419 visiteur(s) et 0 membre(s) en ligne.
  Créer un compte Utilisateur

  Utilisateurs

Bonjour, Anonyme
Pseudo :
Mot de Passe:
PerduInscription

Membre(s):
Aujourd'hui : 0
Hier : 0
Total : 2270

Actuellement :
Visiteur(s) : 419
Membre(s) : 0
Total :419

Administration


  Derniers Visiteurs

administrateu. : 1 jour, 10h36:50
murat_erpuyan : 1 jour, 10h39:14
SelimIII : 2 jours
Salih_Bozok : 4 jours
cengiz-han : 4 jours


  Nétiquette du forum

Les commentaires sont sous la responsabilité de ceux qui les ont postés dans le forum. Tout propos diffamatoires et injurieux ne sera toléré dans ces forums.


Forums d'A TA TURQUIE :: Voir le sujet - Necip Fazil Kisakürek
Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum Forums d'A TA TURQUIE
Pour un échange interculturel
 
 FAQFAQ   RechercherRechercher   Liste des MembresListe des Membres   Groupes d'utilisateursGroupes d'utilisateurs    

Necip Fazil Kisakürek

 
Poster un nouveau sujet   Répondre au sujet    Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum » Forum en langue turque
Voir le sujet précédent :: Voir le sujet suivant  
Auteur Message
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 21 Déc 2017 18:45    Sujet du message: Necip Fazil Kisakürek Répondre en citant

N.F.K'i sagci ve tutucularin ozellikle islama atiflari nedeniyle sevdikleri ya da tuttuklari bir sair olarak gorurdum. Bir kaç da dizesini okumuslugum var. Bir de Nazim Hikmet kiskançligi konusunda yazilar okumuslugum.

Geçtigimiz gunlerde, iktidarin pravdasi niteligindeki Star gazetesinin N.F.K. odulleri vermesi ve iktidarin bu odullere promosyonu çesitli tepkiler yaratti. Bunlari okuyunca da bendeki N.F.K. imaji yerle bir oldu ve hatta tiksinti uyandirdi.

Buradan da tutucu kesimin kulturel alanda yokluktan bula bula N.F.K.'e sarilmasi da hiç içacici degil.

Ve daha da hazini sair adina verilen odul toreninde saire atfen gosterilen dizeler (içinde islam geçiyor) bir baskasina ait. Bu kadar ozensizlik ve hatta kultursuzluk için insaf demekle geçistirmek gerek kibarlik olsun diye...

Belki bu katkiyi okuyan Necip Fazil sevenler çikar da bir dengeleme gelir...



.
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 21 Déc 2017 19:00    Sujet du message: Répondre en citant

Kadri Gürsel'den "Necip Fazıl merkezli matbuat kriterleri"
Cumhuriyet, 19.12.2017

Citation:

(...)

“Üstat”ları Necip Fazıl Kısakürek’in yarım asırlık “başyücelik emirleri” var. Ondan beri ya takıyye yapıyorlar ya da gazetecileri casus veya terörist diye hapse atıyorlar ki bu da “başyücelik emirleri”ne uygun aslında.

“Üstat” da nereden çıktı derseniz, daha dört gün önce adına konulmuş ödüller verip, bir totaliter faşist distopya metni olan başyapıtı “İdeolocya Örgüsü”nü referans gösterdiler, övgüler yağdırdılar da ondan.

Kitabın “Başyücelik Emirleri” adlı bölümünden özetleyerek aktarıyorum:

“Bu emrin neşriyle beraber, ‘Matbuat Hürriyeti’ isimli milli ve içtimai felaket vesilesi kaldırılmıştır. Bundan böyle matbuat bilinen manada hür değildir. (...) Her şekli ve her neviyle matbuat, en sert murakabe (Denetim) ve en keskin güdüme tabi tutulacaktır.

(...) Büyük Doğu nizamı, demokrasilerde olduğu gibi serbest basına tahammül edemez.”

İlerleyen sayfalardan zihin açıcı bir aforizma: “İnsan hür değildir, hür olan eşek veya köpek.”

Ve “İdeolocya Örgüsü”nden son söz:

“Demokrasya, getirdiği prensiplerle, icap ederse kendisini tepeletmek yolunu da açık bırakan (...) telakki ve teşkilatın ismidir. (...) Biz kanuna aykırı şekilde ‘İslamı getirin’ demiyoruz. ‘Demokrasyayı getirin, ötesi kolay!’ diyoruz”.

Siz “demokrasya”yı bir vasıta olarak görseniz de biz demokrasiden vazgeçmiyoruz.



