283 visiteur(s) et 0 membre(s) en ligne.
  Créer un compte Utilisateur

  Utilisateurs

Bonjour, Anonyme
Pseudo :
Mot de Passe:
PerduInscription

Membre(s):
Aujourd'hui : 0
Hier : 0
Total : 2270

Actuellement :
Visiteur(s) : 283
Membre(s) : 0
Total :283

Administration


  Derniers Visiteurs

administrateu. : 21h13:35
murat_erpuyan : 21h15:59
SelimIII : 1 jour, 10h40:31
Salih_Bozok : 3 jours
cengiz-han : 4 jours


  Nétiquette du forum

Les commentaires sont sous la responsabilité de ceux qui les ont postés dans le forum. Tout propos diffamatoires et injurieux ne sera toléré dans ces forums.


Forums d'A TA TURQUIE :: Voir le sujet - Constat sur le foot turc
Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum Forums d'A TA TURQUIE
Pour un échange interculturel
 
 FAQFAQ   RechercherRechercher   Liste des MembresListe des Membres   Groupes d'utilisateursGroupes d'utilisateurs    

Constat sur le foot turc
Aller à la page Précédente  1, 2, 3 ... , 17, 18, 19  Suivante
 
Poster un nouveau sujet   Répondre au sujet    Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum » Forum Sport
Voir le sujet précédent :: Voir le sujet suivant  
Auteur Message
KralAuriverde
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 04 Juil 2011
Messages: 1085

MessagePosté le: 23 Aoû 2013 9:49    Sujet du message: Répondre en citant

Aribogan est ce ..... qui a envoyé le rapport de police en lieu et place de l'acte d'accusation à l'UEFA pour l'influencer à sanctionner FB. T'as toujours pas compris le binz ? Tu dois vraiment avoir de la merde dans les yeux ou être bouché à l'émeri mon pauvre. Mais bon on te pardonne tu dois certainement avoir des origines de la Mer Noire. Après 12 heures tes neurones doivent être en stand by.

Quelles "écoutes téléphoniques" ? Tu parles de ces écoutes illégales de la police du Cemaat ? Qu'est-ce qu'il y a dans ces écoutes ? Que dalle ! Enfonce toi ça dans ta cervelle de moineau. C'est du vulgaire pur copié collé.

"labourez le champ" !!! c'est ça ta preuve de la culpabilité de FB ? Laisse moi mais un autre organe que ma bouche. Où sont passés les fameuses vidéos, montrant soi disant Emenike en train de compter l'argent du $ike ? Où sont passés les 19 matchs de $ike ? Quels sont les joueurs incriminés, les dirigeants adverses ils sont où AMK ? Si tu cherches de vraies preuves tu peux aller les trouver du côté de la petite soeur des rives de la Mer Noire. Les aveux de Mehmet Yildiz, les poissons envoyés à Sivas, le fer et l'acier envoyés également, ça c'est des preuves mon petit demeuré. Et qui ont été occultées comme par enchantement pour ne pas décevoir le damat de Trabzon.

Vous répétez constamment comme des perroquets les mêmes mensonges par la voix des ROK, Baransu, Ulueren et cie ! On ne peut pas dire que votre lobby n'est pas étranger aux malheurs de FB. Et pourtant ce sont les mêmes méthodes dignes des pires Républiques bananières qui ont été utilisées dans les affaires Ergenekon ou Balyoz. Des gens sont en prison et ne savent même pas pourquoi !

Quelle est la légitimité de ce ÖYM qui a rendu ce verdict ? Et en vertu de la Constitution turque qui est compétent dans ce genre d'affaires ? Le Tahkim Kurulu de la TFF n'est-ce pas ? Ben alors pourquoi le Aribogan a envoyé le polis fezlekesi alors que ce TK a rendu un non lieu ? Ce n'était pas le Parlement Européen qui avait demandé leurs suppressions à ces ÖYM ?

