toplumun ihtiyaç duyduğu, Cumhuriyet ve geçmişle kavga etmeyen, siyasal ve dinsel olarak bölücü değil, birleştirici; aklıselim, ülkenin fetvalarla idare edilemeyeceğini idrak edecek, alçakgönüllü, tevazuyu içten sergileyen ve herkesin takdirini kazanacak bir akil insan olamayacağını sergilemekten kaçınmamaktadır.

Fazla şey mi istedik ve yazdık?..

Bu yazıyı okuyanlarınızdan pek çoğu, o hasletlere sahip değil ki, ne yapsın, haddini, potansiyelini çok aşan şeyler istemişsiniz, diyecektir.

Biliyorum, ben o koltukta oturanda olması gerekenleri yazıyorum ve talep ediyorum.

Cihatçılık gösterisi

Kılıç ile Ayasofya’da boy göstermek neyin nesi diye sormuştum dün.

Ayasofya “kılıç hakkı”dır safsatasının ispatı mı?

Ayasofya işgal altında mıydı, yabancı hükümranlık mı sürüyordu orada, dış ülkelerin büyükelçilik binası mıydı?

Kılıç kuşanarak, bu basit ve sıradan histeriye yanıt verme yolunu seçti.

Kılıç, günümüz dünyasında, devletler arası ilişkilerde yeri olmayan bir savaş aracıdır.

Cihatçılık gösterisidir.

Fetihçilik alametifarikasıdır.

Kara mizah örneği olarak, fethede ede, 700 yıla yakın -padişahlara rağmen- Türklerin olan, ama Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmasıyla ve ülkeyi padişahın, İngiltere’nin, Fransa’nın, İtalya’nın, Yunanistan’ın işgalinden kesin kurtaran Atatürk ve arkadaşlarının Ayasofya’sını yeniden fethediyor!

Ucuz kahramanlık!

Ama kahramanlığın ötesinde Atatürk’e, Cumhuriyete bir meydan okuma.

Neyin simgesi olabilir ki?

Cihatçılık, fetihçilik dönemini hem dünya hem de Atatürk kapatalı çok oldu.

Atatürk, aklı ve bilimi kılıcın yerine koydu.

Ama IŞİD’cilerin, Talibanların, köktenci cihat örgütlerinin kara bayraklarının simgesi olarak yaşatılmaya çalışılıyor, kafa kesen, insan öldüren ve kadını yeniden köle yapan...

Ülkemizde de varlar: Türkiye’yi bir küfür ülkesi olarak görenler ve yeniden fethedilmesi gerektiğini düşünenler.

Kılıç kuşanmak, bu azınlık çağdışılığın parçası olma anlamına gelir.

Kılıca tüm bunları yükleyerek haddini aşmıyor musun, diye sorabilirsiniz.

Peki, kılıç kuşanmak çağımızda neyin simgesi olabilir?

Çağa aklını, bilimini, katkısını koyamayanlar, aklı ve bilimiyle var olamayanlar, ancak müzeden kaldırdığı kılıcıyla gösteri yapar...

OKUR NOTU:

BA: DİB, gelen tepkiler üzerine şu açıklamayı yapmış: “Atatürk 82 sene önce vefat etti. Vefat eden insanlara dua edilir, beddua değil. Geçen geçmiştir, Allah Teala da ‘tilke ümmetün kad halet, lehâ mâ kesebet ve leküm mâ kesebtüm’ (Onlar gelip geçen bir ümmettiler. Onların kazandıkları kendilerine, sizin kazandıklarınız sizedir. Siz onların yaptıklarından sorumlu değilsiniz) (Bakara 141) ayetiyle bizi uyarmaktadır. Biz geçmişe takılmadan geleceğe bakmalıyız.”

Açıklamasından anlaşılıyor ki, dilinin altında bir bakla var... Atatürk için “Geçen geçmiştir” diyor... Lafa bakın... Kitabımızın ayetinde yer alan bir cümleyi (“Siz onların yaptıklarından sorumlu değilsiniz”) alıntılayarak, tabii ki kendince Atatürk’e negatif bakışını yansıtıyor... Binlerce yıllık kültürümüzü içeren son devletimize böyle intikamcı bir adamı tayin ederseniz olacağı budur; toplumu birleştirmesi gerekirken böler... Açıklaması ile kabahatini daha da büyütmüş...

