348 visiteur(s) et 0 membre(s) en ligne.
  Créer un compte Utilisateur

  Utilisateurs

Bonjour, Anonyme
Pseudo :
Mot de Passe:
PerduInscription

Membre(s):
Aujourd'hui : 0
Hier : 0
Total : 2270

Actuellement :
Visiteur(s) : 348
Membre(s) : 0
Total :348

Administration


  Derniers Visiteurs

administrateu. : 09h12:54
murat_erpuyan : 09h15:18
SelimIII : 22h39:50
Salih_Bozok : 3 jours
cengiz-han : 3 jours


  Nétiquette du forum

Les commentaires sont sous la responsabilité de ceux qui les ont postés dans le forum. Tout propos diffamatoires et injurieux ne sera toléré dans ces forums.


Forums d'A TA TURQUIE :: Voir le sujet - Sozcu gazetesi koleksiyonu
Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum Forums d'A TA TURQUIE
Pour un échange interculturel
 
 FAQFAQ   RechercherRechercher   Liste des MembresListe des Membres   Groupes d'utilisateursGroupes d'utilisateurs    

Sozcu gazetesi koleksiyonu
Aller à la page Précédente  1, 2, 3, ... 57, 58, 59  Suivante
 
Poster un nouveau sujet   Répondre au sujet    Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum » Forum en langue turque
Voir le sujet précédent :: Voir le sujet suivant  
Auteur Message
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 12 Juin 2012 23:37    Sujet du message: Répondre en citant

Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 09 Juil 2012 22:27    Sujet du message: Répondre en citant



Uploaded with ImageShack.us
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 11 Juil 2012 1:12    Sujet du message: Répondre en citant



Uploaded with ImageShack.us
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 22 Juil 2012 23:20    Sujet du message: Répondre en citant



Basyaziyi okumak isterseniz resme tiklayin.
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 22 Juil 2012 23:21    Sujet du message: Répondre en citant



Basyaziyi okumak isterseniz resme tiklayin.
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
Raskolnikoff
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 09 Oct 2007
Messages: 3474
Localisation: Somewhere in the world

MessagePosté le: 24 Juil 2012 0:35    Sujet du message: Répondre en citant

Emin Çölaşan: İmza günü

Emin Çölaşan - Haberler
20 Temmuz 2012

TÜRK Ordusu’nun pırıl pırıl komutanları tutuklu. Muvazzaflar Hasdal ve Hadımköy askeri cezaevlerinde, emekliler Silivri’de.

Hasdal’daki muvazzaflardan bir mektup aldım. Nasıl haksızlığa uğradıklarını belgelerle anlatıyorlar.

Ama düşündüm, bu kez önemli olan mektubun altındaki imzalar ve rütbelerdi.

Lütfen iyice bakın!

Orgeneral rütbesinden kurmay albay ve yarbaylara kadar imzalar.

Þu anda tutuklu olan general ve amirallerin sayısı 68.

Toplam tutuklu subay sayısı 400’e yakın.

Memlekette neler olduğunu artık siz düşünün sevgili okuyucularım…

Ve lütfen mektubun altındaki şu isimlere, imzalara ve rütbelere tek tek bakın, ibret alın.

Bu tutukluların tamamı “Terörist”, tamamı “Darbeci” (imiş)!

Onlar savaşta esir aldığımız düşman ordusunun değil, bizim ordumuzun subayları… Karacı, havacı, denizci, jandarma…

Yaaa, işte böyle!

Onlar (galiba) sizin silah arkadaşlarınız, bazıları komutanlarınızdı Necdet Bey!

Önlerinde esas duruşta beklerdiniz.

Zahmet olmazsa bir gün konuşun da sesinizi duyalım Necdet Bey!

SÖZCÜ
_________________
Родион Романович Раскольников
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
Raskolnikoff
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 09 Oct 2007
Messages: 3474
Localisation: Somewhere in the world

MessagePosté le: 24 Juil 2012 0:38    Sujet du message: Répondre en citant

Emin Çölaşan: Ramazan sömürüsü bugün başladı

Emin Çölaşan - Haberler
21 Temmuz 2012

SEVGİLİ okuyucularım, Ramazan ayı bugün başladı. İslam âlemine hayırlı olsun. Ramazan ayının başlaması, din ticaretinin ve din

sömürüsünün doruk noktasına ulaşması demektir.