Dernière édition par murat_erpuyan le 21 Déc 2017 19:06; édité 1 fois
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 21 Déc 2017 19:05    Sujet du message: Répondre en citant

Citation:

Başyücelik

Özgür Mumcu - Cumhuriyet, 20 Aralık 2017


İktidar çevreleri birkaç senedir dağıttıkları Necip Fazıl ödülleri vesilesiyle “üstadı” anıp kıvanç duydular. Siyasi ve ekonomik iktidarlarını, kültürel iktidarla perçinlemek için umutlandılar.

Malum, Necip Fazıl bugün memleketimizi yönetenlerin başöğretmeni. Nabi Avcı’nın belirttiği üzere bugün “Türkiye’yi yöneten kadrolar gözden geçirildiğinde başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere her biri Necip Fazıl’ın çeşmesinden su içmiştir.”

Bugün Milli Eğitim’de yaşanan derin kriz, bir parantez olarak değerlendirdikleri Cumhuriyet dönemini, memleketin kurucu değerlerini ortadan kaldırıp kurumların içini boşaltarak silme arzusuna dayanmakta. Bakın bunu Sayın Avcı ne güzel ifade etmiş:
“İnşallah 10 yıldır özellikle sosyal bilimler liselerimizde, imam hatip liselerimizde üstadın beklediği, özlediği gençliğin mayasının tutmakta olduğunu ama bunun da kâfi olmadığını, bütün eğitim sistemimizin üstadın özlediği Türkiye’ye yakışan gençleri yetiştirmeye vâkıf olması gerektiğini bilerek çalıştığımızı bilmenizi isterim.”

Tüm gerginliğiyle hissedilen toplumsal kutuplaşmanın temelinde de Sayın Erdoğan’ın birçok defa dile getirdiği üzere, Necip Fazıl’ın rehberliğinde “dininin ve kininin davacısı bir gençlik” yetiştirme amacı yatıyor.

Hangi kinin davacısı? Elbette Necip Fazıl’ın kin duyduklarının. Yani üstadın “Allah’ın, Kuran’ında ‘belhüm adal-hayvandan aşağı’ dediği cüce taklitçiler” diye betimlediği Cumhuriyetin kurucuları.

Lafı uzatmayalım. O kin, Atatürk’e ve Cumhuriyete yönelik bir kindir.
Necip Fazıl sadece bir şair değildir. Memleketi idare edenler açısından en önemli özelliği bir siyaset teorisyeni olmasıdır. Teorisi öncelikle “İdeolocya Örgüsü” eserinde öngördüğü “Başyücelik” rejiminde somutlaşır. Buna göre devleti unvanı başyüce olan biri yönetmeli, Türk ve Müslüman olmayanlara vatandaşlık verilmemeli, İslam inkılabı ordusu olmalı ve halka değil Hakk’a inanan bir düzen kurulmalı.

En âlâsından teokratik ve totaliter bir rejim resmidir bu.

İktidar gözümüzün içine bakarak, hiçbir şey gizlemeden, adım adım Necip Fazıl’ın kendilerine müjdelediği bu rejimi kurmak için ilerlemektedir.

Dün, Kadri Gürsel’in köşesinde Necip Fazıl’ın basın özgürlüğünü imha etmek isteyen alıntılarına yer vermesi ve Türkiye’deki basın özgürlüğü ile Necip Fazıl’ın değerler sistemi arasındaki ilişkiyi göstermesi bu sebeple son derece isabetlidir.

Daha evvel defalarca sorduk. Yine soralım.

Necip Fazıl’ın paltosunun cebinden çıkan memleketin yöneticileri Necip Fazıl’ın siyasi idealleri hakkında ne düşünmektedir? Başyücelik rejiminden mi yoksa demokrasiden mi yanadırlar? Necip Fazıl’ın teokratik, totaliter siyasi projesini sahipleniyorlar mı?

Necip Fazıl, edebiyat tartışmalarına hapsolacak bir şair değil. Siyasi bir projesi ve takipçileri olan teokrasi taraftarı “yerli ve milli bir faşizmin” teorisyeni. İşte iktidarın yaslandığı ve bütün eğitim sistemini uğruna yeniden düzenlediği şahıs bu.

Daha ne kadar böyle birinin el üstünde tutulmasını doğal karşılayacağız?




