Les commentaires sont sous la responsabilité de ceux qui les ont postés dans le forum. Tout propos diffamatoires et injurieux ne sera toléré dans ces forums.
Forums d'A TA TURQUIE :: Voir le sujet - 19 Mai en Turquie
Forums d'A TA TURQUIE Pour un échange interculturel
Inscrit le: 30 Jan 2006 Messages: 11193 Localisation: Nancy / France
Posté le: 15 Jan 2012 19:00 Sujet du message: 19 Mai en Turquie
Je viens de recevoir les photos ci-dessous qui m'ont poussées à écrire ces lignes. Plus de célébration publiques de 19 Mai?!
Comme vous le savez le 19 Mai est une fête nationale en Turquie dédiée à la jeunesse complète la vision kémaliste qui a dédiée le 23 Avril, toujours fête nationale, aux enfants.
J'ai cru comprendre que le pouvoir ne veut plus de cérémonie publique selon la tradition et veut confiner cette célébration du démarrage de la guerre d'indépendance couronné par la proclamation de la République turque.
D'ailleurs depuis de nombreuses année les conservateurs ne voyaient dans cette célébrations les jupes courtes ou shorts portés par les lycéennes !
Inscrit le: 12 Jan 2008 Messages: 13633 Localisation: Paris
Posté le: 16 Jan 2012 23:22 Sujet du message:
Seulement 19 Mai ?
Tu te trompes, aussi 23 Avril & 30 Août.
On consolide la 2ème République et s'ils peuvent en 2023 décréteront la République Islamo Conservatrice d'Anatolie...
100 ans ça suffit pour la République fondée par A TA TURQUIE...
Inscrit le: 29 Jan 2010 Messages: 742 Localisation: Paristanbul
Posté le: 17 Jan 2012 1:12 Sujet du message:
Citation:
en 2023 décréteront la République Islamo Conservatrice d'Anatolie...
Merci qui?
Menderes, Demirel, Evren et Özal...Qui sont tous tour à tour et lentement revenus sur les principes de laicité en réintégrant des éléments religieux dans la vie publique et en détruisant les seules forces politiques capables de se montrer garantes de la révolution humaniste d'Atatürk, la gauche turque.
Inscrit le: 12 Jan 2008 Messages: 13633 Localisation: Paris
Posté le: 21 Mai 2012 1:06 Sujet du message:
Où ils ont cachés les blindés ?
RTE, au lieu de dire que la célébration ne sait plus avec les blindés aurait été plus convainquant s'il disait "nous ne voulions pas voir la culotte des fils".
Ma mère il y a 70 ans en tant que lycéenne avait défilé en short le 19 Mai et personne n'a crié au scandale. Ces derniers années tout était en ordre : des longues jupes, des pantalons...
AKP Hükümeti dün bütün ülkede 19 Mayıs törenlerini yasaklamaya kalkıştı. Stadyumlarda tören yapılmadı. Okullardaki törenler desteklenmedi. Ankara’da merkezi bir devlet töreni gerçekleştirilmedi. Valilikler, ülke genelinde siyasal partiler ve çeşitli kurumların Atatürk anıtlarına çelenk koymalarına izin vermedi. Sadece Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü önünde, sokak arası denilebilecek küçük bir meydanda Bakan Suat Kılıç’ın katılımıyla tören düzenlendi.
Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın düzenlediği anlaşılan bu tören, kasaba panayırlarını aratmayan ruhsuz, rüküş, içi boşaltılmış ve kötü bir etkinlikti. Cumhuriyetin kuruluş atılımını simgeleyen 19 Mayıs adeta bir “ayıp” gibi saklanmaya çalışıldı. Bakan Kılıç, törene katılan bir kız grubunun gösterisini “edepsizlikle” suçladı.