Mais rappeler ces faits ne vous arrangent pas hein ? çamur at izi kalsin dimi ?
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
KralAuriverde
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 04 Juil 2011
Messages: 1085

MessagePosté le: 23 Aoû 2013 10:03    Sujet du message: Répondre en citant

6000 € c'est le coût du service militaire de courte durée, billets d'avion compris, plus l'argent de poche sur place, il en faut bien pour les week-ends, il y a des perms à partir des vendredis à midi. Il faut minimum ce montant.


Au fait Rasko abi pour ton information les gens qui sont à l'origine des procès ne sont autres que Zekeriya Öz (membre du Congrès de GS aujourd'hui) et Deniz Aribogan l'épouse du célèbre Lütfü (qui a une dent envers A.Yildirim parce qu'il n'a pas supporté que ce dernier vote à l'époque pour Turgay Demirel pour prendre les rènes de la fédération de basket turc).

Les FB'lis n'oublieront pas ces coups en dessous de la ceinture.



Au demeuré du village Mecidiye

PS : occupez vous plutôt de votre président qui a grugé ses petits investisseurs, qui a arnaqué le SPK, et qui ne diffuse toujours pas le bilan du mois de mai. Et foutez la paix à Aziz Yildirim.
Des procès sont en attente à partir du mois d'octobre ou novembre contre vous. C'est peut-être ça la raison du futur départ de FT de GS parce que le Aysel abla sait que la banqueroute est proche va savoir. On va voir si le mot justice n'est pas qu'un prénom féminin.
Il faut donc commencer à dégraisser les gros salires. Ce n'est pas parce que le liselimedya ne parle pas de tout ça qu'on est pas au courant.

A bon entendeur.
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 25 Aoû 2013 0:22    Sujet du message: Répondre en citant

A. Sirmen souligne dans son papier d'hier, que le pouvoir sous couvert de ne pas faire de la politique interdit toute opposition à sa politique mais il autorise lui même la politique si celle-ci lui convient, par exemple toute manifestation de soutien à Mursi est tolérée...

murat_erpuyan a écrit:
Citation:


Keşke Olabilseydi

Ali Sirmen - Cumhuriyet 24 Ağustos 2013



Liglerin ikinci haftasına da girdik. Geçen yıllarda büyük lig maratonunda sahalarda olacaklar merak edilirdi, bu yıl aynı zamanda tribünde de ne olacağı konusunda meraktayız.

Bu yıl yetkililer “tribün terörüne” son veriyoruz, diyerek, statlarda sıkı bir kontrol uygulamaya başladılar. Ama holiganizm aslında bahaneydi, iktidarın korkusu, politikanın statlara sıçraması. Bunu da Tayyip Bey kararlılıkla açıkladı:

- Tribünde siyaset yaptırmayız.

Daha ligin ilk haftasında, stat dışında ve stat içinde saha ile tribünlerde olanları gördükten sonra anlaşıldı ki, hazretin esas söylemek istediği şuymuş:

- Tribünde muhalefet yaptırmayız.

Öyle ya, bizzat AKP’nin milletvekili Mustafa Alkış, Mursi atkısıyla şeref tribününde arzı endam eder, futbolculardan birinin (Emre Belözoğlu, Fenerbahçe) aynı stadın sahasında gol attıktan sonra yaptığı Rabia işareti nedeniyle herhangi olumsuz bir tepki veya hakem tarafından yaptırımla karşılaşmazsa, üstüne üstlük, statlara sokulmak istenen pankartlardan hükümetin istemedikleri yasaklanırken Mursi propagandası yapanlara göz yumulursa, bu “tribünde istediğim siyasi gösteri serbest, ama benim istemediğim, bana karşı olan gösteri yasak” anlamına gelir.
Bunun adı da tribüne siyaset sokup muhalefet sokmamaktır ki, bu da siyasetin, hem de en kötü siyasetin âlâsıdır.