.
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 21 Déc 2017 19:08    Sujet du message: Répondre en citant

Citation:

Kiralık kalem

Özgür Mumcu - Cumhuriyet, 21 Aralık 2017


Star gazetesi, devletin resmi gazetesi gibi bir yayın organı. Haliyle, düzenlediği Necip Fazıl ödülleri de devlet erkânının katılmayı sevdiği neredeyse resmi nitelikte bir törenle takdim ediliyor. Siyasal İslamın en büyük derdi kültürel iktidarını kuramaması. O konuda bir hayli içli, güçsüz ve hırslı. Diğer mahalleden devşirilen Necip Fazıl’a bu denli sarılmalarında da bu derin kompleksin önemli bir yeri var.

Gelgelelim, bal bal diyerek nasıl ağız tatlanmazsa, Necip Fazıl, Necip Fazıl diyerek de kültürel iktidar kurulamıyor. Bir defa, sahiplenilen şaire asgari saygı bile gösterilememiş. Star gazetesi, ödül törenini sürmanşetten afili bir Necip Fazıl çizimi ve imzasıyla “Ya İslamla yükselir, ya inkârla çürürsün, bu yol mezarda bitmiyor, gittiğinde görürsün...” diye duyurdu. Fakat bu dizeler “Üstad’a” değil, Abdürrahim Karakoç’a aitti.

Kıyıda köşede kalmış ufak bir haberden değil, koskoca sürmanşetten bahsediyoruz. Kim bilir kaç gözün incelemesinden geçmiştir.

Bu basiretsizliği görünce dünkü yazıda cevabını aradığım soruların peşini bırakmaya karar verdim. Böylesine özensiz ve özenti şahısların, Necip Fazıl’ın teokratik ve totaliter devlet projesi hakkındaki düşüncelerini merak etmenin bir anlamı yok. Okumamışlardır, okudularsa anlamamışlardır, büyük ihtimalle de başkasının yazdıklarıyla karıştırmışlardır.

“Üstad” hayatta olsa ve Star gazetesinin yaptığı bu hatayı görse sinirlenir miydi? Celalli bir insana benzer. Muhakkak kızardı. Ancak muhtemelen belli bir ödeme karşılığı sesini yükseltmezdi. Necip Fazıl’ın paraya düşkünlüğü sadece kumar tutkusuyla sınırlı değildi malum. Türk Jokey Kulübü parasını bastırdı diye “At’a Senfoni” diye şiir yazıp dize dize at övebilmiş biriydi neticede.

Necip Fazıl’severler, Necip Fazıl’ı fazla bilmedikleri için kendisini dik duruşlu biri zannederler. Mesela Sayın Erdoğan şöyle demişti: “Herkesin kalemini sattığı ya da kiraladığı bir ortamda, bu dönemde de var ya, Necip Fazıl kalemini titretmiyordu.”

Necip Fazıl kalemini ata kiralamış biri, iktidarlara hiç mi kiralamamış? Þu mektupları kim yazdı?

“Müsteşar Bey’den 2500 lira ve ‘Mecmuanı çıkar da görelim ve sonra yardım edelim’ cevabı aldım. İlk defa bir itimatsızlık sezer gibiyim. Ben parayı alır da mecmuayı mı çıkarmam veya çıkarırım da uygunsuz bir istikamet mi tutarım? Ben ki her şeyi uğrunuza riske etmiş, her defa mükemmel eseri vermiş ve bu kadar tecrübe ve çileden geçmiş bir adamım.”

“Benim yaptığımı yapanlara hükümetler ve rejimler servetlerini ve nimetlerini yağdırır. Bütün bunlara karşı 15 bin lira zarar çarpıtılmış ve daha nice kasıt ve sabotaja karşı yalnız bırakılmış olarak sürünmekteyim. Haftalardır Ankara’nın bu hücra ve münzevi otelinde cinnet buhranları içinde çırpınmaktayım. Bütün istediğim zarara birkaç bin zamla 20 bin lira temininden ibarettir. Bunca muvaffakiyetten sonra uğratıldığım bu hal ve düştüğüm şeref kırıklığı hayatıma mal olabilir.”

“Reklam ve sair ihtiyaçlarım için 10 bin lira lütfedilirse... Ayda 6 bin lira tahsis olunursa... Akis, Kim, Form gibi mecmuacıklarla bütün muhalefet matbuatını saf fikirle çürütücü, muazzam bir içtimai ve edebi, ideoloji, bina edici ve yüreklere nüfuz edici bir mecmua kuracağıma emin olunabilir.”
Necip Fazıl bırakalım kalemini kiralamayı, kalemini kiralamak için dilenmiş bir adamdır. Bütün hayatını bir din diktatörlüğü hayaliyle geçirmiş, örtülü ödenek beslemesi bu adamın takipçileri ülkeyi yönetiyor.

