Les commentaires sont sous la responsabilité de ceux qui les ont postés dans le forum. Tout propos diffamatoires et injurieux ne sera toléré dans ces forums.
Forums d'A TA TURQUIE :: Voir le sujet - Adieu Inci Pastanesi
Forums d'A TA TURQUIE Pour un échange interculturel
La maison Inci, reconnu mondialement pour son profiterole a été chassé de l'immeuble historique qu'elle se trouvait.
Pour les habitués d'Istiklal caddesi Inci était un endroit incontournable.
Quand je vais à Istanbul Inci était comme un lieu de pèlerinage pour moi...
L'immeuble serait restauré, sans doute pour obtenir une meilleure rentabilité financière... Encore une fois un endroit mythique est victime de ce système de spoliation qui ronge petit à petit Istanbul...
Sattılar, bir oto yedek parçacısı satın aldı, ama toplumdan, özellikle de sanatçı çevrelerden gelen baskılara dayanamadılar ve bu sefer Richmont Otelinin sahiplerine sattılar.
Richmont’un bulunduğu yer ise bir zamanların LÖBON Pastahanesiydi. Onlar, Markiz’in yerini bir hale yola sokmak istediler ama Türkiye’nin değiştiğini, İstanbul ahalisinin farklılaştığını hesaba katmamışlardı.
Ayrıca Markiz’i bir “kültür hazinesi” olarak değerlendirmek yerine, Pastahane olarak algıladılar, tabii beceremediler, bunun üzerine de Robert’s Coffee diye birilerine devir ettiler. Ama orası da çalışmadı.
Bu arada Markzi’in yanındaki çarşıya da gelip DARTY mağazası yerleşti ve tarihi yapının dış cephesini n e o n l a ş t ı r d ı…
Bu çirkin ve MARKİZ’e yakışmayan görüntüyü AKP’nin Beyoğlu Belediye Başkanı ile paylaştığımda, bir azar işitmediğim kalmıştı, çünkü onlar bu görüntülere bilerek izin veriyorlarmış, yoksa Markiz işletmesi kâr etmeyecek ve kapanacakmış, onlar aslında Markiz’i koruyorlarmış !…
Güleyim mi ağlayayım mı şaşırmıştım, ancak bu genç ve hevesli AKP’li Belediye Başkanı ile lâkırdı yarıştırmanın pek anlamı olmadığını keşfedip konuyu oracıkta bırakıvermiştim…
Her önünden geçtikçe fotografını çektiğim Markiz Pastahanesi artık tarihi değerini yitirmiş “kötü” bir yer olup çıktı…
İSTANBUL gibi tarihi şehirleri yaşatan onların kültürel miraslarıdır.
Kültürel mirasın içinde, şehrin yeme içme mekânları da önemli bir yer tutar.
Bugün İstanbul’da, ne tarihi Borsa Lokantası (Eminönü Zahire Borsasındaki hakiki bir brasserie idi) kalmıştır, ne de gerçek Konyalı lokantası, Tusak Turşucusu bile Osmanbey’den, Rumeli Caddesi’nden sökülüp gitmiştir.
Osmanbey’in Rio Pastahanesi, Þişli’nin Luna Pastahanesi, Beyoğlu’nun Tilla’sı nasıl yok olmuşşa, şimdi de İNCİ Pastahanesi’ne göz dikmişler.
İstanbul Belediye Başkanı’nın sahibi olduğu Saray Muhallebicisi’nin Beyoğlu’ndaki yeri de tarihi bir muhallebiciydi, oradan çok insanlar gelip geçmiş ve iz bırakmışlardı, şimdi o izin üzerinde kocaman bir Alış Veriş Merkezi yükseliyor. Onun yanındaki Emek Sineması’na da göz dikmişler yok etmeye çalışıyorlar..
İnci Pastahanesi de, işte bu kültürel “hınç alma projesinin” bir parçası olarak çıkıyor karşımıza…
Profiteolü, piramit pastası ve limonatası ile insanların İstanbul Macerası’na ciddi katkılarını yıllardır sağlamış olan İNCİ Pastahanesi’nin bulunduğu binaya yine bir AVM yapmak isteyenler, bu kültürel varlığı görmezden gelebiliyorlar, çünkü onların gözünde $ $ $ $ $ işaretlerinden başka hiçbirşey çakmıyor..