Müminler bu yolla kandırılır, bu yolla kafakola alınmak istenir.

Ramazan siyaset erbabının, yalancıların, sahtekârların, hırsızların örtüsü olarak kullanılır.

Diyeceksiniz ki “Din sömürüsü ve din ticareti Türkiye’de 365 gün zaten geçerli değil mi?..”

Elbette öyle ama Ramazan’da en üst düzeye ulaşır.

Belediyeler iftar çadırlarını kurdular bile! 12 ayın 11’inde karnını doyuramayan Müslümanlara şimdi iftar yemeği çıkıyor. Bu iftarlar en çok beleşçilere yarıyor. Oruçla, dinle imanla uzaktan yakından ilgisi olmayan vatandaşlarımız da karınlarını burada doyuruyor!

Tarihi anıtımız Sultanahmet Meydanı yine çirkinlik abidesi tahta barakalara teslim edildi. Her gün Allah’tan söz edenler, bunları yandaşlara kiralayıp rant sağladı.

Ramazan ayının en önde gelen habercisi, bu sömürü çarkından pay kapmak isteyen yandaş-yalaka medyadır. Satışları artırmak için hemen dini kupon kestirmeye başlarlar. Þimdi aynı güldürü karşımızda. İşte onların duyurularından bazı örnekler:

Hürriyet: “Hürriyet’ten okurlarına şimdiye kadar verilmemiş muhteşem Ramazan armağanları geliyor. 1- Kuran okuyan elektronik kalem. Piyasa değeri 170 lira. 2- Kuran-ı Kerim ve Türkçe anlamı. İkisi birden sadece 55 kupona.”

Bugün: “Gazeteniz Bugün’den Ramazan’a özel hediye: El Kulubu’d-Daria. Büyük cevşen ilaveli son baskı. Fethullah Gülen hocafendinin derlediği dualardan oluşan eşsiz eser, Bugün’e abone olan herkese bedava.” (Duyuruda ayrıca Fethullah’ın kocaman resmi yer alıyor!)

Star: “Gazeteniz Star’dan Ramazan’da muhteşem bir kampanya daha. Her gün bir CD bedava. Sesli İslam kültür hazinesi.”

Akşam: “Sadece 15 kupona iki kitap birden. Hadis-i Þerif ve Hz. Muhammet’in Hayatı.”

Sabah: “Rahle boy Kuran-ı Kerim. Arapça okunuşlu mealli, tecvitli, transkriptli. 19 kupona.”

Habertürk: “Habertürk’ün son Kuran-ı Kerim kampanyası. Kuran-ı Kerim meali. Altın varaklı yaldızlı kapak. Sadece 19 kupona.”

Koş vatandaş koş!..

Bu gazetelerin satışı giderek düşüyor. Sen koşup satın al, kurtar onları.

Evet, Ramazan sömürüsü bugün başlıyor. Þimdi her çeşit sömürüyü göreceksiniz. Medyada şöyle haberler yer alacak:

“Sayın Başbakanımız ve eşi dün bir gecekonduyu ziyaret etti. Habersiz yapılan bu ziyaret gecekonduda yaşayan aileyi çok sevindirdi. Ailenin yüzündeki sevinç ifadesi fotoğrafta görülüyor!”

İşin gerçeği her yıl aynıdır ve hiç değişmez. Tayyip için bir gecekondu seçilir. Gidilecek aileye haber verilir. Korumalar günler öncesinden çevrede önlem alır. Eve yemekler, tatlılar gönderilir. Sonracığıma yayın kuruluşlarına haber verilir, falanca adrese kameraman ve foto muhabiri istenir. Onlar özel araçlarla gecekonduya getirilir.

Sonra bol bol atraksiyon yapılır, görüntüler alınır.

Son aşamada haberler yayınlanır:

“Başbakan fakir aileyi habersizce ziyaret edip onların sofrasında iftar açtı!”

