Les commentaires sont sous la responsabilité de ceux qui les ont postés dans le forum. Tout propos diffamatoires et injurieux ne sera toléré dans ces forums.
Forums d'A TA TURQUIE :: Voir le sujet - Mizah / Humour !
Forums d'A TA TURQUIE Pour un échange interculturel
Inscrit le: 30 Aoû 2007 Messages: 3006 Localisation: Paris
Posté le: 25 Juil 2009 15:40 Sujet du message:
Kumar
Adam elindeki son 500 dolarla kumar oynamaya karar verir ve Las Vegas'in yolunu tutar... Ve inanılmaz bir talih; tam 3 milyon dolar kazanır.Hemen otel yönetiminin kendisine tahsis ettiği kral dairesine çıkar ve karısına telefon eder:
- Hayatim, evde misin?
- Evet kocacığım.
- İyi. Hemen hazırlan o zaman. Çabuk bavulunu hazırla. Kumarhanede tam 3 milyon dolar kazandım.Kadın sevinç dolu bir çığlık atar:
- Ayyyyyyyyyyy harikasın!! Hemen hazırlanıyorum.. Peki ama nereye?
Paris?; Karayipler?; Acapulco?; Güney Amerika?...
Adam cevap verir:
- Umurumda değil. Sadece eve döndüğümde çoktan gitmiş ol...
Inscrit le: 30 Jan 2006 Messages: 11194 Localisation: Nancy / France
Posté le: 13 Aoû 2009 0:20 Sujet du message:
ÇOK DAVETKAR BİR FIKRA )
Adam bir dükkâna girer ve bir kova, 10 kg.lık bir boya, bir kaz ile iki tavuk alır. Satıcı aldığı malzemeleri dükkanın dışına kadar taşımasına yardım eder. Adam tüm bu yükleri eve kadar nasıl taşıyacağını düşünürken yanına yaşlıca bir kadın yanaşır ve bir adres sorar. Adam cevaplar.
- Orayı biliyorum yürüyerek gidebiliriz, benim evime çok yakın ama bu
yükleri nasıl taşıyacağımı düşünüyorum.
- Çok kolay, der yaşlı kadın. Boyayı kovanın içine koy ve bir elinle
tut; iki tavuğu da koltuk altlarına yerleştir, diğer elinle de kazı tut
der.
Adam yaşlı kadının dediği gibi yapar. Eve doğru yürürlerken adam;
- Şurası biraz kestirme ordan daha çabuk varırız.
- Olmaz, der yaşlı kadın. Ya o tenhada beni duvara dayayıp eteğimi
kaldırıp bana tecavüz edersen?
- Yapma kadın, bu kadar yüküm var. Allah aşkına bunları bırakıp bu
dediklerini nasıl yaparım saçmalama.
Kadın;
- Kazı yere koyarsın, kovayı üstüne kapatır boyayı da kovanın üstüne
koyarsın. . .
Inscrit le: 30 Jan 2006 Messages: 11194 Localisation: Nancy / France
Posté le: 31 Aoû 2009 1:32 Sujet du message:
Ateist bir adam bir gün ormanda geziyor ve etrafındaki güzelliklere bakıyormuş.
Evrim ne güzellikler yaratıyor! diye düşünüp mest oluyormuş,
Birden arkasında kocaman bir ayı belirmiş ve onu kovalamaya başlamış.
Adam bütün gücüyle kaçıyormuş ama her arkasına bakışında ayının daha hızlı
olduğunu fark ediyormuş. Dakikalarca süren bir kaçışın sonunda adamın
ayağı yerdeki bir dala takılmış, ayı adamın üzerine atlamış, pençesini
kaldırmış, tam vurmaya hazırlanırken adam "Allahım! diye bağırmış.
Bir anda zaman durmuş ayı donmuş, ormandaki nehir bile akmaz olmuş bir anda
orman kararmış ve gökyüzünden bir ışık huzmesi adamın üzerine parlamış.
Çok derinden gelen ilahi bir ses adama;
"Yıllarca bana inanmadın, yaratılışı kozmik bir kazaya bağladın,
sana bu durumda yardım etmemi mi istiyorsun? Seni sevgili bir kulum mu
saymalıyım?" demiş.
Adam utanç içinde: "Biliyorum bunca yıldan sonra dindar biri olmayı istemem haksızlık,
ama hiç olmazsa ayıyı dindar yapabilir misin?" demiş.
"Peki" diye karşılıkvermiş ve ışık kaybolmuş.
Nehir tekrar akmaya başlamış her şey eski haline dönmüş.