Peki, bütün bunlar ne anlama geliyor? Yanıtı açık; Türkiye’de bir karşı devrim gerçekleşti. Amerikancı bir karşı devrim… Uzun süredir yazıyoruz; AKP-Cemaat iktidarı Birinci Cumhuriyeti yıktı.
Türkiye artık bir “Ilımlı İslam Cumhuriyeti” haline gelmiştir. Bu dönüşüme, aynı anlama gelmek üzere “İkinci Cumhuriyet” de diyebiliriz.
Her ulusun bir doğuş ve kuruluş öyküsü ya da miti vardır. Eğer bu kuruluş ya da doğuş Ortaçağ’dan çıkış, insan aklının özgürleşmesi, iktidar iradesinin gökyüzünden yeryüzüne (halka) indirilmesi ve aydınlanma devrimi anlamına da geliyorsa –ki genellikle böyledir- tarihsel olarak insanlığın ilerici atılımının bir parçası demektir.
Cumhuriyet devriminin tarihsel anlamı da budur. Dünya ve Batı için Fransız Devrimi ne anlama geliyorsa, Doğu ve İslam dünyası için Cumhuriyet devrimi de aynı anlama gelmektedir.
Ancak, sizin için ilerici bir atılımı başlatan bir devrim, başkaları için yenilginin ve kaybedişin simgesi olabilir. Cumhuriyet devrimi bir Ortaçağ imparatorluğunu ve din devletini yıkmıştır. Emperyalist işgale karşı verilen bir kurtuluş savaşı içinde gerçekleştirilmiştir.
Cumhuriyetin tasfiye ettiği güçler, bugün emperyalizmin İslam dünyasını yeniden biçimlendirme projesinden aldıkları güçle, bir atılım içindedir. Önemli bir başarı sağladıkları da ortadadır.
Bugün tasfiye edilen şey, insanlığın ilerici kazanımlarıdır. Sol da bu kazanımlar üzerinde kendi varlık zeminini bulmaktadır.
Rejime / sisteme yönelik her eleştiri demokratik bir itiraz değildir. Cumhuriyet’e soldan gelen ve tarihsel bakımdan ilerici, kategorik olarak devrimci eleştiri başka bir şeydir, gerici ve karşı-devrimci itiraz ise daha başka şey.
Ancak yaşananlar Türkiye gericiliği için Pirus zaferinden başka şey değildir. Yani, eğer bu bir zaferse yenilgiden beter bir zaferdir.
Çünkü dün halk hükümetin yasağını dinlemedi. Türkiye’nin her köşesinde sokaklara dökülerek ilk kez sivil bir 19 Mayıs kutladı. Zaten insanlar yıllardır içi boşaltılmış, sıkıcı resmi törenlerden bıkmıştı.
Buraya bir mim koyun. Bu 19 Mayıs bir dönüm noktası olacaktır. Çünkü olup bitenler maddenin doğasına aykırıdır. Bir rejimin / sistemin kendisiyle köklü bir hesaplaşma yaşamadan ve esaslı bir kırılma / çatışma gerçekleşmeden onun yarattığı kurumlara dayanarak onu bütünüyle tasfiye edemezsiniz.
İşte dün sokağa dökülen büyük halk kitleleri bunun işaretini vermiştir. Sanıldığı gibi Cumhuriyetin kitle tabanı bu ülkede, bazı iktidar yanaşması liberal aydınların ileri sürdüğü gibi yüzde 20 filan değildir. AKP’ye verilen oyların büyük bölümü bile, bu partinin Cumhuriyeti yıkması için verilmiş oylar değildir. Sokağa çıkan milyonlarca insan, bugüne kadar büyük bir şaşkınlıkla izlediği sürece müdahale etmeye başlamıştır. Ve belki de tarihte ilk kez bir “Sivil 19 Mayıs” kutlanmıştır. Emin olan devamı gelecektir.
Yukarıda yaptığım değerlendirmeler benim eğilimimi yansıtmaktan çok, duruma ilişkin nesnel tespitlerdir. Bu nedenle “sağa sola” çekiştirmenin anlamı yoktur.