OKUR NOTU 1:

BY: Dünkü yazınızda geçen “aralarında bir tane kadın hoca veya efendi yok..” saptamanıza ek: Tüm inançlar dünyasında bir KADIN PEYGAMBER olabilseydi keşke!.. DÜNYAMIZDAKİ YAŞAM çok daha -olumlu yönde- farklı olurdu.




<
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
SelimIII
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 30 Aoû 2007
Messages: 2996
Localisation: Paris

MessagePosté le: 28 Juil 2020 17:14    Sujet du message: Répondre en citant

Citation:

Bu üçüyle hesaplaşan iktidarda kalamaz
Sozcu, 28 Temmuz 2020
Soner Yalçın

Evet konumuz, ekonomik kriz değil…

Evet konumuz, Suriye'den Libya'ya dış politika değil…

Evet konumuz, doğanın tahribatı vs. hiç değil…

Konumuz, her daim olduğu gibi din ağırlıklı kültürel konular! Bitmiyor. Ve bitecek gibi de görünmüyor. Çünkü:

Kültür merkezli siyaset, söz cambazlığına dayanıyor. Ki sandığın sadece hislere yönelik söylemlerle kazanılacağı düşünülüyor; tarih bile ters düz ediliyor!

Kur'an-ı Kerim'de kilislerin-sinagogların camiye dönüştürülmesi var mı? Yok.

Hz. Muhammed döneminde kiliselerin-sinagogların camiye dönüştürülmesi gerçekleşti mi? Hayır. Aksine Hz. Muhammed ne dedi: “Hıristiyanların dinleri, kiliseleri, canları, ırzları ve malları Allah'ın, Peygamber'in ve tüm müminlerin himayesindedir.”

Hz. Ebubekir'den Hz. Ali'ye kiliseler-sinagoglar camiye dönüştürüldü mü? Hayır. Müslümanlar Hz. Ömer'in Kudüs fethindeki sözlerini bilmiyor olamaz!
Peki, “Allah'ın evini” dönüştürme ilk ne zaman gerçekleşti; İslam'ı bozan Emeviler döneminde!

Bakın… Polemik yapmak istemiyorum; yoksa şunu yazamaz mıyım?

Erdoğan, emperyalizm “imalatı” Suriye iç savaşı sürerken 2012 yılında ne dedi:


“CHP yarın Şam'a gidecek yüz bulamayacak göreceksiniz ama inşallah biz en kısa zamanda Şam'a gidecek, oradaki kardeşlerimizle muhabbetle kucaklaşacağız. İnşallah Emevi Cami'nde namazımızı da kılacağız!”

Roma İmparatoru Konstantin döneminde Vaftizci Yahya'ya adanmış bazilika, Emeviler tarafından Emevi Camii'ne dönüştürüldü.

Erdoğan Şam'daki Emevi Camii'nde değil, İstanbul'daki Ayasofya'da namaz kılabildi!

Dediğim gibi meselem kalem kavgası değil; tehlikeli sorunlarımız var…

İktidar şunu nasıl görmez:

DÜN DİYALOG, BUGÜN SAVAŞ
Allah'ın insana bahşettiği en büyük nimet akıl.

Akıl, bedenin efendisi.

İnsan aklıyla görür. Ancak. Bir insanın aklı, bilgi edinme yeteneğine göre ölçülür.

Şunu sormak istiyorum:

İktidar, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş kim bilmiyor mu?

Vatikan-FETÖ ittifakının eseri “Dinler Arası Diyalog” projesinin uygulayıcılarından Erbaş, bu hedefle kitaplar yazdı, çeviriler yaptı ve bu amaçla kurulan örgütlerde yönetici olarak bulundu. (Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu'nun yazdığı “Metastaz” adlı kitabı okumalısınız. Mesela Erbaş, 15 Temmuz FETÖ darbesinin kilit ismi Adil Öksüz'ün hocası. Heyhat. Dinler Arası Diyalog yöneticisi Ali Erbaş, Ayasofya'da elinde -fethin sembolü- kılıçla minbere çıkıp Atatürk'e lanet yağdırıyor; Barış Pehlivan ise “yazmasın” diye Silivri'de hücreye kapatılıyor!)