Ayı iki pençesini de göğe doğru çevirmiş ve konuşmaya başlamış;
"Allahım, senin rızkınla orucumu açıyorum, hamdolsun bana verdiğin nimetlere..."
Inscrit le: 09 Oct 2007 Messages: 3474 Localisation: Somewhere in the world
Posté le: 07 Sep 2009 0:26 Sujet du message:
İDEAL �İFTLİK EKONOMİSİ:
İki ineğiniz vardır.
Birini satıp bir �k�z alırsınız.
S�r�n�z �oğalır, işler artar, ekonomi b�y�r...
�rneğin,
�İNLİYSENİZ...
Bir ineğiniz ve bir �k�z�n�z vardır.
Buzağıları satar zengin olursunuz.
HİNTLİYSENİZ...
Bir ineğiniz ve bir �k�z�n�z vardır.
Ama onlara taparsınız...
A�sınızdır ama Nirvana'ya
ulaşırsınız.
PAKISTANLIYSANIZ...
Hi�
ineğiniz yoktur.
Hindistandaki t�m ineklerin
size ait olduğunu iddia edersiniz.
B�t�n paranızla n�kleer başlık alırsınız...
AMERİKALIYSANIZ...
İki ineğiniz vardır.
Altı inek kadar s�t almak i�in 24 saat 3 vardiya zorlarsınız.
İnekler telef olunca, su�layıp işgal edecek bir �lke ararsınız...
ALMANSANIZ...
İki ineğiniz vardır.
İkisi de mekanik harikasıdır...
Her saat başı, dakik s�t verirler.
FRANSIZSANIZ...
İki ineğiniz vardır.
Birinden şarap diğerinden peynir sağarsınız...
BEL�İKALIYSANIZ...
Bir Fransız, bir Hollanda ineğiniz vardır.
H�k�met ���nc�y� vermiyor diye her yıl greve
gidersiniz...
İNGİLİZSENİZ...
İki dananız vardır.
İkisi de deli-dana'dır.
İTALYANSANIZ...
İki ineğiniz vardır.
Nerede olduklarına dair bir fikriniz yoktur.
İSPANYOLSANIZ...
İki ineğiniz vardır.
S�rekli siesta yaptıklar ından nerde olduklarını bilirsiniz.
YUNANLIYSANIZ...
AB damgalı iki ineğiniz vardır.
Ama s�t sağmayı bilmezsiniz.
İSVİ�RELİYSENİZ...
Beşy�z ineğiniz vardır.
Ama hi� biri sizin değildir.
Hepsinden kira
alırsınız.
JAPONSANIZ...
İki ineğiniz vardır.
İkisi de bilim harikasıdır.
Tavşan kadar k���k ve iki kat fazla s�t verirler.
RUSSANIZ...
İki ineğiniz vardır.
Fakat d�rt tane var sanırsınız.
��nk� votkayla �ift g�r�n�rler...
T�RKSENİZ...
İki �k�z�n�z vardır.
Birini başbakan, diğerini cumhurbaşkanı yaparsınız!
Rasko'nun notu : Israil'li bir dosttan geldi, bayildim, buraya koymadan edemedim..cuk oturdu.... _________________ Родион Романович Раскольников
Inscrit le: 12 Jan 2008 Messages: 13627 Localisation: Paris
Posté le: 30 Sep 2009 1:24 Sujet du message:
BILIYOR MUYDUNUZ?
• Yemegi agzinizdan midenize tasimasi 7 saniye alir.
• Bir sac teli 3 kg(6.6 lb) kaldirabilir.
• Ortalama erkek organi bas parmagin 2 kati uzunlugundadir..
• Insanin kalca kemikleri betondan daha gucludur (saglamdir).
• Kadinlarin kalbi erkeklerden daha hizli atar.
• Her bir ayaginizda 1 trilyon bakteri bulunmaktadir.
• Kadinlar erkeklere nazaran iki kat fazla goz kirparlar.
• Ortalama insanin derisi beyninden iki kat daha agirdir.
• Vucudunuz ayaktayken denge saglamak icin 300 kas kullanir.
• Tukurugunuzun cozmedigi birseyin tadini alamazsiniz.
Ve son olarak;
.
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
v
Bayanlar bunu okumayi bitirmistir.
Erkekler ise hala basparmaklarini kontrol etmekle mesguller!
Inscrit le: 09 Oct 2007 Messages: 3474 Localisation: Somewhere in the world
Posté le: 07 Oct 2009 18:42 Sujet du message:
BİR TÜKÜRÜKLE GELEN…..