***

Yalnız ülkemizde değil, dünyanın her yerinde futbolun yıllar boyu gerici, baskıcı iktidarların afyonlama aracı olarak kullanılması, eleştiri, afyonlanmışların hali de alay konusu olmuştur.

Aziz Nesin’in “Ne sağcıyım ne solcu futbolcuyum futbolcu” deyişi bu afyonkeş, biraz da oportünist tipi tiye alır.

Son yıllarda özellikle Çarşı’nın önderliğinde başlayan uyanış, durumu tersine çevirmiştir.

Çarşı ti’ye alınan “futbolcu” dönemini gömmüştür.

Doğrusu, futbolun kitlelerin afyonu haline gelmesine karşı olan bir futbol sever olarak, Çarşı’nın öncülüğünü yaptığı politize olmuş taraftara da biraz kaygı ile yaklaştım başlangıçta.

Tribünlere siyasetin bulaşmaması durumunda futbolun, bir araya gelemeyen, aralarında ortak noktalar oluşturamayan kitleleri başka bir platformda birleştiren bir alt kimlik oluşturmalarını sağlayacak bir etken olabileceğini düşünürdüm.

Tabii insan böyle düşününce ister istemez kendi kendine mırıldanıyor:

- Keşke olabilseydi; keşke tribüne siyaset girmeseydi.

Ama ne yazık ki, bu mümkün olmadı.

Çünkü herkesten önce bizzat iktidarın kendisi, siyaseti futbol alanına taşıyor. Sonra da istemediği pankartlara, sloganlara tepki göstererek, yasak getirerek yeni reaksiyonlar yaratıyor.

***

Þu anda olmakta olan odur.

AKP statlara siyaseti, hem de tek taraflı siyaseti sokmakta, böylelikle futbolun birleştirici bir başka alt kimlik yaratmasını bir yana, daha da bölücü bir öğe haline gelmesine yol açmaktadır.

Nitekim pazartesi günkü Galatasaray - Gaziantep maçında, Türk Telekom Arena’da güney, doğu ve batı tribününden “Her yer Taksim, her yer direniş”sloganı atılırken, kuzey tribününden ıslıklarla tepki gelmiştir.
Böylelikle, futbol sahalarında yeni bir bölünmüşlüğün tohumları da atılmıştır.

Bunun onuru Recep Tayyip Erdoğan’a aittir. Tabii bu bir onursa eğer.
AKP, Türkiye’yi her alanda, her coğrafyada, her konuda bölerken statlarda bir defa daha bölmektedir.

Tribüne siyaset sokmamaya uğraşmanın bir anlamı kalmadı, bu mümkün değil artık.

Hele hele ülkenin dört bir yanında, her alanında tepki gören bir iktidar varsa statları bunun dışında tutacağım diye uğraşmak, ne akıllıcadır ne de gerçekçi.

İktidar, statları yeni bir baskı arenasına dönüştürmeyi bırakıp oradan yükselen sese kulak vermelidir.

Çünkü halkın sesi, Hakk’ın sesidir. Statlar ise halkın sesini yansıtır. Ve bir despot, statlarda bile protesto ediliyorsa sona iyice yaklaşmış demektir.

Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 02 Sep 2013 1:15    Sujet du message: Répondre en citant

Une analyse sur l'implication politiques des supporters des 3 grands clubs turcs, notamment à la lumière des événement de Gezi (Taksim / Istanbul)

Citation:




İsyanın sesi statlarda yükseliyor

Bir zamanlar kitlelerin apolitikleşme alanı olan futbol statları artık siyasi farkındalığın en çok yaşandığı yerler haline geldi. Artık maçlarda insanlar kısılan televizyon seslerine kulak kabartıp hangi sloganın atıldığını duymaya çalışıyor. Ancak farklı siyasi, sosyal ve kültürel kökenlerden gelen kitlelerin buluşma noktası olan statlarda doğal olarak her kesim aynı görüşü paylaşmıyor.