Aile bireyleri konuşturulur, uygun olmayan bölümler sansür edilir:

“Valla biz her şeyden çok memnunuz. Bize kömür ve gıda paketleri geliyor. Bu yüzden ben çalışmıyorum, zamanımı kahvede geçiriyorum. Ama hükümetimiz çok iyi çalışıyor!”

Þimdi bir ay boyunca en lüks otellerde ve salonlarda beş yıldızlı iftar sofraları kurulacak. Fakir fukara Müslümanlar belediyelerin kurduğu iftar sofralarında kuru fasulye bulgur pilavına talim ettirilirken, evlerinde kendi kısıtlı olanaklarıyla iftar açarken, ülkeyi saraylardan ve köşklerden yöneten hırsız beyzadeler o sofralara çökecek…

O sofralarda sadece kuş sütü eksik olacak.

Tıksırıncaya, çatlayıncaya, patlayıncaya kadar yiyecekler.

Önce göstermelik dualar okunacak, sonra her biri yemeklere yumulacak…

Ve ardından dolu midelerinin yarattığı mahmurlukla kürsüye çıkıp siyasi nutuk atacaklar, “Allah, peygamber, din, iman” diyecekler!

Toplanan yardım paralarını iç ettiği, siyasette kullandığı gerekçesiyle Almanya’da yargılanıp hapis cezası alan Deniz Feneri, Türkiye’de bir türlü yargılanamıyor!

Tam tersine, o davanın iddianamesini hazırlamakla görevli olan üç savcımız, AKP‘nin arka bahçesi olan HSYK tarafından görevden alındı ve şimdi onlar yargılanıyor.

Ramazan geldi ya, Deniz Feneri yeniden piyasaya çıktı.

Bana da gönderdikleri duyuruda halktan yine para ve yardım istiyorlar!

Üstelik “Bize bağış yap, vergiden düş” diyorlar!

Demek ki bunlara yapılan bağışlar vergiden düşülüyor.

Ne güzel, ne ilginç memleket olmuşuz da haberimiz yokmuş çiftliklerden,
Fetullah’ın yatak odası

SEVGİLİ okuyucularım, bugüne kadar sizler de sık sık tanık olmuşsunuzdur. Reklam peşinde koşan artistler, popçular, sanatçı geçinenler vesaire, zaman zaman evlerine gazetecileri çağırıp eşyaların fotoğraflarını çektirirler.

“İşte falancanın son villası… İşte filancanın Boğaz’a bakan salonu… Sayın artistin rezidanstan üç milyon dolara aldığı dairesinin yeni eşyaları… Fingirdek bayan, yatak odasını son bir yıldaki altı sevgilisinden sonra ilk defa bize açtı. İşte o yatak odası…”

Bizler de bön bön bakarız! İki gün önce büyük bir sürpriz yaşadık!

Kamuoyuna açılan son yatak odasını görme onuruna eriştik!

Kutsal bir oda!

Çünkü orası Fetullah’ın yatak odası. O mübarek bedeniyle üzerinde yattığı Nur’lu yatak, o mübarek elleriyle dokunduğu eşyalar, mübarek ayaklarıyla bastığı halılar malılar!..

O odanın mutlaka Topkapı Sarayı’ndaki Kutsal Emanetler Bölümü’ne kaldırılması gerek.

Fetullah‘ın yatak odası durup dururken kamuoyuna açıldı, fotoğrafları onunla birlikte ABD ‘de yaşayan müritleri tarafından servis edildi.

Allah Allah, bu işin içinde bir iş var ama ne! Sadece Ramazan sömürüsü.

Yakında mübarek beyefendinin terlikleri, pabuçları, iç çamaşırları, sofra takımları falan da resimlenip servis edilirse hiç şaşırmayın.

Beyefendiye ait internet sitesinde yayınlanan duyuru özetle şöyle. Okuyun da ibret alın:

“Sevgili dostlar, Hocaefendi bu ukba televvünlü odada sürdürüyor hayatını.