Inscrit le: 09 Oct 2007 Messages: 3474 Localisation: Somewhere in the world
Posté le: 22 Mai 2012 11:07 Sujet du message:
Bedri Baykam'ın 22 Mayis 2012 tarihli Cumhuriyet makalesi:
ANLAMSIZ YASAKLAR TERS TEPTİ, AMA… Bedri Baykam
“İleri demokrasi” ateşi ile yanıp tutuşan AKP, ülkede sineklerin uçuş rotasını bile yeniden tasarlama faaliyetleri çerçevesinde, bu sefer bodoslama olarak yeni bir tebligatla ülkeyi sarstı: 19 Mayıs’ta Atatürk’ü (sakın) anma! Tabii evdeki hesap çarşıya uymadı. Herhalde Türkçe’nin azizliğindendir, yine haddini bilmez yüz binler, milyonlar, “inadına anacağız, çatlayın” der gibi Ata’larının peşinden yollara döküldüler. Gündüz, 19 Mayıs ruhu üzerinden sert bir konuşma yaptığım Fenerbahçe Genel Kurulu’nda olduğumdan yürüyüşlerde yoktum. Ama akşam TGB’nin Istanbul Küçük Çiftlik Parkı’nda düzenlediği harika konser gecesine katıldım. Önce Grup Çığ, ardından Makedon grubu Cherkezi Orkestra ve Mir Sanat Topluluğu, ardından Karadeniz’den Karmate ve nihayetinde Þilili efsanevi grup İnti İllimani’yi (kendi dillerinde “Güneşin Kondorları”) izledik… Bu maya tutar ve TGB Türk gençliğini evrensel barış ve kardeşlik çizgisine, Atatürkçü coşkusuya hızla çekmeye devam eder! TGB gerçekten büyük işler başarıp alkışı hak ediyor. Bu “An-ma!” mesajının ters tepmesinde ana rollerden birini üstlendiler. Medya duyurulara hiç destek vermemesine rağmen herhalde sonuçtan utandı ki, ertesi gün Hürriyet ana sayfasını buna ayırmıştı: “Caddelere taştı”.
Buraya kadarını anladık. Statlar iptal edildi, halk sokaklarda sahip çıktı; ama hala karanlık noktalar var. Anladık ki AKP Hükümeti, özellikle Genel Kurmay Başkanlığı’na tam istediği kıvamda birini seçtirdikten sonra iyice rahatlayıp “işi hızlandırmaya” karar verdi ve bu akıl almaz “çelenk koyma” yasağını yumurtlayıverdi… Yahu koskoca CHP, kalkıp bu yasakları ciddiye alıp gidip valiliklerden izin ister mi hiç? Sonra, “izin alınamadı” durumuna düşülür mü? Git haykır: “Bunu ciddiye alanı da ben ciddiye almam, oraya bin kişi gider çelengimi bırakırım”. Nedir seni ürküten? İki kurşun yarası mı? Üç cop mu? Atatürk’le arana girmeye çalıştıklarında bu kadar korkak olamazsın, değil mi? AKP Hükümeti’nin bu yasağı, ancak “Þeker Bayramı sabahı camiye gitme yasağı” koymaya çalışacak herhangi bir başka yasakçı-saçmalayan hükümetle kıyaslanabilirdi! Tokat’ta ve başka yerlerde Atatürk heykelini kuşatan polislere kızmak bir çare mi? “Nereye kadar bu yasakları yedirebiliriz?” diye test yaptıklarını göremiyor musunuz? Yani bazı illerde protesto edip homurdanmakla yetinecekseniz, sonra sıra “Anıtkabir’e gitme yasağı” koymaya kadar gelecek, bunu göremiyor musunuz? Aşı yapa yapa, alıştıra alıştıra kurbağayı pişirmeye devam ediyorlar. Sizi bilmem, ama ben aklımı peynir ekmekle yemedim. Türkiye: Seninle Atatürk arasına duvar örülmesi, evine girilip ailene, yuvana saldırılmasıyla eş değerdir! Buna da söylenerek katlanacaksan, her şeyi bırak git derim! Son söz CHP’ye: Bir daha böyle komik izinler istemeyin! Bu “Anayasacılık” oyununa benzemez! AKP nasıl cüret ediyor bunlara, biliyor musunuz? Onlara hukuksuz darbeci Anayasa çalışmasında verdiğiniz destek sayesinde! Derhal kendinizi sorgulayın!