Bugünlerde Ankara’da en çok anlatılan ilginç bir hikâye;
Zamanın birinde bir şeyh varmış. Bu şeyhin sadece bir tane de müridi bulunuyormuş. Bir gün müridi şeyhin karşısına geçmiş ve başlamış konuşmaya:
-Efendi Hazretleri, siz de bir keramet lütfetseniz. Sizin de diğer şeyhler gibi binlerce müridiniz olsa.
Þeyh zaten bir tanecik olan müridini kırmak istememiş ve havaya doğru tükürmüş. Bu türürükle havada uçan bir kuşu duvara yapıştırmış.
Þeyhin bu kerameti kulaktan kulağa hızla yayılmış ve binlerce insan bu şeyhin etrafında toplanmış.
Ancak gelgelelim ki o ilk mürit kalabalıktan artık şeyhine ulaşamaz olmuş.
Bir gün dayanamayıp çıkıp şeyhinin karşısına;
-Artık size ulaşamıyorum. Buna bir çare, demiş.
Þeyhi, bunun üzerine müridinden, pazardan kendisine bir hayvan bağırsağı getirmesini istemiş.
Bir süre sonra pazardan dönen müridin getirdiği bağırsağı karnına dolamış. Namaz vakti gelince de Þeyh önde bütün müritleri ardında namaza durmuşlar.
Ama namaz boyunca her eğilip kalkışta, şeyhin karnına doladığı bağırsaklardan başlamış gaz çıkmaya. Gaz seslerini duyan cemaat “Bizim bu şeyh altını bile tutamıyor” diyerek birer birer dağılıp gitmiş.
İşin aslını bilen şeyhle o ilk müridi tekrar eskisi gibi baş başa kalmışlar.
Ve şeyh müridine tarihi sözünü söylemiş;
-İşte böyle evladım. Bir tükürükle gelen, bir yellenmeyle gider.
Inscrit le: 12 Jan 2008 Messages: 13627 Localisation: Paris
Posté le: 01 Avr 2010 1:44 Sujet du message:
TESETTÜRE UYGUN TIP FAKÜLTESİ
- Sevgili yavrularım. Cezm-i Âlem Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne hoş geldiniz. Burada size ilm-i tababetin ve kâinatın sırlarını öğreteceğiz. Özellikle kızlarımız için söylüyorum; tıbbiyede çekinmek olmaz. Dileyen başına hiç çekinmeden türban takabilir.
Þimdi, bu bir erkek kadavrası oluyor.
Paltonun üzerinden kolayca görülebileceği gibi, akciğerler şu bölgede bulunuyor. Mide ise nah şu düğmenin altında. Bu yamanın olduğu yerin tam altında ise karaciğer bulunuyor. Fakat bizim konumuz bu değil; bugün idrar yolları ile ilgili bir çalışma yapacağız.
- Aaavvvv, aavvvv ...
- Hemen celallenmeyin.
İdrar yoları ile ilgili çalışma yapacağız dediysek, adamı soyup şeyi üzerinde çalışacağız demedik. Þimdi nazarî olarak meseleyi ele alırsak, şu burunu 'şey' farz edelim ...
- Pipisi.
- Sana sormadık fahişe kılıklı şey!
Erkeklerin yanında müsaade almadan konuşmayı sana kim öğretti?
- Ama hocam ...
- Sus, sus! Hocalar götürsün seni.
Maden konuşacaktın, niye geldin bizim okula?
ODTÜ'ye git, İTÜ'ye git.
Ne diyorduk? Burnu pipisi farz ediyorduk, değil mi?
Þu burun deliklerinin yer aldığı şişlik kısımları da ne oluyor o hâlde?
- Taşşş*k ...
- Kahpe! Sana soran oldu mu?
Git şu köşede elli kere gül suyu diye bağır.
Þimdi ameliyata geçebiliriz.
Hastanın başı kesinlikle kıbleye dönük olmalı.
- Ama oksijen maskesi ve yaşam destek cihazı diğer tarafta kalıyor.
- Sen gülsuyu demeye devam et.
Þimdi burnu hastanın dolmakalemi farz ediyorduk, burun deliklerini de hastanın şeyleri, değil mi?
- Benim kafam iyice karıştı hocam.
- O zaman benden günah gitti. Kızlar arkanızı dönün. Hastanın şeyini şey edecez.
- Biz de bakalım hocam. Bir şey öğrenemiyicez yoksa.
- Öğrenip de naapacaksınız karılar?
Sizi fahri doktor yapıcaz zaten.