Geceler boyu Cenab-ı Hakk’a el açıp dua dua yalvarıyor. Bu oda Hocaefendinin hasret ve hicranını bağrında saklıyor, gözyaşlarına şahit oluyor mustarip sakininin. Bu odada teheccüd Mushafını ve El Kulubu’d Daria isimli mecmuayı göreceksiniz…”

Sonra uzun uzun, Fetullah ‘ın ABD ‘de nasıl ibadet ettiği anlatılıyor ve duyuru “Dualarınız istirhamıyla” diye son buluyor. (Hiç endişe etmesin, şahsen benim dualarım onunladır!)

Ancak bu metinde bir bölüm var ki, onu hiç anlayamadım. Aynen şöyle diyor:

“Garaz bataklığında çırpınıp duran bazı kimseler herkesi kendi dünya tutkuları ve yaşama arzuları zaviyesinden değerlendirip (Fetullah’ın yaşamakta olduğu) villalardan, lüks hayattan ve şatafattan bahsedip dursalar da, Hocaefendi bu odacıkta sabahlayıp akşamlıyor.”

Palavrayı bırakın artık beyler! Fetullah Pensilvanya’da görkemli bir çiftlikteki villalarında yanında çok sayıda hizmetkarlarıyla yaşamıyor mu? Ahçılar, uşaklar, sekreterler, temizlikçiler, şoförler, korumalar… Bırakın palavrayı da, burada defalarca gündeme getirdiğim şu somut sorulara yanıt verin:

Fetullah 13 yıldan beri niçin ABD’de yaşıyor? Türkiye’ye niçin gelmiyor? 30 dönümlük çiftlik kimin? Vergisini ABD makamlarına kim ödüyor? Çiftlikte çeşitli evler, villalar, personel ve araçlar var. Bu harcamaları kim, ya da kimler yapıyor?

Türkçesi, bu değirmenin suyu nereden geliyor?

Bu işler bildiri yayınlamakla, yatak odası fotoğrafları sergilemekle olmaz.

Traşı bırakın, hiç değilse müritlerinizi kandırmaya yeltenmeyin, açık konuşun.

SÖZCÜ
_________________
Родион Романович Раскольников
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
Raskolnikoff
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 09 Oct 2007
Messages: 3474
Localisation: Somewhere in the world

MessagePosté le: 24 Juil 2012 0:44    Sujet du message: Répondre en citant

Emin Çölaşan: Benim teröristim bin yaşasın!

Emin Çölaşan - Haberler
22 Temmuz 2012

SEVGİLİ okuyucularım, Türkiye 1984 yılından bu yana PKK terörüile boğuşuyor. Bu yüzden bugüne kadar on binlerce insanımızı toprağa verdik.

Parasal kaybımız öylesine büyük ki, bunun hesaplanması bile mümkün değil.

Terörün ne olduğunu ve acı sonuçlarını, dünyada bizden daha iyi bilen ikinci bir ülke olduğunu sanmıyorum.

Son Suriye olayları, yani Suriye’deki terörist saldırılar başlayana kadar, bizim istisnasız her hükümetimiz terörü bir bildiri ile olsun kınar, lanetlerdi. Buna AKP dahildi.

Örneğin Afrika’da, Latin Amerika’da, ya da dünyanın herhangi bir yerinde terörist saldırısı olduğunda bildiriler yayınlar, göstermelik bile olsa bir kınama duruşu sergilerdik.

Günün birinde AKP hükümetine ABD ’den bir mesaj geldi:

“Biz Suriye’deki Esad rejimini kucağa düşüremedik ve devirmeye karar verdik. Dostumuz ve müttefikimiz Türkiye’nin bize bu konuda yardımcı olmasını bekleyeceğiz. Devirme çabamızda desteğinizi istiyoruz…”

Bizim hükümet ABD ’nin zaten kucağında oturuyordu. Üstelik Esad’ın devrilmesi bizim Tayyipgillerin işine geliyordu… Çünkü Suriye’de ülkeyi Þii ’ler yönetiyordu. Bazıları onları Alevi olarak tanımlıyor ama bizim Aleviliğimizle ilgisi yok.