Anıtkabir’e çıkmayan Devlet değil, AKP Hükümetidir. Zaten bu hükümetin valilerinin nasıl partizanlık yaptıkları defalarca ayyuka çıktı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, kurucusu Atatürk’e bu muameleyi, ihaneti reva görmesi mümkün değildir. Ancak bir gün ülke işgal edilirse veya darbeyle rejim yıkılırsa, böyle bir saygısızlık yaşanabilir. Dolayısıyla AKP’nin tavrı, olağandışı durumu ayyuka çıkararak iktidarın gerçek yüzünü göstermesi açısından faydalı olmuştur.
İşin rengi zaten “Anıtkabir’e giren günlük insan sayısının gizlenmesi” tebligatında belli olmuştu. Tabii ben çok merak ediyorum; mesela Bekir Coşkun’a savaş açan Genel Kurmay Başkanı’nın fikirlerini tüm Komutanlar aynen destekliyor mu? Merak işte… Neyse, geçiniz! Sonuçta olaylar artık gelip net olarak şuraya dayandı: Karşı-devrim hızlandı. Sanki saate karşı yarışıyorlar. Neyi yakalamaya çalışıyorlar, niye artık saatte 300 km'ye çıktılar? Vallahi orasını bilemem! Çok zeki liboş analistlerimiz var. 25 yıldır her dedikleri yanlış çıkan; ama hala el üstünde tutulan… Hani mesela onlara göre “türbana özgürlük” masum bir demokratik talepten ibaretti? Onlara bir önerim var: Hani Meclis'te çok derin bir “Darbeleri Araştırma Komisyonu” kuruldu ya, bence hemen gidip konunun meraklıları, “Artık her planda maskesi düşmüş 2010 sivil darbesi de araştırılacak mı?” sorusunu artık bir soruversinler derim! _________________ Родион Романович Раскольников
Inscrit le: 09 Oct 2007 Messages: 3474 Localisation: Somewhere in the world
Posté le: 22 Mai 2012 22:44 Sujet du message:
Cüneyt Arcayürek'in 22 MAYIS 2012 tarihli Cumhuriyet'teki yazisi :
Yasakları Başlarına Çalmak!..
Bu iktidar 19 Mayıs’ı stadyumlardan kurtardığını kanıtlamak için; istediği kadar içine sindiremeyeceği görkemli
yürüyüşleri, sokaklara sığamayan yüz binleri kanıt göstersin. Nafile!
RTE’nin Atatürk’e saygılı üslubunun tam bir yalandan, aldatmacadan ibaret olduğunu belki yüz kere yazdık.
19 Mayıs’ı sözüm ona faşizan görüntüden kurtarmak istiyormuş.
Yasaklarla Atatürk sevgisini kalplerden, eserlerini kafalardan silemeyeceğini halk; 19 Mayıs’ta, Atatürk posterleriyle, 10. Yıl Marşı’nı hep birlikte söyleyerek RTE’nin yüzüne vurdu.
İktidardan gideceksin RTE! Ama bugün, ama yarın, gideceksin!
***
Örnek aldığın Adnan Menderes’in 1957 seçim sonuçlarını öğrendiği, kan ter içinde paçayı zar zor kurtardığını gördüğü gece, mırıldandığı şu iki cümleyi anımsatayım: “Allah bana bu geceyi bir kez daha yaşatmasın!”