Deniz Ulkutekin
Cumhuriyet - 1 Eylül 2013


Pazar Dergi - Türkiye tarihinin en büyük sivil halk hareketi olan Gezi Parkı direnişinde odak noktasının taraftar grupları ve stadlar olması aslında oldukça ironik bir durumdu. Malum 20 Yüzyılın neredeyse yarısı boyunca solcu aydınlarımızın futbolu ve halka etkisini “afyon” çerçevesi içinde algılaması, 12 Eylül’den sonra ortaya çıkan pek çok yeni nesil aydının futbolu lümpenlik ve bayağılıkla özdeşleştirmesi futbolu siyasi çizginin oldukça dışına taşımıştı. Aradan belki 20 yıl geçti ve şimdi futbol stadları siyasetin tam göbeğinde bulunuyor. Aynı renklere gönül veren taraftarlar gezi çizgisinde kutuplaşıyor, yayıncı kurumlar siyasi sloganları ses kısarak önlüyor, hükümet taraftarları siyaseti stada sokmama konusunda tehdit ediyor. Peki futbol taraftarı nasıl bir evrim geçirdi de bu noktaya geldik?

31 Mayıs günü saat yedide Galatasaray Lisesi önünde toplanan kalabalık harekete geçmek için Galatasaray tirbünlerinin en büyük taraftar oluşumu Ultraslan’ın gelmesini bekliyordu. Kısa bir süre sonra harekete geçildiğindeyse yolun yarısında geri dönülüyordu. Grubun önündekiler, arkalarına takılan “marjinal grupların varlığından rahatsız olmuştu. Sonraki günlerde grup tarafından yapılan açıklamalarda çevre duyarlılığının başka yönlere çekilmesinden duyulan rahatsızlık dışa vuruluyordu. Bunun üzerinde Galatasaray Liseliler başta olmak üzere pekçok Galatasraaylı Ultraslan’a tepki gösterecekti. Bu Galatasray tribünlerindeki ilk kutuplaşma değildi. Türk Telekom Arena’nın açılışı sırasında Başbakan’ın protesto edilmesi sonrası Ultraslan grubu protestoyu yapan taraftarları eleştiren bir açıklama yapmış, ancak sonrasında gelen taraftar tepkisi nedeniyle bu açıklamayı tevil etmek zorunda kalmıştı. Grubun o zamanki sözcüsü Oğuz Altay, CHP’li bir aileden geldiğini, ancak kendisinin MHP sempatizanı olduğunu belirterek, grupla hükümet arasındaki bir ilişkiyi reddetmişti.

Gezi Parkı direnişi sırasında belki en çok tepkiyi Ultraslan almıştı ama benzer hatta daha kökleşmiş bir çekişme Fenerbahçe tribünlerinde yaşanıyordu. Fenerbahçe tribünlerinin lokomotif grubu Genç Fenerbahçeliler arasında yoğun olarak görülen AKP sempatizanlığı daha Gezi Parkı olayları patlak vermeden sorun yaşatmıştı. Tayyip Erdoğan’ın bir İstanbul mitingi sırasında açılan Genç Fenerbahçeliler’in Başbakan’ın yanında olduğuna yönelik pankart açması tepkilere yol açınca, grubun resmi sitesinden hiçbir isyasi görüşe yakın olmadıkları, tek amaçlarının Fenerbahçe’yi desteklemek olduğu yönünde bir açıklama yapılmasını zorunlu kılmıştı.. Ancak Fenerbahçe’nin şike davası Aziz Yıldırım ve hükümet arasında soğuk rüzgarlar estirince tribünler içinde yükselen farklı seslerin sorun yaratması kaçınılmazdı.

