311 visiteur(s) et 0 membre(s) en ligne.
  Créer un compte Utilisateur

  Utilisateurs

Bonjour, Anonyme
Pseudo :
Mot de Passe:
PerduInscription

Membre(s):
Aujourd'hui : 0
Hier : 0
Total : 2270

Actuellement :
Visiteur(s) : 311
Membre(s) : 0
Total :311

Administration


  Derniers Visiteurs

administrateu. : 19h36:21
murat_erpuyan : 19h38:45
SelimIII : 1 jour, 09h03:17
Salih_Bozok : 3 jours
cengiz-han : 4 jours


  Nétiquette du forum

Les commentaires sont sous la responsabilité de ceux qui les ont postés dans le forum. Tout propos diffamatoires et injurieux ne sera toléré dans ces forums.


Forums d'A TA TURQUIE :: Voir le sujet - Varlik Fonu & Türkiye ekonomisi
Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum Forums d'A TA TURQUIE
Pour un échange interculturel
 
 FAQFAQ   RechercherRechercher   Liste des MembresListe des Membres   Groupes d'utilisateursGroupes d'utilisateurs    

Varlik Fonu & Türkiye ekonomisi

 
Poster un nouveau sujet   Répondre au sujet    Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum » Forum en langue turque
Voir le sujet précédent :: Voir le sujet suivant  
Auteur Message
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 08 Fév 2017 10:05    Sujet du message: Varlik Fonu & Türkiye ekonomisi Répondre en citant

Istek uzerine "Varlik Fonu" konusunu ozel bir baslik altinda ele almak iyi olacak.

Turk ekonomisi basligindaki yazilari da buraya tasiyorum.

http://www.forum.ataturquie.fr/modules.php?ModPath=phpBB2&ModStart=viewtopic&t=4287&start=45&t=4287&start=45&sid=923634b6aba5288ba8444ecbd23e1cad
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 08 Fév 2017 10:28    Sujet du message: Répondre en citant

06.02.2017 >
murat_erpuyan a écrit:
Ve iktidar çok onemli bir hamle yaparak Turkiye ekonomisi için çok onemli bir girisimde bulundu.

Ziraat Bankasi, THY gibi çok onemli iktisadi kuruluslari Varlik Fonuna devretti.

Once Varlik Fonu (Fonds souverains) nedir bunu anlamak için ekonomist Mahfi Egilmez'in yazisini okuyun

http://www.mahfiegilmez.com/2016/08/varlk-fonu.html

Varlık fonu nedir, nasıl çalışır?
Varlık fonunun amacı nedir, nerede kurulur?
Varlık fonunun temel dayanağı nedir?
Varlık fonu nereye yatırım yapar?
Türkiye Varlık Fonu’nun temel nitelikleri
Türkiye Varlık Fonundan beklentiler
gibi basliklardan bilgilendikten sonra
Türkiye Varlık Fonu’na ilişkin eleştirilerini okuyun.






.
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 08 Fév 2017 10:29    Sujet du message: Répondre en citant

06.02.2017

murat_erpuyan a écrit:
Citation:



Osmanlı mirasından TVF’ye

Çiğdem Toker - 06 Þubat 2017



Ülkenin, -kimilerinin- torunu olmakla övündüğü Osmanlı’dan miras en köklü bankası Ziraat artık Türkiye Varlık Fonu’nun (TVF) malı.


154 yıl önce “Ezilen çiftçilerin dertlerine çare bulunabilmesi” (kendi sayfasından alıntı) amacıyla kurulan Ziraat, Kerkük-Yumurtalık ham petrol boru hattı sürecinde kurulan BOTAÞ, yılbaşı ikramiyesi tadında ocakta devredilen Milli Piyango, daha niceleri de beş buçuk ay önce kurulan TVF marifetiyle “kâğıt” olacakları günü beklemeye başladı. Kâğıttan kastım “seküritizasyon” dedikleri, menkul kıymet haline getirilmesi.


Düne kadar BDDK ve Sayıştay denetiminde olan Ziraat Bankası, Başbakan’a bağlı çalışan ve bundan böyle -o da muhalefet milletvekillerinin zoruyla- konulmuş “bağımsız denetim”e mi tabi olacak?


TVF’yi kuran yasanın zamanlama ve usulü, son kararların öncü sinyaliydi. Adamakıllı işleyen bir yasama gücünün varlığında, kanun tasarısı olarak (yani görüşler, müzakereler, etki analizlerinin ardından) gelmesi gerekecek önemdeki bu yapı, talimat üzere olduğu aşikâr 16 iktidar milletvekilinin imzasıyla “teklif” olarak gelmişti.


AKP iktidarında Meclis’e gelen “teklif”ler, hep acil ihtiyaç ve hız anlamına geldi. 15 Temmuz kanlı darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL rejiminin ilk sıralardaki önemli yasalarından biri olan TVF’nin teklif olarak gelişi de böylesi bir aciliyet arayışının sonucuydu. Ve nitekim bu arayış, teklifin gerekçesinde şöyle özetleniyordu: “Otoyollar, Kanal İstanbul, üçüncü köprü ve havalimanı, nükleer santral gibi büyük altyapı projelerine kamu kesimi borcu arttırılmadan finansman sağlanması.”


Varlık fonları, geleneksel olarak bizim gibi yüz milyarlarca dolar borcu, cari açığı olan ekonomilerce değil, nakit fazlası olan ülkelerce kuruluyor. TVF sürecinde dört yazı yazdım. Bizatihi yasanın kendi gerekçesinde çocuklarımızın geleceğinin rehnedileceği o günden belliydi. Bu Fon’un her fırsatta “devletin cebinden bir kuruş çıkmayacağı” söylenegelen büyük altyapı projelerine finansman sağlanmak üzere kurulduğunu bir daha not düşelim.