ABD ’den alınan bu emir bizimkileri şaşırttı. Öyle ya, biz Apo ’yu yıllarca besleyen Suriye ile dost olmuştuk. O kadar ki, bir yıl öncesine kadar yapılan karşılıklı ziyaretlerde Tayyip ’le karısı, Esad ’la karısıyla öpüşüp koklaşır, karşılıklı dostluk mesajları verirlerdi.
“Emir demiri keser” derler.
ABD ’den gelen emir doğrultusunda bizimkiler, birdenbire Suriye ile Esad ’ı “Düşman” ilan ettiler.

Sonrasını hepimiz biliyoruz.

Artık hep birlikte Suriye ve Esad’la yatıyor ve onlarla kalkıyoruz.

Bu işlerin dümeninde iki kişi var ve ikisinin de dünyadan haberi yok. İkisi de büyüklük kompleksine kapılmış iki sıradan vatandaş.

“Biz büyük ülkeyiz, Ortadoğu’yu biz yönlendiririz” masalıyla Türk milletini uyutmaya kalkışan iki şahıs.

Tayyip ve onun Hariciye Nazırı Davutoğlu Ahmet!

Esad iyidir veya kötüdür. Suriye rejimi devrilir veya devrilmez. Devrilirse Esad ’ı da aynen Kaddafi gibi linç ederler veya etmezler. Sonunda Suriye bölünür veya bölünmez. Ama Tayyipgillerin kafasında bir tek amaç var: Laik Esad rejimini devirip İslamcıları, şeriatçıları işbaşına getirmek.

Tunus ve Mısır gibi ülkelerde bunlar yaşandı. Türkiye’nin çevresi şeriatçı rejimlerle sarılıyor ve bizimkiler bunu istiyor…

Çünkü o takdirde Türkiye’de din devletini kurmak, onların sığ hesaplarına göre daha kolay olacak!

Suriye’de her gün terör olayları yaşanıyor. Bu terörü hem devlet, hem de adına rejim muhalifleri denilen ve Türkiye’den destek alan teröristler sergiliyor.

Rejim muhalifleri son olarak belli binaları intihar saldırısı ile yıktılar, Milli Savunma Bakanı ile öteki yetkilileri öldürdüler.

Bunun adı “Terör” değil midir? Elbette terördür.

Peki bu Tayyip ’ten vesaireden örneğin hiç değilse bu son terör olayını kınayan bir açıklama geldi mi?

Gelmedi ve gelmez!

Tam tersine, açıkça söylemeleri mümkün olmuyor ama ellerini oğuşturup “Aferin lan bunu yapanlara” diyorlar.

Terör Türkiye’de yapılırsa karşılar! Bu konuda her gün nutuk atıyorlar.

Ama Suriye’de yapılırsa helal olsun! O zaman iş “Benim işime yarayan terörist iyidir” olayına geliyor. Terörist Suriye’de aynen bizim PKK gibi olay yaratırsa, sağı solu bombalayıp insanları öldürürse çok iyi! Türkiye’de eylem koyarsa tu kaka!

Koskoca Türkiye’yi yöneten bir hükümetin bu tavrı utanç vericidir, yüz karasıdır.

ABD’nin Ortadoğu’daki taşeronluğuna soyunmanın sonucudur bu.

O kadar ki, uçağımız düşürülür -veya düşer- ne olduğunu bile anlayamazlar. İşte böyle gülünç duruma düşerler.

Sözcü

BU gazeteyi okuyorsunuz ve sizin sayenizde Sözcü her geçen gün daha da yüceliyor. Size ilginç bir olay anlatmak istiyorum. Bundan birkaç hafta önce Sözcü ’nün fiyatına zam yapıldı ve 40 kuruştan 50 kuruşa çıkarıldı.

Her ürüne yapılan zam, doğal olarak onun satış miktarını azaltır.

Zam yapınca Sözcü’nün satışının 15 bin dolaylarında arttığını söylesem bana inanır mısınız? Acayip bir olaydı, ekonominin kuralları altüst olmuştu!

Þimdi size geçen haftanın (günlük ortalama) gazete satış rakamlarını vereceğim çünkü eldeki en son veriler bunlar.

Magazin gazetesi Posta 476 bin , yandaş magazin Hürriyet 398 bin , yandaş Sabah 336 bin , eki olmayan ve kupon kestirmeyen, sadece okunmak için alınan dördüncü büyük gazete Sözcü 266 bin.