O kâbus gibi geceyi yaşamamak için -tıpkı senin gibi- Menderes de Meclis’teki çoğunluğuna dayanarak basına, muhaliflerine antidemokratik her türlü aşırı uygulamaya başvurdu, ama bir gün geldi. Başını kayaya vurdu.
Bir daha o günler gelmeyecek diye durmadan övünüyorsun. Unutma:
Devran döner ve bugün güvendiğin dağlara kar yağar!
Yalakalarının övgüleriyle “eteklerinde gümüşten yaprak ağır ağır çıktığın koltuktan”, kuşkun olmasın, “eteklerinde bir yığın pislik bırakarak ineceksin!”
***
19 Mayıs törenlerini yasaklamasındaki anlamsızlığı bırakalım bir yana.
Atatürk’e duyduğu nefret ve intikam duygularını kanıtlamaya …
…Valilere zor kullanarak uygulanmasını emrettiği…
…bütün illerde anıtlarına çelenk konulmasını, beş dakikalık saygı duruşunu yasaklayan karar yeter de artar bile!
***
Cumhurbaşkanı’nın, Başbakan’ın, Genelkurmay Başkanı ile ana muhalefet partisi genel başkanının katılacağı Anıtkabir’deki töreni yasakladı.
“Başını kaldırıp baktığında Anıtkabir’den”; bıraktığı Türkiye’deki gericiliğe koşullanmış gelişmelerden elbette rahatsız ve resmi günlerde 9.5 yıldır huzuruna gelen RTE’nin yüzünü görmeye zaten hevesli de değil Mustafa Kemal Atatürk...
İktidara gelmeden önce Anıtkabir’deki törenlere katılanların Atatürk’ün huzurunda “sap gibi” durduklarını söyleyip eleştiren RTE; 9.5 yıldır iktidar ve resmi günlerde 9.5 yıl Atatürk’ün huzurunda sap gibi durdu...
Bu nedenle yasak kişisel bir yasak!
Anıtkabir’e ziyaret yasağı, RTE’nin adı içeriği bilinen o meşhur kompleksten kurtulma ürünü!
***
CHP’liler halkla birlikte sokak gösterilerine katıldılar.
Daha hazırlıklı olabilirdi parti. Görkemli gösterilere katılımın yanı sıra illerde 19 Mayıs ve Atatürk’le ilgili kapalı salon toplantıları, konferanslar düzenleyebilirdi.
Daha başka, anlamlı kimi eylemlerle kararı değersiz, hatta geçersiz kılabilirdi CHP.
Anıtkabir’i devlet erkânına yasaklayan hükümet kararına karşın...
…19 Mayıs’ta, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, elinde beyaz kırmızı iki karanfil Atatürk’ün huzurunda beş dakika saygı duruşunda bulunabilirdi.
…Genel başkan yardımcılarına Anıtkabir’i parti adına ziyaret etmelerini emreder; bir ikisi, Atatürk’e parti adına devrimlerini, eserlerini unutmadıklarını, unutturmayacaklarını ifade edebilirlerdi.
Inscrit le: 12 Jan 2008 Messages: 13633 Localisation: Paris
Posté le: 19 Mai 2013 17:10 Sujet du message:
Encore une fois la célébration d'une fête nationale est annulée par le gouvernement.
Oui ce pouvoir, manifestement, est irritée de fêtes nationales de la République turque!!!
Donc la couverture du journal Sozcu est une bonne réplique à ces intedictons de fêter les jours nationaux...
Vous ne pouvez pas poster de nouveaux sujets dans ce forum Vous ne pouvez pas répondre aux sujets dans ce forum Vous ne pouvez pas éditer vos messages dans ce forum Vous ne pouvez pas supprimer vos messages dans ce forum Vous ne pouvez pas voter dans les sondages de ce forum