İktidar aklını mı kaybetti:


Dün Dinler Arası Diyalog yöneticisi Ali Erbaş'ın, bugün elinde dinler arası savaşın sembolü kılıçla minbere çıkıp lanet okuması kasıtlı değil mi?

Katolik Vatikan projesi çalışanı Erbaş'ın bu tavrı başta Rusya olmak üzere Ortodoksları kışkırtmayı hedeflemiyor mu? AKP'de bunu değerlendirebilecek insanların sesi neden cılız çıkıyor?

Ne yazık ki biz gerçekleri AKP/Erdoğan'a anlatamıyoruz. Yetmezmiş gibi “bir güç” arkadaşlarımızı hapse attı, Odatv'yi kapattı.

Akıllı insan gelecekle yüzleşir. Ama dün olduğu gibi bugün de duygusal düşünme, iktidarın aklını köreltmiş görünüyor. FETÖ “imalatı” Ali Erbaşların niyetini okuyamıyor!

MARJİNAL HİSLER
AKP, CHP'lileşti…

İktidar, salt kendi mahallesine yöneldi; bir dönem CHP'nin benimsediği “Gardırop Atatürkçülüğü” gibi “Gardırop Müslümanlığı” anlayışına bağlandı. Niye?

Sadece Ayasofya konusu değil; iktidar medyası açık açık yazdı:

“Şimdi değilse ne zaman, sen değilsen kim? Hilafet için toparlanın.”

Keza: Bilal Erdoğan televizyon konuşmasında alfabeyi tartışmaya açtı.

Son bir haftadır iktidar gölgesinde yaşanılan tartışma konularını nasıl yorumlamak gerekiyor:

Kültür üzerine siyaset inşa etme sebebi, iktidarın ağır ekonomik sorunların altından kalkamaması mı? Veya:

Dini sembolleri ön plana çıkararak Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu'na kayan tabanını durdurmak mı?

Ne olursa olsun bunların AKP'ye verdiği zarar hesaplanmıyor mu? En azından bu gündemin ortakları MHP/Bahçeli'yi kışkırttığının farkında değil mi?

Erbaşların asıl maksatları bu mu?

Bilinir ki:
Atatürk'ü hedef alan bir parti ya da ittifakın Türkiye'de iktidarda kalma şansı var mı? Yok.

O halde bunu yaratanlardan, iktidar neden hesap sormaz/soramaz?

Hep yazdım:

Hz. Muhammed…

Fatih Sultan Mehmet…

Mustafa Kemal Atatürk…

Bu toprakların -üçü birbirini tamamlayan- vazgeçilmez liderleridir.

Demem şu ki:

Kimi AKP kadrolarının tarihe salt propaganda amaçlı bakmasının zararını iktidar yakın gelecekte görecek. AKP, marjinal hislerin kurbanı olacak…


https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/soner-yalcin/bu-ucuyle-hesaplasan-iktidarda-kalamaz-5955846/
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 29 Juil 2020 2:26    Sujet du message: Répondre en citant

Ayasofya'nin neden 24 Temmuz'da Cumhurbaskaninca ibadete açildi?

Sorunun yanitini Mutercimler veriyor...

Erol Mütercimler - Ayasofya neden 24 Temmuz'da açılıyor?
https://bit.ly/2Df6wQV


...Ayasofya'nin camiye çevrilmesi Atatürk'le hesaplasmadir...
...rejimin degismesine karar verildigini...

.
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 29 Juil 2020 2:57    Sujet du message: Répondre en citant

Citation:

Cumhuriyeti adım adım yıkıyorlar!
Sozcu, 26 Temmuz 2020 - Necati Doğru

“Zincirler Kırılsın- Ayasofya Açılsın Kuşağının” Türkiye'yi getirdiği yer: “dininin siyaset olarak başköşeye koyulduğu, tek kişinin ölünceye kadar başta kalacağı ve o öldükten sonra da işaret ettiği kişinin yerine geçeceği” düzenin kurulmasıdır.

Cumhuriyeti!

Adım adım yıkıyorlar.