Sadece Sayıştay denetimi değil, sermaye piyasaları, kamu ihale, devlet memurları mevzuatına tabi olmadığını da. Kanunlar üstü konumlanan TVF’ye son mükerrer Resmi Gazete ile bir de büyük para aktarıldı: Savunma Sanayii Destekleme Fonu’ndan (SSDF) 3 milyar TL. TVF’nin bu kaynağı üç ay sonra geri ödemesi koşulu konulmuş. Henüz bir şey satmayan TVF’nin 3 milyar TL’yi 3 ay sonra geri ödeyebilmesi için mayısın ilk haftasına kadar büyük ve önemli satışlar yapacağını varsaymamız gerekiyor. (Ziraat Bankası’nın sorunlu alacaklarının ne olacağı ise apayrı bir sorun.)


Devletin yeterli parası yok gerekçesiyle kurgulanan Yap-İşlet-Devret modelinin devlete faturasının sanılandan ağır olacağını göreceğiz.




.
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 08 Fév 2017 10:30    Sujet du message: Répondre en citant

06.02.2015

cengiz-han a écrit:
Varlik Fonu hikayesi AKP'nin pardon, boyle bir partinin sadece cismi var, RTE'nin TC'nin temellerine vurdugu bir darbedir.

Boylesine kapsamli bir operasyon Meclis'te tartisilmamis, OHAL ile alakasi olmadigi halde, OHAL kapsami için de ben yaptim oldu seklinde ortaya çikmistir.


Citation:
Çılgın'lık uğruna geleceğe ipotek
Türkiye’nin en köklü bankalarından PTT ve BOTAÞ’a dek pek çok kamu kurumu Varlık Fonu’na aktarılırken bu kurumların bir arada nasıl etkin yönetileceği belirsiz.

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/ekonomi/671694/_Cilgin_lik_ugruna_gelecege_ipotek.html


.
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 08 Fév 2017 10:32    Sujet du message: Répondre en citant

06.02.2017


cengiz-han a écrit:
Murat pasa Toker'i koymussun da Bursali'yi niye es geçtin!


Citation:

Orhan Bursalı

Para parra parrrraaaa! Başkanlık şapkasından çıkan tavşan!

06 Þubat 2017 Pazartesi

Cumhuriyet


Türkiye’nin, bu ülkenin malını mülkünü, hükümet-iktidar olarak Varlık Yönetimi Þirketi kurarak Hazine’den kaçır, istediğin gibi kullanabileceğin, bir sürü muafiyet tanıyarak bir özel şirket statüsüne sok... Bu şirkete bağlı bir fon oluştur ve şimdi de Ziraat Bankası’ndan tutun PTT, BOTAÞ, TÜRKSAT, Çaykur, İstanbul Borsası, Eti Maden gibi, artık milletin malı olarak ne kaldıysa hepsini bu fona aktar!

Sonra tepe tepe kullan...

Özeti budur: İktidarın şirketi ve fonu!

Þimdi bu şirketin ve kullanacağı fonun “içi dolduruluyor”! Hoooop, ülkenin geride kalmış “zenginliğinden” ne kaldıysa içine boca ediliyor!

Neyle? Milletin, Hazine’nin, doğmamışların malı mülküyle!

Meclis - Sayıştay denetimi dışı
Tüm bunların maddi değeri nedir? Hesap ederler, öğreniriz. 50 milyar dolar? Zaten onların manevi değer falan filan gibi bir dertleri hiç olmamıştır. Tek dertleri her zaman parraa, parraa, parraa ile olmuştur.
Ne Meclis denetimi vardır bu şirket - fon üzerinde ne de bu milletin bütçesinde bir girdisi çıktısı.

Vatan elden gitmiyor şimdilik şüphesiz de, vatanın içi boşaltılıyor!
Özelleştirme İdaresi aracılığıyla bugüne kadar satıp savurup kullandıkları paranın miktarı, yaklaşık 68 milyar dolar. Bunun 8 milyarı bu iktidardan önce gerçekleştirildi. Yani Ekim 2016’ya kadar bu iktidar 60 milyar dolar kullandı. O tarihteki habere göre(*), 2017-2019 döneminde de 32 milyar TL özelleştirmeden bekleniyor.

Özelleştirme İdaresi, olduğu gibi Varlık Fonu’na aktarılarak berhava edilecek. Sayıştay denetimi de olmayacak.

Zaten afedersiniz Sayıştay denetimi mi var, Meclis’te raporları bile okutulmuyor.

Afedersiniz Meclis mi kaldı, Başkanlık Anayasası da var olana bile dayanamıyor ve şeklen bir Meclis öngörüyor!

Her şey iktidarda kalmak için

Þimdi OHAL koşullarıyla fon torbasına atılan şirketleri tepe tepe kullanacaklar. Ne amaçla dersiniz? Kuşkunuz mu var: Siyasi amaçlarla... İktidarda kalabilmek için. Þimdi bunun en büyük mali, ekonomik operasyonu ile karşı karşıyayız.

Ekonomi krizde mi? Þirketler mi batıyor? 77 milyarlık vergi borcu tahsil mi edilemiyor? Piyasa durgun ve şirketler mi kapanıyor? Dolar aldı başını gidiyor mu? İşsizlik mi artıyor? Bankaların verdiği ödenemeyen tüketici ve kredi kartları borçları 18 milyar TL’ye mi yükseldi (Pelin Ünker arkadaşımızın dünkü haberi), şirketlerin takipteki borçları 39 milyar TL’ye mi çıktı?...

2000’lerin ucuz dolarları da akmıyorsa...

Nisan ayında dayatılan anayasa referandumunda da mutlaka evet çıksın istiyorlarsa..

Ekonominin tökezlenmesini yavaşlatacak acil önlemlere ihtiyaç var.

Varlık Fonu da bunun önemli manivelalarından olacak.

