Inscrit le: 30 Aoû 2007 Messages: 3006 Localisation: Paris
Posté le: 25 Oct 2007 19:50 Sujet du message: Ozdemir Ince'den - Mahçupyan mantığı
Özdemir İNCE - Hurriyet 16/10/07
Mahçupyan mantığı
’MANTIK’ dizisi devam ediyor: Ä°kinci Cumhuriyetçi Etyen Mahçupyan’ın tuhaf bir huyu var.
EleÅŸtirdiÄŸi kim ve ne olursa olsun, eleÅŸtirisinin öznesine hep "Türkiye" sözcüğünü koyar. Geçenlerde, arkadaÅŸlarıyla bir araya gelmiÅŸ, bir televizyonda CumhurbaÅŸkanlığı referandumunu konuÅŸuyorlardı. ArkadaÅŸları 11 ve 12. CumhurbaÅŸkanlığı açmazını iktidarın siyaset bilmezliÄŸine baÄŸlamak istiyorlardı. Ama o, bu siyaset bilmezliÄŸi geniÅŸletti ve Türkiye’de siyasetin bilinmediÄŸini, yanlış yapıldığını söyledi. DoÄŸal olarak, konu sadece "siyaset" olsaydı, çok özel bir konu tartışılıyor olmasaydı, Mahçupyan’ın düşüncesine ben de katılırdım. Ama konu belli. CumhurbaÅŸkanlığı referandumu bunalımının AKP’nin baldan tatlı öfkesinden kaynaklandığını herkes biliyor artık. Bu zihinsel sapıncın, bu dilsel saptırmanın nedeni sadece AKP aÅŸkı ise, iÅŸ karasevdayı da aÅŸmış, tehlikeli boyutlara ulaÅŸmış demektir.
ÖDP’DE DE MÄ° YOK!
"Türkiye’nin demokratikleÅŸmeye ihtiyacı var, bunu taşımaya hevesli tek parti AKP. EÄŸer baÅŸka parti olsaydı onu da desteklerdik" (Tempo, 04.10.07) diyen Etyen Mahçupyan’ın 28 Eylül tarihli Zaman Gazetesi’nde yayınlanan bir yazısına deÄŸineceÄŸim ama daha önce bir soru geliyor aklıma: CHP’ye karşı önyargıları var, ama Özgürlük ve Dayanışma Partisi’nin (ÖDP) de mi demokratikleÅŸmeye hevesi yok? Bir Liberal Parti de var, bir Demokratik Toplum Partisi (DTP) bile var, deÄŸil mi? DoÄŸrusunu isterseniz, AKP’deki ateÅŸli demokratikleÅŸme hevesini Etyen Mahçupyan ve arkadaÅŸlarından baÅŸka gören yok. AKP’liler bile o denli emin ve hevesli deÄŸil. Bence AKP’yi desteklemelerinin gerisinde bir ilahi ilham olmalı! Ama bu ilahi ilhamın ne olduÄŸunu kurcalamak benim yazı tarzıma uygun deÄŸil!
YA 1950 SONRASI?
Yazılarını yanılsamalar yaratmak için kaleme alan Etyen Mahçupyan, 28 Eylül 2007 tarihli Zaman Gazetesi’nde ÅŸunları yazıyor: "Sivil anayasaya gösterilen bu aşırı tepkilerin özünde demokrasi korkusu var. Cumhuriyet idaresini, toplumun nasıl yönetileceÄŸi deÄŸil, ’kim’ tarafından yönetileceÄŸi sorusu etrafında kurmuÅŸ olan rejim sahipleri, ÅŸimdi söz konusu öznenin kendileri dışından gelmesine razı deÄŸiller."
Ham bir demokrasiyi tartışılmaz tabu haline getiren yazar, çaÄŸdaÅŸ demokrasilerde iktidarın hukuk ve yargı tarafından denetlendiÄŸini unutmuÅŸa benziyor. Ve ayrıca 14 Mayıs 1950’den bu yana bu ülkenin, DP, AP, ANAP, DYP, RP, FP mensubu, Cumhuriyet’in güya makbul saymadığı (!) dindar ve muhafazakár vatandaÅŸlar tarafından yönetildiÄŸini de unutuyor.
Þu "elit" demagojisine de bir son vermek gerekiyor artık. Temsili demokrasi varsa "elit" de vardır! 1923-1950 arasında ülkeyi elitler yönetti diyelim, 1950’den bu yana ülkeyi Demokrat Parti’nin, Adalet Partisi’nin, ANAP’ın, DoÄŸruyol Partisi’nin milletvekili elitleri yönetmedi mi, ÅŸu anda AKP’nin "makbul" milletvekili ve bürokrat elitleri yönetmiyor mu ülkeyi?
DİKTATORYAYA ALKIÞ
Ayrıca: Yazara göre, AİHM, türbanla ilgili olarak, "sizdeki laiklik buysa ben karışmam" diyesiymiş? Peki, demokrasimizi beğenmediği zaman, "sizdeki demokrasi buysa ben karışmam" mı diyor? Demokrasiye karışan laikliğe de karışır!
AKP’nin yönetim diktatoryasına alkış tutan Etyen Mahçupyan, bu uÄŸurda giderek "Mahçupolmazyan"a dönüşüyor. Yazar, kafayı Türk bürokrasisine takmış ama ABD ve AB devletlerinin bürokrasilerinin yönetsel gücünün yanında Türkiye bürokrasisinin esamisi bile okunmaz. Bilmiyor mu? Oralarda Anayasa mahkemeleri yok mu?
Vous ne pouvez pas poster de nouveaux sujets dans ce forum Vous ne pouvez pas répondre aux sujets dans ce forum Vous ne pouvez pas éditer vos messages dans ce forum Vous ne pouvez pas supprimer vos messages dans ce forum Vous ne pouvez pas voter dans les sondages de ce forum