İran benzeri molla hakimiyetine dayalı bir çeşit “İslamcı Cumhuriyete” dönüştürmenin ortamı Türkiye'de de hazırlandı. İktidar partisi ve ittifak ortağı, Cumhuriyet hukukuna uyarak seçim kazanma umudunu yitirdikleri için laik Cumhuriyeti yıkmayı kendileri için çıkar yol gördüler.

Cumhurbaşkanı!

Başına takke giydi.

Kuran okudu.

Diyanet Başkanı!

Kılıç elde hutbe verdi.

Dediklerinin özeti şuydu:

Ayasofya esir alınmıştı.

86 yıl esaret altındaydı.

Şimdi esaretten kurtardık.

Milletin özlemi bitti.

★★★

Oysa Ayasofya'yı işgalden ve esaretten 86 yıl önce Cumhuriyeti kuranlar kurtarmıştı.

Osmanlı hukuku hortlatıldı.

Cumhuriyet hukukunu boğdu.


Ayasofya'yı Osmanlı hukuku dayanak yapılarak “Müze olmaktan çıkarılıp zaten var olan ibadete yeniden açma” gösterisi, Lozan zaferi gününe denk getirildi. Lozan ve Atatürk ile hesaplaşma ilan edilmiş oldu. Diyanet İşleri Başkanı, Ayasofya'da cuma hutbesi verirken “Atatürk'e lanet okuyan” cümlelerini bilerek, seçerek ve hedef göstererek kurdu. Diyanet İşleri Başkanı'nın Atatürk'e lanet okuyan cümleleri söyleyeceğini belli ki, Cumhurbaşkanı önceden biliyordu.

Cumhurbaşkanı!

Diyanet Başkanı!

Ve yakın çevresi!

“Atatürk'e lanet okunmasına” bir itirazları olmadığı her hallerinden belliydi.

★★★

Sultanahmet dolmuştu.

Meydanda bir namazlık yer bile kalmamıştı. Vali, bu durumda meydana gelişi, “güvenlik ve sağlık” gözeterek yasakladı. Tramvay seferlerini de iptal etti. Ayasofya'ya namaza tramvayla gitmek isteyenler, “Seferi niçin durdurdun?” diye kadın makiniste saldırıp hırpalamaya kalktılar. Kadın makiniste saldıranların tamamı erkekti. “Metro seferini ben değil vali durdurdu” diyen açıklamasını bile duymak istemiyorlardı. Gözleri dönmüştü. “Zincirler Kırılsın- Ayasofya Açılsın Kuşağının” Türkiye'yi getirdiği nokta işte bu kadın makiniste saldıranların fotoğrafıydı. Valinin “hemen soruşturma ve inceleme başlattım” demesi, her zamanki gibi, göstermelik olarak kalacaktı.

★★★

Vali, anlamıyor olmalı.


Meydanda “Taliban benzeri- IŞİD benzeri- Hizbullah benzeri kıyafetlerle namaza duranların” çok sayıda olması, Cumhuriyet'in bitirilme kararı verildiğinin somut göstergesiydi.

81 ilden getirilmişlerdi.

Meydan okuyorlardı.

Ayasofya Açılsın- Zincirler Kırılsın Kuşağının Türkiye'yi savurduğu nokta: Ayasofya'yı düşman işgalinden kurtaran Atatürk'e lanet okunması ve önceki gün kadın makiniste saldıranların, yarın öbür gün “niçin namaza gelmiyorsun…” diye cami önünden geçenleri de tartaklama hakkını kendilerinde görecekleri yeni tür Cumhuriyetti.

Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 31 Juil 2020 0:47    Sujet du message: Répondre en citant



Citation:
Atatürk İstanbul’u almasaydı bu para kullanılacaktı… Paranın üstünde Haçlı Ayasofya vardı… Yunanlıların kursaklarında kaldı
Kaynak Yeniçağ: Atatürk İstanbul’u almasaydı bu para kullanılacaktı… Paranın üstünde Haçlı Ayasofya vardı… Yunanlıların kursaklarında kaldı


devami :
https://bit.ly/2DmZfyg








<
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 05 Aoû 2020 2:46    Sujet du message: Répondre en citant

RTE'nin ulkesinde gelinen durum...
Kendileri Turk topraklarini (adalar ve kayaliklar) Yunanistan'a terkederken yandaslari bunlari çizebiliyor.