Mesela bir Ziraat Bankası + birkaç fon şirketi daha, Çanakkale Köprüsü’ne yatırılacak...

Evet, bir mal mı?

Her şey evet, her şey iktidarda kalmak için.

Her şey mubah!

Temel gerçek: İktidar 14 yıldır, üreterek, ürettirerek yaratamadığı kaynağı, Cumhuriyetin varlık birikimlerini satarak oluşturuyor.
Üreterek yaratamadığı sermayeyi, dünyanın “dolar teröristleri”nden alarak sağlıyor ve kullanıyor.

***

2 ay boyunca seçmenin oylarının “evet”e nasıl dönüştürülebilirliğinin basit para mekanizmalarını izleyin. Kuzey’de, Batı’da, Güneydoğu-Doğu’da, Güney’de...

Evet, sizce satın alınabilir bir mal olabilir mi?
(*) www.dunya.com/ekonomi/ ozellestirme-gelirleri-70-milyar-dolaradayandi-haberi-335426





.
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 08 Fév 2017 10:32    Sujet du message: Répondre en citant

07.02.2017

cengiz-han a écrit:
Yukarida Erpuyan'in kaynak olarak gosterdigi Mahfi Egilmez'in yazisini okumazsaniz youtoube'den 30 dakikalilik bir video izleyin.

Özel Yayın: Türkiye Varlık Fonu'nun Sebebi, İşleyişi ve Amacı: Konuk : Prof. Yalçın Karatepe
http://bit.ly/2kGH7EO



.
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 08 Fév 2017 18:35    Sujet du message: Répondre en citant

Citation:



Duyun-u Umumiye

Taha AKYOL

Hurriyet - 8 Þubat 2017


VARLIK Fonu, Osmanlı’daki Düyun-u Umumiye’ye benziyor mu, benzemiyor mu?

Siyasi tavrımıza göre hemen benziyor veya benzemiyor diyebiliriz.Varlık Fonu hakkında gazete ve TV’lerden bugünlerde birtakım bilgiler edinmişizdir. Fakat mukayese yapmak için Düyun-u Umumiye, yani Osmanlı’daki Kamu Borçları İdaresi hakkında da bir şeyler bilmek gerekmez mi?

Kaldı ki, son iki asırlık çağdaşlaşma tarihimizin niteliğini anlamada en önemli anahtarlardan biri Düyun-u Umumiye’dir.


OSMANLI BORÇLARI
Osmanlı’da parasal istikrarsızlık 16. yüzyılda başladı. Tanzimat devrinde yüzde 12’ye varan çok yüksek faizlerle Avrupa’ya borçlanıldı.

Cevdet Paşa’nın yazdığı gibi yeni ekonomiyi bilenler yoktu. Osmanlı’da resmi finansman kurumları olmadığı için, geri ödeme riski de faizleri de yüksekti.

Sultan Aziz’in İngiltere ile rekabet edecek donanma kurma hırsı borçlanmanın önemli kalemlerinden biriydi.

1875 yılında Osmanlı devletinin tüm gelirleri 18 milyon sterlindi. Yılda 11 milyon sterlin faiz ve taksit ödüyordu; toplam 200 milyon sterlin olan borçları için!

1877-1878 (Plevne) Savaşı’nda Rus ordusu Yeşilköy’e kadar geldi.

Zaten ekonomik krizde olan Osmanlı bütün Tuna vilayetini kaybetti, yüzbinlerce göçmen İstanbul’a yığıldı. Üstelik Osmanlı’ya ağır bir savaş tazminatı da yüklendi.

Devlet iflas etmişti; borçların faizlerini bile ödeyemiyordu.

II. Abdülhamid 1881 yılında Düyun-u Umumiye (kamu borçları) idaresini kurdu.


VERGİYİ YABANCILAR TOPLUYOR
Abdülhamid, borçlara karşı bir tür teminat ya da rehin olarak tütün, tuz, içki gibi önemli vergi kalemlerini Düyun-u Umumiye’nin yönetimine verdi.

Avrupalı alacaklıları temsilen Düyun-u Umumiye’nin yöneticileri yabancılardı.

Devlet vergi toplama hakkını böyle yabancı yönetiminde bir kuruma devretmekle mali istiklalini büyük çapta kaybetmişti. Fakat borçlara teminat gösterildiği için, faizler de yüzde 4-5 civarına inmiş, Osmanlı ekonomisi biraz nefes alabilmişti.

Diğer taraftan, Düyun-u Umumiye modern metotlarla vergide etkinlik ve verimlilik sağlamıştı. Modern maliye bilgisinden ve teşkilatından yoksun olan Osmanlı kendi vergi kurumlarıyla bunu yapamamıştı.

Osmanlı maliyesinin modernleşmesi İttihatçılar zamanında Cavit Bey tarafından başarılacaktır; olabildiği kadar tabii. Cumhuriyet bu maliyeyi devralacaktır.

Bu konularda Þevket Pamuk, Zafer Toprak, Haydar Kazgan, Ahmet Güner Sayar hocalarımızın kitaplarını tavsiye ederim.


FON NASIL ÇALIÞACAK?
Varlık Fonu yabancıların yönetiminde değildir, devlet vergi toplama yetkisini de kimseye devretmiyor. Bu bakımdan Düyun-u Umumiye’ye benzetilmesi yanlıştır.

Fakat iktisatçıların yazdığı gibi, ucuz finansman sağlamak gibi bir amaç da güdülecektir, bu yönüyle dolaylı bir benzerlik görülebilir. Hukuken de egemenlik bakımından da bunun sakıncası yoktur.

TL bu kadar değer kaybederken ucuz finansman temin edilebilirse bu iyidir.

Benim endişelerim başka açılardan: Varlık Fonu herkeste güven duygusu yaratacak “profesyonel” kadrolarca değil de “yandaş”larca ve siyasi mülahazalarla yönetilirse başarı zordur.

