128 visiteur(s) et 0 membre(s) en ligne.
  Créer un compte Utilisateur

  Utilisateurs

Bonjour, Anonyme
Pseudo :
Mot de Passe:
PerduInscription

Membre(s):
Aujourd'hui : 0
Hier : 0
Total : 2270

Actuellement :
Visiteur(s) : 128
Membre(s) : 0
Total :128

Administration


  Derniers Visiteurs

lalem : 2 jours
SelimIII : 4 jours
adian707 : 5 jours
cengiz-han : 7 jours
Kikasddd : 8 jours


  Nétiquette du forum

Les commentaires sont sous la responsabilité de ceux qui les ont postés dans le forum. Tout propos diffamatoires et injurieux ne sera toléré dans ces forums.


Forums d'A TA TURQUIE :: Voir le sujet - Mine KIRIKKANAT ve MUTFAK
Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum Forums d'A TA TURQUIE
Pour un échange interculturel
 
 FAQFAQ   RechercherRechercher   Liste des MembresListe des Membres   Groupes d'utilisateursGroupes d'utilisateurs    

Mine KIRIKKANAT ve MUTFAK

 
Poster un nouveau sujet   Répondre au sujet    Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum » Forum en langue turque
Voir le sujet précédent :: Voir le sujet suivant  
Auteur Message
sultani
Spammer
Spammer


Inscrit le: 17 Mar 2006
Messages: 996
Localisation: Grenoble

MessagePosté le: 11 Avr 2006 10:25    Sujet du message: Mine KIRIKKANAT ve MUTFAK Répondre en citant

Mine KIRIKKANAT, Günlük VATAN gazetesinde yazar....
Çoğu yazısını ilgiyle okudum..kaldı ki, bizim çoğumuz gibi iki ülkeli bir insan...
8 Nisan yazısını burada aktarıyorum..konu "MUTFAK"




Yaşasın bizim mutfak!

Carissima Donatella, Geçen cuma Vataniki'deki ilk mektubunla beni katıla katıla güldürdün, bir o kadar da düşündürdün, canım arkadaşım. Aynı gazete sütunlarında yeniden buluşmamızı, senin torunun o akıllı bızdığın şaşkın bakışları önünde hoplayıp zıplayarak, hatta nefis bir Limoncello'nun hakkından gelerek kutlamıştık ya, o zaman aklıma gelmemişti:

Þekerim, birerden iki oğlu, iki ülkesi, iki evi, iki kültürü, iki dili olan ikimizin yollarının kesişmesi nasıl tesadüf değilse, aynı VATAN'da kavuşmamız da kaçınılmazdı. Ve iki vatanlı sen, VATANİKİ'ye çok yakışıyorsun! Üstelik mektubundan hayretle öğrendim ki, birbirimizi görmediğimiz zamanlar bile paralel yaşamlar sürdürüyoruz.

Sen sevgili oğlun Batuhan'ın "şefliğfnde, NTV'de nefis bir yemek programına başlarken, ben de KANALTÜRK'te Basın Köşkü programını pişiriyor, Gerçekler'e de maydanoz oluyormuşum meğer...

Senin programda, tatlı diline "Amdi bey" diye takılan Hamdi Alkan'a tanrısal kolaylıklar, benim Gerçekler'deki Tuncay Özkan ve Kemal Yavuz Paşa'ya sabırlar dileyelim, elden başka ne gelir?

Basın Köşkü'nde sorun yok, rodajı tamam, yabancı gazeteci dostlarımla iyi bir program yapıyor, habere değişik bir açıdan bakıyoruz.

Demem o ki, ikimiz de televizyoncu olup çıktık. Senin mide, benim kafa çalıştığımız yerde ya gül biter, ya da biz yorgunluktan düşeriz, ama başarırız arkadaşım!

Neyi isteyip de başaramadık ki bugüne kadar?

Senin yazı ve programlarındaki mutfak kültürünün önemini, Paris'te geçirdiğim bu günlerde, "başan"nın ne işe yaradığını düşünerek anladım Donatella. Öyle ya, işte kazanılan basan, kazanıldıktan sonra ne işe yanyor, diye sordum kendime. Yaradığı en sürekli işin, iyi yemek, iyi içmek olduğuna karar verdim. Ve senin söylediğin gibi, yemeğin keyif ve mutluluk kaynağı olduğuna.

İşte bu bapta Donatella, İtalyan mutfağının tatil cadısı, sana mutlaka tanıştırmam gereken bir arkadaşım var: Fransız "şef" Philippe Delacourcelle. Aslında tabii ki Daniel'in dostu olan Philippe, kardeşi Marc'la birlikte bir yemek kitabı yazdı, uzun yıllar aşçılık yaptığı Uzak Doğu mutfak hatıratını yayımladı. Kitap bir harika, ama anılar olağanüstü. Daniel ile okuyup okuyup gülüyoruz. Birini sana aktarıyorum:
Þef Philippe Delacourcelle, Malezya mutfağını öğrenimi sırasında, köfte çorbasıyla ünlenen salaş bir kenar mahalle lokantasından haberdar olur. Kerli ferli müşteriler, salt bu çorbayı tatmak için şehir dışındaki bu sade lokantaya akın etmektedir. Bir gün, arkadaşları Philippe'i de götürürler. Siparişler verilir, yemeklerin hepsi gerçekten lezzetli, köfte çorbası ise müthiştir! Bir ara, Philippe tuvalete gitmek üzere masadan kalkar. Lokanta salaş ya, tuvalete giden yol, mutfaktan geçer. Philippe de geçerken, görür: Enine boyuna devasa bir aşçı, sağ yanında kıyma harcı dolu bir kazan, sol yanında fokurdayan yağ tenceresi, köfteleri hazırlamaktadır, öylesine sıcaktır ki mutfak, şişko aşçı beline kadar çıplak ve tabii kan ter içindedir. Sol eliyle kızartma tavasını silkelerken, sağ eliyle aldığı köftelik eti, alışkın bir hareketle midesinin üstüne oturtup yuvarlamakta, ardından göbeğinin usta bir çalımıyla "Pit!" diye hoplatıp, kızartma tenceresine atmaktadır! Ve öylesine antrenmanlıdır ki, bu işlem bir makine dakikliğinde tekrarlanmaktadır...

Donatellacığım, hayatta bütün mutfaklara basanlar dileyelim ve seninle ben, bir de oğul ve sevgili takımlarımız, Türk, İtalyan, Fransız mutfaklarıyla mutlu olalım, güzel şarapların keyfine varalım, yeter!

Ciao, bella.

Mine



isteyen diğer yazılarını da buradan okuyabilir:

http://www.vatanim.com.tr/root.vatan?exec=yazareskiyazilar&wid=122
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
Montrer les messages depuis:   
Poster un nouveau sujet   Répondre au sujet    Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum » Forum en langue turque Toutes les heures sont au format GMT + 2 Heures
Page 1 sur 1

 
Sauter vers:  
Vous ne pouvez pas poster de nouveaux sujets dans ce forum
Vous ne pouvez pas répondre aux sujets dans ce forum
Vous ne pouvez pas éditer vos messages dans ce forum
Vous ne pouvez pas supprimer vos messages dans ce forum
Vous ne pouvez pas voter dans les sondages de ce forum


Powered by phpBB v2 © 2001, 2005 phpBB Group ¦ Theme: subSilver++
Traduction par : phpBB-fr.com
Adaptation pour NPDS par arnodu59 v 2.0r1

Tous les Logos et Marques sont déposés, les commentaires sont sous la responsabilités de ceux qui les ont postés dans le forum.