Ama şöyle de bir gerçek var, İstanbul artık İSTANBUL’LULARIN” DEÐİLDİR! Ve İstanbullu olmayanların bu şehrin değerini bilmeleri, ruhunu anlamaları da beklenemez…
Inscrit le: 12 Jan 2008 Messages: 13627 Localisation: Paris
Posté le: 10 Déc 2012 4:06 Sujet du message:
Citation:
Ecdadımız mall muydu?
09 Aralık 2012 Pazar, 07:21:15Güncelleme: 07:21:19
ECDAD tartışmalarına ve Muhteşem Yüzyıl'a Başbakan Erdoğan'ın gösterdiği tepkiye verilen desteğe bakınca geçmişine, geleneklerine, atasına, dedesine çok bağlı bir toplummuşuz gibi duruyor değil mi?
Doğrusunu isterseniz ben pek o kanatte değilim.
Bizim memlekette geçmişe değer veren pek yoktur.
Bunu da Süleyman Demirel gayet iyi söylemiştir, "Dün dündür bugün bugündür" vecizesiyle.
Bizim geçmişe, geleneğe pek saygımız yoktur. Bağlılığımız ise hiç yoktur. Varsa sadece lafta vardır.
Bunu bana söyleten nedir biliyor musunuz?
İnci Pastanesi'nin yıkılması.
Gençlik yıllarım... Avrupa'nın bir kentine ilk kez gideceğim... Ailenin büyüklerinden biri, çok sevdiğim biri, hayli yaşlı biri bir adres verdi.
"Bu adresteki kafeye git. Bilmem ne pastası ile bir kahve söyle. Ertesi gün bir daha git. Bir tane de aynısından benim için ye. Oraya ilk gittiğimde senin yaşlardaydım. Yıllarca hep gittim. Þimdi gidecek halim yok" dedi.
Gittim.
O yıllarda neredeyse 90'lı yaşlarda olan aile büyüğünün gençliğinde gidip keyif yaptığı kafe aynı yerinde duruyordu. Aynı pastayı hâlâ yapıyordu.
1800'lerin başından beri aynı yerde, aynı lezzeti dağıtıyordu.
Bizim ülkemizde böyle bir şey bulmak mümkün mü?
Bizim gençliğimzde tattığımız lezzetleri, gittiğimiz yerleri, bırakın torunlarımızı, çocuklarımız bile göremiyor ne yazık ki!
İşte İnci Pastanesi.
Çocukluğumun, gençliğimin adreslerinden biri.
Bazen bir profiterol, bazen bir pechemelba. Bir limonata.
Yukarda, küçücük yazıhanesinde oturan Bay Sotiri'ye verilen bir selam.
Artık yok.
Aynı dönemlerde gittiğimiz Markiz gibi, Abdullah Efendi gibi, Dört Mevsim lokantası gibi.
Hiçbiri yok.
Bir Pandeli kaldı Mısır Çarşısı'nda ama gidince içim kan ağlıyor çünkü can çekişiyor.
Bir de Hacı Bekir.
Geçmişten hiçbir şeyimiz kalmıyor. Hiçbir iz bırakmıyoruz geçmişimizle ilgili.
Çocuklarımıza, torunlarımıza aktaracak hiçbir şey.
Düne dair ama hâlâ yaşayan tek bir anı bırakmıyoruz.
Sonra da ecdadımıza saygıdan bahsediyoruz.
Ecdadımıza, geçmişimize önem veriyormuş gibi yapıyoruz.
Sanki ecdadımızdan bize kalan tek şey "mall"larmış gibi her yere mall dikiyoruz.
Arkadan gelenler bizim için "Ne mall atalarımız varmış" diyecek.
Utanmıyoruz.
Inscrit le: 12 Jan 2008 Messages: 13627 Localisation: Paris
Posté le: 10 Déc 2012 4:09 Sujet du message:
Raskolnikoff a écrit:
Burada eseklere hakaret var ama...her neyse........
Oysa ben Inci'yi seven ne esekler bilirim!!!!!!
Sadece atasozu olarak algilayip eseklere hakaret saymiyalim, gerçekten de oz anlamda eseklere saygisizlik etmis oluruz 3 - 5 kurus ugruna yikip dokenlere esek dersek...
