Les commentaires sont sous la responsabilité de ceux qui les ont postés dans le forum. Tout propos diffamatoires et injurieux ne sera toléré dans ces forums.
Forums d'A TA TURQUIE :: Voir le sujet - Vali & Gavat
Forums d'A TA TURQUIE Pour un échange interculturel
Inscrit le: 12 Jan 2008 Messages: 13616 Localisation: Paris
Posté le: 13 Nov 2013 19:17 Sujet du message: Vali & Gavat
Citation:
Gavat nostaljisi
Yılmaz ÖZDİL, H. 13 Kasım 2013
Her şey...
2003’te başladı.
Bingöl’de deprem oldu.
Alt tarafı 6.4’tü.
176 insanımız can verdi.
Bingöl Valisi...
Vatandaşa gavat diyen valiydi.
Çadır dağıtımı becerilemedi.
Çoluğu çocuğu sokakta yatan insanlar, çaresiz, Kızılay kamyonlarına saldırdı, ortada devlet mevlet olmadığı için gücü gücüne yeteneydi, bileği güçlü olan çadırı kaptı, kapamayan ayazda kaldı, protesto gösterisi yapıldı, Valilik binası taşlandı, yuhalandı, Vali istifa, hükümet istifa sloganları atıldı, Tayyip Erdoğan çıktı, ahaliyi suçladı, provokasyon dedi, şırrak, Bingöl emniyet müdürü görevden alındı, Bingöl valisi koltuğunda kaldı, valinin adeta dokunulmazlığı vardı, o zamanlar sayın basınımız şimdiki kadar yalaka değildi, az buçuk gerçekler yazılıyordu, meğer Tayyip Erdoğan’ın toz kondurmadığı vali, Tayyip Erdoğan’ın belediye başkanlığı dönemine ait yolsuzluk iddiasını araştıran, yolsuzluk filan yok deyip, aklama raporu yazan, AKP iktidara gelir gelmez ilk kararnamede vali yapılan mülkiye müfettişiydi.
*
Vatandaş tarafından taşlandı...
“Yılın Valisi” seçildi iyi mi!
*
Bingöl’den sonra...
Aksaray Valisi yapıldı.
Kırklareli Valisi yapıldı.
Aydın Valisi yapıldı.
Adana Valisi yapıldı.
Hiçbir yerde sevilmedi.
Her gittiği yerde olumsuz haberlerle gündeme geldi, en son, vatandaşa gavat dedi.
*
AKP’yle geldi.
Beraber yürüdü bu yollarda.
Hep yükseldi.
*
Teee 2003’te şırrak diye görevden alınan Bingöl emniyet müdürü ise, Osman Nuri Özdemir’di... Hüseyin Çapkın’ın Adana’ya, Celalettin Cerrah’ın Sivas’a emniyet müdürü yapıldığı kararnamede Bingöl emniyet müdürü olmuştu. Yani, Çapkın ve Cerrah’la aynı yaş kuşağından, ilerde vali olması muhtemel, geleceği parlak emniyetçilerdendi. Bir özelliği daha vardı... Tayyip Erdoğan minareli-süngülü şiiri okurken, Siirt emniyet müdürüydü, görevini yapmış, Tayyip Erdoğan’ın konuşmasını kayda almış, savcılığa teslim etmiş, Tayyip Erdoğan’ın hapse girmesine vesile olmuştu!
*
Deprem vesile oldu...
Þırrak diye görevden alındı.
*
Vali hep yükseldi.
Emniyet müdürü hep bekledi.
*
Bir daha asla görev verilmedi.
Geçen sene rahmetli oldu.
*
Bazen hakikaten merak ediyorum...
AKP döneminde görevini yapmayan bürokratlar yüzünden hayatını kaybeden insanlarımızın sayısı mı fazla? Yoksa, görevini yaptığı için başına gelmedik kalmayan ve kahrından ölenlerin sayısı mı?
Inscrit le: 12 Jan 2008 Messages: 13616 Localisation: Paris
Posté le: 23 Aoû 2015 2:50 Sujet du message:
Vali "gavatt" dedigini nedense unutturmak istiyor, bunu da adalet araciligi ile elde ediyor. Iste AKP'nin demokratik Türkiye'sinde ifade ozgurlugu boyle bir sey...
Citation:
Bu yazı kendini yok edecek
Cumhuriyet 22 Ağustos 2015 Cumartesi
Cumhuriyet portal Servisi’nin e-posta kutusu, hukuk bürosunun ya da doğrudan TİB’in (Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı) kendilerine gönderdiği “erişim engellemesi” kararları ile doludur.
Özellikle sulh ceza hâkimliklerinin (SCH) kurulduğu 2014 Haziranı’ndan bu yana, gazete aleyhine yapılan erişim engellemesi isteklerinin neredeyse tamamı kabul edildi. Gazetenin bunlara yaptığı itirazların tamamı da, büyük olasılıkla adliyde yan odada oturan başka bir SCH yargıcı tarafından reddedildi.
Kuşkusuz tüm muhalif medya için de aynı durum geçerli. Durum öyle bir hal aldı ki; siyasi literatüre geçmiş pek çok tarihsel olayı artık internetten öğrenmek mümkün değil, zira artık bunlar “engelli sayfalar”.