Bu yaz UEFA nezlinde Fenerbahçe’nin suçlu bulunması zaten araları yıllardır pek iyi olmayan Aziz Yıldırım’la Genç Fenerbahçeliler’in arasını iyice açmıştı. Yaklaşık 300 kişilik bir grubun başkanı istifaya davet etmesinin ardında elbetteki Fenerbahçe’nin ceza alması da vardı. Ancak öte yanda geçen sezon dan beri Aziz yıldırım’ın kendisini destekleye Kill For You ve -Genç Fenerbahçeliler’den ayrılan- Anadolu Yakası Genç Fenerbahçeliler gruplarına tanıdığı bir takım imtiyazlar da yatıyordu. Genç Fenerbahçeliler’in bulunduğu Okul açık Tribün’de yer alan diğer pekçok grupsa Gezi Parkı olaylarını destekliyordu. Bu sezonun başından beri Fenerbahçe’nin her iç saha maçında yaşanan slogan geriliminin altında yatan asıl sebep de buydu. Fenerbahçe tirbünlerinin Galatasaray’dan farkıysa -Tek Yumruk gibi küçük oluşumları saymazsak- Ultraslan’ın Arena’da söz sahibi olan yegane taraftar grubu olmasıydı.

Elbette taraftar gruplarının bu kadar işin içine çekilmeye veya dışında bırakılmaya çalışılmasının birkaç önemli sebei var. Öncelikle günümüz dünyasında kamusal alan ve farklı sosyal, kültürel insanların toplanma yerlerinin eskisine göre oldukça kısıtlı olması. Mısır’daki Arap Baharı sırasında taraftar gruplarının olaylardaki etkisi ve sonrasında olaylarda başı çeken Al Haly takımının taraftar grubu Ultras Ahlawy’nin 74 üyesinin Al Mısry deplasmanında öldürülmesiyle sonuçlanan facianın sonuçları da artık futbol-stad-taraftar üçgenine başka bir gözle bakıldığını gösteriyordu. Yıllardır stad çevrelerinde polisle çatışma konusunda gösterdikleri kabiliyetler, organize olma konusunda neredeyse bütün sivil toplum örgütlerinden daha başarılı olmaları ve slogan bulma konusundaki yaratıcılıkları taraftar gruplarının futbol dışındaki toplumsal olaylarda işlevselliğini de gerekli kılıyordu.

Gezi Parkı olayları sırasında öne çıkansa Beşiktaş’ın taraftar grubu Çarşı’ydı. Olaylardaki etkinlikleri öyle bir boyuta ulaştı ki, futboldan bi haber pekçok insanın Beşiktaş taraftarı olmasını sağladılar. Üç büyükler içinde olaylara en düzenli katılım gösteren taraftar grubu olan Çarşı, özellikle sosyal medya üzerinde esprili yaklaşımlarını da kullanarak gündeme oturdu. Bu durumun Beşiktaş’ın yeni stad porjesi çerçevesinde devletle kurduğu ilişkilere zarar verip vermeyeceği ise büyük bir kuşku olarak camianın ileri gelenlerinin aklına düştü. İnşaat alanına bir Beşiktaş şöneticisi tarafından asılan Başbakan’a sevgi mesajı içeren pankart -belki birkaç saat orada durabildi- ama bu endişenin en somut örneklerinden biriydi.

Ancak Çarşı her ne kadar Gezi Parkı’na tam destek veriyor gibi görünse de tam içerisinden muhalif, -ya da hadi endişeli diyelim- sesler de yükseliyordu. 20 yılı aşkın süredir Beşiktaş tribünlerinin amigoluğunu yapan Alen Markaryan’ın sözleri şöyleydi, “benim bir felsefem var, ‘sporun içinde siyaset olmamalıdır’. Siyasetin sporun her kademesinin içine girdiği dönemde Beşiktaş da ayrıcalğını göstermeliydi. Gezi Parkı olaylarında sistem bir günah keçisi arıyordu, ‘TOMA’lar, vinçler çalındı’ denildi. Gezi’de devamlı propoganda yapılıyordu, Çarşı oralarda olmamalıydı. Ben devam ediyor olsaydım çıkan her haberde, ‘orada değildik buradaydık’ diye açıklama yapardım. Çarşı bugüne kadar hep sosyal mesajlar verdi, sol mesajlar değil. Kıyıda köşede kalan insanların sesi oldu. Çizginin dışına çıkarsanız, dışardakiiler de size cephe alır. Çarşı bu işlere hiç kalkışmamalıydı.”