İkinci endişem hukukla ilgilidir: İktidar 2010 gibi bir tarihten beri siyasi gücü her şeyin üstünde görüyor. Uluslararası indekslerde daha önce yükselen göstergelerimiz son 5-6 yılda iniyor.

Kanunla kurulan Varlık Fonu’yla ilgili ek düzenleme 684 sayılı OHAL Kararnamesi’yle yapıldı. Varlık Fonu’nun darbe ve terörle ne ilgisi var?!

Hukuka güveni sarsan böyle örnekler çoktur.

Unutmayalım, kamu yönetiminde başarı, kurumların siyasi güdülerle değil, “hukuki rasyonel” zihniyetle çalışmalarına bağlıdır.



.
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 09 Fév 2017 2:44    Sujet du message: Répondre en citant

Citation:

Varlık fonu
8 Þubat 2017
Yilmaz özdil
sozcu


Asrın liderimiz açık açık “tulumbada su bitti, tulumbaya su koymak lazım” diyor. Sen hâlâ “nedir acaba bu varlık fonu?” diye merak ediyorsun.

*

Sarayın tulumbasıdır canım kardeşim.

*

Bak mesela… Normalde kılına bile dokunamayacağın böylesine stratejik kuruluşların, olağanüstü hal dümeniyle, kanun hükmünde kararname ayağıyla, sorgusuz sualsiz, nooluyor demeye kalmadan, bir gecede ansızın, langırt diye varlık fonuna aktarılması nedir?
Karga tulumba'dır.

*

Seka gitti, Sümerbank gitti, limanlar komple gitti, madenler gitti, sen aferin deyip oy verdin. Tekel gitti, Türk Telekom gitti, Telsim gitti, Tüpraş gitti, Erdemir gitti, Petkim gitti, Türkiye demir çelik işletmeleri gitti, sen bravo deyip oy verdin. Bankalar gitti, sigorta şirketleri gitti, araç muayene istasyonları gitti, şeker fabrikaları gitti, gübre sanayi gitti, sen pek takdir ettin, oy verdin. Özel hastaneler gitti, hipermarketler gitti, marinalar, feribotlar, oteller gitti, tuzlalar gitti, ne porselen fabrikası kaldı, ne kundura fabrikası, devlete ait 135 bin adet bina gitti, dereler gitti, ormanlar gitti, vatan toprağını satıyorlar vatan toprağını, sen aynen devam dedin, oy verdin.

Verdin gitti, verdin gitti, verdin gitti…

Emme basma tulumba değil midir bu?

*

Ve şimdi, Meclis'i devre dışı bırakarak, Sayıştay denetimini devre dışı bırakarak, Hazine'yi devre dışı bırakarak, devlet ihale kanununu, devlet personel kanununu, rekabet kanununu, özelleştirme kanununu yok sayarak, THY'nin Ziraat Bankası'nın Halkbank'ın TPAO'nun Botaş'ın PTT'nin Türksat'ın Borsa'nın Milli Piyango'nun Çaykur'un Savunma Sanayi'nin tek adam'a verilmesi… Tek adam'ın bu kuruluşlara ait milyarları kafasına göre harcaması, kimseye hesap vermeden, keyfince, vergisiz mergisiz canının istediğini satması…

Tulumba tatlısı değil de nedir?

*

Özetle…

Ekonomide yangın var diyorduk.

Piyasa yanıyor diyorduk.

İnanmıyordun.
Senden iyi “tulumbacı” bulacak halleri yoktu herhalde canım kardeşim!




Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 09 Fév 2017 2:45    Sujet du message: Répondre en citant

Citation:

Aslı maskeli hırsızlık, milletten mal kaçırma!
8 Þubat 2017
Necati Dogru
Sozcu


Devletin elde kaldı gömleği, donu. Adı oldu Varlık Fonu. Aslı nedir diye soracak olursanız. Kestirme söyleyebilirim: Maske takıp milletten mal kaçırma derim. Milletin malı; TAKSAN. GERKONSAN. SEKA. TZD. THY USAÞ. SÜMER HOLDİNG. EBÜAÞ. TEKEL. ESGAZ. BURSAGAZ. İZGAZ. ETİ BAKIR. ETİ GÜMÜÞ. ETİ KROM. ETİ ELEKTROMETALURJİ. PETKİM. TÜGSAÞ. Çayeli Bakır işletmeleri. Amasya Þeker Fabrikası. Kütahya Þeker Fabrikası. TÜMOSAN. TÜGSAÞ. İGSAÞ Kütahya Gübre. TEKEL Alkollü içkiler. TEKEL İnegöl Kibrit Fabrikası. TDİ ANKARA Feribotu. TDİ Samsun Feribotu. Karayolları Araç Muayene istasyonları. TEKEL Sigara Fabrikaları. TEKEL Puro Fabrikaları. TEKEL Alkol işletmelerine ait taşınmazlar. Adapazarı Þeker Fabrikası. Ereğli Demir Çelik Fabrikası. İskenderun Demir Çelik Fabrikası. Yarımca Porselen Fabrikası. Divriği Demir Madeni. Hekimhan Demir Madeni. BORÇELİK. TÜPRAÞ. PETKİM. TÜRK TELEKOM. KIBRIS TÜRK HAVA YOLLARI. KÜMAÞ. Seydişehir Eti Alüminyum OYMAPINAR BARAJI. ETİ Alüminyum'a ait madenler. Emekli Sandığı Ankara Emek İşhanı. Emekli Sandığı İstanbul Hilton Oteli. İzmir, Kuşadası, Dikili, İskenderun, Mersin, Zeytinburnu,Tekirdağ, Bandırma, Derince, Samsun, Trabzon limanları. Türk Telekom Araplara. Telsim İngilizlere. Araç muayene işi Almanlara. Başak Sigorta Fransızlara. Adabank Kuveytlilere. PETKİM Azerilere. Tekel'in İçki Bölümü Amerikalılara. Tekel'in Sigara Bölümü ABD ve İngilizlere. Finansbank Yunanlılara. OYAKBANK Hollandalılara. Denizbank Belçikalılara. Türkiye Finans Kuveytlilere. TEB Fransızlara. MNG Bank Yunanlılara. Dışbank Hollandalılara. Þekerbank Kazaklara. Yapı Kredi'nin yarısı İtalyanlara Turkcell'in yarısı Finliler ve Ruslara. Garanti'nin yarısı Amerikalılara satıldı.