ülkeyi kimse boylesine birbirine dusman edememisti.

Bunlar basardilar...
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 05 Aoû 2020 2:53    Sujet du message: Répondre en citant

Ayasofya'nin statusu degistirildikten sonra hilafet isteyenler gibi, bir takim sarlatanlar ortaliga yayildi.



v



v

Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 24 Aoû 2020 2:57    Sujet du message: Répondre en citant

Eh Ayasofya kararindan sonra zirvaliklar girla

Almanyadan senelik izne gelen bir Osmanlı torunu....

Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 18 Fév 2022 17:38    Sujet du message: Répondre en citant

murat_erpuyan a écrit:


(...)

Nevsin Mengü'nün DW programina davet ettigi (cehaletim bagislana) bugune kadar adini ilk kez duydugum ilahiyatci Mustafa Islamoglu'nun soyledikleri benim dusunduklerimle çakisinca etkilendim, ben din uzmani degilim, din ve dinler konusunda genel kulturum var ve inanan bir kisiyim. Bu ilahiyatcinin soyledikleri beni bir anlamda rahatlatti.

Ayasofya'da cuma hutbesine adamin hutbeye kiliçla çikmasi beni soke etmis ve utandirmisti. Bu konuda da açiklik getiriyor Islamoglu.

Fetih ve Haç surelerine atifta bulunuyor. Fetih suresinin kronolojik olarak kazanilan zaferlerden sonra degilde baris yapildiginda indiginin altini çiziyor.
(Merak eden için kolaylik olsun benim mealini okudugum linki de vereyim :
https://kuran-ikerim.org/meal/diyanet/fetih-suresi )
Ve Haç suresinin 40. ayetine atifta bulunuyor :
Onlar, haksız yere, sırf, "Rabbimiz Allah'tır" demelerinden dolayı yurtlarından çıkarılmış kimselerdir. Eğer Allah'ın, insanların bir kısmını bir kısmıyla defetmesi olmasaydı, içlerinde Allah'ın adı çok anılan manastırlar, kiliseler, havralar ve mescitler muhakkak yerle bir edilirdi. Şüphesiz ki Allah, kendi dinine yardım edene mutlaka yardım eder. Şüphesiz ki Allah, çok kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir.
https://kuran-ikerim.org/meal/diyanet/hac-suresi

Sonuçta din insanlari iyi yola koymak için vardir. Iyi insan olmanin vasiflari da dinlere gore degismez, evrensel degerlerdir.





Mustafa İslamoğlu: Ayasofya'nın camiye çevrilmesi, Kuran'a aykırıdır | Nevşin Mengü Soruyor
ilk 35 dakika




<
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 28 Fév 2022 2:35    Sujet du message: Répondre en citant

Simdi gozume çarpti saklamisim. Kullanmismiyim diye buraya baktim, ama benzer yorumda yazilar olsa da burada yer alsin.

Citation:


MERDAN YANARDAĞ : AYASOFYA KARARININ TARİHSEL ANLAMI
2020.07.12
İslamcı hareket fantastik ideolojik hedeflerinden birine daha ulaştı. Cumhuriyet tarafından hümanistik bir anlayışla müze haline getirilen Ayasofya yeniden cami yapıldı. Hemen belirtelim; Ayasofya Müzesi’nin camiye dönüştürülmesi basit ve sembolik bir gelişme değildir. Hele hele “gündemi değiştirme girişimi” diye geçiştirilecek bir siyasi hemle hiç değildir. Açıkça Cumhuriyet ve onun kurucularıyla hesaplaşma amacı güden rövanşist (intikamcı) bir siyasal adımdır. Ciddi sonuçları olacaktır. Cumhuriyetin başlangıç ilkeleri ve ima ettiği ilerici değerlere karşı bir saldırıdır.
Danıştay’ın gerekçeli kararı (özellikle gerekçesi) hukuksal siyasal ve tarihsel sonuçlar yaratacak bir niteliğe sahiptir. Söz konusu gerekçede Ayasofya’nın fetih yoluyla Sultan II. Mehmet’in mülkü haline geldiği ardından vakfedildiği ve cami olarak toplumun hizmetine sunulduğu belirtiliyor. Fatih tarafından hazırlandığı belirtilen bir vakfiyede yazıldığı rivayet edilen sözler de bu kararın gerekçelerinden biri yapılıyor.
Ayasofya’nın “fetih yoluyla padişahın mülkü olduğu” gibi Ortaçağ kültürü ve hukukuna yapılan bu gönderme bir kamu davasında ilk kez karşımıza çıkıyor. Cumhuriyet öncesi hukukuna ilk kez böyle bir gönderme yapıllarak karar alınıyor. Dahası dinsel bir referansla hareket edildiği de açıkça ortaya konuyor. Zaten kararın önemi de bu yaklaşımda yatıyor.
***
Danıştay’ın gerekçesinde “Vakıf senedindeki cami vasfı dışında kullanımının ve başka bir amaca özgülenmesinin hukuken mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır. Kadimden beri korunan Vakfa ait taşınmaz ve hakların istifadesine bırakıldığı toplum tarafından kullanılmasına engel olunamaz” deniliyor. Burada “kadimden beri” kavramına dikkat edilmelidir. Çünkü bu gerekçe ile Cumhuriyet sonrasında alınan bütün kararlar örneğin millete devredilen Osmanoğlulları’a ait bütün mülkün de iade edilmesinin önü açılıyor.
Öyle ki bu gerekçeyle Cumhuriyetin kendisi bile iptal edilebilir. Yani sadece millete devredilen (millet adına TBMM’ye verilen) hanedana ait saraylar kasırlar ve diğer taşınmaz mülkler değil abartılı ya da şaka gibi gelebilir ama “vatan” olarak tanımlanan bütün topraklar bile Osmanlı soyundan gelenlerin zimmetine geçirilebilir. Semboller hukuksal ve siyasal bir durumun popüler ifadesinden başka şey değildir.
Osmanlı hukukuna göre imparatorluğun bütün toprakları padişahın mülkü üzerinde yaşayan insanlar da onun kuludur. Cumhuriyet Osmanoğulları’nın mülkü olan toprakları vatan üzerinde yaşayan kullarını da vatandaş haline getirdi. Cumhuriyet işte bu nedenle tarihsel siyasal ve sosyolojik bakımdan bir önceki çağın hukukundan radikal bir kopuştur. Bu nedenle bir devrimdir. Dolayısıyla Cumhuriyet hukukunun iptali devrimin inkarı ve tasfiyesi anlamına gelecektir. Nitekim Ayasofya’nın yeniden cami haline getirilmesi kararı üzeinden bu yapılmıştır.
***
Danıştay gerekçesinde ayrıca bir hukuk oyunu da yapılarak sanki ortada medeni kanunu ilgilendiren bir “mülkiyet sorunu” varmış ve bu ihtilaf çözülmüş gibi davranıyor. Bu sinsi gerekçe ile medeni hukukun basit bir hükmünden yola çıkılarak kamu hukuku yeniden düzenlenmek isteniyor.
Ayasofya’yı müze haline getiren Mustafa Kemal’in imzasının da bulunduğu 1934 yılına ait devrim kanunu niteliğindeki Bakanlar Kurulu Kararnamesi yok hükmünde sayılarak Cumhuriyetin hukuksal temelinde büyük bir gedik açılıyor. Dolayısıyla Cumhuriyetin kazanımlarının da (ondan geriye ne kaldıysa) tasfiye edilmesinin önü açılıyor.