Markaryan’ın açıklamalarının bir kısmı Bekiştaş tribünlerinde yer alan farklı görüşteki insanları gözetiyorsa, diğer bir yanı da tahmin edebileceğimiz gibi Gezi olaylarından çok önce uygulama konulan e-bilet yasaklarıyla gelen yetkilendirmeler yapılabilecek yaptırımların gruba ve Beşiktaş’a zarar verebilme olasılığı.

Gördüğünüz gibi tribünler, siyasi kutuplaşmanın doruk noktalarının yaşandığı 70’lerden bile çok daha fazla siyasetin içinde. Henüz stad protestoları -Adana Demirspor gibi nadide örnekleri saymazsak- İstanbul dışına taşmış değil, ya da hala Trabzon taraftarları Fenerbahçeliler’le aynı ortamda bulunmak istemedikleri için Gezi Parkı protestolarına destek vermeyebiliyor. Ancak stadlardaki gerginlik gözardı edilecek gibi değil. Belki herkesin derdi farklı ama kimin ne istediğine bakmaksızın Gezi Parkı özelinde başayan hareketliliğin yakın gelecekte stadları sosyal bir direniş noktasına çevrimesi kaçınılmaz görünüyor. Bu noktada kimin nerede duracağıysa belki Türkiye’nin isyasi geleceğini belirleyecek bir kilometre taşı olacak.




http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=438566&kn=20&ka=4&kb=20
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 23 Sep 2013 0:30    Sujet du message: Répondre en citant

NOus avons assisté ce soir à un scandale, un de plus dans la vie footbalistque turque...
Peur des protestations le pouvoir a déclaré : pas de politique dans les stads, mais dès le premier match de la saison c'est les hommes du pouvoir qui ont violé la règle en manifestant en faveur des religieux égyptiens.

Aujourd'hui BJK, dont le groupe de fan "çarsi" farouchement opposé au pouvoir joué avec GS tout en étant leader (6 points devant GS) et BJK a marqué le but. GS après avoir égalisé a marqué un deuxième but et pendant les prolongations l'arbitre a montré carton rouge à Melo, joueur de GS, un coup franc dangereux. Mais depuis quelques minutes la télé a montré des agitations des supporters dans les tribunes de BJK et des supporters ont investi le terrain, les joueurs ont gagné les vestiaires.
Il semble que les auteurs de ces agitations sont le groupe 1453, constitué par les hommes de pouvoir contre le groupe Çarsı… Ainsi BJK a perdu non seulement le match mais doit être sanctionné lourdement.

Est-ce la vengeance du pouvoir?

Il faut également noter que les joueurs de BJK ont montré un visage indigne de ce club. Le gardien de but, blessé, parce qu’un joueur de BJK l’a chargé violemment, a envoyé le ballon au touche. Et contrairement à la règle de fair play les joueurs de BJK n’ont pas donné le ballon à l’équipe adverse mais ont entamé une attaque…

Ce pouvoir continue a semer la zizanie partout…
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
Raskolnikoff
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 09 Oct 2007
Messages: 3474
Localisation: Somewhere in the world

MessagePosté le: 27 Sep 2013 14:49    Sujet du message: Répondre en citant


_________________
Родион Романович Раскольников
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 19 Déc 2013 3:29    Sujet du message: Répondre en citant

Baskanligini yaptigi klubun takimini (BJK) gerçek olmayan beyanlarda bulunmak nedeniyle UEFA'ya katilmama cezasi aldiran adamdan TFF Baskani yaparsan bunlari da duyarsin :

Citation:

- Rabia işareti siyasi mesaj değil, talimatlara göre hareket etmek zorundayız ve öyle yaptık.

http://www.hurriyet.com.tr/spor/futbol/25376820.asp

Tabii adam dunyaca taninirda oldu !