Rakamlara devam edelim: Habertürk 222 bin, Milliyet 152 bin, Vatan 106 bin, Aydınlık 58 bin, Taraf 52 bin, Cumhuriyet 51 bin, Radikal 26 bin, Zaman 22 bin. (Aydınlık ve Cumhuriyet dışında tümü yandaş!)

Þimdi size yine elimizdeki son veri olan perşembe günkü satış rakamlarını vereyim:

Hürriyet 386 bin, Sabah 325 bin, Sözcü 268 bin, Habertürk 208 bin.

Omurgalı ve yürekli yayınlarımızla Türkiye’nin dördüncü büyük gazetesi olmayı sürdürüyoruz ve daha da yükseleceğiz.

Sevgili okuyucularım, son günlerde piyasaya ilginç bir dedikodu özellikle ve bilerek sürüldü: “Sözcü Fetullah’ın gazetesidir!” El insaf yani!

Sözcü ve Fetullah!

Alt alta koysanız olmaz, üst üste koysanız olmaz, yan yana koysanız hiç olmaz.

Biz madem Fetullah gazetesiyiz, ben Fetullah ’la ilgili o yazıları nasıl yazıyorum?.. Fetullah beni niçin mahkemeye vermiş?..

Þimdi olayın perde arkasını size anlatayım. Sözcü ’nün inanılmaz yükselişi, medyada birilerini rahatsız etmeye ve kıskandırmaya başladı. Gazeteyi yıpratmak için bir şey yapmaları gerekiyordu ve bula bula bu yalana sarılıp piyasaya sürdüler!

“Sözcü çalışanları çıkarcı, iş bitirici, birilerine yalakalık yapıyorlar, korkuyorlar” demeleri mümkün değildi.

Sözcü ’nün 40 yaşındaki patronu Burak Akbay ’ın devletle ve hükümetle bir kuruşluk işi yok. İhale, alım satım beklentisi yok. O sadece gazetecilik yapıyor.

Sözcü yönetiminden, ya da burada çalışan gazeteci arkadaşlarımızdan hiçbirinin geçmişinde lekesi, açığı yok.

Herkes sadece “Gazeteci.” Biz işte bu yüzden korkmadan yazabiliyoruz, yayın yapabiliyoruz.

Çevrenize bakın, araştırın, acaba bizim gibi kaç gazete var.

Sözcü, Fetullah’ın gazetesi imiş!.. Buna kargalar bile güler.

Bula bula bunu bulmuşlar. Bari biraz olsun inandırıcı bir yalan üretselerdi.

SÖZCÜ
_________________
Родион Романович Раскольников
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
Raskolnikoff
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 09 Oct 2007
Messages: 3474
Localisation: Somewhere in the world

MessagePosté le: 01 Aoû 2012 11:57    Sujet du message: Répondre en citant

Emin Çölaşan:Tayyip’in Duaları Tutar mı!

Emin Çölaşan - Haberler
31 Temmuz 2012

SEVGİLİ okuyucularım, hepinizin bildiği gibi Türkiye bunların iktidarında olimpiyat oyunlarına ilk kez (!) katılma başarısı gösterdi.