***
Öye yandan Erdoğan’ın bir cumhurbaşkanlığı kararnamesi yayınlayarak Ayasofya’yı pekâlâ cami yapabilecekken bundan kaçındığı anlaşılıyor. Bunun yerine bütün sorumluluk Danıştay’a yüklenmiş görünüyor. Bu tutum hâlâ bazı tereddütlerin yaşandığını da ortaya koyuyor.
Kararın ardından konuşan Erdoğan Osmanlı ve fetih hukukunu savunuyor Cumhuriyeti mahkûm etmeye çalışıyor. İşi Cumhuriyeti kuranlara resmen hakaret etmeye kadar vardırıyor. Öyle ki Atatürk “tarihe ihanet etmekle” suçlanıyor.
Ayasofya’nın yeniden cami haline getirilmesinin “bağımsızlık” ve “egemenlik” hakkının kullanılması olduğunun iddia edilmesi ise emperyalizmle yüz kızartıcı bir işbirliği içine girenlerin demogojik bir manevrası olmanın ötesine geçmiyor. Söz konusu konuşma Ayasofya kararının islamcı kesimler bakımından başka bir anlama geldiğini açıkça ortaya koyuyor. Şöyle deniyor:
“İbadete kapalı bulunduğu yıllar boyunca ecdat yadigarı bu eser büyük bir tarih kıyımına maruz kalır. Fatih tarafından inşa ettirilen Ayasofya Medresesi sebepsiz yere yıkılarak ortadan kaldırılır. (…) Şaheser levhalar ise çok büyük oldukları için kapıdan çıkarılamaz ve mecburen depoya kaldırılır. Bu levhalar daha sonra Demokrat Parti devrinde tekrar yerlerine asıldı. Ayasofya’nın uğradığı tahribat bunlarla sınırlı kalmaz. Cami olduğu devirlerden hiçbir eser kalmasın isteyenler az kalsın Ayasofya’nın minarelerini dahi yıktıracaklardı. (…) Esasen tek parti döneminde alınan bu karar tarihe ihanet olmanın yanında hukuka da aykırıydı. ”
Bu konuşma toplumsal uzlaşmaya değil çatışmacı düşmanlaştırıcı ve dışlayıcı bir dile işaret ediyor.
***
Bitirirken muhalefetin teslimiyetçi tutumu üzerinde de kısaca durmak gerekiyor. Blindiği gibi CHP günlük siyasal hesaplarla bu tip konularda açık bir tutum sergilemekten kaçınıyor. CHP’nin “aman provokasyona gelmeyelim” ya da “bize din düşmanı demesinler” diye özetlenebilecek bu ürkek sürekli kendi sağına bakan tutumu Cumhuriyeti savunmasız bırakıyor. Cumhuriyet bugün cami avlusuna terk edilmiş bir çocuk gibi sahipsizdir. Kaderi adeta 24 Temmuz’da Cuma’dan çıkacakların insafına bırakılmış gibidir.
Oysa Cumhuriyet bütün kusurlarına karşın Ortaçağ hukukunun kurumlarının değerlerinin reddi anlamına geliyor. Din-tarım toplumunun yıkılarak modern bir ulus devletin kuruluşuna işaret ediyor. Bu nedenle Cumhuriyete yönelik gerici itiraz ile devrimci eleştiriyi bir birine karıştırmamak önem taşıyor. Özellikle sol liberallerin ideolojik bir hile yaparak cumhuriyete yönelik devrimci itiraz ile gerici eleştiriyi eşitlemesinin solun zihinsel dünyasını kirlettiğini unutmamak gerekiyor. İslamcıların aydınlanma düşmanlığını “demokratik bir tutum” gibi sunan liberal sahtekârlık tuzağından kurtulmak geç kalınmış bir zorunluluk oluyor. Bunun için cumhuriyete yönelik eleştirilerimizi geri çekmek de gerekmiyor.




https://www.birgun.net/haber/ayasofya-kararinin-tarihsel-anlami-307957


...
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
Montrer les messages depuis:   
Poster un nouveau sujet   Répondre au sujet    Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum » Forum en langue turque Toutes les heures sont au format GMT + 2 Heures
Aller à la page Précédente  1, 2
Page 2 sur 2

 
Sauter vers:  
Vous ne pouvez pas poster de nouveaux sujets dans ce forum
Vous ne pouvez pas répondre aux sujets dans ce forum
Vous ne pouvez pas éditer vos messages dans ce forum
Vous ne pouvez pas supprimer vos messages dans ce forum
Vous ne pouvez pas voter dans les sondages de ce forum


Powered by phpBB v2 © 2001, 2005 phpBB Group Theme: subSilver++
Traduction par : phpBB-fr.com
Adaptation pour NPDS par arnodu59 v 2.0r1

Tous les Logos et Marques sont déposés, les commentaires sont sous la responsabilités de ceux qui les ont postés dans le forum.