Ama nasil taninma !!!
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
KralAuriverde
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 04 Juil 2011
Messages: 1085

MessagePosté le: 19 Déc 2013 8:52    Sujet du message: Répondre en citant

http://skorer.milliyet.com.tr/aslan-olcan/galatasaray/detay/1809557/default.htm


Hafta sonu maçlari varya, oyuncu ayartmalari yine basladi. neymis Lazio maçinda seyrettirmis. Bunu FB yapasaydi savcilari Zekeriya öz sorusturma açardi.

Bunlari konusun futbolun sarlatanlari.

Birakin 2 ucuz sampiyonluk hediye eden adami utanmadan hala yükleniyorsunuz ona.

"Kupa senin sampiyonluk benim" = kutsal ittifaklar unutulmadi.

Balik hafizanizi biraz tazeleyelim.
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
KralAuriverde
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 04 Juil 2011
Messages: 1085

MessagePosté le: 19 Déc 2013 9:00    Sujet du message: Répondre en citant

Haftalarca Caner'e yüklenen liselimedya buna ne deginmedi merak ediyorum.

Dürüstlük abidesi Sansal Büyüka'yi fazla duymadik bu konuda.



Dünden beri tvlere‚ gazetelere bakıyorum kimse bahsetmedi.
Hele şansaldan çıt yok.
neredeyse ben mi uydurdum diyecektim.

Neyse ki maçın tekrarında yakaladım pozisyonu.

Topsuz alanda ve de hakem görmediği için pfdk´ya sevk edilecek mi bakalım? Bakalim çok nefret ettikleri Demirören ceza verebilecek mi bu ite ?

http://postimg.org/image/voxnh0lrz/
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
SelimIII
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 30 Aoû 2007
Messages: 2996
Localisation: Paris

MessagePosté le: 19 Déc 2013 10:28    Sujet du message: Répondre en citant

Ben Besiktasliydim bir zamanlar ne FB ne GS beni ilgilendiriyor, ama senin gibi nefret ve kine burunmus bir iki adam bana gore iktidarda var...
Ustelik FB'nin sut kuzusu masum baskani devrinde yaptigi binbir pislige ragmen burada otuyorsun? Git once kendine çeki duzen ver...
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
KralAuriverde
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 04 Juil 2011
Messages: 1085

MessagePosté le: 19 Déc 2013 14:14    Sujet du message: Répondre en citant

SelimIII a écrit:
Ben Besiktasliydim bir zamanlar ne FB ne GS beni ilgilendiriyor, ama senin gibi nefret ve kine burunmus bir iki adam bana gore iktidarda var...
Ustelik FB'nin sut kuzusu masum baskani devrinde yaptigi binbir pislige ragmen burada otuyorsun? Git once kendine çeki duzen ver...


Senin BJK'li olman benim afedersin....Kasimpasa.

Sen biraz anlama özürlüsüsün galiba. Ya isine gelen haberi okuyorsun . Sözde $ike davasi 17 aralik 2013 tarihinde bitmistir. Bunu ben söylemiyorum Basbakan'in eski yardimcisi çikardi agzindan. Olum senin hayatin çeliski içinde geçiyor haberin yok. Bol iskembeden sallamasyon yapmak serbest. Ama çok merak ettim, A.Yildirim ne yapmis baskanlik döneminde ?

- Devlet'i mi hortumlamis bazilari gibi ?
- Borsa'da manipülasyon mu yapmis bazilari gibi ?
- Küçük yatirimcisini mi kaziklamis bazilari gibi ?
- Vergisini mi ödememis bazilari gibi ?
- Devlet'e pahali enerji mi satmis bazilari gibi ?