* * *

Bu liste örnek.

Seçme yaptım.

Size fikir versin.

Hatırlatsın.

Bilgi tazelesin.

Satılan devlet yani millet mallarının tamamı üç gün yazsam bu köşeye sığmaz. 15 yıl içinde; 66.9 milyar dolar tutarında milletin malı, şirketi, arazisi, limanı ne varsa kârlı kazançlı, özelleştirme adı altında, önce yandaş zenginlere satıldı, onlar da payını alıp yabancıya devretti; milliyetçi, muhafazakar, dindar iktidarın elinde “özelleştirme adı altında yabancılaştırma” yapıldı. Türk halkının 100 yıllık emeği, alın teri, birikimi dışarıya aktarıldı. Vahşi, gözü dönmüş bir özelleştirme oldu.

Yenildi, yutuldu.

Elde kaldı milletin donu.

Adı oldu Varlık Fonu.

Ziraat Bankası, BOTAÞ. TÜRK TELEKOM'un elde kalmış yüzde 6.7 hissesi, TPAO. ÇAYKUR. TÜRKSAT. THY'nin elde kalmış yüzde 49.12 hissesi, Halkbank'ın elde kalmış yüzde 51.11 hissesi, PTT. ETİ MADEN. BORSA İSTANBUL' un elde kalmış yüzde 73.6 hissesi ile Savunma Sanayi'nin elde duran nakit 3 milyar TL'si, Bodrum, Kemer, Selçuk, Kuşadası turizm yörelerinin 2 milyon metrekare değerli arsası, cennet sahiller, pırlanta koylar, kayak merkezleri bir sepete (fona) aktarıldı.

Hazine gözetiminden…

Meclis denetiminden…

Sayıştay incelemesinden…

Halka hesap vermekten…

Kaçırıldı, kaçırılıyor.

Bu fonu yönetsinler diye iktidar övücüsü, okuru olmayan, güvenilirliği sıfırın altına inmiş 2 yazar ile iktidar dalkavuğu 3 isim bulundu. Bu kerameti kendilerinden menkul 5 isme ”sınırsız sorumsuzluk” verildi. Her istediklerini yapabilecekler. Alacaklar, satacaklar, rehine koyacaklar, devlet adına kağıt çıkartıp satacak, dış borç kabartacaklar, buldukları parayı savurgan hesapsız projelerin bitirilmesine destek yapacaklar. Ne Meclis, ne Hazine, ne hazineden sorumlu Bakan, ne Sayıştay hiçbiri “ne yapıyorsunuz, niçin yapıyorsunuz, bu yaptığınızın verimi, faydası nedir?” diye sormayacak. Onları savcıya, mahkeme önüne çıkartamayacak. Demokratik denetim olamayacak.

* * *

Adı: Varlık Fonu.

Aslı: Maskeli hırsızlık.

Milletten mal kaçırma.

Geçmişte de denendi.

Bütçe dışı fon dendi.

Kamu kaynağı çar-çur edildi.

Sonu bela getirdi.


Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
SelimIII
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 30 Aoû 2007
Messages: 2996
Localisation: Paris

MessagePosté le: 23 Mar 2017 18:48    Sujet du message: Répondre en citant

Yagmala baslamis bile :



Citation:

Yiğit Bulut'a halkın parasıyla 850 bin liralık Alman otomobili
CHP Hatay Milletvekili Hilmi Yarayıcı, aynı zamanda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı olan Türkiye Varlık Fonu A.Þ Yönetim Kurulu üyesi Yiğit Bulut’a tahsis edilen 850 bin TL’lik lüks makam aracını TBMM gündemine taşıdı.

CHP Hatay Milletvekili Hilmi Yarayıcı Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına konuyla ilgili yazılı soru önergesi verdi.

Yarayıcı, Sayıştay denetimi dışında tutularak kurulan ve Türk Hava Yolları’ndan Ziraat Bankası’na kadar birçok kuruluşu bünyesinde barındıran Türkiye Varlık Fonu’nun gelirlerinin net bir şekilde belirtilmesine karşın giderlerinin net bir şekilde belirtilmediğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı danışmanı Yiğit Bulut’la birlikte, diğer yönetim kurulu üyeliklerine de Cumhurbaşkanına yakın isimlerin atandığına dikkat çeken Yarayıcı bu durumun “Cumhurbaşkanı denetiminde bir fon oluşturulduğu” algısını güçlendirdiğini belirtti.

850 BİN TL’YE MAKAM ARACI

Yarayıcı, bu fonun Türkiye ekonomisine katkısından çok, keyfi yapısıyla ekonomide bir kara delik olacağı endişesini dile getirerek “Nitekim bu keyfiliğin ilk örneklerinden birisi Fona devredilen şirketlerden biri üzerinden Fon Yönetim Kurulu Üyesi Yiğit Bulut’un kullanımına sunulmak amacıyla piyasa değeri 850 bin TL olan Audi A8 marka bir aracın tahsis edildiği iddiasıdır” dedi.

Yarayıcı Başbakan Yıldırım’a şu soruları yöneltti:

-Türkiye Varlık Fonu’nun kuruluşundan bu yana giderleri ne kadardır ve bu giderler nerelere harcanmıştır?