Bundan önce hiçbir olimpiyata katılmamıştık yani!. Ne zaman ki bunlar geldi, bu başarıyı da elde ettik!
İşte bu yüzdendir ki, olimpiyatları yayınlayan hükümet borazanı TRT kanallarında, sürekli Tayyip’i ve onun Gençlik ve Spor Bakanı olan Suat Kılıç isimli şahsı görmekteyiz.
Tayyip Londra’da maçta, ahkâm kesiyor! Tayyip karısıyla basketbol maçı izliyor, şortlu kadın sporcularımızı merakla seyrediyor!
Tayyip TRT’nin yalaka sorularına yanıt veriyor. Basketbolcu Hidayet Türkoğlu her seferinde iki omuz darbesiyle Tayyip’in arkasına geçip boy göstermeyi başarıyor .
Sonra saha komiseri olarak Londra’da sporcularımızın başında bulunan Gençlik ve Spor Bakanı Suat alıyor TRT’nin sazını eline ve konuştukça konuşuyor.
Türk sporunu ve sporcusunu bile siyasete alet etmeye yelteniyorlar.
Bütün bunlar olurken, olimpiyatların henüz ikinci, üçüncü günü. Somut bir başarı elde etmiş, madalya kazanmış değiliz ama her fırsatı değerlendirip propaganda yapmak bunların yöntemi!
Amaçları sporu bile hiç sıkılmadan kullanarak, “Sporcularımıza bu olanakları biz sağladık” gibi saçma sapan laflar ederek propaganda yapmak.
Oysa Türkiye Cumhuriyeti, Tayyip daha anasının rahmine düşmeden önce nice sporcularını olimpiyatlara göndermiş, nice sporcularımız şeref kürsülerine çıkıp İstiklal Marşımızı çaldırmıştı ama bu kafalara neyi nasıl anlatacaksınız!
Tayyip’in bazı özellikleri vardır. O her şeyi bilir! Her sözünde bir keramet vardır, yerlerin ve göklerin hâkimidir!
Olimpiyat kafilemiz Londra’ya hareket etmeden önce bazı sporculara, doğup büyüdüğü (!) Dolmabahçe Sarayında iftar verdi.
Burada güreş takımımızın antrenörüne söylediği sözler tarihe geçecek nitelikteydi:
“Hoca, bunlar künde atmasını bilmiyor. Sen bunlara künde atmayı öğret!”
Sporcularla birlikte Hoca da şaşırmıştı, “Hay hay efendim” diyebildi.
Cumartesi gecesi kadın voleybol milli takımımız Brezilya ile karşılaştı ve ne yazık ki 3-2 yenildi. Galibiyeti kıl payı kaçırdık. Maç gece 03 dolaylarında bitti.
O saatte kadın voleybolcularımızı -Atatürk’ün kızlarını- telefonla aradı ve yine nasihat verdi:
“Bloklara dikkat edin!”
Demek ki güreş kadar voleybolu da iyi biliyordu!
Onlara şöyle söyleyebilirdi, iyi ki söylemedi:
“Sağdan oynayın, dört numaradan saldırın, manşetleri iyi alıp topu rakibin sahasına sert vuruşlarla geçirin. Servisleri dikkatli atın. Her sayı aldıkça karşı taraf oyuncularına ‘Nasıl geçirdik’ diye el kol işareti yapıp morallerini bozun!”
Tayyip telefonda daha sonra oyuncularımıza şöyle dedi:
“Eşim ve ben sizin için dua ediyoruz!”
Fakat gelin görün ki, Tayyip’le Eminanım’ın duaları tutmadı!. Çünkü dün de Çin’e 3-1 yenildik! Maçı baştan sona izledim, çok yazık oldu.
Neyse ki kadın basketbolcularımız -yine Atatürk’ün kızları- Çek Cumhuriyetini yenip ikinci galibiyeti almayı başardılar.
Sanırım Tayyip onlar için dua etmemişti. Etmiş olsaydı onu da açıklamaktan çekinmezdi!
Tayyip’in ettiği duaların tutmaması çok önemlidir!..
Çünkü Tayyip sadece sporcularımız için değil, aynı zamanda Esad için de her gece dua ediyor:
“Allah’ım şu herifi Suriye’nin başından def et… Allah’ım biz bu işte rezil olduk, şu herifin belasını ver de kurtulalım… Yarabbim, bana biraz güç kuvvet ver, bu Esad orada kalırsa ben ayvayı yedim…”
Eğer bu duaları da tutmazsa çok fena!
Ne bileyim, belki başka dualar da ediyordur:
“Balyoz ve Ergenekon davalarında içeri tıktırdığımız bilcümle asker ve sivilleri yargılayan hâkimlerimizi ve onlar hakkında muhteşem iddianameler düzenleyen savcılarımızı doğru yoldan saptırma, her birinin mekânını öldüklerinde cennet eyle Yarabbim…
Þimdiye kadar önledik, onların tahliye edilmesini bundan sonra da nasip etme Yarabbim… Onların tamamını hapislerde çürüt Yarabbim…
Amiiiin…”
Ramazan Davulu
MALATYA’da bir aile…Her gece kapılarının önde Ramazan davulu çalınıyor…
Güm güm güm!..
Kafanızda bir gümbürtü patlıyor ve evin ışığı yanana kadar sürüyor. Asap bozucu bir olay.
Oysa sen oruç tutmuyorsun, tutmadığın için sahura falan kalkmıyorsun ve ertesi sabah erkenden işe gideceksin.
Üstelik seni her gece zorla, beyin işkencesi yaparak uyandıran bu davulcular Ramazan ayı bitince kapına dayanıp bir de bahşiş isteyecekler. İster istemez parayı bastıracaksın.
Malatya’daki aile davulculara tepki koyuyor ve tartışma çıkıyor.
Gazetelerde yer alan haberlere göre aile Alevi imiş.
Bu olay sonrasında, ertesi gece aynı saatlerde büyük bir kalabalık toplanıyor, tekbir getirerek ailenin evine saldırıya geçiyor ve yakıp yıkıyor.
Bu nasıl ilkelliktir.
Çok şükür ki, herkesi rahatsız eden bu acayip Ramazan davulu işkencesi artık yavaş yavaş ortadan kalkıyor ama beyinlere yerleştirilen ilkellik olduğu yerde duruyor.
Ramazan davulu artık özellikle büyük kentlerde pek görülmüyor ama kırsal kesimde halen geçerli.
Günümüzde teknoloji gelişmiş. Çalar saat var, sahurda uyandıracak her türlü aletler var ama sahur öncesinde yatağınızın dibinde davullar çalınıyor.
Alevi yurttaşlarımız bu ülkede laikliğin sigortası ve güvencesidir. Alevi yurttaşlarımız bu ülkede Mustafa Kemal Atatürk’ün aydın izinde yürüyen yurtseverlerdir.
AKP iktidarı ne yazık ki onları da bölme girişiminde epeyce yol aldı.
Bazıları çeşitli parasal çıkarlarla AKP yandaşı yapıldı. Birkaç Alevi Derneği ve sivil toplum kuruluşu piyasaya sürüldü, onlar etkisi fazla olmasa bile açıkça AKP çizgisine girmeyi içlerine sindirdi.
Bazı gazeteciler tanıyorum, Alevi oldukları halde, kendilerine yakışmayan bir biçimde yandaş oldular.
Korktular, ürktüler ve döndüler! Kendilerine sunulan olanaklar sayesinde köşelerinde ve televizyon programlarında AKP’nin sesi olmayı kabul ettiler.
Alevi yurttaşlarımız sağlam dursun, bu dönem bitecek.
Sonra dönekler utanacak.