Afedersin ama ona buna " kendine çeki düzen ver" demeden önce, o at gözlüklerini çikar derler adama.

Baska bir deyisle, pardon, yoksa sen sadakatla dalga geçen hastane misin diye sorarlar.

Kapi$ canim ?
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
KralAuriverde
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 04 Juil 2011
Messages: 1085

MessagePosté le: 19 Déc 2013 14:25    Sujet du message: Répondre en citant

İTİRAF: "Þike delilleri palavra çıktı"

18.12.2013


CNN Türk'te yayınlanan 'Karşı Gündem' programının yorumcusu Akif Beki'den çarpıcı bir yorum geldi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eski danışmanlarından olan ve AK Parti'ye yakınlığını gizlemeyen Akif Beki, gazeteci Aslı Aydıntaşbaş ile birlikte hafta içi her gün düzenli olarak CNN Türk'te yayınlanan 'Karşı Gündem' programının bu sabahki yayınında çarpıcı bir yorumda bulundu.
Dün başlayan ve bazı bakanların da adlarının geçtiği yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının masaya yatırıldığı programda, ortaya atılan iddiaların ve olduğu belirtilen belgelerin gerçek olmayabileceğini ve davayı daha sarsıcı hale getirmek için bu tarz iddiaların ortaya atıldığını ifade eden Akif Beki, buna referans olaraksa Fenerbahçe üzerine yapılan şike operasyonunda var olduğu iddia edilen ancak sonrasında tamamen hayal ürünü olduğu ortaya çıkan delilleri gösterdi.
Beki'nin bu sözleri şike davası konusunda var olduğu iddia edilen ancak yalan olduğu ortaya çıkan delillerin hükümete yakın taraftan birisince ilk kez itiraf edilmesi olartak tarihe not olarak düşüldü.

Kaynak: DHA
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
Raskolnikoff
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 09 Oct 2007
Messages: 3474
Localisation: Somewhere in the world

MessagePosté le: 19 Déc 2013 14:27    Sujet du message: Répondre en citant

Bosverin bu kisir tartismalari yahu...........;


_________________
Родион Романович Раскольников
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
KralAuriverde
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 04 Juil 2011
Messages: 1085

MessagePosté le: 19 Déc 2013 14:28    Sujet du message: Répondre en citant

Raskolnikoff a écrit:
Bosverin bu kisir tartismalari yahu...........;



Yapma be abi yoldan çikaracaksin milleti !


Laughing
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
Raskolnikoff
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 09 Oct 2007
Messages: 3474
Localisation: Somewhere in the world

MessagePosté le: 19 Déc 2013 14:32    Sujet du message: Répondre en citant

Millet çoktan yoldan çikmis, biz dogru yola getirmeye çalisiyoruz usta !!!!!!!!!




_________________
Родион Романович Раскольников
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
Montrer les messages depuis:   
Poster un nouveau sujet   Répondre au sujet    Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum » Forum Sport Toutes les heures sont au format GMT + 2 Heures
Aller à la page Précédente  1, 2, 3 ... , 17, 18, 19  Suivante
Page 18 sur 19

 
Sauter vers:  
Vous ne pouvez pas poster de nouveaux sujets dans ce forum
Vous ne pouvez pas répondre aux sujets dans ce forum
Vous ne pouvez pas éditer vos messages dans ce forum
Vous ne pouvez pas supprimer vos messages dans ce forum
Vous ne pouvez pas voter dans les sondages de ce forum


Powered by phpBB v2 © 2001, 2005 phpBB Group Theme: subSilver++
Traduction par : phpBB-fr.com
Adaptation pour NPDS par arnodu59 v 2.0r1

Tous les Logos et Marques sont déposés, les commentaires sont sous la responsabilités de ceux qui les ont postés dans le forum.