Tekrar soralım. Ey bu memleketi idare edenler, Necip Fazıl’ın başyücelik rejimi hakkındaki fikirleriniz nedir? Birinizin çıkıp buna cevap verecek kadar “üstad” sevgisi yok mudur? Savunsanıza üstadınızı. Bir kiralık kalem kadar bile cesur değil misiniz?






.


Dernière édition par murat_erpuyan le 21 Déc 2017 19:14; édité 2 fois
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 21 Déc 2017 19:13    Sujet du message: Répondre en citant

Citation:



Necip Fazıl onları yazmak için para alıyordu

Ali Sirmen - Cumhuriyet, 21 Aralık 2017



TBMM’de bütçe görüşmeleri sırasında Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, muhalefete çatarken Necip Fazıl’dan şu alıntıyı yapmış:
- Bugün bizim muhalefet iktidarı düşürmek hırsıyla vatanı düşürmeye bile razıdır.

Bakanın bu sözleri üzerine ortalık birbirine girmiş, milletvekillerinin yumruk yumruğa gelmelerine ramak kalmış.

CHP’lilerin büyük tepkisi söz konusu tümcenin ünlü Büyükdoğu gazetesinde yayımlandığı 1956 yılında Türkiye’de ana muhalefette bugünkü gibi, yine onların bulunmasından kaynaklanıyor.

Necip Fazıl, Kadri Gürsel’in önceki gün köşesinde yazdığı gibi, basın özgürlüğünü, demokrasiyi hiçe sayan, bunları kendi baskıcı, yasakçı, dinci ideolocyasını iktidara getirmek için araç olarak kullanmaktan kaçınmayan, Türkiye’de oportünist sağın sık sık başvurduğu, kumarhanede basıldığında oraya “edebi tetkiklerde bulunmak için” gittiğini söyleyebilecek kadar pişkin, temizliği çok kuşku götüren bir kaynaktır.

Dün Özgür Mumcu, dininin ve kininin davacısı gençlik emeli peşinde olan Necip Fazıl’ın bıraktığı teokratik, totaliter rejim özlemi mirasını anlattı köşesinde.

Basınımızın duayeni, Altan Öymen de anı türünün başyapıtları arasında yer aldığı tartışma götürmez dev eserinin “Öfkeli Yıllar” adlı bölümünde, Necip Fazıl’ın o dönemde iktidarın para vererek istediğini yazdırdığı “besleme basın”ının öncüleri arasında olduğunu anlatır.

***

Altan Öymen, “Öfkeli Yıllar”ın 461- 465. sayfaları arasında, Necip Fazıl’ın kendi ifadesine dayanarak, önceleri haftalık olarak çıkan Büyükdoğu dergisinde sürekli olarak övgüler düzülen Tevfik İleri’nin aracılığıyla, Başbakan Menderes ile nasıl görüştüğünü ve Büyükdoğu’nun günlük gazeteye dönüşmesi için kendisine nasıl para verildiğini anlatır.
Þimdi Menderes’ten para isteyen görüşmesinden olumlu sonuç almış olan Necip Fazıl’ı dinleyelim:

“... Başvekâletten çıkınca doğru Tevfik İleri’ye koştum ve Başvekille bütün konuşmalarımızı tek tek anlattım ve müjdeyi verdim.

- Evet, dedi arkanızdan telefon etti ve o da kısaca anlattı... Siz gelir gelmez kendisini telefonla aramamı istedi.
... Telefon ahizesi Tevfik İleri’nin kulağında:

- Her şeyi anladım. Kendisine anlatır ve onun adına teşekkür ederim.
Tevfik İleri ahizeyi yerine bıraktı ve mes’ut gözlerle bana baktı:

- Size söyleyemediği bir sözü bana söyletiyor. Öğleden sonra Başvekâlete gidecek ve Müsteşar Salih Korur’u göreceksiniz. Size Beyefendi’nin emriyle 5000 lira takdim edecek. Bu gazetenin kuruluncaya kadarki masraflarınız ve rahatınız içindir...”

Ne var ki sonra parayı almak için gittiği Ahmet Salih Korur, Necip Fazıl’ı hiç memnun bırakmamıştır. Necip Fazıl o bölümü de şöyle anlatır:
“... Ankara masonlarının üstadı olan mumaileyh bizden ziyade efendisine beslediği gizli nefret hissiyle paraları her sayışta yüzümüze bir tokat atarcasına elindeki desteden 5000 lira ayırdı ve önümüze doğru itti:

- Al!