Bellekten silme
Çok “güzel” bir örnek Sakarya’dan geldi. Bir şekilde, tüm Türkiye’nin ismini ezberlemek zorunda kaldığı Hüseyin Avni Coş halen bu ilimizin valisi. Kendisi görevinden arta kalan zamanlarda, hakkındaki “olumsuz” tüm haberleri bulup toplumsal bellekten silme gibi bir çaba içinde.
‘Gavat’ olayı
Silinmesine, diğer deyişle toplumun unutmasına çalıştığı olaylardan başlıcası da, Adana valisiyken yaşanan “Gavat Olayı”. Yazımız, Sakarya SCH yargıçları tarafından silinene kadar anımsayalım, yurttaşlar 10 Kasım 2013’te Atatürk’ü anma törenine katılmak isteyen, dönemin Adana Valisi Coş’u protesto ederler. Vali bir noktada sinirlerine hâkim olamaz ve kendisine seslenen yurttaşın “alınmasını” ister ve ona “gavat” diye seslenir.
Valinin iddiaları
Olay haber konusu olunca, vali önce “unutma”ya sığınır; gavat demesinin mümkün olmadığını, “kavas” demiş olabileceğini ileri sürer. Bu fevkalade eğlenceli sav, olayın videosunun yayımlanmasıyla çökünce, bu kez sözcüğü sahiplenir, ama kendisine çok ağır küfredildiğini, bu nedenle dayanamadığını ileri sürer.
Gerçekte, sözcüğün yöneldiği yurttaşımız da videoya çekilmiş olup, son derece nazik olduğu görünmektedir ama valinin iddiası böyledir. Elbette ki; bir devlet görevlisinin kendini yurttaşlara küfürler savuracak kadar kaybetmesi, kamuyu ilgilendiren önemli bir haberdir. Medya için bu haberi yayımlamak hem bir hak, hem bir görevdir.
Toplumun kanaati
En azından söz konusu devlet görevi sürdüğü sürece, yurttaşların bu konu hakkında bilgi sahibi olmaları da ifade özgürlüğü haklarının ve demokratik çoğulculuğun bir gereğidir. Örneğin Sn. Coş bir partimiz tarafında milletvekili adayı gösterildiğinde (hay Allah sürpriz mi olacaktı, özür dilerim) onu oylayacak yurttaşlar, kendisiyle ilgili bütün gerçekleri bilme hakkına sahiptir. Aksi takdirde seçimlerini yaparken gerçek bir kanaat oluşturma imkânına sahip oldukları söylenemeyecektir. Anayasa Mahkemesi de diyor ki; “İfade özgürlüğü, demokratik toplumun temellerinden biri olup toplumun gelişmesi ve bireyin kendini geliştirmesi ve gerçekleştirmesi için vazgeçilmez koşullar arasında yer alır. Hakikat ışığı fikirlerin çarpışmasından doğar. Bu bağlamda toplumsal ve siyasal çoğulculuğu sağlamak, her türlü düşüncenin barışçıl bir şekilde ve serbestçe ifadesine bağlıdır. Aynı şekilde birey özgün kişiliğini düşüncelerini serbestçe ifade edebildiği ve tartışabildiği bir ortamda gerçekleştirebilir. İfade özgürlüğü, kendimizi ve başkalarını tanımlamada, anlamada ve algılamada, bu çerçevede başkalarıyla ilişkilerimizi belirlemede ihtiyaç duyduğumuz bir değerdir.” (2012/2602 B.Başvuru sayılı karar) Buna karşın valinin başvurularını inceleyen Sakarya yargıçları ise aksi görüşte. Yazdıkları karara göre “Kamuoyunun bilgisinde olan fakat ‘güncelliğini yitirmiş’ haber, Valinin devlet idaresinde ve toplumdaki yerinin küçük düşürülmesine yol açacak ve kişilik haklarını ihlal edici nitelikte” imiş, bu nedenle de bunları artık okumamamız gerekirmiş.
Tercüme edersek…
Bunu şöyle tercüme etsek, yanlış mı olur? “Ey vatandaş, ortada tümüyle doğru bir bilgi var, ama sen bunu bilmeye devam edersen bundan etkilenir, maazallah ona göre kanaat üretirsin. O yüzden bunu unutman gerek. Unut!”
Özel olarak valinin unutturma çabalarına dair Sakarya SCH kararları, genel olarak da internette haber silinmesi uygulamasına ilişkin olarak, Anayasa Mahkemesi’nin söyleyeceklerini bekleyeceğiz.
O zamana dek, pek çok bilgiye ulaşmak için gazetelerin basılı nüshalarıyla yetinmek zorundayız. Nitekim Sakarya’dan kısa bir süre içinde beklediğimiz kararlar ile bu yazı da biraz sonr...
Vous ne pouvez pas poster de nouveaux sujets dans ce forum Vous ne pouvez pas répondre aux sujets dans ce forum Vous ne pouvez pas éditer vos messages dans ce forum Vous ne pouvez pas supprimer vos messages dans ce forum Vous ne pouvez pas voter dans les sondages de ce forum