Doktor olup da hastanın orasına burasına bakmak bir ehli namus kadınına yakışır mı? Zinaya girer vallah. Ölü de olsa göz zinasına girer. Doktor falan dinlemem. Mesela ben karıma erkek şeyi seyrettirmem kardeşim. Ya adamınki, af buyuuurun, eşek şeyi kadarsa? Sonra mukayese ... Filan ... Günah işte ulan! ...
- Kadınlar kime gösterecek peki hocam?
- Kadınlar kadın doktora gösterebilir ancak.
- Ya doktor lezbiyense?
- Sen sus zilli! Ne dedi bu?
- Yani sevicilik hocam. Yani kadın kadına ... Duymadınız mı hiç?
- Bunları öğrenmek iş değil. Bizim işimiz millî şeylerin ışığında vatanına, dinine, imanına faydalı tabip yetiştirmek.
- Ama hocam, Hipokrat yemini edicez sonuçta. Bakmazsak olmaz.
- Kim demiş? Hipokrat kim oluyor yahu? Allah'ın yemini dururken Hipokrat'ın yemini kaç para eder? Bak, ben size bir yemin metni hazırladım bile. Bundan kelli böyle yemin edeceksiniz.
'Karşı cinsten olan hastalarıma el sürersem; 'Yanında eri olmayan hastalarıma derece sokarsam;'Allah beni çarpsın, ağzımı burnumu ters döndürsün, zürriyetimi kurutsun.'
- Peki, ya kaba etine iğne yapmak lazım gelirse?
- İğne olmaz. Hastayı uyutmak istiyorsanız benim çoraplarımı koklatın.
- Peki, açık kalp ameliyatında ne yapacağız?
- Haa, şimdi bakınız, kalp ameliyatları uzun sürer. Sabah namazı ile öğle namazı arasında bismillah denilip hastanın içine girilir. Sonra ne yapılır?
- Kalbe inilir.
- Hayır, kâfir!
Öğle namazına gidilir. İkindiden sonra ameliyata girilir. Yatsıya kadar hasta iyileşmezse 'Allah verdi, Allah aldı,' denilir.
Eveeet, şimdi gelelim bu kadavra üzerindeki tetkiklerimize. Kadavranın donu var, değil mi?
- Evet hocam.
- Bakalım ... Aman yarabbi, bu don da ne böyle? Üzerinde dil resmi var. Kenarında da çıngırak.
- Bu donlar yeni moda hocam.
- Çabuk çıkartın şu donu. Kızlar türbanlarınızı ters çevirin.
Rezalet bu, rezalet! Ahhh ... Ahhh kalbim ...
- Hocam! Hocam kendinize geliniz. Hoca hastalandı, çabuk tedavi edelim.
- Çekilin yanımdan! Dokunmayın bana! Ben canımı sokakta bulmadım. Elini süreni yakarım. Houston'a gidip ameliyat olmam lazım. Beni De Bakey'e emanet ediniz.
Yazan: Gani Müjde
Inscrit le: 30 Jan 2006 Messages: 11194 Localisation: Nancy / France
Posté le: 16 Avr 2010 0:58 Sujet du message: Kari - koca kavgalari
Karıma dedim ki, "Doğum gününde nereye gitmemizi istersin?"
Yüzünde keyiften eridiğini görmek beni ihya etti!. "Uzun zamandır gitmediğimiz bir yer olsun !" dedi.
O zaman önerdim, "Mutfağa ne dersin?"
İşte kavga böyle başladı...
*
Cumartesi sabahı, sakin- sakin giyindim, kahvaltımı ettim, köpeği kapıp sessizce garaja geçtim..
Kayığı arabanın üzerine atıp, şelaleye doğru yola çıktıydım ki, baktım fırtına çıktı-çıkacak..., garaja geri döndüm, radyoyu açtım, hava durumu, havanın gün boyu böyle gideceğini söylüyor....Eve geri döndüm, yavaşça soyunup, yatağa süzüldüm..
Uyumakta olan karımın vücuduna arkadan sarılıp, arzu dolu, kulağına fısıldadım,
"Dışarıda hava berbat"...
10 yıllık sevgili karım mırıldandı 'Salak kocam bu havada balığa gitti, inanabiliyormusun?'
Ve kavga böyle başladı...
*
Bir adamla bir kadın, bebekler gibi uyumakta.
Sabahın üçünde, birden dışarıdan bir gürültü geldi.
Kadın, panik içinde yataktan fırlayıp adama doğru bağırdı 'Aman Tanrım,
Bu kocam galiba!'