-Fon bünyesinde bulunan kuruluşlarca makam aracı olarak kaç araç alınmıştır?

-Fon bünyesinde bulunan bir kuruluş üzerinden Fon Yönetim Kurulu üyelerinin kullanımı için piyasa değeri 850.000,00 TL olan Audi A8 marka bir aracın alımı yapılmış mıdır?

-Yapılmış ise aynı zamanda Cumhurbaşkanı danışmanı olması sebebiyle zaten bir makam aracına sahip olan Yiğit Bulut’a bu kadar lüks bir aracın daha alınması hangi ihtiyaçtan kaynaklanmıştır?
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 15 Jan 2018 0:34    Sujet du message: Répondre en citant

Bir sene oluyor TVF kurulali, ol nedenle asagidaki degerlendirme yazisi onemli.

Citation:


Türkiye Varlık Fonu’nun denetimi

Çiğdem Toker - Cumhuriyet, 12 Ocak 2018



Türkiye Varlık Fonu A.Þ. (TVF) 2016 Ağustos ayından bu yana faaliyette.
OHAL KHK’siyle devredilen ve portföy değeri 40 milyar dolar olarak tanımlanan kamu şirketlerini bünyesinde barındırıyor.

Başbakan Binali Yıldırım’ın dahi “arzulanan bir süreç olmadı” dediği TVF, ilk başkanı görevden alındığından bu yana dört aydır vekâletle yönetiliyor. Yaklaşık bir buçuk yıldır, ne stratejik yatırım planı ne de bir denetim verisi paylaşıldı.

CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak’ın TBMM Başkanlığı’na verdiği kapsamlı önergeye gelen “kapalı” ve kısa yanıtlar, küçük de olsa bir fikir veriyor. Başkanvekili Himmet Karadağ imzası ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Þimşek’in üst yazısıyla verilen cevaplarda iki unsuru paylaşabiliriz:
- Denetim: Karadağ, TVF A.Þ’nin ilk yılını kuruluş ve yapılanma faaliyetleriyle geçirdiğini söylüyor. Sonrasında şirketin mali tabloları ile faaliyetlerinin bağımsız denetime tabi olduğunu anımsatıyor. Bu yanıttaki kritik ifade ise şu: “2017 yılı bağımsız denetim çalışmaları tamamlandığı zaman yıllık faaliyet raporu Kurumsal Yönetim İlkeleri gereği olarak kamuoyu ile paylaşılacaktır.”


Baker Tilly Güreli atandı

Bu paylaşımın zamanının nasıl belirsiz olduğu dünkü Ticaret Sicili’nde yayımlanan bir kayıtta gün yüzüne çıkıyor. Sicil gazetesinin 11 Ocak 2018 tarihli sayısında TVF A.Þ’ye bağımsız denetçi atandığını öğreniyoruz. 2017 yılı hesap döneminde görev yapmak üzere Güreli Yeminli Mali Müşavirlik ve Bağımsız Denetim Hizmetleri Anonim Þirketi’nin bağımsız denetçi olarak atandığı kararı tescil edilmiş.

Denetim firmasının adı kararda Güreli Yeminli Mali Müşavirlik adıyla yer alsa da şirket kendi web sitesinde Baker Tilly Güreli olarak geçiyor. Güreli, uluslararası bir denetim ağı olan Baker Tilly International’ın üyesi olduğunu bildiriyor.

Þimdi Karadağ’ın geçen aralık ayında soru önergesine verdiği cevapla birlikte değerlendirdiğimizde, 2017 yılı bağımsız denetim çalışmalarının daha yeni başladığı/ başlayacağı anlaşılıyor. Bu durumda
TVF’nin mali yapısını bizlerin öğrenmesi için epeyi bir zaman geçmesi gerekiyor. TVF’nin 2016 yılı hesap dönemi için de Akis Denetim atanmıştı. Bu denetim Ticaret Sicili’ne göre geçen ekim ayında yani 3 ay önce başladı. (Bu gelişmeyi duyurduğum yazıda, Akis Denetim’in çokuluslu denetim firması KPMG’nin Türkiye üyesi olduğunu belirtmiştik.)

2018 yılına girdik ve ilerliyoruz.

200 milyar dolarlık kamu şirketini elinde tutan Varlık Fonu’nun 2016 ve 2017 yılı hesapları denetlenecek de kamuoyuyla paylaşılacak. Ne zaman, Allah bilir.

- Stratejik yatırım planı: Karadağ imzalı 13 Kasım 2017 tarihli yazıda, önem taşıyan iki ayrıntı daha. Gecen yıl “açıklandı açıklanacak”, “eli kulağında” denilen bir Stratejik Yatırım Planı çoktan hazırlanmış. TVF yönetimi 10 Nisan 2017’de “değerlendirilmek üzere Başbakanlık makamına” iletmiş. Dokuz aydır Başbakanlık’ta bekliyor.

Ne oldu, ne, neden beğenilmedi soruları cevapsız.

Bu arada Budak’ın “TVF’nin bugüne kadar sağladığı bir gelir olmuş mudur” sorusuna gelen yanıtı da aktaralım. TVF kurulurken, Özelleştirme İdaresi’nce ödenen 50 milyon TL bir sermayesi vardı, meraklısı anımsar. Bu tutarın vadeli mevduatta değerlendirilmesinden kaynaklanan ortalama aylık geliri 480 bin TL’ymiş.

Sadece 480 bin TL mevduat faizi değil; TVF Başkanvekili Karadağ’ın asli görevinin Borsa İstanbul Başkanlığı olduğunu hatırlayacak olursak, şirket sermayesinin tamamının banka mevduatında değerlendirilmesi bana ilginç geldi. Daha doğrusu bu tercihin arkasındaki motivasyon.