Inscrit le: 30 Jan 2006 Messages: 11194 Localisation: Nancy / France
Posté le: 11 Déc 2012 0:07 Sujet du message:
Je ne comprends pas cette précipitation, cette haine. On évacue Inci sans faire une notification alors que les clients sont en train de consommer et que la direction a préparé l'établissement à une journée normale.
Que se passe-t-il?
Citation:
Beyoğlu’nun ‘İnci’si kapandı
Cumhuriyet 08.12.2012
Tahliye işlemi içeride müşteriler varken yapıldı
ÖZLEM GÜVEMLİ
Eski Büyük Klüp binası olarak da bilinen Cercle d’Orient’da (Serkildoryan) 1944 yılından beri hizmet veren İnci Pastanesi, dün hiçbir tebligat yapılmadan çevik kuvvet eşliğinde zorla boşaltıldı. İnci Pastanesi ile birlikte tarihi yapıda açık kalan 4 dükkân da tahliye edildi. Tahliye işlemi sırasında İnci Pastanesi’nin kapatılmasına protesto için gelen aktivistler ve esnaf, gözaltına alındı.
İnci Pastanesi Luka Zigoris tarafından bugünkü yerinde, yani Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde 124 numaralı tarihi binada kapılarını açtı. Profiterolü ile ünlü pastanenin bugünkü işletmecisi Musa Ateş, pastaneye ilk adımını 12 yaşında attı. Tarihi yapıda yürütülmeye başlanan yenileme projesi kapsamında önce Emek Sineması kapandı. Emekli Sandığı’na ait olan yapıda kiracı olan İnci Pastanesi’nin kira sözleşmesi 2010 yılının haziran ayında tek taraflı olarak feshedildi. Sözleşme feshedilence konu yargıya taşındı. İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin verdiği tahliye kararı geçen günlerde Yargıtay 6. Hukuk Dairesi tarafından onandı. Yargıtay’a karar düzeltme başvurusu yapılmadan, Mimarlar Odası’nın açtığı dava hâlâ Danıştay’da sürerken pastaneye hiçbir tebligatta bulunmadan dün apar topar tahliye işlemi yapıldı. Sabah 09.30 sıralarında içeride müşteriler varken İnci Pastanesi’ne gelen restorasyonu üstlenen şirketin temsilcileri polis eşliğinde malzemeleri, kapıya dayanan kamyonlara yüklemeye başladı. Öğle saatlerine doğru Mimarlar Odası, Taksim Dayanışması Platformu ve sivil toplum örgütlerinden aktivistler pastanenin önünde toplanmaya başladılar.
‘Davayı AİHM’e taşıyacağız’
Pastaneyi 1960 yılında devralan Musa Ateş, “Tahliye kararını uygulamak için gün vermeleri gerekirdi. Sabah gözümüzü açtık kapının önünde arabaları bulduk” diye konuştu. Davayı AİHM’e kadar taşıyacağını söyleyen Ateş, “Verdiğim hizmetten gurur duyuyorum. Hatam olduysa hepinizden özür diliyorum. Bu tarihi miras bana emanetti. Burada sivil dikta rejimi var” dedi.
Profiterolleri dağıttılar
• Aktivistler tahliye işlemlerine engel olmak isteyince polis yoğun güvenlik önlemi aldı. Kamyon pastanenin kapısına yanaştırıldı ve çevik kuvvet ekipleri etten duvar ördü. Bu sırada arbede yaşandı, bir kişi gözaltına alındı. İnci Pastanesi’nin emektarı Musa Ateş’e destek için gelen dostları eşyaları ayarlanan boş bir dükkâna taşıdılar. Pastanedeki profiteroller ve kuru pastalar İstiklal Caddesi’nden geçenlere “Bir tarihin yok oluşunu kutluyoruz” diyerek dağıtıldı. Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Þubesi yöneticisi Mücella Yapıcı “Dava sürerken 70 yıllık tarihi mirasımız adeta yağmalanır gibi taşındı” dedi. CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da destek için İnci Pastanesi’ne geldi.
Vous ne pouvez pas poster de nouveaux sujets dans ce forum Vous ne pouvez pas répondre aux sujets dans ce forum Vous ne pouvez pas éditer vos messages dans ce forum Vous ne pouvez pas supprimer vos messages dans ce forum Vous ne pouvez pas voter dans les sondages de ce forum
FAQ
Rechercher
Liste des Membres
Groupes d'utilisateurs
Profil
Se connecter pour vérifier ses messages privés
Connexion