Adam da yataktan fırladı, korku içinde ve çıplak, kendini camdan attı, yere yapıştı. Dikenli çalının arasından koşabildiğince hızlı arabasına koştu;
Birden aydı, geri dönüp yatak odasına girdi, ve karısına : "A s..tir!!! Senin kocan benim!!!' diye bağırdı.
'Yok yaa ne kaçtın öyleyse?'
Ve kavga böyle başladı.......
*
Karıma 14.95.'e bir kasa Miller bira alalım, diyordum ki,
7.95'e bir kutu dondurma almasın mı?.
"Oysa bira ile bu gece, dondurmayla olduğundan daha çekici olurdun" demiş bulundum.
Ve kavga başladı....
*
Kadın çıplak, yatak odasındaki aynadan kendine baktı.
Gördüğünden pek memnun kalmamıştı ki, kocasına dönüp, -"Korkunç görünüyorum; yaşlı, şişman ve çirkinim!!" dedi ve devam etti:
-"Hadi bana bir iltifat yap, buna ihtiyacım var!!.'
Kocanın cevabı: "Gözlerin iyi görüyormuş !!."
Ve kavga başladı......
*
Karımı restorana götürdüydüm.... Garson, her nasılsa, önce benim siparişi aldı.
"Ben ızgara bonfile alacağım, az-orta pişmiş lütfen."
"Deli danadan korkmazmısınız?" dedi,
"Cık, dedim o kendi siparişini kendi verir!."
Ve kavga böyle başladı...
*
Mezunlar yemeğinde karımla masadayız,
Yandaki masada, sarhoş, elindeki kadehi çevirip duran kadına bakakalmışım.
Karım sordu, - 'Onu tanıyormusun?'
-'Evet,' dedim, 'Eski flörtüm. Duydum ki yıllar önce ayrıldığımızda içmeye başlamış, o zamandan beri kendisini ayık gören yokmuş"
'Hadi canım!' dedi karım, "amma uzun kutlamış!!'
Ve kavga böyle başladı...
*
Emekli olduğumun ertesi, Sosyal Sigortalar'a gidip muüracaatımı yapayım dedim.
Masadaki memure, yaşımı teyit etmek için ehliyetimi istedi.
Ceplerimi karıştırdım, cüzdanımı evde bırakmışım!.
Kadına dedim ki "Bir koşu eve gidip getirebilirim!".
"-Yok canım", dedi kadın , " Gömleğinizi açın lütfen!"... Düğmeleri açtığımda, kıvırcık, kırlaşmış göğüs
kıllarıma bakıp, "bu kır renk, benim için kanıt olarak yeterli!" dedi ve müracaatımı aldı.
Eve döndüğümde, sigortalarda başıma geleni karımla paylaştım.
"Pantolonunu da indireydin keşke!" dedi "maluliyet de bağlarlardı belki!"
İşte kavga böyle başladı...
*
Oturmuş TV de kanallar arası zaplarken, yanıma oturan karım sordu:
-"Ne varmış bakiim TV'de?"
'Toz.' dedim,
Ve kavga başladı...
*
Karım, yaklaşmakta olan yıldönümümüz için çaktırmadan ayak yapıyordu ..
"Üç saniyede hızla 0 dan, 100 ye çıkabilen bir nesne istiyorum" dedi,
Bir baskül aldım ona!.
İşte kavga böyle başladı...
Inscrit le: 30 Jan 2006 Messages: 11194 Localisation: Nancy / France
Posté le: 29 Avr 2010 1:03 Sujet du message:
Adam geçirdiği by-pass ameliyatından sonra doktorundan tavsiyeler almaktadır.
-"Durumunuz iyi ama kendinize biraz dikkat etmelisiniz. Öncelikle dinlenmeye devam edeceksiniz. Ayrıca diyetinizi düzenli olarak uygulayacaksınız.
En azından birkaç ay daha heyecanlanmak falan yok. "
-"Peki doktor ya seks ? "
-"Tabi seks yapabilirsiniz ama yalnız karınızla, çünkü heyecan kesinlikle yasak!!!*
Toutes les heures sont au format GMT + 2 Heures Aller à la page Précédente1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9Suivante
Page 4 sur 9
Vous ne pouvez pas poster de nouveaux sujets dans ce forum Vous ne pouvez pas répondre aux sujets dans ce forum Vous ne pouvez pas éditer vos messages dans ce forum Vous ne pouvez pas supprimer vos messages dans ce forum Vous ne pouvez pas voter dans les sondages de ce forum