Bağımsız denetim meselesine dönecek olursak. TVF’nin 2016 ve 2017 hesaplarının iki ayrı şirket tarafından denetimi, denetim süreci için öngörülen mekanizmanın sadece bir aşaması. Bağımsız denetim ile birlikte Başbakan’ın görevlendireceği üç denetim elemanının denetimi yapıldı mı, ne zaman yapılacak bunu bilmiyoruz. Bunu bilmediğimiz için, konunun TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu aşamasına ne zaman geleceği de gerçek bir meçhul.



Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 12 Déc 2018 19:29    Sujet du message: Répondre en citant

Citation:


İşte Varlık Fonu gerçeği: 1 milyar dolar dış borç aranıyor!

Cumhuriyet, 12 Aralık 2018


Bu sabah PTT hisselerinin devredilmesiyle gündeme gelen Türkiye Varlık Fonu için Bloomberg yeni bir iddaya ortaya attı. Bloomberg'in konuya yakın üç farklı kişiye dayandırdığı haberine göre Türkiye Varlık Fonu 1 milyar dolar borçlanmak için arayışta.

Türkiye Varlık Fonu, uluslararası bankalardan 1 milyar dolar borçlanmayı planlıyor. Bloomberg'in konuya yakın üç farklı kişiden aktardığına göre, borçlanma 2019'ın başında yapılacak ve vadesinin iki yıl olacak. Alınan borçla, fon bünyesindeki şirketlerin nakit ihtiyacı karşılanacak.

Varlık fonunun 2016 yılında kurulması ile birlikte Türkiye Cumhuriyet Ziraat Bankası AÞ, Boru Hatları ile Petrol Taşıma AÞ (BOTAÞ), Türkiye Petrolleri AO (TPAO), Posta ve Telgraf Teşkilatı AÞ (PTT), Borsa İstanbul AÞ, Türksat Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme AÞ'nin (TÜRKSAT) sermayelerinde bulunan Hazineye ait hisselerin tamamı, Türk Telekomünikasyon AÞ'nin yüzde 6,68 oranındaki Hazineye ait hissesi ile Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü ve Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğünün (Çaykur), THY'nin yüzde 49,12, Halkbank'ın yüzde 51,11 hissesinin Varlık Fonu'na devredildi.



<
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 13 Fév 2019 2:55    Sujet du message: Répondre en citant

Citation:

Darlık Fonu

Murat Muratoglu - Sozcu, 11 Þubat 2019


Çıkan kısmın özeti; Türkiye'yi zenginleştirecek diye 3 yıl önce bir fon kurdular, adını “varlık” koydular.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Resmi Gazete'de yayınladığı cumhurbaşkanı kararıyla kendisini Türkiye Varlık Fonu Başkanlığı'na getirdi.
Bu kararın ardından atama yetkisini kullanarak Türkiye Varlık Fonu Başkanvekilliği'ne, Hazine ve Maliye Bakanı şu şansa bakın ki aynı zamanda damadı Berat Albayrak'ı yerleştirdi.

★★★

Varlık fonunun mantığı nedir? Her şeyden önce bir varlık ya da kamu elinde oluşmuş bir gelir fazlası olması gerekir ki, biriktir. Bizde var mı? Yok!
Haliyle içine Türkiye'nin en değerli şirketleri, arsaları koyuldu, şirkete her hak tanındı, tam olarak “ne yapacağı” kimseye anlatılmadı.

★★★

Varlık fonları kendi ülkelerinde sorun çıkarsa diye oluşturulmuşlardır. Nitekim kendi ülke riskini almamak için doğrudan yatırımlarının yüzde 94'ü yabancı ülkelere yapılan yatırımlardır.

Kötü örnekleri de var. Mesela Malezya… Varlık fonu kurdu. Fondaki varlıkları kendi hesabına kullandığı için Malezya Başbakanı Razak önceki yıl yargılandı. Malezya Varlık Fonu'ndan 4 milyar doları cebine atmıştı. Kim ne yapsın Malezya'yı?

★★★

Geçen hafta bizim fon, 2 yıl vadeli, 1 milyar Euro borçlanmak için Citigroup ve Çin Sanayi Ticaret Bankası ile bir anlaşma yaptı. Belli ki kesmedi Hazine'nin borçlanmaları.

Kimse babasının hayrına borç vermez. Teminat olarak ne gösterildi? Çaykur mu, Ziraat Bankası mı, Eti Maden mi? Hangi faiz oranı ile borçlanacak? Borç nereye kullanılacak? Belli ki yine ticari sır olacak.

★★★

Türkiye Hazinesi borçlanırken teminat göstermez. Teminatı kendisidir. Artık teminatsız borçlanamıyorsa böyle bir oluşuma gider.

Peki, bu fon nereye yatırım yapacak? Tahminen yandaşların bitmeyen projelerine ortak olacak. Yatırım adı altında destek atılacak. İş yapmayan şirketleri satın alacak.

★★★

Sayıştay'a tabi olmaması yetmemiş olacak ki, hiçbir kurum Varlık Fonu'nu denetleyemeyecek. Yani fon bu yasalardan muaf… Kârı-zararı da bilemeyeceğiz. Bilanço yok, denetim yok, hesap verme hiç yok.

Örtülü ödenek gibi bu da örtülü fon olacak! Þirket kurabilecek ama Kurumlar Vergisi'ne tabii değil… Borçlanabilecek ama Sermaye Piyasası Kanunu onu ilgilendirmiyor.

★★★

İhale açabilecek lakin ihale mevzuatı onu hiç ırgalamıyor. Bir anlamda fon kiracı ama evi de satar, geliri de fona yazar! Öylesine yetkileri var.
İnsanın aklına ister istemez İş Bankası ve Þişe Cam'ın Hazine'ye devri tartışmaları geliyor. Oradan doğru Varlık Fonu'na… Haliyle ölüyü diriyi bitirdiler, işsizlik fonunu da yediler, gözü İş Bankası'na diktiler.