Sözcü
_________________
Родион Романович Раскольников
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 10 Aoû 2012 1:17    Sujet du message: Répondre en citant

Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 10 Aoû 2012 1:18    Sujet du message: Répondre en citant

Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 10 Aoû 2012 1:19    Sujet du message: Répondre en citant

Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 10 Aoû 2012 1:19    Sujet du message: Répondre en citant

Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 10 Aoû 2012 1:20    Sujet du message: Répondre en citant

Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 10 Aoû 2012 1:21    Sujet du message: Répondre en citant

Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
Montrer les messages depuis:   
Poster un nouveau sujet   Répondre au sujet    Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum » Forum en langue turque Toutes les heures sont au format GMT + 2 Heures
Aller à la page Précédente  1, 2, 3, ... 57, 58, 59  Suivante
Page 2 sur 59

 
Sauter vers:  
Vous ne pouvez pas poster de nouveaux sujets dans ce forum
Vous ne pouvez pas répondre aux sujets dans ce forum
Vous ne pouvez pas éditer vos messages dans ce forum
Vous ne pouvez pas supprimer vos messages dans ce forum
Vous ne pouvez pas voter dans les sondages de ce forum


Powered by phpBB v2 © 2001, 2005 phpBB Group Theme: subSilver++
Traduction par : phpBB-fr.com
Adaptation pour NPDS par arnodu59 v 2.0r1

Tous les Logos et Marques sont déposés, les commentaires sont sous la responsabilités de ceux qui les ont postés dans le forum.