Onca kasadarlığı bana ‘sen!’ diye hitap etmesine yetiyordu...”
Ve Necip Fazıl, daha sonra verilecek olanlardan ayrı olarak, gazete çıkana kadar rahatı için verilen 5000 lirayı alır.

***

Bu olaydan sonra da Necip Fazıl gazetesinde iktidarı öven muhalefete söven yazılar yazmaya koyulur.

Hatta bir ara daha da ileri giderek, akıl da verir:

- İsmet Paşa intihar etmelidir!

İşte Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin referans gösterdiği Necip Fazıl ile “Büyükdoğu”sunun günlük gazeteye dönüşmesinin öyküsü bu.

60 yıl önce Necip Fazıl’a bastırıyorlardı parayı, yazdırıyorlardı istediklerini...
Yani 60 yılda medya cephesinde yeni bir şey yok!

Basına yaklaşımı ve basından referansı bu olan bir iktidarın basın özgürlüğü klasmanında 180 ülke arasında 155’inci sırada olmasında şaşıracak bir yön yoktur.

Hani ne demiş büyüklerimiz:
- Bana referansını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim.


Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 21 Déc 2017 20:17    Sujet du message: Répondre en citant

Simdilik bitirmeden once N.F.K.'in sairligini ve Turkçe'ye hakimiyeti gozonune alirsak Turkiye'nin Céline'i diyebilir miyzi?
Edebiyatcilar bir yanit verseler...



"işte iz
geliniz
toprak post
allah dost"
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
SelimIII
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 30 Aoû 2007
Messages: 2996
Localisation: Paris

MessagePosté le: 22 Déc 2017 11:44    Sujet du message: Répondre en citant

Iyi olmus bu konunun açildigi... AKP'nin lideri kulturel anlamda egemenlik kuramadiginin sikintisini dile getirir hep... Iste bu yoklukta Necip Fazil'a sarilirlar; bir çesit caresizlik iste...

Bugun Emre Kongar kosesinde
Citation:
Bilmem, nesnel olarak kalemini satmış, ayyaş, kumarbaz, ahlaksız, dilenci, zamanında “Türkiye’nin nüfus kütüğündeki softa ve mürtecilerin yeşil kanını kurutacaksın” diyebilmiş olan bir dönek faşistin, öznel olarak “Dinci Bir Kültür İkonu” muamelesi görmesindeki çelişkinin arkasındaki “Ahlaksız Cehalet Sarmalı” yapısını anlatabildim mi?

diye yazmis.

Merak ettiim, bir kaç saniye internette dolasmak yetti.

Ben de Necip Fazil'i pek tanimam, dincilerin kendisine sarilmasi nedeniyle olsa gerek hiç te ilgilenmedim. Evet bu adam bir donek. Ama AKP lideri donekleri pek seviyor, bir kaç gun once kendisine kufur edip sovenleri hukumetine aliyor. Demirel'in dedigini yapiyor siyaseten : bize karsi havliyorlardi, biz aldik simdi karsi tarafa havllayacaklar...


Donellim Necip Fazil'a, "döneklik" ve "satilmis kalem" sifatlarini hak etmiyor mu?

Ilgileniyorsaniz okuyun adamin nasil bri doneklik içinde oldugunu, soyledikleri yazdiklari meydanda (arsivlerde ve bunlara ersisim artik çok kolay)

Erdoğan hangi Necip Fazılı övüyor?
http://www.abcgazetesi.com/erdogan-hangi-necip-fazili-ovuyor-36742h.htm

buna da bakip gosterilen kaynaktan detaylara inebilirsiniz :
https://eksisozluk.com/softa-ve-murtecilerin-yesil-kanini-kurutacaksin--4996931


ya...
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
Montrer les messages depuis:   
Poster un nouveau sujet   Répondre au sujet    Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum » Forum en langue turque Toutes les heures sont au format GMT + 2 Heures
Page 1 sur 1

 
Sauter vers:  
Vous ne pouvez pas poster de nouveaux sujets dans ce forum
Vous ne pouvez pas répondre aux sujets dans ce forum
Vous ne pouvez pas éditer vos messages dans ce forum
Vous ne pouvez pas supprimer vos messages dans ce forum
Vous ne pouvez pas voter dans les sondages de ce forum


Powered by phpBB v2 © 2001, 2005 phpBB Group Theme: subSilver++
Traduction par : phpBB-fr.com
Adaptation pour NPDS par arnodu59 v 2.0r1

Tous les Logos et Marques sont déposés, les commentaires sont sous la responsabilités de ceux qui les ont postés dans le forum.