<
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
SelimIII
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 30 Aoû 2007
Messages: 2996
Localisation: Paris

MessagePosté le: 10 Jan 2020 16:27    Sujet du message: Répondre en citant

Citation:



‘Varlık Fonu’, kimin varlığı?..


Cumhuriyet 10 Ocak 2020 - Tuncay Mollaveisoğlu


Medyanın haber vermek yerine; halkla ilişkiler, PR, tanıtım aygıtına dönüştüğü günlerde Cumhuriyet, gazetecilik çıtasını her geçen gün daha yükseğe taşıyor. Son günlerde Türkiye Varlık Fonu’na büyüteç tutan haberlere imza atık. Türkiye’nin gözbebeği kurumları; THY’den PTT’ye, Çaykur’dan BOTAÞ’a kadar Varlık Fonu’na devredildi.

Fona devredilen şirketlerde olağanüstü zararlar meydana geldi. Dolu kasalar boşaldı, şirketlerin değerleri düştü. Sayıştay denetimi ortadan kalkınca içerde ne olup ne bittiği, Meclis’in dolayısı ile milletin gözetiminden çıktı.

AKP’li danışman, bürokrat, eski vekil, eş, dost, akraba kim varsa bu kurumlara dolduruldu. Yüksek ballı maaşlar, imkânlar sağlandı. Satın almalarda, ihalelerde yolsuzluklar yapıldı, yapılıyor...

Türkiye Varlık Fonu bir fırsat yerine ekonomi için bir tehdit haline geldi. AKP iktidarının dilediğini yapabildiği milyarlarca dolarlık fona dönüştü.

Hazine’nin de durumu farklı değil... Yap işlet devret modeli ile havuz müteahhitlerine olağanüstü imkânlar ve ayrıcalıklar sağlandı. Bu modelin gerekçesi; devletin dev yatırımları yapacak parasının olmamasıydı. Ancak görülen o ki havuzcularda da para yok. Çünkü aralık ayında yapılan bir değişiklikle Hazine, müteahhitlerin tüm kredi yükümlülüklerine kefil oldu!

Yani bu şartlarda sizler de köprü, tünel, yol işlerine girebilirsiniz. Nasılsa arkanızda Hazine var!

İktidar yap işlet devret sistemi ile açık ihale yapmadan dilediği firmaları çağırıp milyar dolarlık projeleri verebiliyor. Hazine’yi kefil yapıyorsanız bu projeleri neden açık ihale ile devlet projesi olarak gerçekleştirmediniz?

CHP milletvekili Abdüllatif Þener, konu ile ilgili haberimizi Meclis’e soru önergesi olarak taşıdı. Bakalım ne yanıt gelecek?

Kamu bankaları hükümetin cüzdanı değildir...
Üç kamu bankası, yönetiminde damat kayınpeder ikilisinin olduğu Hazine’ye ve Varlık Fonu’na devredildi. Bankalar Saray’a bağlandıktan sonra kârlarında olağanüstü oranda erime meydana geldi. Ziraat Bankası ve Halkbankası’na görev zararı karşılığı 3.6 milyar TL aktarıldı.

Kamu bankaları önceki iktidarlar döneminde de siyasetçiişadamı bürokrat üçgeni içinde soyuluyordu. Geri dönmesi imkansız krediler yandaş işadamlarına ve dönemin bazı medya guruplarına aktarılıyordu.

AKP iktidarı boyunca da durum değişmedi. Geri dönmesi mümkün olmayan ancak siyasi baskı nedeniyle yüzdürülen, canlı tutulan kredinin miktarı nedir, merak konusu...

Türkiye’yi büyük bunalıma sürükleyen 2001 krizinin arka planını o yıllarda “Güve: Bir Türkiye Filmi” adlı kitapta yazmış, AKP’den önceki iktidarların kamu bankalarını nasıl soyduğunu belgeleri ile anlatmıştım.

2001’de tüm bankalardan kullandırılan ve temerrüde düşen, yani ödenmesi mümkün olmayan kredilerin oranı yüzde 7 idi. Günümüzde yalnızca enerji şirketlerinin tüm bankacılık sistemine olan toplam borcu 50 milyar dolar civarında ve bu borçların ödenmesinde büyük sıkıntılar yaşanıyor.

Kamu bankalarının da; çoğunluğu yandaşlardan oluşan ve bugün büyük kriz yaşayan enerji firmalarına açtığı milyar dolarlık krediler var. Enerji firmalarına verilen kredilerin yanı sıra “mega projelere” ve havuz müteahhitlerine aktarılan kredilerin ne durumda olduğunu BDDK murakıplarının incelemesi ve TBMM ile halka bilgi vermesi sorumluluklarının gereği.



http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/1713505/varlik-fonu-kimin-varligi..html



.
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
Montrer les messages depuis:   
Poster un nouveau sujet   Répondre au sujet    Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum » Forum en langue turque Toutes les heures sont au format GMT + 2 Heures
Page 1 sur 1

 
Sauter vers:  
Vous ne pouvez pas poster de nouveaux sujets dans ce forum
Vous ne pouvez pas répondre aux sujets dans ce forum
Vous ne pouvez pas éditer vos messages dans ce forum
Vous ne pouvez pas supprimer vos messages dans ce forum
Vous ne pouvez pas voter dans les sondages de ce forum


Powered by phpBB v2 © 2001, 2005 phpBB Group Theme: subSilver++
Traduction par : phpBB-fr.com
Adaptation pour NPDS par arnodu59 v 2.0r1

Tous les Logos et Marques sont déposés, les commentaires sont sous la responsabilités de ceux qui les ont postés dans le forum.